ADAMIN YENÎ BİR
EtBİSE GİYDİĞİ ZAMAN SÖYLEYECEĞİ (HAMD)
ASPUR (DENİLEN
BİTKİ) ÎLE BOYANMIŞ ELBİSENİN ERKEKLERE
MEKRUHLUĞU
AYAKKABILARI GİYME VE
SOYMA (ÂDABI)
BİR AYAKKABI İLE
YÜRÜME (NİN YAŞARLIĞI)
ERKEKLERİN KIRMIZI
ELBİSE GİYMELERİ
GÖMLEK - ENTARİ KOLU NE
KADAR (UZUN) OLUR
GÖMLEK - ENTARİNİN
YAKA DÜĞMELERİNİ ÇÖZMEK (YANİ İLİKLEMEMEK)
HALK ARASTNDA MEŞHUR OLMAYA
VESİLE OLAN ELBİSEYİ GİYEN (HAKKINDA GELEN
HADİSLER)
İPEK ELBİSE
GİYMEK HUSUSUNDA KENDİSİNE RUHSAT (İZİN)
VERİLENİN
ÎSRAF VE KİBİR SENDEN
VAZGEÇTİĞİ SÜRECE (MUBAH GİYECEKLERDEN)
DİLEDİĞİNİ GİY
İZÂR (YÂNÎ BELDEN
AŞAĞI GÎYÎLEN ELBİSE) NEREYE KADAR UZATILIR?
KADININ ETEĞÎ NE KADAR
UZUN OLUR?
KADINLARIN İPEK
ELBİSE GİYMELERİ VE ALTIN (ZİYNET) TAKINMALARI
KİBİRDEN DOLAYI
ELBİSESİNİ (YERDE) SÜRÜKLEYEN
MURDAR HAYVAN
DERİLERİ TABAKLANINCA GİYME
ÖLÜ HAYVANIN NE
DERİSİNDEN NE DE SİNİR TELLERİNDEN İSTİFÂDE
EDİLEMEZ DİYENLERİN (DAYANDIKLARI HADÎS)
SAÇ VE SAKALI KINA İLE
BOYAMAK
SARI BOYA İLE
BOYANMIŞ ELBİSENİN ERKEKLER İÇİN CAİZ
OLDUĞUNA DÂİR
SARIĞIN UCUNU OMUZLAR
ARASINA SARKITMAK
RESÛLULLAH
(SAS)ÎN ELBİSESİ
3550) "... Âi§e (Radtyallâhü anhâ)'dan; Şöyle
demiştir:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) nakışlı bir siyah abâ
içinde namaz kıldı. Sonra buyurdu ki:
Bu abanın nakışları beni meşgul etti (yâni dikkatimi
çekecek gibi oldu). Bunu Ebû Cehm'e (geri) götürün ve bana
onun enbicâ-niye (nakışsız kaim abâ) sim getirin."
3551) "... Ebû Bürde (bin Ebî Mûsâ el-Eş'arî) (RadtyaUâkü
ankümâ)'-dan; Şöyle demiştir:
Ben, Âişe (Radıyallâhü anhâ)'mn yanma girdim. O, Yemen'de dokunan tok
kumaştan mamul bir izâr (bedenin belden aşağısına
sarılan car) ve mülebbede denilen (yâni çok yamalanmakla keçelen-miş
gibi olan) şu elbiselerden bir kaftanı benim için çıkar (ip
göster) di ve bana yemin ederek: Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sel-lem) bu
iki elbise içinde vefat etti, dedi."
3552) '•... Ubâde bin es-Sâmit (Radıyallâhü anh)yden; Şöyle demiştir:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) bir semle (car - ihram) içinde namaz
kıldı, (carın küçüklüğü dolayısıyla
düşmemesi için) onu bağlamıştı."
3553) "... Enes bin Mâlik (Radıyallâhü anh)'den;
Şöyle demiştir:
Ben, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) in beraberinde idim. O'nun üstünde saçağı kalın Necrân mamulü bir ridâ
(yâni bedenin üst tarafını örten dikişsiz ihram gibi bir giysi)
vardı."
3554) "... Âişe (Radtyallâhü <mAö,)'dan rivayet edildiğine
göre şöyle demiştir :
Ben, Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in herhangi bir kimseyi
sövdüğünü ve O'nun için bir elbisenin durulduğunu görmedim."
3555) "... Sehl bin Sa'd es-Sâidî (Radtyallâhü ankümâ)'dan; Şöyle demiştir :
Bir kadın, Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e bir bürde getirdi. (Sehl: Bürde nedir? diye —orada bulunanlara — sordu —da sözüne
devamla — Bürdedir —yâni ihram gibi dikişsizdir— diye sorusunu kendisi
cevabladı.) Bürdeyi getiren kadın :
Yâ Resûlallah, bu bürdeyi
aldı. Zâten kendisinin böyle bir bürdeye ihtiyacı
vardı. Sonra Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve
Sellem) o bürdeyi izâr (yâni belden aşağı vücûduna
sarmış) olarak giyip (evden) yanımıza çıktı.
