ADAMIN YENÎ BİR EtBİSE GİYDİĞİ ZAMAN SÖYLEYECEĞİ (HAMD) 3

ASPUR (DENİLEN BİTKİ) ÎLE BOYANMIŞ ELBİSENİN ERKEKLERE MEKRUHLUĞU   14

AYAKKABILARI GİYME VE SOYMA  (ÂDABI) 18

AYAKKABILARIN BİÇİMİ. 17

AYAKKABIYI AYAKTA GİYME.. 18

BEYAZ ELBİSE.. 5

BİR AYAKKABI İLE YÜRÜME (NİN YAŞARLIĞI) 18

ELBİSEDEKİ ALEM (YÂNİ İPEKTEN OLAN NAKIŞ, DİKİŞ, KENARA GECÎRÎLEN PARÇA VE ÇUBUK) HAKKINDA VERİLEN MÜSAADE.. 12

ERKEKLERİN KIRMIZI ELBİSE GİYMELERİ. 13

GÖMLEK - ENTARİ KOLU NE KADAR (UZUN) OLUR.. 8

GÖMLEK - ENTARİNİN YAKA DÜĞMELERİNİ ÇÖZMEK (YANİ İLİKLEMEMEK) 8

HALK ARASTNDA MEŞHUR OLMAYA VESİLE OLAN ELBİSEYİ GİYEN  (HAKKINDA GELEN HADİSLER) 15

İÇ DON GİYMEK.. 9

İPEK ELBİSE GİYMEK HUSUSUNDA KENDİSİNE RUHSAT (İZİN)  VERİLENİN   11

İPEK GİYMENİN YASAKLIĞI. 10

ÎSRAF VE KİBİR SENDEN VAZGEÇTİĞİ SÜRECE (MUBAH GİYECEKLERDEN) DİLEDİĞİNİ GİY   15

İZÂR (YÂNÎ BELDEN AŞAĞI GÎYÎLEN ELBİSE) NEREYE KADAR UZATILIR?  7

KADININ ETEĞÎ NE KADAR UZUN OLUR?. 9

KADINLARIN İPEK ELBİSE GİYMELERİ VE ALTIN (ZİYNET) TAKINMALARI  12

KİBİRDEN DOLAYI ELBİSESİNİ (YERDE) SÜRÜKLEYEN.. 6

MURDAR HAYVAN DERİLERİ TABAKLANINCA GİYME.. 16

ÖLÜ HAYVANIN NE DERİSİNDEN NE DE SİNİR TELLERİNDEN İSTİFÂDE EDİLEMEZ DİYENLERİN (DAYANDIKLARI HADÎS) 17

RESÛLULLAH (SAS)ÎN ELBİSESİ. 2

SAÇ VE SAKALI KINA İLE BOYAMAK.. 19

SARI BOYA İLE BOYANMIŞ ELBİSENİN ERKEKLER İÇİN CAİZ OLDUĞUNA DÂİR   15

SARIĞIN UCUNU OMUZLAR ARASINA SARKITMAK.. 10

SİYAH MESTLER.. 19

SİYAH SARIK.. 10

YASAK KILINAN ELBİSE.. 4

YÜN ELBİSE GİYMEK.. 5

 

 

 


RESÛLULLAH (SAS)ÎN ELBİSESİ

3550)    "... Âi§e (Radtyallâhü anhâ)'dan; Şöyle demiştir:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) nakışlı bir siyah abâ içinde namaz kıldı. Sonra buyurdu ki:
Bu abanın nakışları beni meşgul etti (yâni dikkatimi çekecek gibi oldu). Bunu Ebû Cehm'e (geri) götürün ve bana onun enbicâ-niye (nakışsız kaim abâ) sim getirin."

3551) "... Ebû Bürde (bin Ebî Mûsâ el-Eş'arî) (RadtyaUâkü ankümâ)'-dan; Şöyle demiştir:
Ben, Âişe (Radıyallâhü anhâ)'mn yanma girdim. O, Yemen'de dokunan tok kumaştan mamul bir izâr (bedenin belden aşağısına sarılan car) ve mülebbede denilen (yâni çok yamalanmakla keçelen-miş gibi olan) şu elbiselerden bir kaftanı benim için çıkar (ip göster) di ve bana yemin ederek: Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sel-lem) bu iki elbise içinde vefat etti, dedi."

3552)    '•... Ubâde bin es-Sâmit (Radıyallâhü anh)yden; Şöyle demiştir:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) bir semle (car - ihram) içinde namaz kıldı, (carın küçüklüğü dolayısıyla düşmemesi için) onu bağlamıştı."

3553)    "... Enes bin Mâlik (Radıyallâhü anh)'den; Şöyle demiştir:
Ben, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) in beraberinde idim. O'nun üstünde saçağı kalın Necrân mamulü bir ridâ (yâni bedenin üst tarafını örten dikişsiz ihram gibi bir giysi) vardı."

