KUREYŞ SURESİ 2

Surenin İsmi: 2

Önceki Sureyle İlişkisi: 2

Surenin Muhtevası: 2

Surenin Fazileti: 2

Kureyş'e Allah'ın Nimetlerini Hatırlatma: 2

Belagat: 2

Kelime ve İbareler: 2

Nüzul Sebebi: 3

Açıklaması: 3

Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler: 3


KUREYŞ SURESİ

 

Surenin İsmi:

 

Bu sure ilk ayetinde Allah'ın kendilerine verdiği nimetlerini Kureyş'e hatırlattığından dolayı "Kureyş" suresi olarak adlandırıldı. [1]

 

Önceki Sureyle İlişkisi:

 

Bu sure önceki sureyle iki yönden bağlantılıdır:

1- Her iki sure de Allah'ın Mekke ehline nimetlerini hatırlatmaktadır. Fil suresi, izzet ve onurlarının kaynağı olan Ka'be'yi yıkmak için gelen düşmanlarının helakini anlatırken bu sure de sosyal ve ekonomik özelliği olan başka bir nimeti hatırlatmaktadır. Öyle ki, Allah aralarında ülfet ve söz birliğini tahakkuk ettirmiş, onlara emniyet ve istikrar nimetini vermiş­ti. Ve zenginlik, bolluk, Hicaz'da yazın Şam'a kışın da Yemen'e iki ticaret kervanı ile yarımadadaki ekonominin yönetimine hakim olma imkânı ver­mişti.

2- Bu sure, gramer ve cümle yapısı bakımından önceki surenin sonu ile bağlantısından dolayı da onunla ilişkilidir. "Kureyş'in emniyeti için." ya­ni, Kureyş emniyet içinde kalsın diye Allah fil ashabını helak etti. Bu ne­denle de Übeyy'in mushafında bu iki sure tek sure olarak yer almıştır. İmam mushafta bu sure önceki sureden ayrılmış ve ikisi arasına besmele yazılmıştır. [2]

 

Surenin Muhtevası:

 

Mekke'de inen bu sure, Allah'ın Mekke halkı olan Kureyş'e verdiği ni­metlerini sayıyor: Allah onları birlik içinde yapmış, aralarına ülfet koyup bütünlüklerini sağlamıştır: "Kureyş'in emniyeti için." Onlara dolaşma im­kânı ve kışın Yemen'e yazın da Şam'a, servet ve zenginlik temini için tica­ret hürriyeti lütfetti: "Kış ve yaz yolculuklarında emniyet oluşturduğu için."

Onlara emin, Harem bir beldede kimsenin çekişmesi olmadan güven, rahatlık ve istikrar hazırladı: "Şu Beyt'in Rabbine ibadet etsinler onlar. On­ları açlıktan doyuran, kendilerine korkudan eminlik verendir O." [3]

 

Surenin Fazileti:

 

Beyhaki Hilaftyat kitabında Ümmü Hani' Binti Ebi Talib'ten rivayet etti: Rasulullah (s.a.) buyurdu ki: "Allah Kureyş'i yedi şeyle üstün tuttu: Ben onlardanım. Nübüvvet onların arasındadır. Hicabe ve sikaye (Kabe ve hacılara hizmet) onlardadır. Allah onlara file karşı yardım etti. Onlardan başkasının ibadet etmediği bir zamanda on yıl Allah azze ve celle'ye ibadet etiler. Allah onların hakkında Kur'an'da bir sure indirdi. Ve Rasulullah (s.a.) şunu okudu: "Bismillahirrahmanirrahim. Kureyş'in emniyeti için. Kış ve yaz yolculuklarında emniyet oluşturduğu için. Şu Beyt'in Rabbine ibadet etsinler onlar. Onları açlıktan doyuran, kendilerine korkudan eminlik ve­rendir O." İbni Kesir, bu garib hadistir, dedi. [4]

 

Kureyş'e Allah'ın Nimetlerini Hatırlatma:

 

1- Kureyş'in emniyeti için.

2- ve yaz v°lculuklarında emni- yet oluşturduğu için.

3- Beyt'in ibadet etsinler onlar.

4- Onları açlıktan (koruyup) doyu­ran, kendilerine korkudan eminlik verendir O.

 

Belagat:

 

"Kış" ve "Yaz" ile "açlık" ve "korku" arasında tezat vardır. [5]

 

Kelime ve İbareler:

 

"Kureyş'in emniyeti için." Zemahşeri: Bu, "ibadet etsinler" sözüne mü­tealliktir, diyor. İki yolculuğu onlara yaptırdığı için O'na ibadet etmelerini emretti.