Sonra falan oğlu falan (Sehl'in o gün ismini söylediği bir adam)
gelerek:
Yâ Resûlallah, bu bürde ne güzeldir! Bunu bana giydir, dedi. Resûl-i Ekrem
(Sallallahü Aleyhi ve Sellem) de: Peki buyurdu. Sonra eve
girince bürdeyi dürüp o adama gönderdi. Orada hazır olan cemâat
adama:
Vallahi sen iyi etmedin. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve
Sellem) 'e bu bürde ihtiyacı olarak giydirildi. Sonra sen
kendisinin bir şey isteyen hiç bir kimseyi reddetmediğini
bildiğin halde Ondan bürdeyi istedin, dediler. Adam da (bu
yadırgamaya karşılık) :
Vallahi ben bu bürdeyi giymek için istemedim. Ve lâkin (öldüğümde) kefenim
olsun diye istedim, dedi.
Sehl demiştir ki: Sonra bu zâtın vefat ettiği gün hakikaten o
bürde onun kefeni oldu."
3556) "... Enes (Radtyallâhü ankydtn rivayet edildiğine
göre:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve SellemJyün elbise ve yamalanmış
ayakkabı giyiniş ve cidden sert elbise giymiştir."
ADAMIN
YENÎ BİR EtBİSE GİYDİĞİ ZAMAN
SÖYLEYECEĞİ (HAMD)
3557) "... Ebû Ümâme (el-Bâhilî) (Radtyallâhü
a«A)'den; Şöyle demiştir :
Ömer bin el-Hattab (Radıyallâhü anh) yeni bir elbise giydi ve ı
Avretimi örten ve kıyafetimi iyi düzenleyen, elbiseyi bana giydiren
Allah'a haradolsun, dedikten sonra; ben Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve S eli
e m) 'den şöyle buyururken işittim: «Kim yeni bir elbise giyip;
der, sonra eskittiği veya (bedeninden) attığı elbiseye
gidip onu sadaka ederse; diri ve ölü iken (yâni dünyada ve âhirette)
Allah'ın himayesinde, Allah'ın muhafazasında (korumasında)
ve Allah'ın sitrinde (örtüsünde) olur.
Bunu üç defa tekrarlardı.'*
3558) "... İbn-i Ömer (Radtyattâhü anhümâ)'dan rivayet
edildiğine göre: Besûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) (bir
gün) Ömer (bin
el-Hattâb) 'm üzerinde beyaz bir entari gördü ve (ona) :
Senin bu elbisen yıkanmış (mı), yoksa yeni midir? buyurdu.
Ömer de ı
Hayır (yeni değil). Fakat yıkanmıştır, dedi.
Resûl-i Ekrem (ona) : «Yeni bir elbise giy (giyesin),
hamdedici olarak (veya memnun bir yaşantı ile) yaşa
(yaşıyasın) ve şehid olarak öl (ölesin),
buyurdu.»"
YASAK KILINAN ELBİSE
3559) "... Ebû Saîd-i Hudrî (Radtyallâkü anh)'den rivayet edildiğine
göre:
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) iki çeşit giyinişi
yasaklamıştır. O giyinişler iştimal-ı samına
(denilen kıyafet) ve kabaları üzerinde oturup bacakları dikerek
avret yeri Örtüsüz kalacak şekilde tek bir elbiseye
sarınmaktır.'*
3560) "... Ebû Hüreyre (Radtyallâhü a«A)'den rivayet
edildiğine göre:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) iki çeşit giyinişi
yasaklamıştır: tştimâl-i sammâ (denilen giyiniş) den
ve kabalan üzerinde oturup bacakları dikerek avret yerini semâya
doğru açarak (yani avret yerini örtüsüz bırakarak) tek bir elbiseye
sarınmaktan."
3561) "... Âİşe (Radtyallâhü onkây&sn; §öyle
demiştir:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) iki çeşit giyinişi
yasaklamıştır: İştimâl-İ sanıma (denilen
kıyafet) ve avret yerini semâya doğru açtığın (yâni
örtüsüz bıraktığın) halde kabaların üzerinde oturup
bacakları dikerek tek bir elbiseye sarınmak/'
3562) "... Ebû Bürde (bin Ebî Mûsâ el-Eş'arî) (Raâtyallâhü
anhümâ)'-dan; Şöyle demiştir:
Babam (Ebû Mûsâ el-Eş'arî bir gün) bana şöyle dedi i Ey
oğulcuğum! Biz Resûlullah (Sallallahû Aleyhi ve S eli
e m) ile beraber iken, üzerimize yağmur yağdığı zaman
3563) "... Ubâde bin es-Sâmit (Radıyallâhü ank)'den;
Şöyle demiştir:
Resûlullah (Sallallahû Aleyhi ve Sellem) kolları dar, yünden mamul bir
Rûmî cübbeyi giymiş olarak bir gün (evden) yanımıza
çıktı ve o cübbeyle bize namaz kıldırdı. Üzerinde o cübbeden başka (elbiseden) bir şey
yoktu."
