SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar

AHMED DAVUDOĞLU

394 - 400 NOLU HADİSLERİN ŞERHİ:

 

Hadis-i şerif kıyametin büyük alâmetlerinden bazılarını haber vermektedir. Bunlar sahih hadislerin beyanına göre on tanedir.

 

1  - Decealın çıkması,

2  - Isâ (A.S.)'ın inmesi,

3  - Ye'cuc ve mecüc'un çıkması,

4  - Daabbet-ül arzın çıkması,

5  - Güneşin batıdan doğması,

6  - Doğuda,

7  - Batıda,

8  - Ve Arap yarımadasında üç yerin batması, [259]

9  - Yeryüzünü bir dumanın kaplaması,

 

10 - Aden'den bir ateş çıkarak insanları bir yere toplamasıdır. Übbî'nin beyanına göre kıyametin büyük alâmetlerinden beş tanesi mütevatirdir. Mezkur alâmetler kelâm kitaplarında uzun uzadıya izah edilmişlerdir. Burada bunların en sonuncusu bildirilmektedir, ki o da güneşin batıdan doğmasıdır. Bundan sonra imân veya tevbe etmenin hiç bir faydası olmayacaktır. Çünkü vukuu evvelce haber verilen ve inanılması istenilen şeyler olduğu gibi zuhur etmiş ve insanlar bunları gözleri İle görmüş olacaklardır. Bir şey'e gözü ile gördükten sonra inanmaya ise imân demezler. İmânın esası mugayyebata yani gözle görünmeyen şey­lere inanmaya istinad eder. Bundan dolayıdır ki, güneşin batıdan doğuşunu görenlerin hali son nefesine gelen bir kimsenin haline benzetilmiştir. Canı boğaza gelen bir kimseye âhiret umuru gösterildiği için artık o kimsenin imânı nasıl kabul edilmez ise güneşin batıdan doğduğunu görenlerin imânı ve tövbesi de kabul edilmez.

 

Resulullâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in okuduğu âyet-i kerîme bu hakikati nâtıktır.

 

Taberî diyor ki: «Âyetin mânası şudur: Evvelce imân etmeyen bir kâfirin güneş batıdan doğduktan sonra îman etmesi fayda vermez. Çünkü o zaman edilen imânla işlenen amel-i salihin hükmü can gırtlağa geldiği zaman edilen imânın hükmü gibidir. Böyle bir iman ise hiç bir fayda temin etmez.» Nitekim Allah Teâlâ

 

«Bizİm azabımızı gözleri İle gördükten sonra edecekleri imanları onlara fayda verecek değildir.» buyurmuştur. Sahih hadiste dahi bir kulun tevbesi ancak can boğaza'gelinceye kadar kabul edileceği bildirilmiştir.

 

İbni Atiyye: «Bu hadis âyet-i kerîmedeki bazı âyetlerden murâd güneşin batıdan doğması olduğuna delildir. Cumhurun mezhebide budur» diyor.

 

İbni Hacer-i Askalâni «Fethu'I Bari» de şöyle demektedir. «Bu bâbtaki haberlerin mecmuundan anlaşılıyor ki yeryüzünde umumî ahvalin değişeceğini bildiren büyük kıyamet alâmetlerinin birincisi Deccalin zuhurudur. Bu hal îsâ (A.S.)'ın vefatı ile sona erecektir. Güneşin batıdan doğması ise sema aleminin değişeceğini bildiren alâmetlerin birincisidir. Bu da kıyametin kopması ile sona erecektir. Vakı'a Müslim'in bir rivayetinde kıyametin büyük alâmetlerinin birincisi güneşin batıdan doğması gösterilmişsede «bu alâmet yıldızlar aleminin değişeceğini bildiren ilk alâmettir; Deccalin çıkması da dünya hallerinin değişeceğini bildiren ilk alâmettir» şeklinde te'vil edilerek hadisler arasında görülen zahiri tearuz bu suretle giderilmiştir.

 

İbn-i Ömer (R.A.)'d&n rivayet edilen bir hadise göre güneş batıdan doğduktan sonra yer yüzünde 120 sene hayat devam edecektir. Bazıları bu hadisi îbn-i Ömer (Radiyallahu anh)'dan mevkuf olarak rivayet etmişlerdir.

 

Acaba güneşin batıdan doğmasının hikmeti nedir? şeklinde bir sual hatıra gelirse buna Aynî şu cevabı vermektedir: Bunda dinsizlerle müneccimlerin iddialarını iptal vardır. Çünkü onlar böyle bir Şey'in olmıyacağını hatta hatırdan bile geçmiyeceğini iddia etmişlerdi» Güneşin Arş-ı Â'lâ altındaki müstekârri meselesine gelince: müstekar kelimesi ismi zaman, ismi mekân ve mimli mastar mânalarına gelebilir. Bu sebeple Mezkur kelime birkaç mânada tefsir edilmiştir.

 

1 - Güneş kendisine tahsis edilen bir istikrar sebebiyle yani sabit bir karar, muntazam bir kanun ile gökyüzünde akıp gider. Onun hareketi .bir tesadüf eseri değildir.

 

2 - Güneş nihayet bir sukune erip durmak için hareket eder;

3 - Güneş duracağı bir zamana kadar hareket eder.

 

4 - Güneş kendine mahsus bir yerde sabit olarak akıp gider; mihverinde döner. Yahud kendisinin karargâhı olan âlemin menfaati için akıp gider.

 

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır merhumun beyanına göre güneşin başka bir merkeze doğru hareket etmekte bulunduğu mânasına da gelebilir.

 

Nevevi: «Güneşin secdesi temyiz ve idrakle olur. Teâlâ Hazretleri bu hassayı onda halk eder» diyor. Allâme Alusî 'nin kavli de budur. Ona göre; Güneşin kudsî bir nefsi, yâni ruhu vardır. Bu nefis güneşin cisminde bir nevi taalluku kalmak şartiyle ondan ayrılarak Arşı âlâ'ya çıkar; onun altında secde eder. Bu onun seyrine münafî değildir. Nitekim Hukemâ Felek ve yıldızların nefsi olduğuna kanidirler.» diyor.

 

Kadi İyad diyor ki: «Bu hadis ehl-i sünnettin fıkıh, kelâm ve hadis ulemâsına göre te'vil edilmeden zahiri mânası üzre bırakılmıştır. Bâtiniyye fırkası onu te'vil etmişlerdir.»

 

Hasıl-ı kelâm: kıyametin büyük alâmetlerinden olmak üzere güneş batıdan doğduktan sonra bütün kâfirler îmâna gelecek fakat bu imânın hiç bir faydası olmayacaktır.