İMAM’A UYMANIN BAZI ŞARTLARI |
1. ŞART: İMAMA UYAN
KİŞİNİN İMAMDAN ÖNDE OLMAMASI
Kişi [namazda] ayakta
durma yerinde imamın önüne geçmez.
Şayet imamdan önde
durursa Şafii'nin yeni görüşüne göre namaz batılolur.
İmamla aynı seviyede
olmasının zararı yoktur. İmamdan biraz geride durması menduptur.
[İmamla ima ma uyanların
mesafesini belirleme konusunda] dikkate alınacak olan şey topuktur.
A. NAMAZDA İMAMIN
ÖNÜNDE DURMA
B. İMAMLA AYNI
SEVİYEDE VEYA İMAMIN GERİSİNDE NAMAZA DURMA
C. MESCİD-İ HARAMDA VE
KABE'DE CEMAATLE NAMAZ
D. ERKEK, KADIN VE
ÇOCUKLARIN CEMAATLE NAMAZ KILARKEN DURUMLARI
E. İMAMA UYAN KİŞİNİN
SAFA GİRMEKSİZİN TEK BAŞINA NAMAZA DURMASI
A. NAMAZDA İMAMIN
ÖNÜNDE DURMA
Kişi [namazda] ayakta
durma yerinde imamın önüne geçmez.
Şayet imamdan önde
durursa Şafii'nin yeni görüşüne göre namaz batıl olur.
1. İmama uymanın
şartlarının birincisi namazda ayakta durma esnasında imam ın önünde olmamaktır.
Oturma ve yatma yerinde de imamın önünde olmamak gerekir. Çünkü Nebi (s.a.v.)
ve Raşid halifelere uyan şahısların herhangi birinin imamın önünde namaza
durdukları rivayet edilmemiştir.
[*] - Ayrıca Nebi
(s.a.v.) şöyle buyurmuştur: İmam, kendisine uyulmak için imam yapılmıştır.
(Buhari, Ezan, 805; Müslim, Salat, 920)
İmama uymak ona ittiba
etmeyi gerektirir, imam ın önünde duran kişi ona ittiba etmiş sayılmaz.
2. Şayet kişi namaz
esnasında imamın önünde durursa [namazı bozulur mu? Bu konuda İmam Şafil (r.a.)'ye
ait iki görüş vardır]
[Birinci görüş]:
Şafil'nin yeni görüşüne -aynı zamanda daha güçlü olan görüşe- göre namazı
bozulur. Şayet namaz esnasında değil de daha tekbir alırken imam ın önünde ise
namazı hiç başlamamış olur. Bu, imamdan önce tekbir almaya benzer. Burada mekan
zamana kıyas edilmiştir. Ayrıca ileride geleceği üzere namaz fiillerinde imama
muhalefet etmek namazın bozulmasını gerektirir. İmamın önünde durmakla
gerçekleşen muhalefet, en çirkin muhalefetlerden biridir.
[İkinci görüş]: Şafii'nin
eski görüşüne göre imamın önünde durmak mekruh olmakla birlikte bu şekilde
duran kişinin namazı bozulmaz. Bu, safın arkasında tek başına namaz kılmaya
benzer. (Kıyas)
Şiddetli korku durumunda
kılınan namaz yukarıdaki hükümden istisna edilmiştir. Çünkü o namazın cemaatle
kılınması, cemaat imamın önüne geçse bile daha faziletlidir.
3. Havanın karanlık
olması vb. bir sebeple kişi imamın önünde mi yoksa arkasında mı olduğu
konusunda şüphe etse [namaz sahih olur mu? Bu konuda iki görüş vardır]
[Birinci görüş]:
Şafil'nin yeni görüşüne göre namazı mutlak olarak geçerlidir. Çünkü aslolan
namazı bozacak bir şeyin yapılmamış olmasıdır. Nevevi bunu fetvalarında İmam
Şafil (r.a.)'nin ifadelerinden aktarmış ve et-Tahkik'te de "doğru
görüş" olarak nakletmiştir.
[İkinci görüş]: Kadı
Hüseyin şöyle demiştir: "Şayet kişi imamın arkasından geliyorsa namazı
sahihtir, önünden geliyorsa namazı sahih değildir." Her iki durumda da
asılla amel edilerek bu sonuca ulaşmıştır.
