|
|
Bu
vak'a, Hatıb Savaşı'nın bir devamıdır. Hatıb adıyla bilinen Köprü Vak'asından
sonra Evs ve Hazrec kabileleri tekrar ''Rabi''' denilen yerde karşılaştılar.
Rabi' ise Sefh yakımnda bulunan bir duvardı. Karşılaşan taraflar şiddetli bir
şekilde savaştılar. Her iki kabile birbirlerini yok etmek üzere iken Evs
kabilesi hezimete uğradı, Hazrec Kabilesi ise Evslilerin peşine düşüp onları
evlerine kadar takip etti. Halbuki bundan önce savaşan bu iki kabileden her
hangi birisi yenilip evlerine çekildiği zaman galip olan taraf mağlılp olan
tarafı takip etmezdi. Hazrecliler Evslilerin peşini evlerine kadar takip
edince, Evsliler sulh istemek mecburiyetinde kaldılar, fakat Hazrec
Kabilesi'nden Neccaroğulları onların sulh isteğini kabul etmediler. Bunun
üzerine Evsliler kadın ve çocuklarım kalelerin içerisine koyup onları korunma
altına aldılar. Bu durum, karşısında Hazrecliler Evslilerin peşlerini bırakıp
geri döndüler.
Beyadaoğulları'ndan
Sabr bin Selman bu vak'a hakkında şu mealdeki mısraları söylemiştir:
"Süveyd
bin Samit'e, kabilesine ve İbn Eslet'e benden ulaştınp duyurun. Biz, Rabi'
Savaşı'nda onların ileri gelen kişisini öldürdük, kurtulanlar ise yaralı olarak
kurtuldular. Eğer aynı aşirete mensup olmamızdan kaynaklanan haklar yapılması
gereken bir hakkın yerine getirilmesini durdurmamış olsaydı, daha önce otuz
kırk dolayındaki atlı süvarilerin gelip onları helak ettiği gibi, şimdi de
bizim, tarafımızdan onların başına aynı felaketler gelebilirdi. "
Süveyd
bin Samit de Sahr bin Selman'a şu mealdeki mısralar ile cevap verdi:
"Benden
Sahrcığıma haber götürüp iletin; o, içinde İbn Eslet 'in de bulunduğu Evs
Savaşı 'nın acılarını tatmıştı. Onların, ileri gelen kişimizi öldürmelerine
karşılık olarak biz de onların seriyyelerini (üç yüzer kişilik askeri
birliklerini) katlettik. Şunu da bilmenizi isterim ki, kurtulmak gayesiyle
gelip size sığınanlar aslında kurtulmuş sayılmazlar. "
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA