SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar

AHMED DAVUDOĞLU

387 - 393 NOLU HADİSLERİN ŞERHİ:

 

Kıyametin büyük alametlerinden, biri olmak üzere ahir zamanda Hz. İsa (Aleyhisselam) 'ın gökten yere ineceğini bildiren hadisler tevatür derecesindedirler. İsa (Aleyhisselam) 'ın göğe çekildiği nass-ı Kur'-anla sabittir. Binaenaleyh bu husus ittifaki ise de vefatı meselesi ihtilaflıdır.

 

Buharî şarihlerinden îbni Hacer EI-Askalanî «Fethu'I-Barî» namındaki eserinde bu hususda şunları söylemektedir: «îsa Aleyhisselam'ın göğe çekilmezden önce vefat edip etmediği hususunda ihtilaf olunmuştur. Burada asıl olan, Allah Teala'nın «Muhakkak ben seni öldüreceğim ve yanıma kaldıracağım.» [A-li imran 55] ayet-i kerimesidir. Bazıları ayetin zahiri manası murad olduğunu söylemişlerdir. Bu takdirde yeryüzüne indiği zaman kendisine mukadder olan müddet geçince tekrar ölecek demektir.

 

Bir takımları: «Ayeti Kerîme; «Ben seni yerden tamamen alacağım.» manasınadır» demişlerdir. Bu tefsire göre ölmemiş olup ahir zamanda ölecektir.

 

Göğe çekildiği zaman kaç yaşında olduğu da ihtilaflıdır. Bazılarına göre otuz üç yaşında idi. «120 yaşında idi» diyenler de vardır...

 

Ancak ayetten Hz. îsa Aleyhisselam'ın öldükten sonra göğe çekildiği manasını çıkaranlara kitab ve sünnetten deliller göstererek i'tiraz edilmiş; ve şöyle denilmiştir: «îsa Aleyhisselam'ın halen sağ olduğuna, ahir zamanda mutlaka yeryüzüne inerek bizim Nebiimiz  (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in şeriatile hükmedeceğine ve Allah yolunda mücahedede bulunacağına inanmak şer'an farzdır. Nitekim Nebî-i sadık (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimizden bu babda varid olan hadisler tevatür derecesini bulmuştur. Böyle inanmanın farz olması, Allah Teala Kur'an-ı Kerîm'de: «Yahudiler onu yakinen Öldürmediler, bilakis Allah onu kendi nezdine kaldırdı.» [Nisa 158] buyurduğu içindir. İsa Aleyhisselam'ın ahir zamanda yeryüzüne ineceğini bildiren mütevatir hadislere muaraza eden ve onun öldüğünü gösteren tek bir hadis yoktur. Kur'an-ı Kerîm onun öldürülmeden göğe çekildiğini haber verirken ve Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Setlem) kıyamete yakın yeryüzüne indirileceğini bildirirken onun Ölmeyip hala sağ bulunduğuna inanmak elbette her müslümana farz olur. Bunda şüphe eden bilicma' kafirdir...

 

İsa (Aleyhisselam) 'in inişini bildiren hadislere göre Hz . îsa   bir sabah namazı zamanı Şam'a inecektir. Üzerinde açık sarı elbise bulunacak ve kendisini bir bulut getirecektir. Bulutun üzerinde Hz . îsa (Aleyhisselam) iki melek arasında ve onların omuzlarından tutunmuş vaziyette bulunacaktır. Onun indiğini duyunca hemen yahudilerle hıristiyanlar peyder pey istikbale koşarak: «Biz senin ümmetindeniz.» diyeceklersede İsa: «Yalan söylüyorsunuz!» diyerek kendilerini paylayacak ve ashabının ancak muhacirler olduğunu söyleyerek onların halîfesini arayacak, onu namaz kıldırırken görünce geri çekilerek: «Sen namazını kıldır. Allah senden razı olmuştur. Ben emir değil, ancak vezir olarak gönderildim.» diyecek, namazı her zamanki imam kıldıracaktır. Bir rivayete göre Hz . îsa   bundan sonra imam olacaktır.

 

Bir rivayete göre   îsa   (Aleyhisselam) 'ın ineceği sıralarda son derece kıtlık ve açlık zuhur edecektir.

 

îsa (Aleyhisselam) yeryüzünde bir rivayete göre yedi sene diğer rivayete göre kırk yıl kalacaktır. Hatta Ebu Nuaym'ın İbni Abbas (Radiyallahu anh)'dan rivayetine göre Hz. îsa indikten sonra evlenecek ve on dokuz sene yaşayacaktır. Rivayetlerin bazısına göre evleneceği kadın Şuayb (Aleyhisselam) kavminden olacak ve çocuğu doğacaktır. İsa (Aleyhisselam) bu müddet zarfında hükümdar, emir veya polis gibi bir hükümet adamı olmayacaktır. Bir rivayete göre Hz. îsa (Aleyhisselam) kendisinin ilah olmadığını göstermek için evlenecek ve Ezd kabilesinden bir kadın alacaktır.

 

Yeryüzünde yirmi dört yıl, kırk beş yıl kalacağını bildiren rivayetler de vardır. O sıralarda ilim kalkmış olacağı için îsa (Aleyhisselam) indikten sonra müftü veya hakim bulunmayacak, o şeriat-ı Muhammediyyeyi Allah'ın emrile semada iken öğrenecektir. mu'minler bir araya toplanıp kendisini hakem seçeceklerdir. Çünkü bu işi yapacak başka kimse kalmamış olacaktır. Hakem: Hakim demektir, yeryüzünde kaldığı müddet zarfında son derece adaletle hükümler verecekti]-.

 

Bazıları: «Hz. îsa (Aleyhisselam) indiği zaman teklif kalkacaktır. Zira kalkmasa o zaman halkına Nebi olması, emir ve nehyetmesi icabederdi.» şeklinde mütaleada bulunmuşsa da bu görüş reddedilmiştir. Çünkü îsa (Aleyhisselam) yeni bir şeriatla inmeyecek ki, Peygamber olarak gelsin. O bizim Nebiimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in şeriatile amel edecektir.

 

«Haç'ı kıracak, domuzu öldürecek ve cizyeyi kaldıracaktır...» cümlesi hakkında «Haçı kırmakdan maksad; hıristiyanlığı ihtal ederek İslam şeriatile hüküm vermektir.» diyor. «Et-Tavdilh» nam eserde: haçın kırılması, ona tapanları öldürdükten sonra olacaktır; denilmiştir.

 

Aynî diyor ki: «Burada bana feyz-i ilahîden bir mana münkeşif oldu ki, şudur: Haçı kırmaktan murad hıristiyanların yalanını meydana-çıkarmaktır. Çünkü onlar yahudilerin Hz. îsa (Aleyhisselam)'ı çarmıha gerdiklerini iddia etmişlerdi. İşte Allah Teala Kitab-ı kerîminde: «Onu ne öldürdüler, ne de astılar; lakin (onların gözünde) benzettirildi.»

 

buyurarak onların bu yalan ve iftiralarını haber vermiştir. Hadise şöyle olmuştur: Yahudiler Hz . îsa'yı çarmıha germek için yere ağaç diktikleri vakit Allah Teala Hz. îsa 'yı onlara gösteren Yehuza'yı îsa (Aleyhisselam) kıyafetine tebdil etti. Yahudiler İsa (Aleyhisselam) zannı ile onu öldürdüler. Allah îsa  (Aleyhisselam)'ı göğe çıkardı.

 

Bu hadiseden sonra yahudiler Hz. îsa'nın ashabına musallat olarak onları asıp kesmeye ve hapsetmeye başladılar. Nihayet bunu Roma İmparatoru duymuş. Kendisinin Nebi olduğunu söyleyen ve ölüleri dirilten, körlerin gözlerini açan baras denilen alaca hastalığım tedavî eden bir zatı Yahudilerin Öldürdüğünü ona söylemişler. İmparator asılanın cesedini kaldırtmış. Sehpa ağacını da getirterek ona ta'zimde bulunmuş. Ondan haçlar yapmışlar, Hıristiyanlıkda salîb denilen haç o zamandan kaldığı gibi. Romalılar arasına hıristiyanlik da o zaman girmiştir.

 

İşte îsa (Aleyhisselam) 'ın haçı kırması, kendisinin öldürüldüğünü iddia edenlerin yalan söylediklerine, dinlerinin batıl, îslamiyetin hak olduğuna, kendisinin müslümanhğı meydana çıkarmak ve sair dinlere mensub olanları öldürmek, haçı kırmak ve domuzu tepelemek gibi icra'atla o dinleri ibtal etmek için indiğine işarettir.»

 

Tîbî: «Domuzun öldürülmesinin manası: onu edinmenin ve yemenin haram, öldürülmesinin helal kılınmasıdır.» diyor. Taberanî'nin rivayetinde domuzla birlikde maymunları da öldüreceği zikredilmiştir. Cizye Küffardan alınan vergidir. İsa (Aleyhisselam) bunu da ve bir rivayette harbi de kaldıracaktır. Bunun manası: din bir olacak demektir. Çünkü îsa (Aleyhisselam) müslümanlıktan başka din kabul etmeyecektir.

