İNŞİRAH SURESİ 2

Sûrenin Tanıtımı 2


İNŞİRAH SURESİ

 

Kur'an'daki Sırası       : 94

Nüzul Sırası                : 12

Ayet Sayısı                 : 8

İndiği Dönem             : Mekke        

 

Sûrenin Tanıtımı

 

Sûrede Peygamber (s)'in teskin edilmesi ve Allah'ın O'na olan yardımının kendisine hatırlatılması konu edilmiştir. Bu süre ile daha önce geçen Duha Sûresi arasında bü­yük bir benzerlik vardır. Sanki bu sûre daha Önceki sürenin devamı gibidir. Bu iki süre­nin tek bir sûre olduğu da rivayet edilmiştir. Ne var ki müîevatir olan bunların iki ayrı sûre olduğudur. Diğer sûrelerde olduğu gibi buniarı da besmele ayırmaktadır. [1]

 

Rahman ve Rahim Allah'ın Adıyla

1-  Biz senin göğsünü açmadık mı?

2- Ve atmadık mı'"[2] senin üzerinden yükünü[3].

3-  Ki o sırtını çatırdatmjştı[4].

4- Senin şanını yüceltmedik mi?

5- Muhakkak her güçlükle beraber bir kolaylık vardır.

6- Evet, her güçlükle beraber bir kolaylık vardır.

7- O halde boşaldığın'[5]' zaman çaba sarfet'[6]'.

8-  Rabbine yönel[7].

 

Bu sûrenin âyetleri de daha önceki Duna Sûresi gibi Peygamber (s)'e yöneliktir. Ayetler Allah'ın O'na olan yardımını hatırlalmış, O'nu teskin edip desteklemiş veya Al­lah'a ibadet ve OTna yaklaşmaya teşvik etmiştir.

Bazı rivayetler' [8]bu sûre ile Duha Sûresi'nin tek bir sûre olduğunu Tabîûn'dan olan Tâvûs ve Ömer b. Abdi'l-Aziz'in bu ikisini besmele ile bölmeden birlikte okuduğunu belirtmektedir. Ne var ki, Ebu Bekr'in hilafeti döneminde yazılan mushafın tertibine gö­re çoğaltılan Osman rhushafina ulaşan ve bizim de Pcygambcr'dcn o şekilde intikal etti­ğine inandığımız tertibe uygun olan, bu ikisinin besmele ile ayrılan iki sûre olduğudur.

Görülen o ki, iki sûrenin birbirine benzemesi ve peşpeşc gelmeleri, rivayet sahihse bazı tabiileri bu ikisini tek bir sûre olduğunu söylemeye sevketmişlir. îki sûre arasındaki benzeyiş ve bunlardan birinin diğerinin peşinden gelmesi bu sûrenin zaman, bağlam ve konu yönünden önceki (Duha) sûrenin devamı mesabesinde olduğunu veya vahyin ke­silmesinden sonra, kavmin kötülük ve zorluk görmesinden ötürü Peygamber (s)'i inci­ten ikinci bir sıkıntı halinde indiği izlenimini vermektedir. Sûre yatıştırıcı, sevindirici bir üsluptadır. Zira, O'nun göğsünü (sıkıntısını) açan kendisine çok ağır gelen yükü ha­fifleten ve O'nun şerefini yücelten Allah'ın -ki bu Allah'ın kabul ettiği bir şeydir- O'nu kendi halinde bırakması, yaşadığı zorlukları devam ettirmesi mümkün değildir. Öyleyse O'na düşen dayanıklı olması ve sabretmesidir. Çünkü her zorlukla birlikte bir kolaylık vardır. Evet her zorlukla beraber bir kolaylık vardır.

Görüldüğü gibi. göğsün açılmasıyla kastedilen, Peygamber (s)'e Allah'ın bahşettiği hidâyet ve kesin bilgidir. Yükün hafifletilmesi, O'nun iç dünyasındaki şaşkınlığından kurtarılması, şerefinin yüceltilmesi ise O'nun büyük nübüvvet vazifesi için seçilmesi anlamına gelmektedir.

Zorlukla beraber kolaylık olacağı hakkında iki kez vurgu yapılması Peygamber (s)'in şiddetli bir engelleme ve zorlukla karşılaşacağını bundan ötürü de onun içinde işin kolaylık ve başarı ile sonuçlanacağına dair bir müjde ve yatıştırma vardır. Buna benzer bir müjde de, Allah'ın razı olacağı ve daha hayırlı olacağını vadetmesi tarzında daha önceki sûrede yer almıştır.

Şüphe yok ki bu tekid ve aynı şekilde günlük işinden boşalır boşafmaz boş. kaldığı ve meşgul olmadığı anlarda (Allah'a) yönelmenin emredilmesinin, Peygamber (s)'in -kûnet/nefs ve ruh kuvveti hissetmesinde etkisi vardır. Bu durum O'nun zorluklara karşı koyması, engellemelere aldırış etmemesi, insanları davet etmek görevinde yoğunlaşıp kendini buna adaması, zafer verilene, zorluk kolaylığa dönünceyc ve Allah'ın sözü en yüce oluncaya dek sabır ve sebat göstermesine çok büyük katkısı olmuştur.

Hiç kuşkusuz burada süreklilik arzedecek şekilde Allah'a ve genellikle de hayra da­vet eden her mesaj sahibinin, amacına ulaşana dek, ruhi kuvvet, iç huzuru, gönül rahat­lığı ve bu yolda fedakarlık, zorluklarla mücadele ve yükleri omuzlamak durumunda ola­cağı, kalbi imanla ve Allah'ın azametİylc dolduğu, sadece ona yönelip onun dışındaki varlıkları küçümsediği zaman zorluklardan sonra kolaylığın geleceği vurgulanmıştır. [9]

 

 



[1] İzzet Derveze, et-tefsiru’l-hadis, Ekin Yayınları: 1/169.

[2] Vada'nâ Azalttık, hafiflettik demektir.

[3] Vizrake "Yükünü" anlamındadır.

[4] Enkada zahrak Seni yordu, sana ağır geldi demektir.

[5] Ferağfej Boşalciın, işini bitirdin anlamına gelmektedir.

[6] Fensab Çaba sarfet demektir.

[7] İlâ rahhikeferğab Şevkle Rabbine / ibadete yonel demektir.

[8] Bkz. Nisaburi (Garaibu'l-Kur'an) , sûrenin tefsiri.

[9] İzzet Derveze, et-tefsiru’l-hadis, Ekin Yayınları: 1/170-171.