İbnü'r-Rif'a ikinci
görüşün daha yerinde olduğunu söylemişse de ilk görüş, mezhepte muhakkik
alimlerce kesin olarak kabul edilen ve itimad edilen görüştür.
B. İMAMLA AYNI
SEVİYEDE VEYA İMAMIN GERİSİNDE NAMAZA DURMA
İmamla aynı seviyede
olmasının zararı yoktur.
Kişinin imamı ile aynı seviyede
durmasının zararı yoktur; çünkü bu durumda imama muhalefet söz konusu değildir.
Ancak Subki bunu uzak bir görüş olarak görse bile el-Mecmu ve et-Tahkik'te
belirtildiğine göre bu mekruhtur.
İmamdan biraz geride
durması menduptur.
> Gerek imam gerekse
imama uyan kişi erkek, çıplak olmayan ve gözleri gören kimseler ise,
> Yahut da imam
çıplak olmakla birlikte imama uyan kişi gözleri gören kimse olsa ve görmeyi
engelleyecek bir karanlık bulunmasa,
Bu [iki] durumda kişinin
imamdan biraz geride durması menduptur. Bu hem edep gereği hem de imamın
kendisine uyan kişiye karşı mertebesinin görünmesi içindir.
Kadınların ve çıplak
kimselerin imamlığı meselesi ise birazdan gelecektir.
[İmamla imama uyanların
mesafesini belirleme konusunda] dikkate alınacak olan şey topuktur.
Ayakta durma esnasında
"imamdan önde olup olmamayı belirleme konusunda" dikkate alınacak
ölçü topuktur. İmam ve imama uyan kişilerin topukları aynı hizada olmakla
birlikte, imama uyanın ayak parmak uçları imamın ayak parmak uçlarından daha
önde olsa bunun bir zararı olmaz. Ancak kişi ayak parmaklarına dayanıyorsa
-İsnevI'nin akıl yürütmesine göre- bunun zararı olur.
Kişinin topukları
imamınkinden önde olmakla birlikte ayak parmaklarının başı imamın
parmaklarından geri olsa bunun namaza zararı olur. Çünkü topuğun önde olması
omuzun da önde olmasını gerektirir.
Burada topukla
kastedilen kişinin ayakta dururken dayandığı bölümdür. Kişi tek bir ayağına
dayansa, diğer ayağını imamın ayağından öne koysa bunun bir zararı olmaz. Kişi
iki ayağından birini imamın ayağından daha öteye koysa ve bu ayağına dayansa
-Beğavi'nin fetvalarında yer aldığına göre- bunun zararı olmaz.
Oturan kimsenin imamla
hizasını belirlemede Beğavı'nin fetvasına göre kalça dikkate alınır. Yani
teşehhüd esnasındaki oturma sırasında buna bakılır. Secde durumunda ise
anlaşıldığı kadarıyla ayak parmaklarının uçları dikkate alınır.
Bu hüküm, binek üzerinde
namaz kılanı da kapsar, zahir olan budur. Şu görüş doğruya uzak bir görüştür:
Binek üzerinde namaz kılarken [kimin önde kimin geride olduğunu belirleme
konusunda] dikkate alınacak şey şudur: Yarışlarda kimin önde olduğunu kimin
geride olduğunu belirleme nasıl yapılıyorsa bu da öyle yapılır. Çünkü bir hayvanın diğerinden önde olması, o
hayvan üzerindeki kişinin de diğer hayvan üzerindeki kişiden önde olmasını
gerektirmez.
Yan tarafına yatarak
namaz kılan kişilerin önde ve geride olanlarını belirleme konusunda yan
tarafları, sırt üstü uzanarak namaz kılan kişilerde ise baş tarafı dikkate
alınır. Mezhep içindeki iki görüşten itimad edilecek olanı budur.
Çarmıha gerilmiş
kişilerde omuz dikkate alınır.
Ayağı kopuk olan
kişilerde, üzerine dayandığı şeyesas alınır. Son dönemdeki alimlerden biri
"omuz dikkate alınır" demiştir.
C. MESCİD-İ HARAMDA VE
KABE'DE CEMAATLE NAMAZ
Cemaat mescid-i haramda
namaz kılarken Kabe'nin etrafında daire yapar.