3564) "... Selmân-i Fârisî (Radtyattâhü ön A)'den rivayet
edildiğine göre:
Resûlullah (Sallallahû Aleyhi ve Sellem) bir defa) abdest almış ve
sonra üstündeki yün cübbeyi çevirip onunla yüzünü
kurulamış-tır."
3565) "... Enes bin Mâlik (Radıyattâhü anh)'den;
Şöyle demiştir:
Ben, Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Selîem) 'i davar sürüsünün
kulaklarını nişanlarken gördüm ve O'nu bir kisâ (dikilmiş
elbise) yi bedeninin belden aşağı giymiş olarak
gördüm."
y1^ w
3S66) "... îbn-i Abbâs
(Radtyallâhü anhümâydm rivayet edildiğine göre; Resûlullah (Sallallahü
Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir:
«Elbisenizin en hayırlısı beyaz renkli olanıdır. Bu itibarla beyaz elbise giyiniz ve ölülerinizi beyaz renkli
kefenle tekfin ediniz."
3567) "... Semûre bin Cündüb (Radtyallâhü anh)'âen rivayet edildiğine
göre; Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) jöyle buyurdu, demiştir:
«Elbisenin beyaz olanını giyiniz.Çünkü beyaz elbise daha temiz ve
daha güzeldir.»1'
3568) "... Ebü'd-Derdâ (Radtyaliâhü a»*;'den rivayet edildiğine göre;
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
«Kabirlerinizde ve mescidlerinizde Allah'ı ziyaret etmenize en güzel
elbise —kefen— şüphesiz beyaz olanıdır.»'*
KİBİRDEN
DOLAYI ELBİSESİNİ (YERDE) SÜRÜKLEYEN
3569) "... îbn-i Ömer (Radtyaliâhü anhümâyd&n rivayet edildiğine göre ; Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur:
«(Giydiği) elbiseyi kibirden dolayı (yerde) sürükleyen kimseye Allah
kıyamet günü (rahmet bakışıyla) bakmaz (veya rahmet
etmez).»"
3570) "... Ebû Saîd-i Hudrî (Radtyaliâhü anh)'den rivayet edildiğine göre ; Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu, demiştir:
«Kim izânnı (belden aşağı giydiği elbiseyi) kibirden
dolayı (yerde) sürûklerse Allah ona kıyamet günü (rahmet
bakışıyla) bakmaz (veya rahmet etmez).»"
3571) "... Ebü Hüreyre (Radtyallâhü anh)'den rivayet
edildiğine göre:
Kureyş'ten bir genç topuklarından aşağıya sarkık
(vaziyette giydiği) elbisesini (yerde) sürükleyerek Ebû Hüreyre'nin
yanından geçti. Bunun üzerine Ebû Hüreyre:
Ey kardeşimin oğlu, ben, Resûlullah (Sallaliahü Aleyhi ve Sel-lem)
'den şu hadîsi buyururken işittim t
«Kim kibirden dolayı elbisesini (yerde) sürûklerse Allah ona kıyamet
günü (rahmet bakışıyla) bakmaz (veya rahmet etmez).»"
İZÂR (YÂNÎ BELDEN
AŞAĞI GÎYÎLEN ELBİSE) NEREYE KADAR UZATILIR?
3572) "... Huzeyfe (Radtyaîlâhü a«A>'den; Şöyle
demiştir:
Resûhıllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) benim baldırımın
veya onun baldırının adalesi (yâni çok etli kaba
kısmı) nın aşağısını tutarak i
İzânn yeri (yâni uzatılacağı yer) burasıdır.
Huzeyfe'nin. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'den
rivayet ettiği bu hadîsin mislini ... senediyle AU bin Muhammed (de) bize
rivayet etmiştir."
3573) "... El-Aİâ bin Abdirrahman'm babası (Abdurrahmân bin
Yâkûb el-Cühenî) (Radtyaîlâhü anhümâ)'den;
Şöyle demiştir:
Ben, Ebü Saîd(-i Hudri) (Radıyallâhü anh)'a:
Sen izar (denilen elbisenin uzunluğu) hakkında Resûlullah (Sallallahü
Aleyhi ve Sellem) 'den bir şey işittin mi? diye
sordum. Ebû Saidt
Evet. Ben, Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'den şöyle buyururken
işittim t
«Mü'minin izânnin uzunluğu baldırlarının ortalarına
Kadardır. Bununla topuklar arasında olan izârd giymek) te ona günah yoktur. Topuklardan
aşağı olan (izar kısmının hizasındaki beden)
ateştedir. O üç kez (de) şöyle buyurdu:
Allah (giydiği), izânnı kibirlenerek (yerde) sürükleyen kimseye
(rahmet bakışıyla) bakmaz (veya rahmet etmez).»"
