738 nolu Hadis’in
İzahı:
Bu hadîsi Buhâri «Kitâbü't
- Teheccüd» ile «Kitâbii's-Savm» da; Ebû Dâvûd, Tirmizî ve Nesâî
«Kitâbu's-Salât» da muhtelif râvîlerden tahrîc etmişlerdir.
Bu bâbda Hz. Âişe'den
başka Enes, Câbir b. Abdillâh, Haccâc b. Amr, Huzeyfe, Zeyd b. Hâlid, Safvân b.
Muattal, Abdullah b. Abbâs, Abdullah b. Ömer, Alîyyü'bnü Ebî Tâlib, Fadl b.
Abbâs, Muâviyetü'bnü Hakem, Ebû Eyyûb, Habbâb ve Ümmü Seleme (Radiyallahu
anhûm) hazerâtı ile ismi söylenmeyen bir sahabeden hadîsler rivayet olunmuşdur.
Bunları Buhârî şârihi Aynî şöyle sıralamışdır :
Enes hadîsini Taberânî
«El-Evsat» nâm eserinde, Haris b. Nu'mân 'dan rivayet etmişdir. Nu'mân: «Ben,
Enes b. Mâlik'i şöyle derken işittim demiş:
Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) , geceyi rükû' ve sücûdları kıraatleri kadar uzun olan sekiz
rek'ât namaz ile ihya ederdi. Her iki rek'âtın arasında selâm verirdi.» Yalnız
hadîsin râvîlerinden Cünâde'yi, Ebû Hatim
itham etmişdir.
Câbir hadîsini imam
Ahmed, Bezzâr ve Ebû Ya'lâ, Şurahbîl b. Sa'd 'dan rivayet etmişlerdir.
Şurahbîl, Hz. Câbir'den dinlemiş Câbir (Radiyallahû anh) Hudeybiye seferine âid olan hadîsinde :
«Sonra Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Selletn) yatsıyı müteakip onüç rek'ât namaz kıldı, demiş. Râvî,
Şurahbîl'i İbni Hibbân mevsuk kabul etmişse de birçokları onun zayıf olduğunu
söylemişlerdir.
Haccâc b. Amr hadîsini
Taberânî «El-Kebîr» ve «EI-Evsat» nâm eserlerinde Kesir b. Abbâs 'dan rivayet
etmişdir. Mezkûr hadîsde Hz. Haccâc:
«Sizden biriniz geceleyin
kalkarak sabaha kadar namaz kılmakla teheccûd yaptım mı sanıyor? Teheccüd ancak
biraz uyudukdan sonra namaz kılmak, sonra yine biraz uyuduktan sonra, namaz
kılmak, sonra yine biraz uyuduktan sonra namaz kılmakla olur. Resûlullah
(Saliallahu Aleyhi ve Sellem)'in namazı bu idi.» demişdir
Huzeyfe hadîsini
Muhammed b. Nasr Kıyâmü'l-Leyl» adlı eserinde Hz. Huzeyfe 'nin amcası oğlundan
rivayet etmişdir. Bu hadîsde Huzeyfe (Radiyallahu anh):
«Ben, Resûlullah
(Saliallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanıbaşına durdum. Yedi rek'ât namazda yedi
tane uzun sûre okudu ilâ ah...» demişdir.
Zeyd b. Hâlid hadîsini
Müslim, Ebû Dâvûd, Nesâî, Tirmizî ve İbni Mâce, Abdullah b. Kays b. Mahrame'den
rivayet etmişlerdir. Mezkûr hadîsde Hz. Zeyd b. Hâlid: «Ben elbette Resûlulah
(Saliallahu Aleyhi ve Sellem)'in nasıl namaz kıldığını göstereceğim.» diyerek
hafif iki rek'ât namaz kılmış; sonra uzun amma çok uzun iki rek'ât namaz
kılmış; sonra iki rek'ât daha kılmış. Bunlar, önceki iki rek'âtdan daha kısa
imişler. Sonra iki rek'ât daha kılmış. Bunlar da kendilerinden öncekilerden
daha kısa imişler. Sonra iki rek'ât kılmış; bunlar da kendilerinden
öncekilerden daha kısa imişler. Sonra iki rek'ât daha kılmış; bunlar da
kendilerinden öncekilerden daha kısa imişler. Sonra vitr'i yapmış. Böylelikle
kıldığı namazlar onüç rek'ât olmuşlar.
Safvân b. Muattal
hadîsini imam Ahmed b. Hanbel «Ziyâdât» ında, Taberânî «El-Kebîr» inde Ebû Bekr
b. Abdirrahmân tarîki ile Hz. Safvân'dan rivayet etmişlerdir. Bu hadîsin
sonunda Hz. Safvân :
«Nebi (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) onbir rek'âî namaz kıldı.» demişdir.
