NAMAZ / RÜKÜNLER |
DOKUZ, ON ON BİRİNCİ
RÜKÜNLER: TEŞEHHÜD, OTURMA, NEBİ (s.a.v.)'E SALAVAT OKUMA
F. SON OTURUŞTA
SALAVATTAN SONRA DUA OKUMAK
Salavattan sonra dua
okumak da sünnettir.
Nebi (s.a.v.)'den
nakledilen duaları okumak daha faziletlidir. Allahümmeğfirli ma kaddemtü ve ma
ahhartü ... duası bunlardan biridir.
Duanın teşehhüd ve Nebi
(s.a.v.)'e yapılan salavat miktarından daha fazla olmaması sünnettir.
A. SON OTURUŞTA DUA
OKUMANIN HÜKMÜ
B. SON OTURUŞTA HANGi
DUALARı OKUMAK SÜNNETTiR?
C. SON OTURUŞTA
OKUNACAK DUANIN TEŞEHHÜD VE SALAVATTAN UZUN OLMAMASI
A. SON OTURUŞTA DUA
OKUMANIN HÜKMÜ
Salavattan sonra dua
okumak da sünnettir.
Son oturuşta teşehhüd ve
onun ardından salavat okuduktan sonra imamın ve diğer şahısların dua okuması
sünnettir.
[*] - Bunun delili
Müslim'in rivayet ettiği şu hadistir: Biriniz namazda oturduğunda ettehiyyatüyü
sonuna kadar okusun, sonra duadan dilediğini seçsin. (Müslim, Salat, 897)
[*] - Tirmizl'nin
rivayeti ise şöyledir: Sonra dilediği şekilde dua etsin. (Tirmizi, Deavat,
3477)
[*] - Buhari' deki
rivayet şöyledir: Sonra duadan en sevdiğini seçerek bununla dua etsin. (Buhari,
Ezan, 835)
Hatta Şafii'nin
ifadesinden anlaşıldığına göre duayı terk etmek mekruhtur.
Nevevi'nin burada dua
konusunda -tıpkı er-Ravda ve Aslu'r-ravdada olduğu gibi- genel bir ifade
kullanması duanın dini veya dünyevi olması arasında fark bulunmadığını
hissettirmektedir.
Maverdi ve diğer bazı
alimler şöyle demişlerdir: Dini dua yapmak sünnet, dünyevi dua yapmak mübahtır.
Bu görüş beğenilmiştir.
Kişi yapılması haram
olan bir dua yapsa eş-Şamil' de belirtildiğine göre namazı bozulur.
Nevevi "daha
sonra" ifadesi ile ilk teşehhüdü dışarıda bırakmıştır; çünkü namazdaki ilk
oturuş hafif kılındığı için o esnada dua yapmak [oturuşu uzatacağından] mekruh
görülmüştür.
B. SON OTURUŞTA HANGi
DUALARı OKUMAK SÜNNETTiR?
Nebi (s.a.v.)'den
nakledilen duaları okumak daha faziletlidir. Allahümmeğfirli ma kaddemtü ve ma
ahhartü ... duası bunlardan biridir.
Şari [hüküm koyucu]
tarafından açık olarak ifade edilmesi sebebiyle Nebi {s.a.v.)'den nakledilen
dualar, diğer dualardan daha faziletlidir.
Bu dualardan biri şudur:
Allahümmeğfirli ma kaddemtü ve ma ahhartü, ve ma esrartü ve ma a'lentü, ve ma
esraftü ve ma ente a'lemu bihi minni, ente'l-mukaddimu ve ente'l-muahhiru, la
ilahe illa ente.
Bu hadisi Müslim Hz.
Ali'den (r.a.) rivayet etmiştir. (Müslim, Salatü'l-müsafirin, 1809)
[*] - Müslim, Ebu
Hureyre'den şunu rivayet etmiştir: Sizden biri son teşehhüdü okuduktan sonra şu
dört şeyden
Allah'a sığınsın:
Cehennem azabından, kabir azabından, yaşam ve ölümün fitnelerinden, Mesih
Deccal'in fitnesinden. (Müslim, Mesacid, 1326. )
Bazı alimler bu duayı okumayı
farz olarak görmüşlerdir. Ebu'l-Velid en-Nisaburi şöyle demiştir:
Yukarıdaki ilk hadiste
geçen duadaki "gelecek günahlar" ifadesi gerçekleşen e nispetledir;
çünkü günah işlenmeden önce ondan tövbe etmek düşünülemez.
Bu görüş şu şekilde
reddedilmiştir: Henüz günah meydana gelmeden önce şayet günah meydana gelirse
Allah'tan bağışlamasını istemek imkansız bir durum değildir. İmkansız olan
"günah gerçekleşmeden o günahın affedilmesini istemek"tir.
"Yaşam ve ölümün
fitneleri" ile kastedilen hayat ve ölümün fitneleridir.
Deccal' e
"mesih" adı verilmiştir; çünkü o -Mekke ve Medine hariç- bütün
yeryüzünü mesheder, yani dolaşır. Bunun dışında sebepler de zikredilmiştir.
"Deccal"
adının verilmesi o varlığın yalancı ve gerçekleri çarpıtan bir varlık olması
sebebiyledir.
[*] - Buhari şu duayı
rivayet etmiştir: Allahümme innı zalemtü nefsı zulmen kesiran ve la
yağfiru'z-zunube illa ente, fağfirli mağfiraten min indike ve'rhamni, inneke
ente'l-ğafuru'r-rahım. (Buhari, Ezan, 834)
C. SON OTURUŞTA OKUNACAK
DUANIN TEŞEHHÜD VE SALAVATTAN UZUN OLMAMASI
Duanın teşehhüd ve Nebi
(s.a.v.)'e yapılan salavat miktarından daha fazla olmaması sünnettir.
İmranl'nin
alimlerimizden naklettiğine göre imamın, duayı teşehhüd ve salavatın en az miktarından
daha uzun tutmaması sünnettir; çünkü bu dua teşehhüd ve salavata tabidir.
Nevevİ'nin -ve ibarenin
aslı olan el-Muharrer'in-ifadesinden eşitliğin terk edilmesinin istenmediği
anlaşılmaktaysa da er-Ravda' da ve aslında belirtildiği üzere duanın teşehhüd
ve salavattan daha az olması daha faziletlidir. Nitekim İmam Şafii'nin
el-Ümm'de ve Muhtasar'ındaki açık ifadesi bu şekildedir.
Kişi, duayı teşehhüd ve
salavattan daha uzun tutarsa bunun namaza zararı olmaz, ancak [cemaatle
namazda] imama uyanların rızasını almadan uzatmak mekruh olur.
Metni açıklarken
belirttiğimiz "imamın" ifadesi diğerlerini dışarıda bırakmaktadır;
nitekim bir grup alimin tek görüş olarak belirttiğine göre ve İmam Şafii'nin
el-Ümm'deki açık ifadesine göre imam dışındakiler -yanılmaktan korkmadıkları
sürece- diledikleri kadar uzatabilirler.
Şafii bu konuda şöyle
demiştir: Bundan daha fazla okumamasını mekruh görürüm.
Bu konuda tek görüş
belirtenlerden biri de NevevI' dir. O elMecmu'da Şafii'nin ifadesini nakletmiş ve
ona aykırı görüş belirtmemiştir.
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN
G. NAMAZDAKİ TEŞEHHÜD, SALAVAT VE DUAYI [ARAPÇA OLARAK]
OKUYAMAYAN KİMSENİN DURUMU