Bana, sanki uyanık hâlimde olduğum gibi uykumda iken ya da
uykumda olduğum gibi ayık olduğum hâlde şöyle denilmiştir:
"Benden
başkasına fakirliğini / ihtiyacını açma! Kulluğun hususundaki sınırından seni
çıkartmak / yükseltmek için sana mükâfatlarla kat kat artırırım. Seni fakirlikle
imtihan ettim ki bu saf bir altın olsun.
Öyleyse bu altın
eritildikten sonra sakın bunu küçük görmeyesin! Sana fakirliği, nefsime ise
zenginliği hükmettim. Şayet ihtiyacını bana arz edersen, Ben de sana zenginliği
veririm. Benden başkasına ihtiyacını arz edersen, seni kapımdan kovmak sûretiyle sana yardım maddelerini kısarım.
Bizden başkasına
dayanıp güvenme! Çünkü bu sana büyük bir vebal olur ve bu seni katleder. Eğer
bir amele dayanacak olursan onu sana göndeririz. Bilmeye dayanacak olursan onu
sana bilinmez kılarız. Eğer vecde / bulguya dayanacak olursan seni ona sokarız.
Eğer ilime dayanacak olursan seni onda durdururuz. Eğer mahlûklara dayanacak
olursan seni onlara havale ederiz. Öyleyse benden Rab olarak razı ol, ben de kul
olarak senden razı olayım."
|