3554) "... Âişe (Radtyallâhü <mAö,)'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir :
Ben, Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in herhangi bir kimseyi sövdüğünü ve O'nun için bir elbisenin durulduğunu görmedim."

3555) "... Sehl bin Sa'd es-Sâidî (Radtyallâhü ankümâ)'dan; Şöyle demiştir :
Bir kadın, Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e bir bürde getirdi. (Sehl: Bürde nedir? diye —orada bulunanlara — sordu —da sözüne devamla — Bürdedir —yâni ihram gibi dikişsizdir— diye sorusunu kendisi cevabladı.) Bürdeyi getiren kadın :
Yâ Resûlallah, bu bürdeyi sana giydireyim diye kendi elimle dokudum, dedi. Resûlullah  (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)  de bürdeyi
aldı. Zâten kendisinin böyle bir bürdeye ihtiyacı vardı. Sonra Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) o bürdeyi izâr (yâni belden aşağı vücûduna sarmış) olarak giyip (evden) yanımıza çıktı. Sonra falan oğlu falan (Sehl'in o gün ismini söylediği bir adam) gelerek:
Yâ Resûlallah, bu bürde ne güzeldir! Bunu bana giydir, dedi. Resûl-i Ekrem (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) de: Peki buyurdu. Sonra eve girince bürdeyi dürüp o adama gönderdi. Orada hazır olan cemâat adama:
Vallahi sen iyi etmedin. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'e bu bürde ihtiyacı olarak giydirildi. Sonra sen kendisinin bir şey isteyen hiç bir kimseyi reddetmediğini bildiğin halde Ondan bürdeyi istedin, dediler. Adam da (bu yadırgamaya karşılık) :
Vallahi ben bu bürdeyi giymek için istemedim. Ve lâkin (öldüğümde) kefenim olsun diye istedim, dedi.
Sehl demiştir ki: Sonra bu zâtın vefat ettiği gün hakikaten o bürde onun kefeni oldu."



3556)    "... Enes (Radtyallâhü ankydtn rivayet edildiğine göre:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve SellemJyün elbise ve yamalanmış ayakkabı giyiniş ve cidden sert elbise giymiştir."


 

ADAMIN YENÎ BİR EtBİSE GİYDİĞİ ZAMAN SÖYLEYECEĞİ (HAMD)

3557)    "... Ebû Ümâme (el-Bâhilî)    (Radtyallâhü a«A)'den;    Şöyle demiştir :
Ömer bin el-Hattab (Radıyallâhü anh) yeni bir elbise giydi ve ı
Avretimi örten ve kıyafetimi iyi düzenleyen, elbiseyi bana giydiren Allah'a haradolsun, dedikten sonra; ben Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve S eli e m) 'den şöyle buyururken işittim: «Kim yeni bir elbise giyip;
der, sonra eskittiği veya (bedeninden) attığı elbiseye gidip onu sadaka ederse; diri ve ölü iken (yâni dünyada ve âhirette) Allah'ın himayesinde, Allah'ın muhafazasında (korumasında) ve Allah'ın sitrinde (örtüsünde) olur.
Bunu üç defa tekrarlardı.'*

3558)    "... İbn-i Ömer (Radtyattâhü anhümâ)'dan rivayet edildiğine göre: Besûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)   (bir gün) Ömer (bin
el-Hattâb) 'm üzerinde beyaz bir entari gördü ve (ona) :
Senin bu elbisen yıkanmış  (mı), yoksa yeni midir? buyurdu.
Ömer de ı
Hayır (yeni değil). Fakat yıkanmıştır, dedi. Resûl-i Ekrem (ona) : «Yeni bir elbise giy (giyesin), hamdedici olarak (veya memnun bir yaşantı ile) yaşa    (yaşıyasın) ve şehid olarak öl    (ölesin), buyurdu.»"

 


YASAK KILINAN ELBİSE

3559) "... Ebû Saîd-i Hudrî (Radtyallâkü anh)'den rivayet edildiğine göre:
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) iki çeşit giyinişi yasaklamıştır. O giyinişler iştimal-ı samına (denilen kıyafet) ve kabaları üzerinde oturup bacakları dikerek avret yeri Örtüsüz kalacak şekilde tek bir elbiseye sarınmaktır.'*

3560)   "... Ebû Hüreyre (Radtyallâhü a«A)'den rivayet edildiğine göre:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) iki çeşit giyinişi yasaklamıştır: tştimâl-i sammâ (denilen giyiniş) den ve kabalan üzerinde oturup bacakları dikerek avret yerini semâya doğru açarak (yani avret yerini örtüsüz bırakarak) tek bir elbiseye sarınmaktan."