Kureyş, Nazr b. Kinane'nin çocuklarından oluşan kabileler topluluğudur.

"Kış ve yaz yolculuklarında emniyet oluşturduğu için." Her yıl kışın Yemen'e yazın da Şam'a emniyet içinde gidebilsinler diye. İki yolculukla, övünç ve yücelik kaynakları olan Harem'e hizmetleri için Mekke'de kalma­ya imkân buluyorlar. [6]

 

Nüzul Sebebi:

 

"Kureyş'in emniyeti için." ayetinin (1. ayet) nüzul sebebiyle ilgili olarak Hakim ve diğerleri Ümmü Hani' Binti Abdilmuttalib'ten rivayet etmişlerdir: Rasulullah(s.a.) buyurdu ki: "Allah Kureyş'i yedi şeyle üstün tuttu.." (Bu hadis, surenin fazileti konusunda geçmişti.) Bu hadiste: "Onlar hakkında başkalarının zikredilmediği bir sure (Kureyş suresi) indi." ifadesi vardır. [7]

 

Açıklaması:

 

"Kureyş'in emniyeti için. Kış ve yaz yolculuklarında emniyet oluştur­duğu için. Şu Beyt'in Rabbine ibadet etsinler onlar." Kureyş, şükür için Rabbine ibadet etsin. İki yolculuğu emniyet içinde ve onlara kolaylaştırdığı için. Hind ve Körfez'den gelen koku ve baharatları almak için kışın Ye­men'e. (Kışın olması orasının sıcak bölge olmasındandır). Ve yazın da zirai ürünler almak için Şam'a. (Yazın olması oranın sıcak bölge olmasındandır). Kureyş Mekke'de ticaretle yaşıyordu. Bu iki sefer olmasa idi orada kala­mazlardı. Beyt'in civarında emniyette olmasalar hareket edemezlerdi. On­lara baskın yapılmıyordu. Çünkü Araplar, Kureyş, Allah azze ve celle'nin Beyt'inin ehlidir, diyorlardı. Mekke ehli Kureyş'e bütün bu ihtiram ve say­gı, Ka'be vasıtası ile Allah'ın onlara hazırladığı bir lütuftu. Onlar da bu ni­meti ikrar edip, ibadet ve tazimde yalnız Allah'a yönelmeli idiler.

Muhammed b. İshak ve Abdurrahman b. Zeyd b. Eşlem bu surenin ön­cesi ile bağlantılı olduğunu söylemişlerdir. Zira onlara göre mana: Mek­ke'ye fili sokmadık. Kureyş'in emniyetli bir şekilde yaşamaları için de sa­hiplerini helak ettik. Yani Kureyş'in şehirlerinde emniyetle toplanıp ülfet etmeleri için.

Netice olarak bu iki nimeti Fil sahiplerinin engellenmesi ve Harem ci­varında bulunup orada emniyetlerinin sağlanarak yaşamaları, eğer diğer nimetleri için Allah'a ibadet etmiyorlarsa, bu iki nimet için ibadet etmeli­dirler. Allah Tealâ onlara, Ka'be'nin etrafında ibadet ettikleri putlara rağ­men o Beyt'in sahibi olduğunu söylüyor. Onlar Kabe sayesinde diğer Arap­lara göre daha şerefli oldular.

Razi: "Şu Beyt'in Rabbine ibadet etsinler onlar." ayeti hakkında diyor ki: Bilesin ki nimet verme iki türlüdür. Birisi zararı defetmek, diğeri de fayda sağlamaktır. Birincisi daha önemli ve daha önceliklidir. Bunun için de: Candan zararı defetmek vaciptir. Faydayı sağlamak ise vacip değildir, demişlerdir. Bu sebeple de Allah Tealâ zararı defetme nimetini Fil suresin­de, nimet kazandırmayı da bu surede beyan etti. Bu iki nimet itibarı ile de Rableri onlara ibadeti ve O'na kulluğu, buna bağlı olarak ta şükrün edasını emretti: "Şu Beyt'in Rabbine ibadet etsinler onlar."[8]

İbadet, ibadet edilene olabilecek en ileri noktada boyun eğme ve tezel-lüldür. Kulluğun manası ancak bu şekilde tamamlanır.

Ardından Allah Tealâ Kureyş'e, şu Beyt'in Rabbinin vasfedildiği başka nimetlerini zikretti:

"Onları açlıktan (koruyup) doyuran" O, Beyt'in Rabbidir. Onları, bu iki sefer sebebi ile açken doyuran, onlara rızkı bollaştırandır. Onları daha önce bulundukları şiddetli bir açlıktan kurtarmıştır.

