776 nolu Hadis’in
İzahı:
Bu hadîsi Buhârî
«Kitâbu't-Tehecüd» de; Ebû Dâvûd dahi «Namaz» bahsinde tahrîc etmişlerdir.
Şeytan'ın düğüm
vurmasından murâd ne olduğu ulemâ arasında ihtilaflıdır.
Bâzılarına göre, insanı
büyülemek mânâsında hakîkatdır. Sihir yapan bir kimse,
sihirlediği kimseyi
nasıl yerinden kalkamaz bir hâle getirirse, şeytan da sihirlediği insanın
yerinden kalkmasına manî olur. Sihiri ekseriyetle kadınlar yapar. Shirbaz kadın
bir iplik alarak ona düğümler vurur; üzerine bir şeyler okur. Sihirlenen kimse
de bundan müteessir olur. Netekim Teâlâ Hazretleri Kur'ân-ı Kerîm'inde bunu
haber vermiş ve:
«Düğümler üzerine üfüren
üfürükçü kadınların şerrinden de Allah'a sığınırım; de! [ Felak 4 ]»
buyurmuşdur.
Allah'ın inayetinden
mahrum olan kimseye sihir te'sîr eder, Nusret ve inayetine nail olana ise hiç
bir te'sîr icra edemez.
Diğer bâzı Ulemâya göre
şeytanın düğüm vurması mecazdır. Bunlar şeytanın uyuyan kimseye yaptığını
büyücünün büyülediği kimseye yaptığı fiîle benzetirler.
Bir takımları: «Düğümden
murâd, kalbin karar verip niyet etmesidir. Böyle olan bir kimse sanki şeytan
kendisine vesvese ilka ederek üzerinde uzun bir gece olduğunu bildirmiş gibi
gece namazı kılmakdan çekinir.» derler.
«En-Nihâye» sahibine
göre bu cümleden murâd, şeytanın insana uykuyu ağır bastırması ve uykusunu
uzatmasıdır. Bu suretle, sanki önüne bir sed çekmiş; üzerine düğüm vurmuş gibi
olur.
İbni Battal diyor ki:
«Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) düğümün mânâsını; Uzun bir geceyi
iltizâm et! demekle tefsir etmişdir. Her hâlde bu sözü şeytan, bir kimse
uyanmak istediği zaman söyler. Ben, bu hadîsi tefsir eden zevâtdan birinin: «Üç
düğümden murâd: Yeyip içmek ve uyumakdır.) dediğini gördüm, Görülmüyormu ki çok
yeyip içen çok uyur!» Bâzıları bu kavli ihtimâlden uzak görmüşlerdir. Çünkü
hadîsde düğüm vurma işinin uyudukdan sonra yapıldığı bildirilmektedir.
Bir takımlarına göre bu
söz istiaredir. İnsanların akitlerinden âlınmışdır. Bundan murâd akdin kendisi
değildir. Ancak insanlar yaptıkları akidlerle, başkasının tasarrufunu
menettikleri gibi, şeytânın misâli de böyledir. O da uyuyan kimseyi sevdiği
zikrullah'dan meneder.
Şeytandan murâd cins de
olabilir; iblis de. Yalnız İblîsle tefsire Aynî îtirâz etmiş ve ; «Geceleyin
uyuyanlar çokdur. îblîs onların her birine yetişemez. Meğer ki bendegânına
emrettiği için o iş ona nisbet olunsun!.. Bir de şeytanların azgınları
ramazanda bukağılanırlar. Bunların en büyüğü îblîsdir.» demişdir.
Haydi gecen uzun ola!.,
diye vurur.» cümlesindeki vuruşdan maksad, elle vurmakdır. Bu cümle onun
yaptığı işi te'kîd için zikredilmişdir. Bâzıları : «Buradaki vuruşdan murâd,
uykusunu getirmekdir.» demişlerdir.
Müslim'in burada :
«Allah'ı zikrederse bir
düğüm çözülür; abdest alırsa İki düğüm çözülür; namaz kılarsa bütün düğümler çözülür.»
şeklindeki rivayeti bu bâbdaki muhtelif rivayetlerin sahih olduğuna delildir.
Filhakika hadîsin bâzı rivayetlerinde :
«Namaz kılarsa bütün
düğümler çözülür.» ibaresinin yerine «Namaz kılarsa bir düğüm çözülür.»
denilmişdir. O rivayetlerde sâir düğümler hakkında dahî «Bir düğüm çözülür.»
tâbiri kullanılmşdir.
Bunların hepsi sahih ise
de üçüncü düğüm hakkında cemi' sîgası ile vârid olan «Bütün düğümler çözülür.»
rivayeti diğerlerinden evlâdır.
Namaz kılan kimsenin
sevinerek sabahlaması Allah Teâlâ, kendisini ibâdete muvaffak kıldığındandır.
Gönül rahatlığı ise Allah Teâlâ, kendisine bereket ihsan eylediği ve
kendisinden şeytanın düğümleri ırak olduğu içindir. Namaz kılmayanın nefsi pis
olarak sabahlaması ya âdet edindiği namazı bıraktığından yahut niyet ettiği
hayrı yapamadığındandır.
Kirmanı şöyle diyor:
«Malûmun olsun ki hadîsin sonundaki (aksi takdirde nefsi pis ve tenbel olarak
sabahlar.) cümlesinin muktezâsı: Bu üç şey'i yâni zikri, abdesti ve namazı bir
araya getirmeyen kimse nefsi pis ve tenbel olarak sabahiayanlar zümresinde
dâhildir, demekdir. Velev ki bâzısını yapmış olsun!» Bu te'vîle göre cümle
şöyle takdir olunur: «Eğer Allah'ı zikretmez; abdest almaz; namaz da kılmazsa,
nefsi pis ve tenbel olarak sabahlar.»
Gerçi Ebû Bekr ile Ebû
Hureyre (Radiyallahû anhûma) 'nın vitr namazını gecenin evvelinde kılarak, bir
daha namaza kalkmazdıkları rivayet olunmuşdur. Fakat onlar bu hadisdeki
tenbeller zümresinden sayılamazlar; zira hadisdeki tenbelden murâd, hiç gece
namazı kılmadan uyuyan ve kalkmaya da niyeti olmayan kimselerdir. Gecenin
evelinde vitir namazını kildıkdan sonra âhirinde kalkmak niyeti ile yatanlar,
buna dâhil değildir. Buna delil «Et-Tevdih- sahibinin gösterdiği şu hadîsdir :
«Gece namazı kılmayı
âdet edinen hiç bir kimse yokdur ki, uyku galebe çalarak, o namazı kılamadığı
vakit kendisine namazı kılmış gibi ecir yazılmasın. Onun uykusu da namaz
sayılır.» Bu hadîsi İbni Tin rivayet etmiştir. İbni Hîbbân'ın «Sahîh» inde dahî
bir benzeri vardır.
Hadîs-i şerîfde, şeytan
düğümlerinin üç adedi ile takyîd buyurulması yâ te'kîd içindir; yâhut düğümler
ancak bu üç şey'le yânî zikir abdest ve namazla çözüldüğündendir.
Bu hadîs:
«Hiç biriniz benim
nefsim habîsdir; demesin!» hadîsine muhalif sayılmaz. Çünkü o hadisde insanın
bu sözü kendisi için söylemesi yasak edilmişdir. Bu hadîsde ise başkasının
sıfatı haber verilmektedir.