3561)    "... Âİşe (Radtyallâhü onkây&sn; §öyle demiştir:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) iki çeşit giyinişi yasaklamıştır: İştimâl-İ sanıma (denilen kıyafet) ve avret yerini semâya doğru açtığın (yâni örtüsüz bıraktığın) halde kabaların üzerinde oturup bacakları dikerek tek bir elbiseye sarınmak/'

 


YÜN ELBİSE GİYMEK


3562) "... Ebû Bürde (bin Ebî Mûsâ el-Eş'arî) (Raâtyallâhü anhümâ)'-dan; Şöyle demiştir:
Babam (Ebû Mûsâ el-Eş'arî bir gün) bana şöyle dedi i Ey oğulcuğum! Biz Resûlullah (Sallallahû Aleyhi ve S eli e m) ile beraber iken, üzerimize yağmur yağdığı zaman eğer sen yanımızda olsaydın bizim (elbise) kokumuzu koyun kokusu zannederdin.*'

3563)   "... Ubâde bin es-Sâmit (Radıyallâhü ank)'den; Şöyle demiştir:
Resûlullah (Sallallahû Aleyhi ve Sellem) kolları dar, yünden mamul bir Rûmî cübbeyi giymiş olarak bir gün (evden) yanımıza çıktı ve o cübbeyle bize namaz kıldırdı. Üzerinde o cübbeden başka (elbiseden) bir şey yoktu."


3564)   "... Selmân-i Fârisî (Radtyattâhü ön A)'den rivayet edildiğine göre:
Resûlullah (Sallallahû Aleyhi ve Sellem) bir defa) abdest almış ve sonra üstündeki yün cübbeyi çevirip onunla yüzünü kurulamış-tır."

3565)   "... Enes bin Mâlik (Radıyattâhü anh)'den; Şöyle demiştir:
Ben, Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Selîem) 'i davar sürüsünün kulaklarını nişanlarken gördüm ve O'nu bir kisâ (dikilmiş elbise) yi bedeninin belden aşağı giymiş olarak gördüm."
y1^ w

 

 

BEYAZ ELBİSE

 

3S66) "... îbn-i Abbâs (Radtyallâhü anhümâydm rivayet edildiğine göre; Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir:
«Elbisenizin en hayırlısı beyaz renkli olanıdır. Bu itibarla beyaz elbise giyiniz ve ölülerinizi beyaz renkli kefenle tekfin ediniz."

3567) "... Semûre bin Cündüb (Radtyallâhü anh)'âen rivayet edildiğine göre; Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) jöyle buyurdu, demiştir:
«Elbisenin beyaz olanını giyiniz.Çünkü beyaz elbise daha temiz ve daha güzeldir.»1'

3568) "... Ebü'd-Derdâ (Radtyaliâhü a»*;'den rivayet edildiğine göre; Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
«Kabirlerinizde ve mescidlerinizde Allah'ı ziyaret etmenize en güzel elbise —kefen— şüphesiz beyaz olanıdır.»'*


 

KİBİRDEN DOLAYI ELBİSESİNİ (YERDE) SÜRÜKLEYEN

3569) "... îbn-i Ömer (Radtyaliâhü anhümâyd&n rivayet edildiğine göre ; Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
«(Giydiği) elbiseyi kibirden dolayı (yerde) sürükleyen kimseye Allah kıyamet günü (rahmet bakışıyla) bakmaz (veya rahmet etmez).»"

3570) "... Ebû Saîd-i Hudrî (Radtyaliâhü anh)'den rivayet edildiğine göre ; Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir:
«Kim izânnı (belden aşağı giydiği elbiseyi) kibirden dolayı (yerde) sürûklerse Allah ona kıyamet günü (rahmet bakışıyla) bakmaz (veya rahmet etmez).»"

3571)   "... Ebü Hüreyre (Radtyallâhü anh)'den rivayet edildiğine göre:
Kureyş'ten bir genç topuklarından aşağıya sarkık (vaziyette giydiği) elbisesini (yerde) sürükleyerek Ebû Hüreyre'nin yanından geçti. Bunun üzerine Ebû Hüreyre:
Ey kardeşimin oğlu, ben, Resûlullah (Sallaliahü Aleyhi ve Sel-lem) 'den şu hadîsi buyururken işittim t
«Kim kibirden dolayı elbisesini (yerde) sürûklerse Allah ona kıyamet günü (rahmet bakışıyla) bakmaz (veya rahmet etmez).»"

 


İZÂR (YÂNÎ BELDEN AŞAĞI GÎYÎLEN ELBİSE) NEREYE KADAR UZATILIR?

3572)    "... Huzeyfe (Radtyaîlâhü a«A>'den; Şöyle demiştir:
Resûhıllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) benim baldırımın veya onun baldırının adalesi (yâni çok etli kaba kısmı) nın aşağısını tutarak i
İzânn yeri (yâni uzatılacağı yer) burasıdır. Eğer (bundan imtina) edersen (yâni daha da uzatmak istersen) bunun aşağısına in, şayet (bundan) imtina edersen onun da aşağısına in. Eğer (bu kadardan) imtina edersen (yâni daha da uzatmak istersen), İzânn topuklarda hakkı yoktur (yâni izar topukları örtmemelidir).
Huzeyfe'nin. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'den rivayet ettiği bu hadîsin mislini ... senediyle AU bin Muhammed (de) bize rivayet etmiştir."

3573) "... El-Aİâ bin Abdirrahman'm babası (Abdurrahmân bin Yâkûb el-Cühenî)  (Radtyaîlâhü anhümâ)'den; Şöyle demiştir:
Ben, Ebü Saîd(-i Hudri)  (Radıyallâhü anh)'a:
Sen izar (denilen elbisenin uzunluğu) hakkında Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'den bir şey işittin mi? diye sordum. Ebû Saidt
Evet. Ben, Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'den şöyle buyururken işittim t
«Mü'minin izânnin uzunluğu baldırlarının ortalarına Kadardır. Bununla topuklar arasında olan izârd giymek) te ona günah yoktur. Topuklardan aşağı olan (izar kısmının hizasındaki beden) ateştedir. O üç kez (de) şöyle buyurdu:
Allah (giydiği), izânnı kibirlenerek (yerde) sürükleyen kimseye
(rahmet bakışıyla) bakmaz (veya rahmet etmez).»"

3574) "... El-Müğîre bin Şu'be (Radtyaîlâhü anh)'den rivayet edildiğine göre; Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir:
«Yâ Süfyân bin Sehl İzânnı (topuklardan aşağıya) sarkıtma. Çünkü Allah İzânnı (topuklardan aşağıya) şarlatanları kesinlikle sevmez"

3575)   "... Ümmü Seleme (Radtyallâkü öfiAâJ'dan; Şöyle demiştir:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e kamîs (uzun gömlek) -ten daha sevimli bir libas olmadı."

KAMÎSİN UZUNLUĞU NE KADAR OLMALIDIR?

3576)   "... Sâlim'in babası (Abdullah bin Ömer)  (RadtyaUâhü anhüm)'-
den rivayet edildiğine göre; Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur :
•Îsbâl (yâni yasak olan elbise sarkıtma - uzatma işi) izâr (yâni bedenin belden aşağısını örten elbise) de, kamîs (uzun gömlek-entari) de ve sarıktadır. Kim (giydiği elbiseden) bir şeyi kibirlenerek sü-rüklerse Allah kıyamet günü ona (rahmet nazarıyla) bakmaz (veya rahmet etmez.
(Müellifin şeyhi) Ebû Bekir (bin Ebî Şeybe) demiştir ki t Ben (râ-vi) İbn-i Ebî Revvâd'ı tanımam."


 

GÖMLEK - ENTARİ KOLU NE KADAR (UZUN) OLUR

3577)    "... İbn-i Abbâs (Radiyottâhü anhümâ)'dan;  Şöyle demiştir:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), kolları ve boyu kısa kamis (gömlek - entari) giyerdi."
Not: Zevâid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedinde Müslim bin Keysân el-Kûfl bulunur. Bu râvinin zayıflığı üzerinde ittifak edilmiştir. Senedin durumunun dönüm noktası bu râvl Üzerindedir. El-Bezzâr bu hadisi Enes (R.A.)'den rivayet etmiştir. Mamafih, Esma blnt-i es-Seken'in hadîsi bu hadisi teyid eder. Es* mâ'nın hadisini Tirmizl rivayet ederek hasen olduğunu söylemiştir.

 


GÖMLEK - ENTARİNİN YAKA DÜĞMELERİNİ ÇÖZMEK (YANİ İLİKLEMEMEK)

3578) "... Kurre (bin Eyâs el-Müzenî) (Radtyallâhü anh)'den; Şöyle demiştir:
Ben, Resûlullah (SallaUahü Aleyhi ve Sellem) 'in yanına vararak O'na bey'at ettim. O esnada O'nun gömleğinin düğmesi çözük (yâni iliksiz) idi. Urve demiştir ki: Ben bundan dolayı Muâviye'yi ve oğlunu kış ve yaz (mevsimlerin) de dâima (gömlek) düğmeleri çözük olarak gördüm."


 

İÇ DON GİYMEK

3579)   "... Süveyd bin Kays (Radtyallâhü ank)'âen; Şöyle demiştir:
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) (Minâ'da elbise sattığımız esnada) yanımıza geldi ve bir uzun içdon pazarlık ederek Maden satın aldı."


 

KADININ ETEĞÎ NE KADAR UZUN OLUR?

3580)   "... Ümraü Seleme (Radtyaüâhü anhâydan; Şöyle demi§tir:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'e t Kadın, eteğinden ne kadarını (erkeğin eteğinden fazla) sarkıtır? diye soruldu. O «Bir karış» buyurdu. Ben:
O zaman (kadın yürüdüğünde) bedeninin bir kısmı (ayağı) açılır, dedim. O i
«Bir zira (uzatılabilir). Kadın bundan fazla yapamaz» buyurdu."

3581)   "... İbn-i Ömer (Radtyallâhü anhümâ)'dan; Şöyle demiştir:
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in zevceleri için eteklerini (erkeğin eteğinden) bir zira (fazla) sarkıtmalarına izin verildi. Artık onlar bize gelirlerdi. Biz de onlar için kamışla bir zira Ölçerdik."