3574) "... El-Müğîre bin Şu'be (Radtyaîlâhü anh)'den rivayet
edildiğine göre; Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu, demiştir:
«Yâ Süfyân bin Sehl İzânnı (topuklardan aşağıya)
sarkıtma. Çünkü Allah İzânnı (topuklardan
aşağıya) şarlatanları kesinlikle sevmez.»"
3575) "... Ümmü Seleme (Radtyallâkü öfiAâJ'dan; Şöyle demiştir:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e kamîs (uzun gömlek) -ten daha
sevimli bir libas olmadı."
KAMÎSİN UZUNLUĞU NE KADAR OLMALIDIR?
3576) "... Sâlim'in babası (Abdullah bin Ömer) (RadtyaUâhü anhüm)'-
den rivayet edildiğine göre; Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurmuştur :
•Îsbâl (yâni yasak olan elbise sarkıtma - uzatma işi) izâr (yâni
bedenin belden aşağısını örten elbise) de, kamîs (uzun
gömlek-entari) de ve sarıktadır. Kim (giydiği elbiseden) bir
şeyi kibirlenerek sü-rüklerse Allah kıyamet günü ona (rahmet
nazarıyla) bakmaz (veya rahmet etmez.)»
(Müellifin şeyhi) Ebû Bekir (bin Ebî Şeybe)
demiştir ki t Ben (râ-vi) İbn-i Ebî Revvâd'ı tanımam."
GÖMLEK
- ENTARİ KOLU NE KADAR (UZUN) OLUR
3577) "... İbn-i Abbâs (Radiyottâhü anhümâ)'dan; Şöyle demiştir:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), kolları ve boyu kısa kamis
(gömlek - entari) giyerdi."
Not: Zevâid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedinde Müslim bin Keysân
el-Kûfl bulunur. Bu râvinin zayıflığı üzerinde
ittifak edilmiştir. Senedin durumunun dönüm
noktası bu râvl Üzerindedir. El-Bezzâr bu hadisi
Enes (R.A.)'den rivayet etmiştir. Mamafih, Esma blnt-i es-Seken'in
hadîsi bu hadisi teyid eder. Es* mâ'nın
hadisini Tirmizl rivayet ederek hasen olduğunu söylemiştir.
GÖMLEK - ENTARİNİN YAKA
DÜĞMELERİNİ ÇÖZMEK (YANİ İLİKLEMEMEK)
3578) "... Kurre (bin Eyâs el-Müzenî) (Radtyallâhü anh)'den; Şöyle
demiştir:
Ben, Resûlullah (SallaUahü Aleyhi ve Sellem) 'in yanına vararak O'na
bey'at ettim. O esnada O'nun gömleğinin düğmesi çözük (yâni iliksiz)
idi. Urve demiştir ki: Ben bundan dolayı Muâviye'yi
ve oğlunu kış ve yaz (mevsimlerin) de dâima (gömlek)
düğmeleri çözük olarak gördüm."
İÇ
DON GİYMEK
3579) "... Süveyd bin Kays (Radtyallâhü ank)'âen; Şöyle
demiştir:
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) (Minâ'da elbise
sattığımız esnada) yanımıza geldi ve bir uzun
içdon pazarlık ederek Maden satın aldı."
KADININ ETEĞÎ NE KADAR UZUN
OLUR?
3580) "... Ümraü Seleme (Radtyaüâhü anhâydan; Şöyle
demi§tir:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'e t Kadın, eteğinden ne
kadarını (erkeğin eteğinden fazla) sarkıtır? diye
soruldu. O «Bir karış» buyurdu. Ben:
O zaman (kadın yürüdüğünde) bedeninin bir kısmı
(ayağı) açılır, dedim. O i
«Bir zira (uzatılabilir). Kadın bundan fazla
yapamaz» buyurdu."
3581) "... İbn-i Ömer (Radtyallâhü anhümâ)'dan;
Şöyle demiştir:
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in zevceleri için eteklerini
(erkeğin eteğinden) bir zira (fazla) sarkıtmalarına izin
verildi. Artık onlar bize gelirlerdi. Biz de onlar için kamışla bir zira Ölçerdik."
3582) "... Ebû Hüreyre (Radtyallâkü a»A;*den rivayet
edildiğine göre;
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Fâtime'ye veya Ümmü Seleme'ye:
Senin eteğin bir ziradır» (yâni erkeğin eteğinden bir zira
uzun olur), buyurmuştur.*'
3583) "... Ai§e (Radtyallâhü anhâydan rivayet edildiğine
göre:
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) kadınların etekleri
hakkında:
«(Erkeklerinkinden) bir karış (fazla sarkıtsınlar)»
buyurdu. Bunun üzerine Âişe (Radıyallâhü anhâ) :
O zaman (kadınlar yürürken) baldırları (açığa)
çıkar, dedi. O: «Şu halde bir zira (yeter),»
buyurdu."
