MUĞNİ’L-MUHTAC

NAMAZ  /  SÜNNETLERİ

 

10. BİR NAMAZDAN SONRA BAŞKA BİR NAMAZ KILMAK İÇİN YER DEĞİŞTİRMEK

 

A. HÜKMÜ VE GEREKÇESİ

B. NAFİLE NAMAZI EVDE KILMAK

C. CEMAATLE KILINAN NAMAZDAN DAĞILMA ADABI

D. İMAMA UYMA NE ZAMAN SONA ERER?

 

A. HÜKMÜ VE GEREKÇESİ

 

Farz veya nafile bir namaz kıldıktan sonra, farz veya nafile başka bir namaz kılmak için başka yere geçmek sünnettir. Bunun amacı secde edilen yerlerin sayısını arttırmaktır; çünkü bu yerler kişi lehine şahitlikte bulunacaktır.

 

Nevevİ "bir namaz için bir yerden başka bir yere geçmek" deseydi daha kapsamlı ve özet olmuş olur, bir üstte yaptığım açıklamaya da gerek kalmazdı.

 

EI-Mecmu'da şöyle denilmektedir: Kişi namaz kıldığı yeri değiştirmezse bir kimse ile konuşmak suretiyle önceki namazia sonrakinin arasını ayırsın.

 

Şafil ve mezhebe mensup bazı alimlerimiz şöyle demişlerdir: İmam selam verdiğinde, arkasında kadınlar yoksa selamın ardından namaz kıldığı yerden kalkması müstehaptır. Alimlerimiz bunun sebebini şöyle açıklamışlardır: Bu, kendisinin veya arkasındakilerin imamın selam verip vermediği konusunda şüpheye düşmemelerini sağlamak ve yeni birinin dışarıdan gelerek imamı hala namazda zannedip ona uymasını engellemek için yapılır."

 

Ezrai şöyle demiştir: İmamın yüzünü cemaate döndürmesi veya kıble yönünden dönmesi halinde yukarıdaki iki gerekçe de ortadan kalkmış olur.

 

Bazılarının belirttiği gibi "sabah namazı bittikten sonra güneş doğuncaya kadar namaz kıldığı yerde kalarak Allah'ı zikretmek" istisna edilmelidir; çünkü bu [sevap açısından] tam bir hac ve umre sevabına denktir. Bunu Tirmizi, Enes'ten rivayet etmiştir. (Tirmizi, Ebvabü's-salat, 586)

 

Ancak imamın arkasında kadınlar varsa bunun hükmü ileride gelecektir.

 

 

B. NAFİLE NAMAZI EVDE KILMAK

 

Farz namaz kıldıktan sonra nafile namaz kılmak için gidilecek en faziletli yer evdir.

 

[*] - Çünkü Nebi (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Ey insanlar! Evlerinizde namaz kılın; çünkü -farz namaz hariç- kişinin kıldığı en faziletli namaz evinde kıldığı namazdır. (Buhari, Ezan, 731; Müslim, Salatü'l-müsafirin, 1822)

 

Hadisteki genel ifade sebebiyle bu konuda Mescid-i Haram, Medine Mescidi, Mescid-i Aksa ve diğer mescitler eşittir.

 

Bunun hikmeti riyadan uzak kalmaktır. Sevabın çok olması kılınan namazın daha faziletli olmasını gerektirmez.

 

[*] - Müslim'de şu hadis yer almaktadır: Biriniz namazını mescidinde kıldığında evi için de namazından bir bölüm ayırsın; çünkü Allah (celle celalühü) onun evinde kıldığı namaz sebebiyle evinde hayır meydana getirir. (Müslim, Salatü'l-müsafirin, 1819)

Bu hadiste kastedilen nafile namazdır.

 

[*] - [Müslim'de] şu rivayet bulunmaktadır: Namazlarınızdan evleriniz için de payayırın, evlerinizi kabre çevirmeyin. (Müslim, Salatü'l-müsafirin, 1817)

 

[*] - Yine [Müslim' de] bir başka rivayet şöyledir: Allah'ın zikredildiği ev ile zikredilmediği evarasında ölü ile diri arasındaki fark kadar fark vardır. (Müslim, Salatü'l-müsafirin, 1820)

 

["Evde kılınan nafile namaz camide kılınandan daha faziletlidir" kuralından aşağıdaki durumlar istisna edilmiştir:

 

> Cuma günü kılınan nafile namaz bundan istisna edilmiştir; çünkü Cuma'ya erken gitmenin fazileti söz konusudur.

 

> iki rekatlık nafile [tahiyyetü'l-mescid] namazı,

> Mikat mahallinde mescit varsa orada iki rekatlık ihram namazını kılmak,

> Vaktin daralması sebebiyle ratibe sünnetin kaçırılmasından korkmak,

> Evin uzak olması sebebiyle sünnetin kaçmasından korkmak,

> Sünnetin [eve kadar] ertelenmesi halinde hafife alın[arak kılınmalmasından korkmak,

> İtikatlı olmak.

 

Kadı Ebu't-Tayyib şöyle demiştir: Kişi mescitte nafile namazı gizli olarak kılarsa bu, evde kılınandan daha faziletli olur.

 

Alimlerimizin sözlerinin zahirinden bu konuda gece ile gündüz arasında veya [namaz kılınmanın] terk edildiği bir mescitle diğerleri arasında bir fark olmadığı anlaşılmaktadır.