3582)    "... Ebû Hüreyre (Radtyallâkü a»A;*den rivayet edildiğine göre;
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Fâtime'ye veya Ümmü Seleme'ye:
Senin eteğin bir ziradır» (yâni erkeğin eteğinden bir zira uzun olur), buyurmuştur.*'

3583)   "... Ai§e (Radtyallâhü anhâydan rivayet edildiğine göre:
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) kadınların etekleri hakkında:
«(Erkeklerinkinden) bir karış (fazla sarkıtsınlar)» buyurdu. Bunun üzerine Âişe (Radıyallâhü anhâ) :
O zaman (kadınlar yürürken) baldırları (açığa) çıkar, dedi. O: «Şu halde bir zira (yeter) buyurdu."


 

SİYAH SARIK

3584)   "... Arar bin Hureys (RadtyaUâhü ank)yden; Şöyle demiştir:
Ben, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve SellemJ'i minber üzerinde hutbe okurken ve başında siyah bir sarık varken gördüm.'*

3585)   "... Câbir (RadtyaUâhü ankyden; Şöyle demiştir:
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)  (fetih yılı) başında siyah bir sarık olduğu halde

3586)   "... îbn-i Ömer (RadtyaUâhü ankümâydan rivayet edildiğine göre:
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Mekke'nin fetih günü başında siyah bir sank olduğu halde (Mekke'ye) girdi."


 

SARIĞIN UCUNU OMUZLAR ARASINA SARKITMAK

3587)   "... Amr bin Hureys (RadtyaUâhü ank)'âen; Şöyle söylemiştir;
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), başında siyah bir sarık ve sarığın uçlarını omuzlan arasına sarkıtmış vaziyette gözlerimin önündedir, sanki O'na bakıyorum."


 

İPEK GİYMENİN YASAKLIĞI


3588)    "... Enes bfn Mâlik (Radtyallâhü an*)'den rivayet edildiğine göre; Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir:
«Kim dünyada İpek giyerse âhirette onu giyemez.»"

3589) "... Berâ (bin Azİb) (Radtyallâhü anh)'âen rivayet edildiğine göre:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) (argaç ve erişi ipek olan) atlas, ipek ve (argaç ve erişi ipek olan) kaim atlası yasaklamıştır."

3590)    "... Huzeyfe (bin el-Yemân)  (Radtyallâhü anh)'den rivayet edildiğine göre:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ipek giymeyi ve altın (ziynet - kap kullanmayh yasaklamış ve t
«Altın dünyada kâfirleredir, âhirette de bizedir», buyurmuştur."

3591) "... Abdullah bin Ömer (Radtyallâhü ankümâ)'dan rivayet edildiğine göre:
Ömer bin el-Hattâb sırf ipekten mamul (satılık) bir kat elbise gördü ve t
Yâ Resûlallah, keski bu elbiseyi (dışardan gelen) özel hey'etler ve Cuma günü için (giymek üzere) satın alsan, dedi. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
«Bunu ancak âhirette (ipek elbisede) hiç nasibi olmayan kimse giyer» buyurdu."


 

İPEK ELBİSE GİYMEK HUSUSUNDA KENDİSİNE RUHSAT (İZİN)  VERİLENİN

3592)    "... Enes bin Mâlik (Radtyallâkü anh)'dtn rivayet edildiğine göre :
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Zübeyr bin el-Avvâm ve Abdurrahmân bin Avf (Radıyallâhü anhümâ) 'ya. vücûdlanndaki uyuz hastalığı nedeniyle ipek gömlek giymelerine izin verdi."


 

ELBİSEDEKİ ALEM (YÂNİ İPEKTEN OLAN
NAKIŞ, DİKİŞ, KENARA GECÎRÎLEN PARÇA VE ÇUBUK
)
HAKKINDA VERİLEN MÜSAADE


3593) "... Ebû Osman en-Nehdî (Radtyallâhü anhyden rivayet edildiğine göre:
Ömer (bin el-Hattab) (Radıyallâhü anh) ipek ve dibâç (yâni ipekten mamul atlas) ı yasaklardı. Yalnız şu kadar olanı müstesna diyerek bir parmağı sonra, ikinci parmağı, sonra üçüncü parmağı ve da-

3594) "... (Ebû Bekr-i Sıddîk'ın kızı) Esmâ'nın mevlâsi Ebû Ömer (Ra-dtyallâhü anhüm)'den; Şöyle demiştir:
Ben, İbn-i Ömer (Hadıyallâhü anhümâ) 'nın bir âlem'i (yâni ipekten nakış - biye gibi bir parçası) olan bir sank satın aldığını ve cele-meyn (denilen yün makasını) isteyerek o âlem'i kestiğini gördüm. Sonra Esmâ4(bint-i Ebı Bekir)'in yanına giderek bu durumu ona anlattım. Bunun üzerine Esma: Hayret Abdullah'a! Ey câriye, Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in cübbesini getir, dedi. Câriye de yenlerine, yakasına ve yırtmaçlarına dibac (argacı ve erişi hâlis yünden mamul atlas) geçirilmiş bir cübbe getirdi, (ve Esma şöyle dedi: Âişe vefat edinceye kadar bu cübbe onun yanında idi. O vefat edince cübbeyi ben aldım ve Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) bunu giyiyordu. Biz bu cübbeyi hastalar için yıkıyoruz. Onun (bereketi) ile (Allah'tan) şifâ dileniyor)."