 

İbni Battal diyor ki: «Bizim Hz. îsa inmezden önce cizyeyi kabul etmemiz mala ihtiyacımız olduğundandır. îsa (Aleyhisselam) indikten sonra ise buna ihtiyaç kalmayacaktır. Çünkü mal çoğalacak hatta onu kimse kabul etmez olacaktır.» Malı kimsenin kabul etmemesinin sebebi; onun çok olmasıdır. Hz. îsa (A.S.) 'in adaleti yüzünden bereket o kadar çoğalacak ki, adeta mal kapıdan taşacak fakat insanlar kıyametin pek yakın olduğunu bildikleri için mala mülke rağbet gösteren olmayacaktır. Bir tek secdenin dünya ve ma'fiha'dan daha hayırlı telakki edilmesi bundandır. Gerçi bir secde daima dünyadan ve dünya varlıklarından hayırlı ise de burada maksad, o zaman mal ile ibadet edilemeyeceğini anlatmaktır.

 

Ebu Hureyre (Radiyallahu anh)'ın: «İsterseniz şu ayeti okuyun!» diyerek hadisde zikri geçen ayeti okuması, İbni Cevzî'ye göre bu secde meselesi ile alakalıdır. O bununla insanların iyileştiklerine, imanlarının arttığına, hayır hasenata ehemmiyet verdiklerine, bundan dolayı da bir rekat namazı bütün dünyaya tercih ettiklerine İşarette bulunmuştur. Ayet-i kerîmedeki «Ölümünden, evvel»   terkibindeki  zamirle «ona iman» ifadesindeki zamirin kime aid olduğu ihtilaflıdır. Birinci terkibdeki zamir ekser-i müfessirine göre Ehl-i kitaba raci'dir. Delilleri: îbnî Abbas (Radiyallahu anhdan rivayet olunan şu hadistir: «Hiç bir yahudi ve nasrani îsa'ya İman etmeden ölmez... Lakin Ölüm anındaki imanın faydası yoktur.»

 

Bazıları zamirin İsa (Aleyhisselam)'a racî' olduğuna kaildirler. Bu takdirde mana şöyle olur: «Ehl-i Kitab'dan hiç biri yoktur ki, îsa 'nın ölümünden evvel ona İman etmesin.» Yani birinci takdire göre: «ölümünden» ta'birinden murad: Ehl-i kitabın ölümü, ikinciye göre ise Hazreti   îsa 'nın ölümüdür.

 

Keza «ona iman» dan murad ekseriyete göre Hz. îsa 'ya imandır. Bazıları «Allah'a imandır.» diğerleri: «Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e imandır.» diyerek zanıîri kimi Allaha, kimi Nebi'e irca etmişlerdir.

 

Hadisin bazı rivayetlerinde: «İmamınız sizden olduğu halde Meryem'in oğlu aranıza indiği vakit acaba sizin haliniz nice olur!» denilmiş; diğer bazılarında bunun yerine: « Meryem'in oğlu aranıza inip size imam olduğu zaman!... buyurulmuştur. Bundan Hz. îsa 'nm bazan namazda imam bazan da cemaat olacağı anlaşılır. Nitekim buna kail olanlar vardır.

 

«İmamınız sizden olduğu halde...» ifadesini Kirmani « îsa (Aleyhisselam) sizin aranızda, İncille değil Kur'an'la hükmedecektir» şeklinde tefsir etmiş, Tîbî dahî: «Bunun manası: îsa sizin dinînizde olarak size imam olur, demektir.» mütaleasında bulunmuşsa da Hz îsa'nın imam olma teklifini kabul etmeyeceğini tasrih eden rivayet karşısında bu tefsir makbul olmamıştır.

 

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in: «Aceb haliniz nice olur!» buyurması o zamanki refah-ı hale teaccübdür.

 

îsa (Ateyhisselam)'ın yeryüzüne indirilmesinin hikmeti babında Aynî şunları kaydetmektedir: «Bu hususta birkaç vecih vardır:

 

1 - Yahudilerin «onu öldürdük» iddialarına reddiye olmak üzere indirilecek ve yahudiler onu değil, o yahudileri öldürecektir.

 

2 - îsa (Aleyhisselam), eceli yaklaştığı için yere indirilecektir, Çünkü topraktan yaratılan bîr mahluk topraktan başka bir yerde ölemez.

 

3 - Hz. îsa Nebiimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem)  ile ümmetinin sıfatlarını gördüğü vakit bu ümmetten olmayı istemiş; Allah da duasını kabul ederek onu sağ bırakmıştır. Ahır zamanda müslümanların umurunu yeniden tanzim etmek için yere indirilecek; ve bu hadise Deccalın çıktığı zamana tesadüf ederek Deccalı tepeleyecektir.

 

îsa (A.S.)'ın nereye defnedileceği ihtilaflıdır. Bir çok hadisler onun Nebiimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanına defnedileceğini bildirmektedir. Kudüsde Beyti Makdise defnedileceğini söyleyenler de vardır.