SAHİH-İ MÜSLİM

     Konular Numaralar  

 

 

1454 nolu Hadis’in İzahı:

 

Sehle binti Süheyl ensardan olup Hz. Ebu Huzeyfe'nin zevcesîdir. İsminin buradakinden başka olduğunu söyleyenler de vardır.

 

Salim b. Ma'kıl: Hz. Ebu Huzeyfe'nin âzâtlı kölesidir. Arapların âdeti üzere Ebu Huzeyfe, Sâlim'i oğulluk edinmiş; karı koca onu kendi çocukları gibi büyütmüşlerdi.

 

«Evlâdlıklarınızı babalarının adları ile çağırın'» âyet-i kerîmesi inerek evlâdlık hükmü ibtâl edilince yine yanlarında kalmış; küçük olduğu için bir müddet daha Hz. Sehle ondan kaçmamıştır. Fakat buluğ'a erdiği zaman artık evlerine girip çıkmasını doğru bulmamışlarsa da bunu gücenir endişesiyle kendisine söyleyememişlerdir. Nihayet hadîste beyan buyurulduğu şekilde Sehle (Radiyallahu anh) bu meseleyi Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimize arzetmiştir.

 

Hürmet isbât eden süt emme müddeti ulemâ arasında ihtilaflı bir meseledir. İmam Âzam'a göre iki buçuk sene. İmam Züfer'e göre üç, İmam Mâlik'den bir rivayete göre iki sene bir ay, diğer rivayete göre iki sene iki aydır. Üçüncü bir rivayette İmam Mâlik: «Çocuk süt emmeye muhtaç olduğu müddetçe süt hükmü sabit olur,» demiştir.

 

İmam Şafiî, İmam Ahmed b. Hanbel, Hanefîler'den îmam Ebu Yusuf, İmam Muhammed ve cumhur-u ulemâ süt müddetinin iki sene olduğuna kaaildirler.

 

Hz. Âişe (Radiyallahu anha) ile Dâvud-u Zahiri babımız hadîsi ile istidlal ederek:

 

«Hürmeti radâ' küçük çocuğun emmesiyle sabit olduğu gibi, âkil bâliğ bir kimsenin emmesiyle de sübut bulur,» demişlerdir.

 

Bâzıları süt müddetinin on beş yaşına, bir takımları da kırk yaşına kadar devam ettiğini söylemişlerdir. Bittabi bu sözlere i'tibâr yoktur.

 

İmam Âzam'ın delili «Çocuğun ana rahminde kalması ile sütten ayrılması müddeti otuz aydsr.» [ Ahkaf 15 ] âyet-i kerimesidir. Hz. İmamın istidlali şöyledir: Âyet-i kerîme'de biri haml, diğeri sütten ayrılma olmak üzere iki şey zikredilmiş; ve her ikisine bir müddet ta'yîn edilmiştir. Bu zaman hem hamlin hem de sütten ayrılmanın ayrı ayrı rnüddetidir; nitekim bir kimse iki şahısta olan alacağını bir sene te'cil etse ikisine de birer yıl mühlet verdiği anlaşılır. Şu halde âyet-i kerîme hamil müddeti ile sütten ayrılmanın otuzar ay olduğunu ifâde eder. Ancak bir çocuğun ana karnında iki. seneden fazla kalamayacağı Hz. Âişe (Radiyallahu anha)'dan rivayet edilen sahîh bir hadisle sabit olmuştur. Binâenaleyh hamil müddetinin otuz aydan az olduğu serî bir delille beyan edilmiştir. Sütten ayrılma hususunda ise böyle bir beyan olmadığı için bu müddet otuz ay, olarak kalmıştır.

 

İmam Züfer, iki yaşında süt'ten ayrılan çocuğun yemeğe alışması için muayyen bir müddeti zarurî görmüş; ve bunu bir sene ile tahdîd etmiştir; çünkü bir sene dört mevsimi ihtiva ettiğinden çocuğun bir halden başka hâle geçmesine en uygun zamandır.

 

Cumhur-u ulemânın delilleri

 

«Anneler çocuklarını tam iki sene emzîrirler.» [ Bakara 233 ] âyet-i  kelimesidir.

 

Bu âyette süt emme müddetinin iki senede tamam olduğu bildirilmektedir; tamam olan bîr şeyin üzerine ise ziyâde yapılamaz. HanefîIer'den bu meselede cumhur-u ulemâ tarafında bulunan İmam Ebu Yusuf ile İmam Muhammed'in kavilleri esah görülmüş; Tahâvî dahî bu kavli ihtiyar etmiştir. Tafsilât fıkıh kitaplarmdadır.

