Kur'an'daki Sırası :
94
Nüzul Sırası : 12
Ayet Sayısı : 8
İndiği Dönem : Mekke
Sûrede
Peygamber (s)'in teskin edilmesi ve Allah'ın O'na olan yardımının kendisine
hatırlatılması konu edilmiştir. Bu süre ile daha önce geçen Duha
Sûresi arasında büyük bir benzerlik vardır. Sanki bu sûre daha Önceki sürenin
devamı gibidir. Bu iki sürenin tek bir sûre olduğu da rivayet edilmiştir. Ne
var ki müîevatir olan bunların iki ayrı sûre
olduğudur. Diğer sûrelerde olduğu gibi buniarı da
besmele ayırmaktadır. [1]
Rahman ve Rahim
Allah'ın Adıyla
1- Biz senin göğsünü açmadık mı?
2- Ve
atmadık mı'"[2] senin üzerinden yükünü[3].
3- Ki o sırtını çatırdatmjştı[4].
4- Senin
şanını yüceltmedik mi?
5- Muhakkak
her güçlükle beraber bir kolaylık vardır.
6- Evet, her
güçlükle beraber bir kolaylık vardır.
7- O halde
boşaldığın'[5]' zaman çaba sarfet'[6]'.
8- Rabbine yönel[7].
Bu sûrenin âyetleri de
daha önceki Duna Sûresi gibi Peygamber (s)'e yöneliktir. Ayetler Allah'ın O'na
olan yardımını hatırlalmış, O'nu teskin edip
desteklemiş veya Allah'a ibadet ve OTna yaklaşmaya
teşvik etmiştir.
Bazı rivayetler' [8]bu
sûre ile Duha Sûresi'nin tek bir sûre olduğunu Tabîûn'dan olan Tâvûs ve Ömer b. Abdi'l-Aziz'in
bu ikisini besmele ile bölmeden birlikte okuduğunu belirtmektedir. Ne var ki, Ebu Bekr'in hilafeti döneminde
yazılan mushafın tertibine göre çoğaltılan Osman rhushafina ulaşan ve bizim de Pcygambcr'dcn
o şekilde intikal ettiğine inandığımız tertibe uygun olan, bu ikisinin besmele
ile ayrılan iki sûre olduğudur.
Görülen o ki, iki
sûrenin birbirine benzemesi ve peşpeşc gelmeleri,
rivayet sahihse bazı tabiileri bu ikisini tek bir sûre olduğunu söylemeye sevketmişlir. îki sûre arasındaki benzeyiş ve bunlardan
birinin diğerinin peşinden gelmesi bu sûrenin zaman, bağlam ve konu yönünden
önceki (Duha) sûrenin devamı mesabesinde olduğunu
veya vahyin kesilmesinden sonra, kavmin kötülük ve zorluk görmesinden ötürü
Peygamber (s)'i inciten ikinci bir sıkıntı halinde indiği izlenimini
vermektedir. Sûre yatıştırıcı, sevindirici bir üsluptadır. Zira, O'nun göğsünü
(sıkıntısını) açan kendisine çok ağır gelen yükü hafifleten ve O'nun şerefini
yücelten Allah'ın -ki bu Allah'ın kabul ettiği bir şeydir- O'nu kendi halinde
bırakması, yaşadığı zorlukları devam ettirmesi mümkün değildir. Öyleyse O'na
düşen dayanıklı olması ve sabretmesidir. Çünkü her zorlukla birlikte bir
kolaylık vardır. Evet her zorlukla beraber bir kolaylık vardır.
Görüldüğü gibi. göğsün
açılmasıyla kastedilen, Peygamber (s)'e Allah'ın bahşettiği hidâyet ve kesin
bilgidir. Yükün hafifletilmesi, O'nun iç dünyasındaki şaşkınlığından
kurtarılması, şerefinin yüceltilmesi ise O'nun büyük nübüvvet vazifesi için
seçilmesi anlamına gelmektedir.
Zorlukla beraber
kolaylık olacağı hakkında iki kez vurgu yapılması Peygamber (s)'in şiddetli bir
engelleme ve zorlukla karşılaşacağını bundan ötürü de onun içinde işin kolaylık
ve başarı ile sonuçlanacağına dair bir müjde ve yatıştırma vardır. Buna benzer
bir müjde de, Allah'ın razı olacağı ve daha hayırlı olacağını vadetmesi tarzında daha önceki sûrede yer almıştır.
Şüphe yok ki bu tekid ve aynı şekilde günlük işinden boşalır boşafmaz boş. kaldığı ve meşgul olmadığı anlarda (Allah'a)
yönelmenin emredilmesinin, Peygamber (s)'in sü-kûnet/nefs ve ruh kuvveti
hissetmesinde etkisi vardır. Bu durum O'nun zorluklara karşı koyması,
engellemelere aldırış etmemesi, insanları davet etmek görevinde yoğunlaşıp
kendini buna adaması, zafer verilene, zorluk kolaylığa dönünceyc
ve Allah'ın sözü en yüce oluncaya dek sabır ve sebat göstermesine çok büyük
katkısı olmuştur.
Hiç
kuşkusuz burada süreklilik arzedecek şekilde Allah'a
ve genellikle de hayra davet eden her mesaj sahibinin, amacına ulaşana dek,
ruhi kuvvet, iç huzuru, gönül rahatlığı ve bu yolda fedakarlık, zorluklarla
mücadele ve yükleri omuzlamak durumunda olacağı, kalbi imanla ve Allah'ın azametİylc dolduğu, sadece ona yönelip onun dışındaki
varlıkları küçümsediği zaman zorluklardan sonra kolaylığın geleceği
vurgulanmıştır. [9]
[1] İzzet Derveze, et-tefsiru’l-hadis, Ekin Yayınları: 1/169.
[2] Vada'nâ Azalttık,
hafiflettik demektir.
[3] Vizrake "Yükünü"
anlamındadır.
[4] Enkada zahrak
Seni yordu, sana ağır geldi demektir.
[5] Ferağfej Boşalciın,
işini bitirdin anlamına gelmektedir.
[6] Fensab Çaba sarfet demektir.
[7] İlâ rahhikeferğab Şevkle
Rabbine / ibadete yonel demektir.
[8] Bkz. Nisaburi
(Garaibu'l-Kur'an) ,
sûrenin tefsiri.
[9] İzzet Derveze, et-tefsiru’l-hadis, Ekin Yayınları: 1/170-171.