Kur'an'daki Sırası :
99
Nüzul Sırası : 91
Ayet Sayısı : 8
indiği Dönem : Mekke
Sûrede
muhatapların kıyamet günü ile, kıyamet gününün dehşeti ile ve kıyamette gerçekleşecek
olan hesaplaşma anı ile uyarılmaları amaçlanıyor. Bu gayeyle insanlar genel
anlamda hayır işlemeye özendiriliyor, kötülük yapmaktan da sakındırılıyorlar.
Bazı tefsir bilginleri[1]
sûrenin Mekke'de indiğini söylemiştir. Bazısı ise, rivayetlerin[2]
farklılığından dolayı, sûrenin Mekke veya Medine inişli oluşunun ihtilaflı
olduğunu söylemiştir. Sûreye damgasını vuran Mekke atmosferi son derece güçlü
ve belirgindir. Dolayısıyla, kesin bir şey söylememekle birlikte, Mekke inişli
olduğuna ilişkin görüşü rahatlıkla tercih edebiliriz. Hatta Mekke döneminin
ilk dönemlerinde indiği bile söylenebilir. [3]
Rahman ve Rahim
Allah'ın Adıyla
1- Yer, o
şiddetli sarsıntısıyla sarsıldığı,
2- Yer,
ağırlıklarını dışa atıp çıkardığı,
3- Ve insan;
"Buna ne oluyor?" dediği zaman;
4-O gün
(yer), haberlerini anlatacaktır
5- Çünkü
senin Rabbin, ona vahyetmiştir.
6- O gün insanlar, amelleri kendilerine
gösterilsin diye, bölük bölük fırlayıp çıkarlar'[4]'.
7- Artık kim
zerre ağırlığınca bir hayır işlerse, onu görür.
8- Artık kim
zerre ağırlığınca bir kötülük İşlerse, onu görür.
Ayetlerde, kıyamet gününe,
kıyamet gününün dehşet verici manzarasına ve o günkü hesaplaşma ortamına işaret
ediliyor: Buna göre, kıyamet günü yeryüzü korkunç bir sarsıntı geçirir,
parçalara ayrılır, içindeki her şeyi dışan atar
(deprem oluyor gibi). İnsanlar ohıp-biteni anlamak
için birbirlerine sorular sorup dururlar. Çok geçmeden
yüce Allah'ın, kıyametin kopması ve insanların hesaba çekilmesi yönündeki
vadini gerçekleştirdiğini anlarlar. O zaman öbek öbek,
amellerinin sonuçlarını görmek ve işledikleri her bir hayrın ve şerrin
karşılığını görmek için mahşer alanına akın ederler. Çünkü ne kadar az olursa
olsun, bir kimse herhangi bir hayır işlediğinde mutlaka onun karşılığını noksansız
alacaktır. İşlenen hayırdan hiç bir şey zayi olmaz. Kötülük yapanlar da
işledikleri kötülük ne kadar az olursa olsun onunla karşılaşıp tam karşılığını
alacaklardır.
Sûre, kıyamet ve hasaplaşma gibi imani bir gerçeği
gündeme getirmekle birlikte, mutlak anlamda tüm insanlara yönelik bir öğüt,
özendirici ve korkutucu bir mesaj içermektedir. Sûrenin hedefi ilk bakışta da
görüldüğü gibi, insanların kıyamet gününden korkmalarını sağlamak ve onları salîh amellere yöneltip kötü amellerden sakındırmak-tır
Kötülüğü ne kadar az ve önemsiz olursa olsun küçümsememek ve hayn ne kadar basit olursa olsun ihmal etmemek gerekir. Bu
açıdan zelzele sûresi tüm zamanlan ve mekanları kuşatan evrensel bir direktif
niteliğindedir.
Zelzele
sûresinin ifade tarzı ve ele aldığı konu, Mekke inişli, hem de erken dönemde
inmiş olduğunu gösteriyor. Neredeyse, bu sûre ile Karia
sûresi, Mekke döneminin başlarında inen ve tertib
olarak birbirine yakın, benzer iki sûredir diyeceğim. [5]