 

KADINLARIN İPEK ELBİSE GİYMELERİ VE ALTIN (ZİYNET) TAKINMALARI
3595)   "... Alî bin Ebî Tâlib (RadtyaUâhü <m*j'den; Şöyle demiştir:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) bir ipek kumaşı sol eline ve bir parça altını sağ eline aldı, sonra bunları elleriyle havaya kaldırarak (halka göstererek) :
«Şu iki şey ümmetimin erkeklerine haram, kadınlarına helaldir,» buyurdu."

3596)    "... Alî (bin Ebî Tâlib) (Radtyallâhü onAJ'den; Şöyle demiştir:
Erişi veya argacı ipekten olan bir kat elbise Resûlullah (Sallal-lahü Aleyhi ve SellemJ'e hediye edildi. O da bana gönderdi. Bunun üzerine ben Onun yanına vararak:
Yâ Resûlallah! O elbiseyi ne yapayım? Onu giyeyim (mi) ? dedim. O: «Hayır (giyme) ve lâkin onu (parçalayıp) baş Örtüleri yap ve Fâtimeler arasında Ctaksim et, buyurdu. (Ben de öyle yaptım)."

3597) "... Abdullah bin Amr (bin el-Âs) (Radtyallâhü anhümâ)'dw; Şöyle demiştir:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) (bir gün) bir elinde ipekten bir elbise ve diğer elinde bir altın olduğu halde yanımıza çıktı ve*
«Şüphesiz bu İki şey ümmetimin erkeklerine haram kılındı, kadınlarına helâldir», buyurdu."
Not: Zev&İd'de şöyle denilmiştir: Bunun senedinde Abdurrahman bin Rftfl bulunur. Kendisinden bir takım münker hadisler rivayet olunmuştur. İbn-i Hibbân: Onun hadisleri Abdurrahman bin Ziyâd bin En'am'ın rivayetinden olduğu zaman delil sayılmaz. Rivâyetlerindeki münkerlik râvi Abdurrahman bin Ziyftd'dan dolayıdır, demiştir. Ebû Hâtera de : O, yani Abdurrahman bin R&fİ, hadisi münker olan bir şeyhtir, demiştir.

3598)    "... Enes (Radtyallâhü anh)'den; Şöyle demiştir:
Ben, Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in kızı Zeyneb üzerinde çubuklu ipekli kumaştan bir gömlek gördüm.1'


 

ERKEKLERİN KIRMIZI ELBİSE GİYMELERİ

3599)    '"... Berâ (bin Âzib)  (Radtyallâhü atttyden; Şöyle demiştir:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) saçlarını tarayarak kırmızı bir hülle (kat elbise) içinde iken On dan daha güzel hiç kimseyi görmedim."

3600) "... Büreyde (bin el-Husayb) (Radtyallâhü aaAJ'den; Şöyle demiştir :
Ben, Resûiullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'i hutbe okurken gördüm. (Hutbe esnasında) Hasan ve Hüseyin (Radıyallâhü anhümâ) geldiler, üzerlerinde iki kırmızı gömlek vardı, (küçük yaşta olduklarından dolayı) düşe kalka yürüyorlardı. Bunun Üzerine Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) (minberden) indi ve onlan alıp kucağına koydu. Sonra:
«Allah ve Resûl'u doğru söylediler, = Şüphesiz mallarınız ve evlâdınız bir sınamadır ve büyük sevap Allah katandadır.» (1) Ben bunları gördüm de sabredemedim, buyurdu. Sonra hutbesine devam etti."
(1)  Tefifibfin, 15


 

 

ASPUR (DENİLEN BİTKİ) ÎLE BOYANMIŞ ELBİSENİN ERKEKLERE MEKRUHLUĞU


3601)   "... İbn-i Ömer (Radtyaîlâhü anhümâydan rivayet edildiğine göre:
Kendisi Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve SellemVin müfeddem elbiseyi yasakladığını söylemiştir.
Râvî Yezîd demiş ki t Ben el-Hasan'a t Müfeddem nedir? diye sordum. EI-Hasan dedi ki i Müfeddem, aspur ile doyasıya boyanmış olan (kumaş elbise) dir."

3602) "... AH (Radıyallâhü ank)'den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir :
ResûluUah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) beni aspurla boyanmış olan (kumaş, elbise) den menetti. Ben O'nun sizi menettiğini söylemem."