SİYAH
SARIK
3584) "... Arar bin Hureys (RadtyaUâhü ank)yden;
Şöyle demiştir:
Ben, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve SellemJ'i minber üzerinde hutbe okurken ve
başında siyah bir sarık varken gördüm.'*
3585) "... Câbir (RadtyaUâhü ankyden; Şöyle demiştir:
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) (fetih yılı)
başında siyah bir sarık olduğu halde
3586) "... îbn-i Ömer (RadtyaUâhü ankümâydan rivayet
edildiğine göre:
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Mekke'nin fetih günü başında
siyah bir sank olduğu halde (Mekke'ye) girdi."
SARIĞIN
UCUNU OMUZLAR ARASINA SARKITMAK
3587) "... Amr bin Hureys (RadtyaUâhü ank)'âen; Şöyle
söylemiştir;
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), başında siyah bir
sarık ve sarığın uçlarını omuzlan arasına
sarkıtmış vaziyette gözlerimin önündedir, sanki O'na
bakıyorum."
3588) "... Enes bfn Mâlik (Radtyallâhü an*)'den rivayet
edildiğine göre; Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu, demiştir:
«Kim dünyada İpek giyerse âhirette onu giyemez.»"
3589) "... Berâ (bin Azİb) (Radtyallâhü anh)'âen rivayet
edildiğine göre:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) (argaç ve erişi ipek olan) atlas,
ipek ve (argaç ve erişi ipek olan) kaim atlası
yasaklamıştır."
3590) "... Huzeyfe (bin el-Yemân) (Radtyallâhü
anh)'den rivayet edildiğine göre:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ipek giymeyi ve altın (ziynet -
kap kullanmayh yasaklamış ve t
«Altın dünyada kâfirleredir, âhirette de bizedir», buyurmuştur."
3591) "... Abdullah bin Ömer (Radtyallâhü ankümâ)'dan rivayet
edildiğine göre:
Ömer bin el-Hattâb sırf ipekten mamul (satılık) bir kat elbise
gördü ve t
Yâ Resûlallah, keski bu elbiseyi (dışardan gelen) özel hey'etler ve
Cuma günü için (giymek üzere) satın alsan, dedi. Bunun üzerine Resûlullah
(Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
«Bunu ancak âhirette (ipek elbisede) hiç nasibi olmayan kimse giyer» buyurdu."
İPEK
ELBİSE GİYMEK HUSUSUNDA KENDİSİNE RUHSAT (İZİN) VERİLENİN
3592) "... Enes bin Mâlik (Radtyallâkü anh)'dtn rivayet edildiğine göre :
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Zübeyr bin el-Avvâm ve Abdurrahmân bin
Avf (Radıyallâhü anhümâ) 'ya. vücûdlanndaki uyuz
hastalığı nedeniyle ipek gömlek giymelerine izin verdi."
ELBİSEDEKİ
ALEM (YÂNİ İPEKTEN OLAN
NAKIŞ, DİKİŞ, KENARA GECÎRÎLEN PARÇA VE ÇUBUK)
HAKKINDA VERİLEN MÜSAADE
3593) "... Ebû Osman en-Nehdî (Radtyallâhü anhyden rivayet edildiğine
göre:
Ömer (bin el-Hattab) (Radıyallâhü anh) ipek ve dibâç (yâni ipekten mamul
atlas) ı yasaklardı. Yalnız şu kadar
olanı müstesna diyerek bir parmağı sonra, ikinci
parmağı, sonra üçüncü parmağı ve da-
3594) "... (Ebû Bekr-i Sıddîk'ın kızı) Esmâ'nın
mevlâsi Ebû Ömer (Ra-dtyallâhü anhüm)'den; Şöyle demiştir:
Ben, İbn-i Ömer (Hadıyallâhü anhümâ) 'nın bir âlem'i (yâni
ipekten nakış - biye gibi bir parçası) olan bir sank satın
aldığını ve cele-meyn (denilen yün makasını)
isteyerek o âlem'i kestiğini gördüm. Sonra Esmâ4(bint-i
Ebı Bekir)'in yanına giderek bu durumu ona anlattım. Bunun
üzerine Esma: Hayret Abdullah'a! Ey câriye, Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve
Sellem) 'in cübbesini getir, dedi. Câriye de yenlerine, yakasına ve
yırtmaçlarına dibac (argacı ve erişi hâlis yünden mamul
atlas) geçirilmiş bir cübbe getirdi, (ve Esma şöyle dedi: Âişe
vefat edinceye kadar bu cübbe onun yanında idi. O
vefat edince cübbeyi ben aldım ve Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)
bunu giyiyordu. Biz bu cübbeyi hastalar için
yıkıyoruz. Onun (bereketi) ile (Allah'tan)
şifâ dileniyor)."