 

Hz. Âişe (Radiyallahu anha) ile Dâvudu Zahiri'nin istidlal ettikleri babımız hadîsi men şuhtur. Bu hususta Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den birçok hadîsler ve ashâb-ı kiramdan eserler mevcuttur. Ezcümle Dârekutnî'nin Hz. İbni Abbâs'dan merfu' olarak tahric ettiği bir hadîste;

 

«Süt emmenin hükmü ancak ikî sene içinde muteberdir.» buyurulmuştur. Mezkur hadîs Hz. İbni Abbas'a mevkuf olarak dahî rivayet olunduğu gibi, İbni Ebî Şeybe İbni Mes'ud ile Aliyü'bnü Ebî Tâlib (Radiyallahu anh)'dan, ve Dârekutnî, Hz. Ömer'den mevkuf olarak rivayet etmişlerdir.

 

İmam Mâlik'in «El-Muvatta'» ile Ebu Dâvud'un «Sünen»înde Yahya b. Saîd 'den naklen şöyle bir hâdiseden bahsedilir: Bir adam Hz. Ebu Musâ El-Eş'ariye gelerek;

 

  Ben karımın memesinden süt emdim; süt mideme gitti; demiş. Ebu Musa :

 

  Karın sana haram olmuştur fikrindeyim; cevabını vermiş. Orada bulunan Abdullah b. Mes'ud (Radiyallahu anh) kendisine:

 

  Bu adam'a verdiğin fetvaya dikkat el! diye ihtarda bulunmuş.Bunun üzerine Hz. Ebu Musa :

 

  Sen ne buyurursun? diye sormuş. Abdullah b, Mes'ud (Radiyallahu anh):

 

  Süt emmenin hükmü ancak iki yıl içinde muteberdir; demiş. Ebu Musâ (Radiyallahu anh) yanındakilere dönerek:

 

  Bu âlim aranızda bulundukça bir daha bana bir şey sormayın! diye tenbihde bulunmuş.

 

«El-Muvatta »da dahî Hz. Abdullah b. Ömer'den şöyle bir rivayet vardır. «Bir adam Ömerü'bnü'l-Hattâb'a gelerek şunu söyledi :

 

  Benim bîr cariyem vardı; ona yakınlık ederdim. Karım bu cariyeyi kasden   emzirmiş. Cariyenin yanına girdiğim zaman bana: Dur bakalım! Vallahi ben bu cariyeyi emzirdim, dedi. Ömer:

 

  Karını te'dîb et! Cariyenle de cinsî münasebette bulun! Çünkü sütün hükmü yalnız küçük çocuğun emmesine mahsustur, cevabını verdi.»

 

Nitekim babımızın son hadîsinden de anlaşılacağı şekilde Hz. Âişe'den başka bütün ezvâc-ı tâhirât da (yaşlı başlı bir insanın emmesine radâ' hükmü vermemi?; Âişe (Radiyallahu anha)'ya bunun Sâlim'e mahsus bir ruhsat olduğunu hatırlatmışlardır.

 

Sehle hadîsi rneşhur «Sünen» kitaplarında da burada olduğu gibi mutlak rivayet edilmiştir. Yalnız Tin Şafiî''nin «Müsned» inde: «Sâlim'i beş defa emzir» kaydı varsa da bu kayd mutlak surette mensuhtur. Onun mensuh olduğunu İbni Abbâs (Radiyallahu anh} tasrih etmiştir. Hz. İbni Abbâs'a: «Halk bir defa emmenin hürmet isbât etmediğini söylüyorlar» denildiğinde: «Öyle idi, fakat sonra neshedildi cevabını vermiştir. Rivayete göre Abdullah b. Mes'ud (Radiyallahu anh):

 

  «Radâ' meselesi azının da çoğunun da hürmet isbât etmesinde karar kıldı» demiştir.

 

Abdullah b. Ömer (Radiyallahu anh)'dan dahî şöyle bir rivayet vardır. Kendisine: İbni Zübeyr bir ve iki defa emmekte beis olmadığın söylüyor; demişler. İbni Ömer:

 

  Allah'ın hükmü, İbni Zübeyr'în hükmünden daha hayırlıdır» mukaabelesinde bulunmuş.

 

Kaadî İyâd'ın beyanına göre, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in :«Onu emzir!» emri karşısında Hz. Sehle ihtimâl sütünü sağmış da Salim (Radiyallahu anh) memesine dokunmadan onu içmiştir. îmam Nevevî, Ksadî'nin bu sözünü beğenmiştir. Maamâfîh ihtiyaç dolayisiyie dokunmasının özür sayılması da ihtimâl dahilinde görülmektedir.