MUĞNİ’L-MUHTAC

NAMAZ  /  BAZI MESELELER

 

BAZI MESELELER

 

A. NAMAZLARIN İSİMLERİNE İLİŞKİN BAZI MESELELER

B. YATSI NAMAZINDAN ÖNCE UYUMAK, YATSIDAN SONRA KONUŞMAK

 

A. NAMAZLARIN İSİMLERİNE İLİŞKİN BAZI MESELELER

 

Ben [Nevevİ] derim ki: Akşam namazına "işa", yatsı namazına "ateme" [deve sağımı namazı] demek mekruhtur.

 

[*] - Akşama işa demenin mekruhluğu konusunda Buhar'i' de şu hadis bulunmaktadır: Bedeviler akşam namazının ismi konusunda size baskın çıkmasın. Onlar akşam namazına "işa" derler. (Buhari, Mevakıtü's-salat, 563)

 

[*] - Yatsı namazına ateme demenin mekruhuğu konusunda ise Müslim'de şu hadis bulunmaktadır: Bedeviler namazınızın ismi konusunda size baskın çıkmasın.

Dikkat edin yatsı namazının ismi işa'dır. Onlar ise bu vakitte develerini sağdıklanndan [bu namaza deve sağımı vakti namazı derler]. (Müslim, el-Mesacid, 1453)

 

Nevevİ Müslim Şerhi'nde şöyle demiştir: Bedevller develeri bu vakitte sağdıklarından, yani karanlığın geç vaktine kadar bunu ertelediklerinden buna da "deve sağımı namazı" adını verirler. Oysa Allah (celle celalühü) kitabında buna "salatü'l-işa" adını vermiştir.

 

Nevevi, yatsı namazına ateme [deve sağımı namazı] demenin mekruh olduğu görüşünü et-Tahkik ve Zevaidü'r-Ravda'da tek görüş olarak zikrettiği halde el-Mecmu'da şöyle demiştir:

 

İmam Şafii (r.a.), el-Ümm'de yatsı namazına ateme dememenin müstehap olduğunu söylemiştir. Mezhebimizin muhakkik alimlerinin görüşü de böyledir. Azınlık bir grup ise bunun mekruh olduğu görüşündedir.

 

Nevevi el-Mühimmat'ta şöyle demiştir:

 

Bunun mekruh olmadığı görüşüne göre fetva verileceği ortaya çıkmış olmaktadır.

 

El-Ubab'ta şöyle denilmiştir: Vatsı namazına ateme dememek menduptur. Akşam ve yatsı namazına birlikte işaan [iki yatsı] demek ve işa ve'l-işaü'l-ahire [yatsı ve sonraki yatsı] demek mekruh değildir.

 

[Soru]: Nebi (s.a.v.) "sabah ve ateme namazında nasıl bir fazilet olduğunu bilseniz .... " hadisinde yatsı namazına ateme demiştir.

 

[Cevap]: Nebi (s.a.v.) yatsı namazını bilmeyen kimselere ateme sözcüğünü kullanarak hitap etmiştir. Yahut da onun bu sözcüğü kullanması bunun caiz olduğunu göstermek, bu konudaki yasağın ise tenzihen mekruh olduğunu bildirmek içindir.

 

 

B. YATSI NAMAZINDAN ÖNCE UYUMAK, YATSIDAN SONRA KONUŞMAK

 

Yatsı namazından önce uyumak ve yatsıdan sonra -hayır konulan hariç- konuşmak mekruhtur. Allah (celle celalühü) daha iyi bilir.

 

1. YATSI NAMAZINDAN ÖNCE UYUMAK

 

Yatsı namazı vakti girdikten sonra yatsıyı kılmadan önce uyumak mekruhtur. Çünkü Nebi (s.a.v.) bunu sevmezdi.

 

Bunun aklı gerekçesi de şudur: Kişi uykuya dalıp yatsı geçinceye kadar uyuyabilir.

 

Bu yüzden İbn Salah şöyle demiştir.

 

Bu mekruhluk diğer namazlar için de geçerlidir. Mekruhluk, kişinin vakit içinde uyanabileceğine güveniyorsa söz konusu olur. Şayet buna güvenmiyorsa o zaman namazı kılmadan uyumak -vakit içinde uyansa bile- haram olur. Ancak kendi isteği dışında uyuyakalırsa bu durumda -özür sebebiyle- günaha girmez, hatta mekruhluk da söz konusu olmaz.