KADINLARIN
İPEK ELBİSE GİYMELERİ VE ALTIN (ZİYNET) TAKINMALARI
3595) "... Alî bin Ebî Tâlib (RadtyaUâhü <m*j'den;
Şöyle demiştir:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) bir ipek
«Şu iki şey ümmetimin erkeklerine haram, kadınlarına
helaldir,» buyurdu."
3596) "... Alî (bin Ebî Tâlib) (Radtyallâhü onAJ'den;
Şöyle demiştir:
Erişi veya argacı ipekten olan bir kat elbise Resûlullah (Sallal-lahü
Aleyhi ve SellemJ'e hediye edildi. O da bana gönderdi. Bunun üzerine ben Onun
yanına vararak:
Yâ Resûlallah! O elbiseyi ne yapayım? Onu giyeyim (mi) ?
dedim. O: «Hayır (giyme) ve lâkin onu
(parçalayıp) baş Örtüleri yap ve Fâtimeler arasında Ctaksim et)», buyurdu. (Ben de öyle
yaptım)."
3597) "... Abdullah bin Amr (bin el-Âs) (Radtyallâhü anhümâ)'dw;
Şöyle demiştir:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) (bir gün) bir elinde ipekten bir
elbise ve diğer elinde bir altın olduğu halde yanımıza
çıktı ve*
«Şüphesiz bu İki şey ümmetimin erkeklerine haram
kılındı, kadınlarına helâldir», buyurdu."
Not: Zev&İd'de şöyle denilmiştir: Bunun senedinde
Abdurrahman bin Rftfl bulunur. Kendisinden bir takım
münker hadisler rivayet olunmuştur. İbn-i Hibbân: Onun
hadisleri Abdurrahman bin Ziyâd bin En'am'ın rivayetinden olduğu
zaman delil sayılmaz. Rivâyetlerindeki münkerlik râvi Abdurrahman bin
Ziyftd'dan dolayıdır, demiştir. Ebû Hâtera de
: O, yani Abdurrahman bin R&fİ, hadisi münker olan bir
şeyhtir, demiştir.
3598) "... Enes (Radtyallâhü anh)'den; Şöyle
demiştir:
Ben, Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in kızı Zeyneb
üzerinde çubuklu ipekli kumaştan bir gömlek gördüm.1'
ERKEKLERİN
KIRMIZI ELBİSE GİYMELERİ
3599) '"... Berâ (bin Âzib) (Radtyallâhü
atttyden; Şöyle demiştir:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) saçlarını tarayarak
kırmızı bir hülle (kat elbise) içinde iken On dan daha güzel hiç
kimseyi görmedim."
3600) "... Büreyde (bin el-Husayb) (Radtyallâhü aaAJ'den; Şöyle demiştir :
Ben, Resûiullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'i hutbe okurken gördüm. (Hutbe
esnasında) Hasan ve Hüseyin (Radıyallâhü anhümâ)
geldiler, üzerlerinde iki kırmızı gömlek vardı, (küçük
yaşta olduklarından dolayı) düşe kalka yürüyorlardı.
Bunun Üzerine Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)
(minberden) indi ve onlan alıp kucağına koydu. Sonra:
«Allah ve Resûl'u doğru söylediler, = Şüphesiz mallarınız
ve evlâdınız bir sınamadır ve büyük sevap Allah
katandadır.» (1) Ben bunları gördüm de sabredemedim, buyurdu. Sonra hutbesine devam etti."
(1) Tefifibfin, 15
ASPUR (DENİLEN
BİTKİ) ÎLE BOYANMIŞ ELBİSENİN ERKEKLERE
MEKRUHLUĞU
3601) "... İbn-i Ömer (Radtyaîlâhü anhümâydan rivayet
edildiğine göre:
Kendisi Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve SellemVin müfeddem elbiseyi
yasakladığını söylemiştir.
Râvî Yezîd demiş ki t Ben el-Hasan'a t Müfeddem nedir?
diye sordum. EI-Hasan dedi ki i Müfeddem, aspur ile
doyasıya boyanmış olan (kumaş elbise) dir."
3602) "... AH (Radıyallâhü ank)'den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir :
ResûluUah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) beni aspurla boyanmış olan
(kumaş, elbise) den menetti. Ben O'nun sizi
menettiğini söylemem."
