|
|
Temim
Kabilesi'yle Bekroğulları arasında cereyan eden bu vak'a aynı zamanda
''es-Samed'' ve ''Vd'' adlarıyla da bilinmektedir.
Bu
vak'a şu şekilde meydana gelmiştir: Temim Kabilesi'nden Amira bin
Tarık
bin Ersem el-Yerbu'i, Cabir el-İcli'nin kızı ve Ebcer'in kız kardeşi Mürriyye
ile izdivaç akdi yapmış ve zifafa girmek için İcl Kabilesi'ne gitmişti. Ayrıca
Amira bin Tarık'ın Temimoğulları'ndan ''Natif'in kızı'' adıyla bilinen ve
Temimoğulları arasında bulunan başka bir karısı daha vardı. Bir gün Ebcer kız
kardeşini ziyarete gelmişti; bu sırada kocası Amira kız kardeşinin yanında
bulunuyordu. Ebcer kız kardeşine: "Amira'nın karısı Natif'in kızım senin
yanına getireceğimi umuyorum." dedi; bunun üzerine Amira Ebcer'e:
"Ailemi elimden alıncaya kadar bana rahat vereceğinizi sanmıyorum."
dedi. Ebcer ise söylediğine pişman oldu ve Amira'ya: "Ben senin kavmin
olan Temimoğulları'na karşı savaş açacak değilim, fakat ben Temimoğulları'na
bağlı olan şu kabileden esir alacağım." dedi. Bundan sonra Lehazim
topluluğunu oluşturan kabileIerin başında bulunan Ebcer ile Şeybanoğullarımn
başında bulunan Havfezan bin Şerik eş-Şeybani adamlarını toplayıp hazırlandılar
ve kavmini uyarıp haber vermesin diye Amira'nın başına muhafız tayin ettikten
sonra büyük bir orduyla yola çıktılar; fakat Amira bir yolunu bulup kendisini
korumakta olan muhafızın elinden kurtulup kaçarak çok süratli bir şekilde
Yerbu'oğulları'na ulaştı. Sonra onlara: "Bekr bin Vailoğulları'ndan büyük
bir ordu sizinle savaşmak için üzerinize geliyor." dedi. Bunun üzerine
YerbU'oğulları, kendi kabilelerinin bir boyu olan Sa'lebeoğulları'na durumu
bildirdiler ve kendilerinden bir gözcü gönderdiler. Bu vaziyette üç gün kadar
beklediler. Neticede Bekroğulları'nın ordusu gelip topraklarına girdi. Buna
karşı Yerbu'oğulları da hazırlanıp harekete geçtiler ve taraflar ''Zü Tuluh''
denilen yerde karşılaştılar. Bu arada muhafızın elinden kaçan Amira gelip Ebcer
ile karşılaştı ve kendisini tanıttı. Karşılaşan taraflar savaşa tutuştular;
neticede zaferi YerbU'oğulları kazandı, Bekroğulları hezimete uğradılar. Bu
arada Havfezan, oğlu Şerik ve Şeybanoğulları arasında bulunan şair İbn Aneme
esir edildiler, fakat kendisi gibi bir şair olan Mütemmem bin Nüveyre, İbn
Aneme'yi esaretten kurtardı, ayrıca Bekroğulları'nın ordusunun büyük bir kısmı
da esir edildi.
Şair
İbn Aneme, Mütemmem bin Nüveyre'ye teşekkür ederek şu mealdeki mısraları
söyledi:
"İnsanların
Rabb 'i olan Allah, iffet ve değerini koruduğu müddetçe, bana yapmış olduğu
iyilikten dolayı Mütemmem'i en güzel şeki/de mükafatlandırsın. Oğullarımız ve
kanlarımız O'nun sayesinde kurtuldu. Ayrıca O, yegane kişi olarak bizim
esaretten kurtulmamızı sağladı. Ey Ebu Nehşil! Ben size karşı nankör değilim,
senden başkasına da sürekli olarak mal verecek değilim. "
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA