SAHİH-İ BUHARİ

 Konular   -   Numaralar

KİTABU’L HİYEL

كتاب الحيل

<<->>

HİYEL :

 

"Hiyel", "hile" kelimesinin çoğuludur. Hile, insanı gizli bir yoldan hedefe ulaştıran şey demektir. Hlle, bilginler nezdinde insanı buna sevkeden sebeplere göre birkaç kısma ayrılmaktadır. Mubah yoldan yapılan bir hlle ile bir hak yok ediliyor veya bir batıl ispat ediliyorsa bu haramdır, aynı şekilde mubah yoldan bir hlleyle bir hak ispat ediliyor veya bir batıl savuşturuluyorsa bu vaciptir veya müstehaptır. Bir kimse mubah yoldan bir hlle ile istenmeyen bir duruma düşmekten kurtulma çaresi buluyarsa bu müstehaptır veyiCl mubahtır. Buna karşılık aynı yoldan gidip, bir mendubu terk edecekse bu mekruhtur. Birinci kısım hakkında bilginler arasında bu mutlak olarak sahih olup, zahiren ve batınan geçerli midir yoksa mutlak olarak batıl mıdır ya da günahla birlikte sahih midir diye ihtilaf edilmiştir. Böyle bir hileyi mutlak olarak caiz gören veya mutlak olarak batıl olduğunu söyleyen bilginlerin birçok delilleri vardır.

 

Buna mutlak olarak cevaz verenlerin delillerinden bazıları şunlardır: "E/ine bir demet sap al da onunla vur, yeminini böyle yerine getir. "(Sad, 44) Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem zina eden zayıf hakkında buna göre hareket etmiştir. Bu olay Ebu Ümame b. Sehl'in rivayetine göre Sünen'lerde yer almaktadır. Bir başka delil ise "Kim Allah'tan korkarsa Allah ona bir çıkış yolu ihsan eder"(Talak 2) ayet-i kerimesidir. Hllelerde darlıklardan çıkış vardır. Yeminlerdeki istisnanın meşruluğu da hlleden sayılır. Zira bunda yemini bozmaktan kurtulma niteliği vardır. Bütün şartlar da bu niteliktedir. Zira şartlar sıkıntıya düşmekten insanı korumaktadır. Ebu Hureyre ve Ebu Said'in Bilal olayında nakletlikleri "Kalitesiz hurma/arı dirhem mukabilinde sat, sonra dirhem verip, kaliteli hurmalan satın al" şeklindeki hadis de bu delillerden biridir.(Buhari, Buyu)

 

İkinci görüşün delillerinden birisicumartesi gününe riayet etmeyen Yahudiler olayı ile "(Yahudilere) iç yağ haram kılınmıştl. Onlar da bunu eritip, sattılar ve parasını yediler" hadisidir.(Buhari, Buyu') Bir diğer delilıse neceşi yasaklayan hadistir. Bir diğer delil ise hülle yapanla yaptırana lanet hadisidir. Bilginlerin bu konudaki ihtilafları esasen "Akitlerde itibar edilmesi gereken, onların lafızları mıdır yoksa manaları mıdır?" şeklindeki düşünceye dayanmaktadır. Akitlerde itibar lafzadır diyenler, hilelere cevaz vermişlerdir. Daha sonra bunlar kendi aralarında ihtilaf etmişlerdir. Bazıları hlleleri bütün şekilleriyle veya bazı şekillerinde zahiren ve batınen geçerli kabul ederken, bazıları zahiren geçerli kabul etmiş, batınen etmemiştir. İkinci görüşü benimseyen bilginler hllelerin batıl olduğunu söylemişler, bunların içinden sadece hal karinelerinin (durum belirtisi) göstermiş olduğu manaların lafza uygun olanına cevaz vermişlerdir. Ebu Yusuf'un hiyel konusunda bir eser kaleme almış olmasından dolayı Hanefiler hıyel ile meşhur olmuşlardır. Ancak gerek onun ve gerekse bu mezhepte birçok imamın bilinen görüşü, hileleri hak kastıyla kayıtlamış olduklarıdır. el-Muhit müellifi şöyle der:

 

"Hiyel'in asıl dayanağı, Allahu Teala'ın; "Eline bir demet sap al da onunla vur, yeminini böyle yerine getir"(Sad, 44) ifadesidir. Bunun kuralı şudur: Hile haramdan kaçmak, günahtan uzaklaşmak için yapılıyorsa bu güzeldir. Buna karşılık hile, bir Müslümanın hakkını yok etmek maksadıyla yapılıyorsa güzel değildir, aksine bu bir günahtır ve haddi aşmaktır."