İBNÜ’L-ESİR el-Kamil fi’t-Tarih

1. CİLT

 

ALLAH'IN ADEM (A.S.)'E ÖGRETTİĞİ İSİMLER

 

Alimler, Allah'ın Adem'e öğrettiği isimler hakkında farklı görüşler artaya attılar. İbn Abbas'tan rivayette bulunan Dahhak şunları söylüyor: "Allah, insanların kendi aralarında birbirleriyle anlaştıkları insan, hayvan, yeryüzü, ova, dağ, at, eşek gibi benzeri isimleri, hatta yellenme ve hafifçe yellenmeye kadar olan bütün isimleri Adem'e öğretti."

 

Mücahid ve Sa'id bin Cübeyr de aynı görüşü ileri sürmüşlerdir.

 

İbn Zeyd: "Adem'e öğretilen isimler, zürriyetinin adlarıdır." diyor. Rebi' ise: "Adem'e öğretilen isimlerin sadece meleklerin adlarından ibaret olduğunu" söylüyor.

 

Allah (C.C.), Hz. Adem'e isimleri öğrettikten sonra, isimlerin sahipleri olan varlıkları meleklere arzetti ve onlara: ''Eğer (söylediklerinizde) doğru iseniz, bunların adlarını bana söyleyin.'' (Bakara suresi, ayet 31) buyurdu; yani benim yeryüzünde sizden birini halife yaptığım takdirde bana itaat edip beni takdis edeceğinizi, bana asi olmayacağınızı; kendinizden başkasını yeryüzünde halife yaptığım takdirde, onun yeryüzünde fesat çıkarıp kanlar akıtacağını söylemiştiniz. Eğer bu sözlerinizde doğru iseniz haydi bunların isimlerini söyleyiniz! Siz ki, gözünüzle gördüğünüz bu nesnelerin isimlerini bilmiyorsunuz. Buna mukabil, gözlerinizle görmediğiniz halde sizden ve sizden başkasından ortaya çıkacak olan şeyleri bilmemeniz elbette ki tabiidir.

 

İşte bu, İbn Mes'ud'un ve İbn Abbas'tan rivayette bulunan Ebu Salih'in görüşüdür.

Katade ve Hasen'den şöyle dedikleri rivayet edilmiştir: "Allah, Hz. Adem'i yaratıp onu kendisine halef (halife) yapacağını bildirdiği zaman melekler: ''Sen yeryüzünde bozgunculuk edecek ve kanlar dökecek bir kimse mi yaratacaksın?'' demişlerdi. Allah da: ''Sizin bilemeyeceğinizi her halde ben bilirim, demişti.'' (Bakara suresi, ayet 30). İşte bu esnada melekler kendi aralarında şunları konuştular: ''Rabbimiz, dilediği şekilde nasıl bir yaratık yaratırsa yaratsın, kendi katında bizden daha mükemmelini ve bilgilisini hiç bir vakit yaratmaz'' dediler. Nihayet Allah (C.C.), Hz. Adem'i yaratıp ona secde etmelerini emredince, Hz. Adem'in kendilerinden daha hayırlı ve Allah katında daha mükerrem olduğunu anladılar ve: ''Adem bizden daha hayırlı ve Allah katında bizden daha mükerrem ise de biz ondan daha bilgiliyiz'' dediler. Melekler, bilgileri sebebiyle gururlanıp kendilerini beğenince, Allah tarafından Hz. Adem'e bütün isimler öğretildi, sonra da bu isimler meleklere arzedilerek onlar imtihan edildiler. Bu hususta Allah tarafından kendilerine: ''Eğer benim, sizden daha mükemmel ve daha bilgili birini yaratmayacağım hususundaki sözlerinizde doğru iseniz, bunların isimlerini bana söyleyin.'' (Bakara suresi, ayet 31) buyruldu. Bunun üzerine melekler, her mü'minin tövbeye koştuğu gibi tövbeye koşup sığındılar ve: '' "Seni tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bizim hiç bir bilgimiz yok. Çünkü hakkıyla bilen ve hikmet sahibi olan şüphesiz sensin," dediler.'' (Bakara suresi, ayet 32). "

 

Hasen ve Katade "Allah'ın Hz. Adem'e at, katır, deve, cin ve vahşi hayvanların, hatta her şeyin ismini öğrettiğini de" söylediler.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

HZ. ADEM (A.s.)'İN CENNETE GİRMESİ ve BURADAN ÇIKARILMASI