Daha doğru olan görüşe
göre imama uyan kişinin, imamın bulunduğu yönün dışındaki bir yönden Kabe'ye
daha yakın olmasının zararı yoktur.
İmam ve ona uyan kişi
Kabe'nin içinde namaza durduklarında, yönleri farklı ise hüküm yine böyledir.
A. MEScİD-İ HARAMDA
CEMAATLE NAMAZ
Cemaat mescid-i haramda
namaz kılarken Kabe'nin etrafında daire yapar.
Mescid-i haramda namaz
kılarken cemaatin Kabe'nin etrafında daire yapması menduptur. Çünkü bu durumda
mescid cemaate dar gelsin ya da gelmesin herkes Kabe'ye dönmüş olur. Zerkeşi
ise bu konuda muhalif görüş belirtmiştir.
Şu var ki Mescid-i
haramda daire yapmaksızın saflar şeklinde namaz kılmak daire yapmaktan daha faziletlidir.
imamın makam-ı
İbrahim'in arkasında durması menduptur.
Mescidin en sonundaki
uzun bir saf Kabe etrafında daire yapmaksızın namaza dursa, saftakilerin bir
kısmı Kabe'ye daha yakın olsa Kabe hizasından dışarıda kalacak olsalar bile
-Rafii ve Nevevi'nin tek görüş olarak belirttiklerine göre- bu caiz olur.
Zerkeşi bu konuda da muhalif görüş belirtmiştir.
Daha doğru olan görüşe
göre imama uyan kişinin, imamın bulunduğu yönün dışındaki bir yönden Kabe'ye
daha yakın olmasının zararı yoktur.
[Mescid-i Haram'da namaz
kılarken imama uyan kişi, imamın bulunduğu yönün dışındaki bir yönden Kabe'ye
daha yakın olsa bunun namaza zararı olur mu? Bu konuda mezhep içinde iki görüş
vardır]
[Birinci görüş]: Daha
doğru olan görüşe göre bunun bir zararı yoktur. Çünkü imamın yönü dışındaki bir
yönden kişinin Kabe'ye imamdan daha uzak olması şartına riayet etmede bir
zorluk söz konusudur. Üstelik bununla, imama kötü bir şekilde muhalefet edilmiş
olmaz.
imam Hacerü'l-esved'in
bulunduğu köşe ye dönerek namaz kılsa, bu köşe Kabe'nin iki yanının birleştiği
bir yön olduğundan imama uyan kişi gerek bu köşeye gerekse bu köşeye bağlı iki
duvara imamdan daha yakın olamaz.
[ikinci görüş]: [Bunun
namaza zararı vardır] (İkinci görüş kitapta zikredilmemiş olmakla birlikte
siyaktan anlaşıldığı için bunu biz ekledik. (çev.)
B. KABE'NİN İÇİNDE
CEMAATLE NAMAZ
imam ve ona uyan kişi
Kabe'nin içinde namaza durduklarında, yönleri farklı ise hüküm yine böyledir.
Aynı şekilde imam ve ona
uyan kişi Kabe'nin içinde namaza durduklarında, farklı yöne dönmüşlerse,
örneğin imam ve ona uyan yüzyüze dönmüşlerse veya sırt sırta dönmüşlerse, yahut
birinin sırtı diğerinin yan tarafına yahut da birinin yüzü diğerinin yan
tarafına dönük olursa bunun bir zararı olmaz. Burada Kabe'nin içinde olan kişi
dışında olana kıyas edilir. (Kıyas)
İmama uyan kişi kendi
döndüğü yöndeki duvara, imamın dönük olduğu yöndeki duvara olan yakınlığından
daha yakın olabilir.
Ancak imam ve ona uyan
kişi aynı yöne dönmüşlerse, örneğin imama uyan kişinin sırtı imamın yüzüne
dönükse daha doğru olan görüşe göre onun namazı sahl'h olmaz.
İmam Kabe'nin içinde.
imama uyan kişi dışında dursa bunun da bir zararı yoktur. Kabe'nin içinde olan
kişi dilediği yöne dönerek namaz kılabilir.
İmama uyan kişi Kabe'nin
içinde imam kabenin dışında olsa bunun da bir zararı olmaz. Ancak bu durumda
imama uyan kişi imamın döndüğü yöne dönmemelidir, aksi takdirde imamın önünde
olmuş olur.
D. ERKEK, KADIN VE
ÇOCUKLARIN CEMAATLE NAMAZ KILARKEN DURUMLARI
[Cemaatle namaz
kılarken] erkek imamın sağında durur. Şayet başka bir kişi daha cemaate gelirse
o kişi de imamın soluna durur.
Ardından ya imam biraz
öne çıkar, yahut iki kişi biraz geri çekilir ki bu daha faziletlidir.
Cemaate iki erkek veya
bir erkek ile bir çocuk gelirse bunlar imamın arkasında saf yaparlar. Aynı
şekilde cemaatte bir kadın veya birden fazla kadın varsa bunlar imamın
arkasında saf yaparlar.
imamın arkasında
erkekler, sonra çocuklar sonra kadınlar saf yaparlar.
Kadınlar kendi
aralarında cemaatle namaz kılarken imamlık yapan kadın diğerlerinin ortasında
durur.
A. İMAM İLE BİRLİKTE BİR
ERKEĞİN BULUNMASI HALİNDE CEMAATLE NAMAZ
[Cemaatle namaz
kılarken] erkek imamın sağında durur.
Cemaatte bir erkekten başka
kimse yoksa -bu erkek çocuk bile olsa- imamın sağında durması menduptur.
[*] - Çünkü Buhari ve
Müslim, ibn Abbas'ın şu sözünü nakletmiştir: Teyzem Meymune'nin yanında
geceleyin kaldım. Nebi (s.a.v.) geceleyin namaz kılmak için kalktı, ben de
kalkıp onun soluna durdum. O başımı tutarak beni sağ tarafında durdurdu.
(Buhari, Deavat, 6316; Müslim, salat, 1785)
imama uyan kişi imamın
solunda veya arkasında durmuşsa, çok fazla hareket etmeksizin sağa geçmesi
sünnettir. Şayet bunu yapmazsa el-Mecmu'da belirtildiğine göre imamın onu sola
döndürmesi sünnettir.
B. BİR KİŞİLİK CEMAATİN
YANINA BİRİNİN DAHA GELMESİ
Şayet başka bir kişi
daha cemaate gelirse o kişi de imamın soluna durur. Ardından ya imam biraz öne
çıkar yahut iki kişi biraz geri çekilir ki bu daha faziletlidir.
Şayet [imamdan başka bir
erkeğin bulunduğu bir cemaate] bir başka erkek daha gelirse onun imamın solunda
namaza başlaması menduptur. Namaza başladıktan sonra ve her birinin öne veya
arkaya çıkması mümkün ise - Hocamız Zekeriya el-Ensari'nin belirttiğine göre
kıyam veya rüku halinde iken- ya imam öne doğru çıkar yahut iki kişi geriye
doğru gelir.
İki kişinin arkaya
çıkması imamın öne çıkmasından daha faziletlidir.
[*] - Çünkü Müslim,
Cabir b. Abdullhah'dan şunu rivayet etmiştir: Allah Resulü (s.a.v.}'nün
arkasında namaz kılıyordum. Onun sağ tarafına durdum. Daha sonra Cabir b. Sahr
geldi ve onun sol tarafına durdu. Allah Resulü (s.a.v.) ikimizin de ellerini
tutarak bizi arka tarafına durdurdu.
Ayrıca imam kendisine
uyulan kişidir, bu yüzden o bulunduğu yerden intikal etmez.
Şayet ön veya arkadaki
mekan darlığı sebebiyle yalnızca ileri çıkmak veya yalnızca geri gelmek mümkün
oluyorsa bu ikisinden hangisi mümkün ise o yapılır.
"Kıyam veya rüku
halinde" ifadesi diğer durumları dışarıda bırakmaktadır; çünkü diğer
durumlarda ileri çıkma veya geri çekilme genellikle çok hareket yapmakla mümkün
olabilmektedir. Bundan anlaşılmaktadır ki ayakta duramayan kimselerin bunu
yapması mendup değildir. Yine bunu yapmak ancak ikinci şahsın namaza
başlamasından sonra menduptur. Nevevi bunu açık olarak ifade etmiştir.
Böylelikle kişi tek başına kalmamış olur.
Sonradan gelen kişi
imamın sol tarafının dar olması sebebiyle oraya duramasa imamın arkasına durur,
daha sonra diğer şahıs geri çekilir.
C. CEMAATİN İKİ ERKEKTEN
OLUŞMASI
Cemaate iki erkek veya
bir [büyük] erkek ve bir [erkek] çocuk gelirse bunlar imamın arkasında saf
yaparlar.
Namaza başlarken
cemaatte iki büyük erkek veya iki erkek çocuk yahut bir büyük erkek ve bir erkek
çocuk olsa bu iki kişi -imamla aralarındaki mesafe bir zira'ın üçte ikisini
geçmeyecek şekilde- imamın arkasında durur. İki saf arasındaki mesafe de bu
şekilde yapılır.
İki erkeğin bu şekilde
durmasına dair delil yukarıda geçen Cabir'in rivayet ettiği hadistir.
Bir erkek ve bir çocuğun
bu şekilde durmasına dair delil ise Buhari ve Müslim'in Enes'ten rivayet
ettikleri şu hadistir: Nebi (s.a.v.) Ümmü Süleym'in evinde namaz kıldırdı. Ben
ve bir yetim onun arkasında, Ümmü Süleym de bizim arkamızda namaza
durdu.(Buhari, Salat, 380; Müslim, Mesacid, 1497. )
EI-Mecmu'da İmam Şafii
(r.a.)'den nakledildiğine göre imamın dışındaki iki kişi;
> imamın sağında veya
solunda dururlarsa,
> yahut birisi
sağında diğeri solunda durursa,
> yahut birisi
arkasında diğeri yanında durursa,
< yahut birisi imamın
arkasında diğeri de onun arkasında durursa
bu mekruh olur.
D. ERKEK İMAMIN
ARKASINDA YALNIZCA KADIN CEMAAT BULUNMASI
Aynı şekilde cemaatte
bir kadın veya birden fazla kadın varsa bunlar imamın arkasında saf yaparlar.
İmamın arkasında, imamın
mahremi veya karısı bile olsa bir kadın veya birden fazla kadın varsa bu kadın
/ kadınlar imamın arkasında durur. Bunun delili Enes'ten rivayet edilen
yukarıdaki hadistir.
Bir kişi namaza
durduktan sonra;
[a] - Bir erkek ve kadın
ona uyarsa erkek imamın sağında, kadın da erkeğin arkasında namaza durur.
[b] - Bir kadın ve iki
erkek ona uyarsa, iki erkek imamın arkasında kadın da iki erkeğin arkasında
namaza durur.
[c] - bir erkek, bir
kadın ve bir tane çift cinsiyetli şahıs namaza durursa, erkek imam ın sağında,
çift cinsiyetti şahıs bu ikisinin arkasında durur. Çünkü onun kadın olma
ihtimali vardır. Kadın da çift cinsiyetti şahsın erkek olması ihtimaline binaen
onun arkasında durur.
E. ERKEK İMAMIN
ARKASINDA ERKEK, ÇOCUK VE KADIN CEMAATİN BULUNMASI
İmamın arkasında
erkekler, sonra çocuklar sonra kadınlar saf yaparlar.
Bir cemaatte erkekler
ile başkaları da varsa;
(1) - Erkekler imamın arkasında
durur. Çünkü onların diğerlerine göre üstünlüğü söz konusudur.
(2) - Daha sonra
çocuklar saf yapar; çünkü onlar da erkeklerle aynı cinsiyettedir.
(3) - Daha sonra
et-Tenbih'te belirtildiğine göre çift cinsiyetli şahıslar saf yapar. Çünkü
onların erkek olma ihtimali söz konusudur.
(4) - Daha sonra
kadınlar saf yapar.
[*] - Bu konuda delil şu
hadistir: Benim arkamda aranızdan işlerinde teenni ile hareket eden akıl sahibi
kimseler namaza dursun, sonra da sırasıyla diğerleri dursun. [Nebi (s.a.v.)
bunu üç defa söyledi]. (Müslim, salat, 973)
Burada zikredilen hüküm
erkek, kadın, çift cinsiyetli ve çocukların aynı anda cemaatte bulunması
halinde geçerlidir. Şayet çocuklar cemaate önce gelmişse onlar cemaate daha
sonradan gelen erkeklerin arkasına gönderilmez. Örneğin onlar ilk safta namaza
dursalar, doğru olan görüşe göre burada namaz kılma konusunda daha fazla hak
sahibi olurlar. Bu görüş el-Kifaye'de Kadı Hüseyin ve başkalarından nakledilmiş
ve eser sahibince de kabul edilmiştir. Çünkü çocuklar erkeklerle aynı
cinstendir. Ancak çift cinsiyetli şahıslar ve kadınlar böyle değildir.
Ezral'nin dediğine göre
çocuklar ancak erkeklerin safın sığmadıklarında geriye alınır, aksi takdirde
erkeklerin safı çocuklarla tamamlanır.
Bir görüşe göre çocuklar
büyük erkeklerden daha faziletli ise, örneğin büyük erkekler fasık, çocuklar
ise salih kimseler olsa çocuklar daha öne alınır. Bunu Darimı söylemiştir.
F. KADINLARIN KENDİ
ARALARINDA CEMAATLE NAMAZ KILMALARI
Kadınlar kendi
aralarında cemaatle namaz kılarken imamlık yapan kadın diğerlerinin ortasında
durur.
Kadınlar kendi
aralarında cemaatle namaz kıldıklarında imamlık yapan kadının onların ortasında
durması menduptur. Çünkü Hz. Aişe ve Ümmü Seleme (r.anha) böyle yapmıştır. Bunu
Beyhaki sahıh senetle rivayet etmiştir.
Kadınlara bir erkek veya
çift cinsiyetli bir şahıs imamlık yaparsa o, kadınların önünde durur.
Not: Kadınlar hakkındaki bu hüküm, aydınlık bir
vakitte gözleri gören bir topluluğa imamlık yapan erkek hakkında da geçerlidir.
Cemaatin tümü çıplaksa,
şayet kör iseler veya hava karanlıksa yahut ışık olsa bile imamları giyin ik
ise, bunların namazı cemaatle kılmalarının müstehap görülmesine binaen
imamlarının diğer durumlarda olduğu gibi öne geçmesi müstehap olur.
Cemaatin gözü görüyor ve
birbirini görebilecek durumda ise onların namazı cemaatle veya tek tek
kılmaları aynıdır. Şayet bu durumda cemaatle namaz kılarlarsa imam ortalarında
durur.
İbnü'r-Rif'a,
Cüveynl'den şunu nakletmiştir: Bu, onların tek saf halinde durmaları mümkün ise
söz konusu olur. Şayet bu mümkün değilse gözlerini kapatarak birkaç saf halinde
dururlar. Nevevl'de el-Mecmu'un "setr-i avret" konusunda bunu tek
görüş olarak belirtmiştir.
Erkekler ve kadınlardan
oluşan bir grubun tümü çıplak olsa, kadınlar ne bir safta ne de iki safta
erkeklerle beraber namaz kılamaz. Kadınlar erkeklerden uzaklaşır ve onların
arkalarında durur. Erkekler namaz kılarken onlar kıbleye arkalarını dönerler.
Aksi de böyledir.
Bir grup namazını
bitirinceye kadar diğer grubun bir yerin arkasına geçmesi mümkün ise bu daha
faziletlidir. Bu, el-Mecmu'da ifade edilmiştir.
Erkeklerden başkalarının
da cemaatte hazır bulunduğu bir durumda erkeklerin saflarının en faziletlisi
ilk saftır. Yalnızca çift cinsiyetli şahısların bulunması durumunda da böyledir.
En öndeki saf -araya minber vb. girmiş olsa bile- imamın hemen arkasındaki
saftır. Daha sonra sıra ile ilk safın arkasındaki saflar gelir.
Kadınlar, erkeklerle ve
çift cinsiyetli şahıslarla birlikte namaz kıldıklarında ve çift cinsiyetli
şahıslar erkeklerle beraber namaz kıldıklarında onların saflarının en
faziletlisi en arkada alandır. Çünkü bu daha uygun ve tesettüre daha
elverişlidir. Cenaze namazında ise aynı cinsten olanların saflarının tümü aynı
fazilete sahiptir. Çünkü cenaze namazında birden fazla saf yapılması
istenmiştir.
Sünnet olan imamı orta
tarafa alarak onun iki yanında namaza durmaktır. Sağ taraftaki soldakinden daha
faziletlidir.
Saflardaki boşlukların
doldurulması, bir saf tamamen dolmadan diğer safa durmamak, safa girmek
isteyene yer açmak sünnettir. Bunların tümü müstehap olup şart değildir. Şayet
insanlar bu kurallara muhalefet ederlerse mekruh bir iş yapmış olmakla birlikte
namazları sahih olur.
E. İMAMA UYAN KİŞİNİN
SAFA GİRMEKSİZİN TEK BAŞINA NAMAZA DURMASI
İmama uyan kişinin tek
başına namaza durması mekruhtur.
Safın arkasında tek
kalan kişi bir genişlik bulursa safa girer, genişlik bulamazsa başlama
tekbirinden sonra ön saftaki birini arkaya çeksin, çekilen kişi de ona yardımcı
olsun.
A. TEK BAŞINA SAFIN
ARKASINDA NAMAZA DURMANIN HÜKMÜ
İmama uyan kişinin tek
başına namaza durması mekruhtur.
İmama uyan kişi, öndeki
saflardaki şahıslarla aynı cinsiyette ise safın arkasında tek olarak namaza
durması mekruhtur. Cinsiyet farklılığı varsa, örneğin bir kadın tek başına arkada
ise veya çift cinsiyetli ~ bir şahıs tek başına arkada ise bu mekruh olmaz.
Hatta onun tek kalması menduptur.
[*] - Bu konuda temel
delil Buharl'nin Ebu Bekre'den rivayet ettiği şu hadistir: Nebi (s.a.v.) rükuda
iken Ebu Bekre mescide girdi ve safa gitmeden önce rüku yaptı. Bu Nebi
(s.a.v.)'e bildirilince o şöyle buyurdu: Allah senin isteğini daha da
arttırsın, ancak bir daha böyle yapma. (Buharl, Ezan, 783)
Bundan, bu namazın iade
edilmesinin gerekli olmadığı anlaşılmaktadır.
[*] - Tirmizl'nin
rivayet edip hasen saydığı şu hadise gelince; Nebi (s.a.v.) safın arkasında bir
adam gördü, ona namazını tekrar kılmasını emretti. (Tirmizi, Salat, 231)
Alimler her iki
rivayetin arasını bulmak için ikinci hadisteki emri n me nd up luk ifade
ettiğini söylemişlerdir. Şafii bu hadisi zayıf kabul etmiştir. Şafii eskiden
"şayet bu hadis sahih ise ben de bu görüşteyim" derdi.
[*] - Ebu Davud,
Buhari'nin bir senediyle şu hadisi rivayet etmiştir: Adam safın gerisinde rüku
yaptı sonra safa kadar bu şekilde yürüdü. Nebi (s.a.v.) ona namazı tekrar
kılmasını emretmedi. (Ebu Davud, Salat, 684)
Oysa bu kişi namazın bir
kısmını saf arkasında kendi başına kılmıştır. Şarih Celaleddin el-Mahalli şöyle
demiştir: Bunun mekruh olmasından anlaşıldığına göre bu şekilde kılınan
namazdan cemaat fazileti de elde edilmez.
B. SAF ARKASINDA TEK
KALAN KİŞİNİN YAPMASI GEREKEN ŞEY
1. Ön safta bir genişlik
bulunması
Safın arkasında tek
kalan kişi [önde] bir genişlik bulursa safa girer.
Saf arkasında tek kalan
kişi safta bir genişlik bulursa, safa girer.
er-Ravda'da "veya
bir boşluk görürse" demiştir. Nevevi, bu ifadenin köşesine kendi el
yazısıyla şöyle yazmıştır: Boşluk, açık bir boşluktur. Genişlik, safta boşluğun
olmaması ancak şahsın iki kişinin arasına girse safın genişleyecek durumda
olmasıdır.
Nevevi'nin
"genişlik" demiş olması, başkalarının yaptığı gibi yalnızca
"boşluk" demesinden daha iyidir. Çünkü genişlik denildiğinde bundan
boşluk da anlaşılır, ancak boşluk denildiğinde bundan genişlik anlaşılmaz.
Er-Ravda'da [aynı
aslında olduğu gibi] şöyle denilmiştir: Kişi önündeki safta boşluk bulamamakla
birlikte onun önündeki safta bir boşluk bulursa önündeki safı yararak diğerine
geçebilir. Çünkü ön saftakiler diğer safta boşluk bırakmakla kusurlu
davranmışlardır.
Bu konuda boşluk da
genişlik gibidir.
Nevevi'nin genel
ifadesinden anlaşıldığına göre kişi hangi safta boşluk bulursa oraya gitmek
için önündeki safları yarabilir. Nitekim İbn Dakık el-Id bunu söylemiştir. Bu,
İsnevl'nin zannettiği ve el-Mühimmat adlı eserinde büyük bir grup alimden ve
el-Ümm'den naklettiği gibi kişinin önündeki bir veya iki safla sınırlı
değildir. İsnevı bu meseleyi bir başkasıyla karıştırmıştır. Çünkü kendilerinden
nakil yapılanlar "Cuma günü namazda oturanların safını yararak ön tarafa
geçmek" konusunda görüş belirtmişlerdir. Burada ise insanlar kıyamda iken
safları yararak öne geçme konusu ele alınmaktadır.
Mütevelli et-Tetimme adlı
eserinde bunların iki farklı mesele olduğunu açık olarak ifade etmiştir.
Arada şu fark vardır:
Saflardaki boşluğu
doldurmak hem bunu yapan hem de diğer cemaatin yararına olan bir davranıştır,
çünkü böylece hem kendisinin hem de onların namazı tam olmuş olmaktadır. Çünkü
safları düzgün yapmanın, namazı tamamlayan hususlardan olduğu hadiste yer
almaktadır.
[*] - Nebi (s.a.v.) de
safların düzeltilmesini şu şekilde emretmiştir: Ben [aralarında boşluk bırakan
şu] iki kişinin arasına şeytanın girdiğini gördüm.(Ebu Davud, Salat, 667)
Oturanların üzerinden
atlayarak geçmek konusu ise bundan farklıdır.
İmamın safları
düzenleyinceye kadar namaza başlamaması müstehaptır.
2. Ön safta bir genişlik
bulunmaması
[Safın arkasında tek
kalan kişi ön safta bir] genişlik bulamazsa başlama tekbirinden sonra ön
saftaki birini arkaya çeksin, çekilen kişi de ona yardımcı olsun.
Safın arkasında tek
olarak kalan kişinin ön safta bir genişlik bulamazsa, başlama tekbirinden sonra
insanlar ayakta iken ön saftakilerden birini arkaya çekmesi menduptur. Böylece
"safın arkasında tek başına namaz kılan kişinin namazı sahih
değildir" görüşünü ileri süren alimlerin görüş ayrılığından kurtulmuş
olur.
Zerkeşi ve başka alimler
şöyle demişlerdir: Bu, şayet çektiği kişinin kendisine uyacağına ihtimal
veriyorsa geçerlidir. Aksi takdirde kişi ön saftaki birini çekmez, aksine
kargaşa çıkarmamak için bundan kaçınır.
Çekilen şahıs da
"iyilik ve takvada yardımlaşma" sevabına kavuşmak için çeken şahsa
yardımcı olarak arkaya geçmelidir.
Ön safta iki kişi varsa
kişi bunlardan birini çekemez; çünkü bu durumda ön safta bir kişi kalmış olur.
Bu yüzden yukarıda zikredilen çekme işi "başlama tekbirinden sonra"
yapılır.
Kişinin imam la birlikte
saf yapmak için önündeki safı yarması mümkünse veya bulunduğu yer iki kişiden
fazla alıyorsa Hocamız Zekeriya el-Ensarı'nin dediğine göre birinci durumda
önündeki saf! yarması, ikinci durumda öndeki her iki kişiyi de arkaya çekmesi
uygun olur.
Not: Nevevi'nin "başlama tekbirinden
sonra" ifadesinden bundan önce çekmenin dıiz olmadığı akla gelebilir.
Nitekim İbnü'r-Rif'a bunu söylemiştir. Bunun nedeni çekilen kişiyi saftan
çekerek saf olmayan bir yere getirmiş olmamak içindir. Şafiı, Buveytı'nin
muhtasarında kişinin tek başına namaza durması gerektiğini ve başkasını
çekmemesi gerektiğini söylemiştir. Ezrai "hem mezhebimiz ilkelerine hem de
delillere uygun olan görüş budur" demiş ve bu konuda uzunca açıklamalar
yapmıştır.
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN
2. ŞART: İMAMIN
İNTİKALLERİNİ BİLMEK