3603) "... Amr bin Şuayb'ın dedesi (Abdullah bin Amr bin el-Âs) (Ra-dtyallâhü anhümâ)'6en; Şöyle demiştir:
Biz, Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ile bareber Ezâhır dağ yolundan geliyorduk. Bir ara Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) bana dönüp baktı. Benim üstümde aspurla boyanmış dikişsiz bir car (veya ince yumuşak bir elbise) vardı. Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem}   (üstümdeki elbiseye işaretle) :
«Bu nedir?» buyurdu. Ben Onun bundan hoşlanmadığını anladım. Sonra ev halkımın yamna vardım. O sırada onlar tandırlarını ateşleyerek kızdırıyorlardı. Ben o elbiseyi tandıra attım. Ertesi gün O'nun huzuruna gittim. O:
«Yâ Abdullah! O elbiseyi ne yaptın (yâni ne durumda? buyurdu. Ben de O'na (durumdan) haber verdim. Bunun üzerine buyurdu ki:
«O elbiseyi aile ferdi erin in bâzısına giyd irmeliydin. Çünkü kadınların böyle elbiseyi giymelerinde bir günah yoktur» buyurdu."


 

SARI BOYA İLE BOYANMIŞ ELBİSENİN ERKEKLER İÇİN CAİZ OLDUĞUNA DÂİR

3604) "... Kays bin Sa'd (Radıyallâhü anhiimâydan; Şöyle demiştir: Peygamber (SaUallahü Aleyhi ve Sellem) bize geldi. Biz O'nun İçin (yıkanıp) serinleneceği su koyduk. O da yıkandı. Sonra ben O'na san bir çarşaf götürdüm (onunla kurulandı). Sonra ben O'nun karın kıvrımları üzerinde vers (yâni çarşaftaki Yemen za'feram bitkisin) in izini gördüm."


 

ÎSRAF VE KİBİR SENDEN VAZGEÇTİĞİ SÜRECE (MUBAH GİYECEKLERDEN) DİLEDİĞİNİ GİY

3605) "... Amr bin Şuayb'in dedesi (Abdullah bin Amr bin el-Âs) (Ra-dıyallâhü anhüm)'dtn rivayet edildiğine göre; Resûlullah (SaUallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir :
«Yeyiniz, içiniz, sadaka veriniz ve giyininiz, buna israf veya kibir karışmadıkça.»"

 


HALK ARASTNDA MEŞHUR OLMAYA VESİLE OLAN ELBİSEYİ GİYEN  (HAKKINDA GELEN HADİSLER)

3606)    "... İbn-i Ömer (Radıyallâhü anhümâyâan rivayet edildiğine göre; Resûlullah (SaUallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir :
«Kim meşhur olmaya vesile olan bir elbise giyerse, Allah kıyamet günü o kimseye zillet elbisesini giydirir.»"

3607) "... Abdullah bin Ömer (Radtyallâkü ankümâ)'dan rivayet edildiğine göre; Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir:
«Kim dünyada meşhur olmaya vesile olan bir elbise giyerse Allah kıyamet günü o kimseye bir zillet elbisesini giydirir, sonra o elbise içinde bir ateş alevlendirir.»"

3608) Ebû Zer (Radtyallâhü anh)'den rivayet edildiğine göre; Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
«Kim bir şöhret elbisesini giyerse, Allah o kimseden yüz çevirir (yâni rahmet nazarıyla bakmaz), nihayet onu alçaltacağı zaman al-çaltır.»"


 

MURDAR HAYVAN DERİLERİ TABAKLANINCA GİYME

3609)    "... îbn-i Abbâs (Radtyallâhü anhümâydan; Şöyle demiştir:
Ben, Resûlullah  (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'den şu buyruğu işittim ı
«Hangi deri tabaklanırsa (şer'an) temizlenmiş olur.»"

3610) "... (Peygamber (Sallallakü Aleyhi ve Sellem)'in zevcesi) Meyroû-ne (Radıyallâhü anhâ) 'dan; Şöyle demiştir:
Meymûne (yâni kendisi) nin âzadh bir cariyesine sadaka (malın)-dan verilmiş olan bir davar ölmüş iken yanından O, yâni Peygamber
(Sallallahü Aleyhi ve S eli e m) geçti ve:
«Bunun derisini alıp tabakladıktan sonra ondan istifade etmeliydiler (yâni niçin böyle yapmadılar) ?» buyurdu. Orada bulunanlar t
Yâ Resûlallah, bu davar murdardır (yâni boğazlanmadan ölmüştür), dediler.
Resûl-i Ekrem (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
«Ölü hayvanın yalnız yenmesi haram oldu» buyurdu."

3611)    "... Selmân (Radtyallâhü ank)'den; Şöyle demiştir:
Mü'minlerin analarından (Yâni Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in zevcelerinden) bazısının bir davarı vardı. Hayvan Öldü. Sonra Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) hayvanın olduğu yerden geçti ve i
«Sâhibleri bunun derisinden istifâde etseydiler yararlanma onlara zarar vermezdi (yâni günah olmazdı)" buyurdu.

3612) "... Âişe (Radıyallâhü anhâ)'dan rivayet edildiğine göre şöyle söylemiştir :
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ölü hayvanların derilerinden tabaklandığı zaman yararlanmayı emretti.**


 

ÖLÜ HAYVANIN NE DERİSİNDEN NE DE SİNİR TELLERİNDEN İSTİFÂDE EDİLEMEZ DİYENLERİN (DAYANDIKLARI HADÎS)

3613)    "... Abdullah bin Ükeym (Radtyallâhü anh)'den; Şöyle demiştir:
Ölü hayvanın derisinden ve sinir telinden istifâde etmeyiniz, diye bize Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in mektubu geldi."


 

AYAKKABILARIN BİÇİMİ


3614)   "... Abdullah bin Abbâs  (Radtyallâhü anhümâ)'dan;  Şöyle demiştir:
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in ayakkabısının tasması çift olan iki kıbâlesi (parmaklar arasına geçirilen tasmacık) vardı."

3615)    "... Enes (Radtyallâhü anh)'den; Şöyle demiştir:
Peygamber  (Sallallahü Aleyhi ve SellemVin ayakkabısının iki kıbâlesi (parmaklar araşma geçirilen tasmacık) vardı."
Abdullah bin Ükeym (R.A.Km Hâl Tercemesi:
Abdullah bin Ükeym Ebû Malbed el-Kûft muhadram'dır. Yâni câhİIİyet devrine ve Peygamber <S-A.V.)'in devrine yetişmiş zâtlardandır. Ebû Bekir ve Ömer (RA)'den rivayette bulunmuştur. Kendisinden de lbn-i Ebi Leylâ ve Kftsun bin Muhaymara rivayet etmişlerdir. Haccâc'ın emirliği döneminde vefat etmiştir. Güvenilir râvllerden olduğu. et-Tehzİb'te bildirilmiştir. Müslim Üe sünen sâhibleri onun hadislerini rivayet etmişlerdir. (Hulâsa, 207)


 

AYAKKABILARI GİYME VE SOYMA  (ÂDABI)

3616)    "... Ebû Hüreyre (Radtyattâhü anh)'den rivayet edildiğine göre; Resûlullah (Sallallakü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir:
«Biriniz ayakkabısını giyeceği zaman sağ ayağı ile başlasın, çıkaracağı zaman da önce sol ayağını çıkarsın.»"
.

 

BİR AYAKKABI İLE YÜRÜME (NİN YAŞARLIĞI)

3617) "... Ebû Hüreyre (Radtyallâhü onAJ'den rivayet edildiğine göre; Resûlullah (Sallattahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir :
Sîzden birisi tek bir ayakkabı, ne de tek bir mest ile (halkın gözü önünde) yürümez (yâni yürümesin). Ya ikisini birden çıkarsın (yalın ayak yürüsün), ya da her ikisinde yürüsün (yâni giyin.li yürüsün)."
Not: Zevâid'de şöyle denilmiştir : Bunun senedi sahih olup râvileri sıka zâtlardır. Bu hadisi müelliften başkası da rivayet etmiştir. Fakat müellif mesti ilave etmiş. Bu nedenle ben bu hadisi Zevâid nevine dâhil ettim.


 

AYAKKABIYI AYAKTA GİYME


3618)    "... Ebû Hüreyre (Radtyallâhü anh)'dtn rivayet edildiğine göre:
Resûlullah  (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)   adamın ayakkabısını ayakta giymesini yasaklamıştır."

3619)    "... Îbn-İ Ömer (Radtyallâhü anhümâyd&n rivayet edildiğine göre:
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)  adamın ayakkabısını ayakta giymesini yasaklamıştır."
Not:   Zevâid yazan bu hadisin Zevâid nevinden olduğuna işaret etmiş, fakat senedin durumuna değinmemiştir.


 

SİYAH MESTLER

3620)    "... Büreyde (Radtyallâkü anh)'âen rivayet edildiğine göre:
Necâşİ, Resûlullah  (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e sâde siyah renkli bir çift mest hediye etti. O da onu giydi."

 


SAÇ VE SAKALI KINA İLE BOYAMAK


3621)   "... Ebû Hüreyre (Radtyallâkü ankyâen rivayet edildiğine göre; Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
«Yahudiler ve Hiristiyanlar (ak sakallarım) boyamazlar. Siz onlara muhalefet ediniz (yâni ak sakallarınızı boyayınız)."

3622) "... Ebû Zer (RadtyaUâhü anhyden rivayet edildiğine göre; Resû-lullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir :
«Saç ve sakalın beyazlığını değiştirmek için kullandığınız en güzel şey kına ve ketem (denilen ot) dır.»"

3623)    "... Osman   (bin Abdillah)   bin Mevhib  (Radtyallâhü anh)'âtn; Şöyle demiştir:
Ben, (Peygamber CSallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in zevcesi) Üm-mü Seleme (Radıyallâhü anhâ)'nin huzuruna çıktım. Osman demiştir ki t Ümmü Seleme, Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in (saç- sakal) kıllarından kına ve ketem ile boyanmış bir kılı (sakladığı yerden) çıkarıp bana gösterdi."