3603) "... Amr bin Şuayb'ın dedesi (Abdullah bin Amr bin el-Âs)
(Ra-dtyallâhü anhümâ)'6en; Şöyle demiştir:
Biz, Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ile bareber Ezâhır dağ
yolundan geliyorduk. Bir ara Resûlullah (Sallallahü
Aleyhi ve Sellem) bana dönüp baktı. Benim üstümde aspurla
boyanmış dikişsiz bir car (veya ince yumuşak bir elbise)
vardı. Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem}
(üstümdeki elbiseye işaretle) :
«Bu nedir?» buyurdu. Ben Onun bundan
hoşlanmadığını anladım. Sonra ev halkımın yamna vardım. O sırada onlar
tandırlarını ateşleyerek
kızdırıyorlardı. Ben o elbiseyi
tandıra attım. Ertesi gün O'nun huzuruna
gittim. O:
«Yâ Abdullah! O elbiseyi ne yaptın (yâni ne durumda?)»
buyurdu. Ben de O'na (durumdan) haber verdim. Bunun
üzerine buyurdu ki:
«O elbiseyi aile ferdi
SARI BOYA
İLE BOYANMIŞ ELBİSENİN ERKEKLER İÇİN CAİZ
OLDUĞUNA DÂİR
3604) "... Kays bin Sa'd (Radıyallâhü
anhiimâydan; Şöyle demiştir: Peygamber (SaUallahü Aleyhi ve Sellem)
bize geldi. Biz O'nun İçin (yıkanıp)
serinleneceği su koyduk. O da yıkandı. Sonra
ben O'na san bir çarşaf götürdüm (onunla kurulandı). Sonra ben
O'nun karın kıvrımları üzerinde
vers (yâni çarşaftaki
ÎSRAF
VE KİBİR SENDEN VAZGEÇTİĞİ SÜRECE (MUBAH
GİYECEKLERDEN) DİLEDİĞİNİ GİY
3605) "... Amr bin Şuayb'in dedesi (Abdullah bin Amr bin el-Âs)
(Ra-dıyallâhü anhüm)'dtn rivayet edildiğine göre; Resûlullah
(SaUallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu,
demiştir :
«Yeyiniz, içiniz, sadaka veriniz ve giyininiz, buna israf veya kibir
karışmadıkça.»"
HALK ARASTNDA MEŞHUR OLMAYA
VESİLE OLAN ELBİSEYİ GİYEN (HAKKINDA GELEN HADİSLER)
3606) "... İbn-i Ömer (Radıyallâhü anhümâyâan
rivayet edildiğine göre; Resûlullah (SaUallahü Aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu, demiştir :
«Kim meşhur olmaya vesile olan bir elbise giyerse, Allah kıyamet günü
o kimseye zillet elbisesini giydirir.»"
3607) "... Abdullah bin Ömer (Radtyallâkü ankümâ)'dan rivayet
edildiğine göre; Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu, demiştir:
«Kim dünyada meşhur olmaya vesile olan bir elbise giyerse Allah
kıyamet günü o kimseye bir zillet elbisesini giydirir, sonra o elbise
içinde bir ateş alevlendirir.»"
3608) Ebû Zer (Radtyallâhü anh)'den rivayet edildiğine göre; Peygamber
(Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
«Kim bir şöhret elbisesini giyerse, Allah o kimseden yüz çevirir (yâni
rahmet nazarıyla bakmaz), nihayet onu alçaltacağı zaman
al-çaltır.»"
MURDAR
HAYVAN DERİLERİ TABAKLANINCA GİYME
3609) "... îbn-i Abbâs (Radtyallâhü anhümâydan; Şöyle
demiştir:
Ben, Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'den şu buyruğu
işittim ı
«Hangi deri tabaklanırsa (şer'an) temizlenmiş olur.»"
3610) "... (Peygamber (Sallallakü Aleyhi ve Sellem)'in zevcesi) Meyroû-ne
(Radıyallâhü anhâ) 'dan; Şöyle demiştir:
Meymûne (yâni kendisi) nin âzadh bir cariyesine sadaka (malın)-dan
verilmiş olan bir davar ölmüş iken yanından O, yâni Peygamber
(Sallallahü Aleyhi ve S eli e m) geçti ve:
«Bunun derisini alıp tabakladıktan sonra ondan istifade etmeliydiler
(yâni niçin böyle yapmadılar) ?» buyurdu. Orada
bulunanlar t
Yâ Resûlallah, bu davar murdardır (yâni boğazlanmadan ölmüştür),
dediler. Resûl-i Ekrem (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
«Ölü hayvanın yalnız yenmesi haram oldu» buyurdu."
3611) "... Selmân (Radtyallâhü ank)'den; Şöyle
demiştir:
Mü'minlerin analarından (Yâni Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in
zevcelerinden) bazısının bir davarı vardı. Hayvan
Öldü. Sonra Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) hayvanın olduğu
yerden geçti ve i
«Sâhibleri bunun derisinden istifâde etseydiler yararlanma onlara zarar
vermezdi (yâni günah olmazdı).»" buyurdu.