 

İsnevı şöyle demiştir: Yukarıdaki gerekçeye göre kişi akşam namazını kılmış olsa bile yatsı namazı vakti girmeden önce uyumasının da mekruh olması gerekir.

 

Zahir olan görüş, yatsı vakti girmeden önce uyumanın mekruh olmamasıdır; çünkü söz konusu durumda kişi namazia muhatap olmamıştır. Aynı gerekçeye göre kişi tüm vakit boyunca uyuyacağını düşünse bile vakitten önce uyuması haram olmaz.

 

2. YATSI NAMAZINDAN SONRA KONUŞMAK

 

Yatsı namazını kıldıktan sonra konuşmaya dalmak da mekruhtur, çünkü Nebi (s.a.v.) bunu sevmezdi.

 

Bunun gerekçesi şu şekilde açıklanmıştır:

 

[a] - Kişi yatsıdan sonra konuşmaya daldığında geç vakit uyur, bu durumda -şayet gece namazına kalkan birisi ise- gece namazına kalkamama, sabah namazının vaktini veya ilk vaktin i kaçırma ihtimali söz konusu olur.

 

[b] - Ayrıcakişinin günün sonunda yapacağı son işin amellerin en faziletlisi olan namaz olması için konuşmaya dalmaması gerekir. Uyku ölümün kardeşidir, kişi uykusundayken ölebilir.

 

Bu gerekçeye göre kişinin farz ile nafile namaz arasında uyuması mekruh olmaz.

Bazıları gerekçeyi şu şekilde ortaya koymuştur: Allah (celle celalühü) geceyi dinlenme vakti kılmıştır, yatsıdan sonra konuşmaya dalmak ise geceyi bu özelliğinden çıkarmaktır.

 

Burada kastedilen konuşma "normal zamanda mübah olan konuşma" dır. Normal zamanda mekruh olan bir konuşmayı yatsıdan sonra yapmak ise daha şiddetli mekruhtur.

 

Nevevl'nin genel ifadesinin kapsamına yatsı ile akşam namazının cem-i takdim şeklinde kılınması da girer.

 

İsnevi şöyle demiştir: "Bunun tersi daha güçlüdür"

Bazı gerekçelendirmelerde geçtiği üzere ilk gerekçe daha yerindedir.

 

Kişi yatsı namazından önce konuşsa, alimlerin sözlerinin mefhum-ı muhalifinden [zıt anlamından] bunun mekruh olmadığı anlaşılmaktadır.

 

İbnü'n-Nakıb şöyle demiştir: Şöyle bir görüş ortaya konulsaydı bu açıkça güçlü bir görüş olurdu: "Bunun mekruh olması daha çok söz konusudur; çünkü yatsıyı ilk vaktinde kılmak daha faziletlidir görüşüne göre yatsıyı geciktirmekten kaynaklanan mahzur böylece daha da artmaktadır."

 

Yatsı namazından sonra; Kur'an okumak, hadis okumak, fıkıh müzakere etmek, misafir ile oturmak, karı-kocanın zifaf için konuşması, hesap yapma gibi ihtiyaç duyulan bir şey için konuşmak, kişinin gönüllerini hoş tutmak vb. sebeplerle aile efradıyla konuşması mekruh değildir. Çünkü bu derhal elde edilebilecek bir iyiliktir, meydana gelmesi kesin olmayan bir mefsedet için bu kesin iyilik terk edilmez.

 

[*] - Hakim, İmran b. Husayn'dan şunu rivayet etmiştir: Nebi (s.a.v.) bize gecenin büyük bir bölümünde İsrailoğullarına dair bazı şeyler anlatırdı. (Müstedrek, Tefsir, II, 379)

 

Bazıları yatsıdan sonra konuşması mekruh olan kişilerin kapsamından "yolcu"yu çıkarmışlardır.

 

Yatsıdan önce konuşmanın mekruh olduğu görüşünü kabul edersek bunun kapsamından "tercih edilen vakit geçtikten sonra namazı cemaatle kılmak için bekleyen kişi" çıkar.

 

[*] - Bunun delili, Ahmed b. Hanbel'in Müsned'inde rivayet ettiği şu hadistir: Namaz kılan [kılmak için bekleyen] veya yolcu dışında yatsıdan sonra konuşmak yoktur. (Müsned, 1,444)

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

A. YİRMİ DÖRT SAATİ GEÇEN BİR GÜNDE BEŞ VAKİT NAMAZIN KILINIŞI