MUĞNİ’L-MUHTAC

NAMAZ  /  VAKİT-BAZI MESELELER

 

D. NAMAZIN BİR REKATININ VAKİT İÇİNDE KILINMASI

 

Namazının bir kısmını vakit içinde kılan kimsenin-daha doğru olan görüşe göre- şayet bir rekatı vakit içinde kılınmışsa namazın tümü edadır, aksi takdirde bu namaz kazadır.

 

Namazın bir kısmı vakit içinde bir kısmı vakit dışında kılınırsa [bu kılınan namazın eda mı yoksa kaza mı olduğu konusunda üç görüş vardır]:

 

[Birinci görüş]: Daha doğru olan görüşe göre;

 

[a] - Şayet bir rekat veya daha fazlası vakit içinde kılınmışsa bu namazın bütünü edadır.

 

[*] - Bunun delili Buhar! ve Müslim' deki şu hadistir: Namazın bir rekatına [vakit içinde] yetişen kişi namazın tümüne feda olarak] yetişmiştir. (Buhari, Mevakitü's-salat, 580; Müslim, el-Mesacid, 1370)

 

[b] - Şayet bir rekattan daha azı vakit içinde kılınmışsa bu, kaza namazı olmuş olur. Bunun delili yukarıdaki hadisin mefhum-ı muhalifidir. Çünkü bu hadisin zıt anlamından şu çıkar: Namazın bir rekatına yetişemeyen kimse namazı eda olarak yetiştirememiştir.

 

Bir rekat ile daha azı arasında şu fark vardır: Bir rekat namazın fiillerinin pek çoğunu içermektedir. Bir rekattan sonraki rekatlarda yer alan fiillerin çoğu ilk rekattaki fiillerin tekrarı mahiyetinde olduğundan o fiiller ilk rekata tabidir.

 

[İkinci görüş]: Vakit içinde başlanan namazın bütünü [ister bir rekatı vakit çıkmadan yetişsin isterse yetişmesin], vakit içinde eda edilen kısma tabi olarak eda olarak gerçekleşir.

 

[Üçüncü görüş]: Bu namazın tümü, vakit dışında kılınan kısma tabi olarak kaza kabul edilir.

 

[Dördüncü görüş]: Vakit içinde kılınan kısmı eda, vakit çıktıktan sonra kılınan kısmı kazadIL Bu görüş işin hakikatini esas almış [bir kısmı diğerine tabi kılmamıştır].

 

Bu namazın kaza olduğu görüşünü kabul ettiğimizde kişi namazı bu vakte kadar ertelediğinde günaha girmiş olur. İşin hakikatini esas alan görüşe göre bu namazın eda olduğu görüşünü kabul ettiğimizde de kişi bu vakte kadar ertelemekle günahkar olur. Bir görüşe göre ise zahire bakıldığında kişi günahkar ohnaz. Görüş ayrılığı şu meseleye yansır: Bir yolcu namazı kısaltarak kılma niyeti ile namaza başladıktan sonra vakit çıksa -ki daha önce namazı kaçıran yolcunun namazı tam kılması gerektiğini söylemiştik- bu durumda namazın tümünün eda olduğu görüşünü kabul edersek bu yolcu namazını kısaltarak kılabilir, aksi görüşü benimsediğimizde namazı tam kılması gerekir.

 

Er-Ravda' da Nevevİ şöyle demiştir: Kişi vaktin sonunda namazın tümünü kılabilecek kadar bir vakit kaldığında namaz kılmaya başlasa, kıraati uzun tutmak suretiyle namazı uzatsa ve namaz vakti çıksa günaha girmez. Bu konuda farklı görüş yoktur. Daha doğru olan görüşe göre bu durumda mekruhluk da söz konusu olmaz.

 

Ben [NevevI] derim ki: Kadı Hüseyin'in Ta 'Iık' inde bu durumda kişinin günaha gireceğine dair bir görüş bulunmaktadır. Doğru

sunu Allah (celle celalühü) bilir.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

E. NAMAZ VAKTİNİN GİRİP GİRMEDİĞİNİ BİLMEMEK