Abdullah b. Abbâs hadîsini
eimme-i sitte yâni Buhârî, Müslim, Ebû Dâvûd, Nesâî, Tirmizî ve İbni Mâce
rivayet etmişlerdir.
Abdullah b. Ömer
hadîsini Nesâî ile İbni Mâce, Âmir-i Şa'bî 'den rivayet etmişlerdir. Bu hadîsde
Hz. Amir: «İbni Abbâs ile Abdullah b. Ömer (Radiyallahû anhûm)'e, Resûlullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in gece namazını sordum, onüç rek'ât olduğunu;
sekizini gece kıldığını, üç rek'âtda vitir yapdığını, iki rek'ât da fecr
doğdukdan sonra kıldığını söylediler.» demektedir.
Alî b. Ebî Tâlib
hadîsini imam Ahmed «Ziyâdât» ında rivayet etmişdir. Bu hadîsde Hz. Alî
(Radiyallahû anh} :
«Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem), geceleyin farz namazdan mânda (başka) onaltı rek'ât namaz
kılardı.» demişdir. Hadîsin isnadı güzeldir.
Fadl b. Abbâs hadîsini
Ebû Dâvûd rivayet etmişdir. Mezkûr hadîsde Hz. Fadl:
«Bir gece ben. Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in nasıl namaz kıldığını görmek için, onun
yanında kaldım. Derken kalkarak abdest aldı ve iki rek'ât namaz kıldı,
(Namazda) kıyamı, rükû'u gibi, rükû'u da sücûdu gibi idi. Sonra uyudu...»
diyerek Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in gece namazını anlatmış ve
hadîsin sonunda:
«Bu minval üzere devam
ede ede nihayet on rek'ât namaz kıldı. Sonra kalkarak bir rekât daha kıldı,
onunla da vitir yaptı.» demişdir.
Muâviyetü'bnü Hakem
hadîsini Taberânî «El-Kebîr» inde rivayet etmişdir. Bu hadîsde Resûlullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in geceleyin onbir rek'ât namaz kıldığı ve sağ
tarafına uzandığı bildirilmişdir.
Ebû Eyyûb hadîsini imam
Ahmed ile Taberânî rivayet etmişlerdir. Bu hadîsde, Hz Ebû Eyyüb şöyle
demektedir:
«Şüphesiz ki, Resûlullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) geceleyin namaz kılmağa kalktığı vakit dört
rek'ât kılar müteaâkiben konuşmaz ve hiç bir şey emretmezdi. Her iki rek'âtda selâm verirdi.»
Habbâb b. Eret hadîsini
Nesâî, Habbâb'ın oğlu Abdullah 'dan rivayet etmişdir. Hz. Habbâb, Resûlullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile birlikde Bedir gazasına iştirak eden
gazilerdendir. Kendisi bir gece sabaha kadar Resûl-ü Ekrem (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem)'i gözetlemiş Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) fecr doğarken
namazdan selâm verince Habbâb (Radiyallahû anh) ; yanına sokularak :
«Yâ Resûlâllah! Annem
babam sana feda olsun! Vallahi bu gece öyle namaz kıldın ki, seni böyle namaz
kılarken görmüş değilim.» demiş; Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
kendisine :
«Evet Çünkü bu namaz
rağbet ve korku namazıdır.» buyurmuşlar.
Ümmü Seleme hadîsini Ebû
Dâvûd ile Tirmizî ve Nesâî, Ya'lâ b. Mâlik 'den rivayet etmişlerdir. Bu hadîsde
Ya'lâ'nın, Ümmü Seleme (Radiyallahû anha) ya Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'in namazda neler okuduğunu sorduğu, Hz. Ümmü Seleme'nin: Onun
namazından size ne? Kalkar namaz kılar, namazı kadar da uyur; sonra yine
uyuduğu kadar namaz kılar; sonra namazı kadar uyur; sabaha kadar bu minval
üzere devam ederdi.» cevâbını verdiği bildirilmektedir.
İsmi bildirilmiyen
sahabenin hadîsini Nesâi rivayet etmişdir.
Ebû Seleme, Hz. Âişe'ye,
Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in ramazandaki namazını sormakla, ramazan
gecelerinde kıldığı namazını kasdetmişdir. Hz. Âişe'nin, ona cevaben:
«Artık onların
uzunluğunu ve güzelliğini sorma!..» demesi, o rek'âtların son derece güzel ve
uzun olup târifden müstağni bulunduklarını anlatmak içindir.