"Kendilerine korkudan eminlik verendir O." Onlara emniyet ve istik­rar lütfunda bulundu. O halde sadece ve tek olarak O'na ibadet etmelidir­ler. İbni Kesir dedi ki: Bunun içindir ki, bu emre uyan için Allah dünya em­niyeti ile ahiret emniyetini birleştirir. Asi olandan ise ikisini de alır: "Allah o memleketi bir örnek olarak ir ad etti ki o, korkudan emin ve sakindi. Rız­kı da kendisine her bir yandan bol bol geliyordu. Fakat o, Allah'ın nimetlerine nankörlük etti de Allah da ona işlemekte İsrar ettikleri yüzünden açlık ve korku libasını tattırdı." (Nahl, 16/112).

Araplar birbirlerine baskın yapıp esirler alıyorlardı. Kureyş -daha ön­ce de değinildiği gibi- Harem'in konumu nedeni ile emniyette idi; Habe-şe'nin fiili korkusundan emin oldukları gibi: "Çevrelerindeki insanların zor­la kapılmakta olmalarına rağmen korkusuz (bir yer) yaptığımızı onlar gör­mediler mi?" (Ankebut, 29/67). [9]

 

Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler:

 

Nazr b. Kinane'nin çocukları olan Kureyş'e Allah Tealâ bu surede, bü­yük nimetler veren Rablerine ibadet etmelerini ve tevhidi emretmektedir. O nimetlerden bazıları şunlardır:

1- Fil sahiplerinin helak edilip Mekke'den uzaklaştırılmaları.   Onlar aynı zamanda kendi küfürlerinden dolayı da helak olmuşlardır. Bu, Al­lah'ın gözetme ve koruması olmasa, meydana gelmesi kesin olan büyük bir tehlike idi. Ka'be'nin etrafında güven, selâmet ve emniyeti sağlayan O idi.

2- Allah'ın Beyt'ine ehil ve komşu oldukları için Arapların baskınla­rından emin bir şekilde kışın Yemen'e yazın da Şam'a ticaret kervanları gönderebiliyorlardı.

3- Korkulardan emin olma nimeti: Hem, Allah'ın Mekke'yi onlara gü­venli bir belde yapması ile Mekke'nin içindeki, insanlar etraflarından ka-çırılıyorlardı- ve hem de ticaret ve kazanç için çıktıklarında dışarıda.

4- Arapların tazim ve takdis ettikleri, onların da onur ve şereflerinin kaynağı olan Ka'be-i Müşerrefe'nin veya Beytü'l-Haram'ın bulunması. Zira onlar diğer Araplara Beyt sayesinde üstün oldular. Allah da bu nimeti on­lara hatırlattı.

İbni Ebi Hatim, Esma b. Yezid b. Seken Ümmü Seleme el-Ensari'den rivayet etti: Rasulullah (s.a.)'ı şöyle buyururken işittim: "Yazık size Ku­reyş: "Kureyş'in emniyeti için." Yine ondan rivayet edildi. Rasulullah (s.a.)'ı şöyle buyururken işittim: "Kureyş'in emniyeti için, kış ve yaz yolculukların­da emniyet oluşturduğu için" Yazık size Kureyş topluluğu! Sizi açlıktan do­yuran, korkudan emin kılan Rabbinize ibadet edin."

İmam Malik bu sureyi zamanın kış ve yaz olmak üzere iki kısım oldu­ğuna delil kabul etmiştir. Ona göre; senenin yarısı kış, yarısı da yazdır. [10]

 



[1] Vehbe Zuhayli, Tefsiru’l-Münir, Risale Yayınları: 15/635.

[2] Vehbe Zuhayli, Tefsiru’l-Münir, Risale Yayınları: 15/635.

[3] Vehbe Zuhayli, Tefsiru’l-Münir, Risale Yayınları: 15/635.

[4] Vehbe Zuhayli, Tefsiru’l-Münir, Risale Yayınları: 15/636.

[5] Vehbe Zuhayli, Tefsiru’l-Münir, Risale Yayınları: 15/637.

[6] Vehbe Zuhayli, Tefsiru’l-Münir, Risale Yayınları: 15/637.

[7] Vehbe Zuhayli, Tefsiru’l-Münir, Risale Yayınları: 15/637.

[8] Razi, XXXII/107.

[9] Vehbe Zuhayli, Tefsiru’l-Münir, Risale Yayınları: 15/637-639.

[10] Vehbe Zuhayli, Tefsiru’l-Münir, Risale Yayınları: 15/639.