Allah'ın nimetini gören kimse kendi iyi amellerini
görmez, isterse, insanlarla cinlerin yaptıkları iyi amelleri yapmış olsun. Çünkü
Allah'ın nimetleri onun amellerinden çoktur. Onun bütün amelleri bir nimetin
bile karşılığı olamaz.
Kula layık olan, üzerinde bulunan Allah'ın
hakkını devamlı gözetmesidir.
İmam Ahmed, Haccac'dan, o da Cerir b. Nazim'den, o da
Vehb'den naklen rivayet etti.
Vehb şöyle anlatıyor:
"Musa aleyhisselam, dua ve niyazda bulunan bir adamın yanından geçti. Musa aleyhisselam:
"Ya Rabbi, bu kuluna merhamet et, çünkü ben buna acıdım" dedi. Bunun üzerine Allah Teala, ona:
"O adam kuvveti kesilinceye kadar bana dua etmiş olsa, üzerindeki benim hakkımı gözetmedikçe onun duasını kabul etmem" diye vahyetti.
Üzerinde vacip olan nimeti gören kul kendi iyi amellerini görmez, devamlı kendini hakir ve zelil görür. Allah'ın nimetlerini görüp kendi iyiliklerini görmeyen kimse Allah'ın rahmetine ne kadar yakındır.
Yardımına sığınılacak ancak Allah'dır.
|