 

 

C. CEMAATLE KILINAN NAMAZDAN DAĞILMA ADABI

 

Erkeklerin arkasında kadınlar namaz kılıyorsa imam selam verdikten sonra hem imam hem de erkekler, kadınlar dağılıncaya kadar kısa bir süre bekleyerek Allah'ı zikrederler. imamın selam vermesinden sonra kadınların cemaati terk etmeleri sünnettir. Bu konuda Buharl'nin rivayeti bulunmaktadır. Ayrıca erkeklerin kadınlarla karışması bazı kötülüklere yol açabilir.

 

Çift cinsiyetli şahıslara gelince; bunlar kadınlar dağıldıktan sonra erkekler dağılmadan önce teker teker dağılırlar.

 

Namaz kılan kişi namazı bitirdikten sonra hangi yönde işi var ise

o yöne yönelmesi sünnettir. Şayet bir ihtiyacı / işi yoksa veya işi her-

hangi belirli bir yönde değilse sağ tarafından ayrılır. Çünkü sağdan başlamak sevilen bir durumdur. Bunu Nevevi el-Mecmu'da imam ~ Şafii'nin ve alimlerimizin ifadelerinden nakletmiştir. Ancak Riyazü's-Salihin adlı eserinde hac, umre, namaz, hasta ziyareti ve diğer ibadetlerde kişinin bir yoldan gidip başka yoldan geri dönmesinin müstehap olduğunu söylemiştir. İsnevi şöyle demiştir: "İki söz arasında bir çelişki vardır. Bir çelişki olmadığı söylenip ikisi şöyle bağlanabilir: Kişi geldiğinden başka bir yoldan dönmek istemediğinde veya döneceği yol sağa düştüğünde sağ taraftan dağılır, aksi takdirde diğer yoldan dönmesi daha faziletlidir; böylece iki yolonun için şahit olmuş olur.

 

Taberi, "sonra döndüler. Allah onların kalplerini döndürdü" [Tövbe, 127] ayeti sebebiyle İbn Abbas'tan "namazdan döndük" demenin mekruh olduğunu nakletmişse de alimlerin sözlerinin zahirinden "namazdan döndük" demenin mekruh olmadığı anlaşılmaktadır ki bu doğrudur.

 

[*] - İbn Adiyy el-Kamil adlı eserinde Ebu Hureyre'den (r.a.) şunu nakletmiştir:

Nebi {s.a.v.} namazdan ayrıldığında şöyle derdi: Allahümme bi hamdike'nsaraftü ve bi zenbi'teraftü ve euzü bike min şerri me'ktaraftü. (497)

 

 

D. İMAMA UYMA NE ZAMAN SONA ERER?

 

İmama uymak imamın birinci selamı vermesiyle bite; çünkü bu selamla namazdan çıkmıştır. İmama uyan kişi, namazı terk etmeye niyet etmeksizin kasten bundan önce selam verse namazı bozulur.

 

Namazdaki diğer zikirlerde olduğu gibi selamda da imama uyan kişinin selamının imamın selamı ile eşzamanlı olmasının bir zararı yoktur. Bu, başlama tekbirinden şu açıdan farklıdır: Kişi başlama tekbirini bitirmedikçe namaza başlamış olmaz; bu durumda kişinin namazda olmayan kişi ile bir bağlantısı bulunmamaktadır.

 

Et-Tahkik ve el-Mecmu'da belirtildiği üzere imama uyan kişinin imam iki selamı da vermeden birinci selamı vermemesi sünnettir.

 

İmama uyan kişi [imam birinci selamı verdikten sonra] dua vb. bir şeyle uğraşabilir; çünkü tek başına kalmıştır. Bu durumda imam onun sehiv secdesini yüklenmemektedir ki secde yapsın. İmama uyan kişi daha sonra selam verir, dilerse imam selam verince derhal selam verebilir.

 

Mesbuka gelince, imamın iki kere selam vermesinden sonra, -teşehhüde imamla birlikte oturmamışsa- ayağa kalkması gerekir. Haram olduğunu bilerek yerinde kalırsa namazı bozulur. Unutarak veya bilmeyerek bunu yaparsa namazı bozulmaz. Şayet teşehhüd yapması gereken durumda ise bunu yapması gerekmez; ancak uzatması mekruh olur.

 

İmam bir selam vermekle yetinirse imama uyan kişi, ikinci selamın da sevabım almak için iki kere selam verir. Ayrıca imamın birinci selamı ile artık "imama uymalı durumu ortadan kalkmıştır. Birinci teşehhüd ise bundan farklıdır. İmam birinci teşehhüdü terk etse, cemaatin imama uyması gerekli olduğundan teşehhüd yapamaz.

 

Sonsöz: Şeyh İzzeddin b. Abdüsselam'a şu soru soruldu: Nebi (s.a.v.), melek ve veli vb. gibi mahlukatın yüceleri aracılığıyla Allah'tan bir şey istenir mi?

 

Şöyle cevap verdi: Nebi (s.a.v.)' den nakledildiğine göre o bazıların şu duayı öğretmiştir: Allahümme inn! uksime aleyke bi nebiyyike Muhammedin, nebiyyirrahme ...

 

Şayet bu hadis sahihse bunun yalnızca Nebi (s.a.v.)'e özgü kabul edilmesi gerekir; çünkü o Adem oğullarının efendisidir. Başka bir peygamber veya melek aracılığıyla Allah'tan bir şey istenmez. Çünkü onlar Hz. Muhammed'in (s.a.v.) derecesinde değillerdir. Bu, ona özgü durumlardandır.

 

Meşhur görüşe göre bu sayılanları aracı kılarak bir şey istemek mekruh değildir.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

NAMAZIN ŞARTLARI GİRİŞ