3612) "... Âişe (Radıyallâhü anhâ)'dan rivayet edildiğine
göre şöyle söylemiştir :
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ölü hayvanların derilerinden
tabaklandığı zaman yararlanmayı emretti.**
ÖLÜ
HAYVANIN NE DERİSİNDEN NE DE SİNİR TELLERİNDEN
İSTİFÂDE EDİLEMEZ DİYENLERİN (DAYANDIKLARI HADÎS)
3613) "... Abdullah bin Ükeym (Radtyallâhü anh)'den;
Şöyle demiştir:
Ölü hayvanın derisinden ve sinir telinden istifâde etmeyiniz, diye bize
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in mektubu geldi."
3614) "... Abdullah bin Abbâs (Radtyallâhü
anhümâ)'dan; Şöyle demiştir:
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in ayakkabısının
tasması çift olan iki kıbâlesi (parmaklar arasına geçirilen
tasmacık) vardı."
3615) "... Enes (Radtyallâhü anh)'den; Şöyle demiştir:
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve SellemVin ayakkabısının
iki kıbâlesi (parmaklar araşma geçirilen tasmacık)
vardı."
Abdullah bin Ükeym (R.A.Km Hâl Tercemesi:
Abdullah bin Ükeym Ebû Malbed el-Kûft muhadram'dır. Yâni
câhİIİyet devrine ve Peygamber <S-A.V.)'in devrine
yetişmiş zâtlardandır. Ebû Bekir ve Ömer (RA)'den rivayette
bulunmuştur. Kendisinden de lbn-i Ebi Leylâ ve Kftsun bin Muhaymara
rivayet etmişlerdir. Haccâc'ın emirliği
döneminde vefat etmiştir. Güvenilir râvllerden
olduğu. et-Tehzİb'te bildirilmiştir.
Müslim Üe sünen sâhibleri onun hadislerini rivayet
etmişlerdir. (Hulâsa, 207)
AYAKKABILARI
GİYME VE SOYMA
(ÂDABI)
3616) "... Ebû Hüreyre (Radtyattâhü anh)'den rivayet
edildiğine göre; Resûlullah (Sallallakü Aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu, demiştir:
«Biriniz ayakkabısını giyeceği zaman sağ
ayağı ile başlasın, çıkaracağı zaman da önce
sol ayağını çıkarsın.»"
.
BİR
AYAKKABI İLE YÜRÜME (NİN YAŞARLIĞI)
3617) "... Ebû Hüreyre (Radtyallâhü onAJ'den rivayet edildiğine göre;
Resûlullah (Sallattahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu,
demiştir :
Sîzden birisi tek bir ayakkabı, ne de tek bir mest ile (halkın gözü
önünde) yürümez (yâni yürümesin). Ya ikisini birden
çıkarsın (yalın ayak yürüsün), ya da her ikisinde yürüsün (yâni
giyin.li yürüsün)."
Not: Zevâid'de şöyle denilmiştir : Bunun
senedi sahih olup râvileri sıka zâtlardır. Bu
hadisi müelliften başkası da rivayet etmiştir. Fakat müellif mesti ilave etmiş. Bu
nedenle ben bu hadisi Zevâid nevine dâhil ettim.
3618) "... Ebû Hüreyre (Radtyallâhü anh)'dtn rivayet
edildiğine göre:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) adamın
ayakkabısını ayakta giymesini
yasaklamıştır."
3619) "... Îbn-İ Ömer (Radtyallâhü anhümâyd&n
rivayet edildiğine göre:
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) adamın
ayakkabısını ayakta giymesini
yasaklamıştır."
Not: Zevâid yazan bu hadisin Zevâid nevinden olduğuna
işaret etmiş, fakat senedin durumuna değinmemiştir.
SİYAH
MESTLER
3620) "... Büreyde (Radtyallâkü anh)'âen rivayet
edildiğine göre:
Necâşİ, Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e sâde siyah
renkli bir çift mest hediye etti. O da onu giydi."
SAÇ VE SAKALI KINA İLE BOYAMAK
3621) "... Ebû Hüreyre (Radtyallâkü ankyâen rivayet
edildiğine göre; Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur:
«Yahudiler ve Hiristiyanlar (ak sakallarım) boyamazlar. Siz
onlara muhalefet ediniz (yâni ak sakallarınızı
boyayınız)."
3622) "... Ebû Zer (RadtyaUâhü anhyden rivayet edildiğine göre;
Resû-lullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu,
demiştir :
«Saç ve sakalın beyazlığını değiştirmek için
kullandığınız en güzel şey kına ve ketem (denilen
ot) dır.»"
3623) "... Osman (bin Abdillah) bin
Mevhib (Radtyallâhü anh)'âtn; Şöyle
demiştir:
Ben, (Peygamber CSallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in zevcesi) Üm-mü Seleme
(Radıyallâhü anhâ)'nin huzuruna çıktım. Osman demiştir ki t
Ümmü Seleme, Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in (saç- sakal)
kıllarından kına ve ketem ile boyanmış bir
kılı (sakladığı yerden) çıkarıp bana
gösterdi."