NAMAZ / NECASETTEN TAHARET |
GİRİŞ
Namazin şartlarının
beşincisi elbise. beden ve [namaz kılınacak] mekanın necasetten
temizlenmesidir.
Temiz ile necis birbirine
karışsa. kişi [temizi belirlemek için inceleme / araştırma yapar].
Elbisenin veya bedenin
bir bölümü necis olsa ve fakat kişi nerenin necis olduğunu bilemese bütünün
yıkanması gerekir.
Bir yerin necis olduğuna
dair [kesin bilgiye değil yalnızca] bir kanaate varsa, doğru kabul edilen
görüşe göre yalnızca burayı yıkaması yeterli olmaz.
Kişi, necis olan
nesnenin önce yarısını sonra kalan kısmını yıkasa; daha doğru kabul edilen
görüşe göre kalan kısmı yıkarken oraya bitişik yerleri de yıkarsa nesnenin tümü
temiz olur, aksi takdirde orta bölüm dışındaki yerler temiz olur.
Elbisesinin bir bölümüne
necaset bulaşan kişinin namazı -elbisenin bu bölümü kişinin hareket etmesi ile
hareket etmese bile- sahih
olmaz.
Necasetin üzerinde duran
bir nesnenin bir ucunu tutan kimsenin bu haldeki namazı;
a) Şayet tuttuğu şey
kendisinin hareketi ile hareket ediyorsa sahih olmaz,
b) Hareket etmiyorsa
-daha doğru görüşe göre- sahih olur.
c) Tuttuğu şeyin ucunu ayaklarının
altına alırsa namazı mutlak olarak sahih olur.
Doğru olan görüşe göre
kişi rüku ve secde yaparken onun göğüs hizasına gelen necasetin zararı yoktur.
Kişi kemiğine necis bir
şey bitiştirse;
a) Temiz bir şey
olmaması sebebiyle bunu yapmışsa mazur görülür.
b) Aksi takdirde [yani
temiz bir şey bulunduğu halde necis bir şeyi bitiştirmişse];
[Birinci görüş]: [Bunu
kemikten gidermede] açık bir zarardan korkmazsa gidermesi gerekir.
[İkinci görüş]: [Zayıf]
bir görüşe göre "korksa bile gidermesi gerekir":
c) Kişi bu halde iken
ölürse [necis şey] onun kemiğinden giderilmez.
Taşla istinca yaptığı
yerde kalan iz mazur görülür.
Kişi namazda iken,
istinca yapan bir kişiyi tutsa [kaldırsa / taşısa] daha doğru görüşe göre
namazı bozulur.
Necis olduğu kesin
olarak bilinen sokak çamurundan genellikle kaçınılması mümkün olmayacak miktar
mazur görülür. Bu [kaçınılması imkansız veya zor olacak miktar] zamana ve
elbise ve bedende bulunduğu yere göre değişir.
Az miktardaki pire kanı
ve sinek pisliği affedilir [mazur görülür].
Daha doğru olan görüşe
göre çok miktarda olursa affedilmez. Yine ter ile yayılan az miktar da
affedilmez. Burada azlı k ve çokluk adetle bilinir.
Ben [NevevI] derim ki:
Muhakkik alimlerce daha doğru kabul edilen görüşe göre burada mutlak olarak
affedilir. Allah daha iyi bilir.
Sivilcelerden çıkan kan
da pire kanı gibidir. [Zayıf] bir görüşe göre kişi sivilceyi sıkarak [kan
çıkarırsa] bu pire kanı gibi kabul edilmez.
İltihap, yaralar, kan
aldırma ve hacamat yeri [zayıf] bir görüşe göre sivilce kanı gibidir.
Daha doğru görüşe göre,
bu şekildeki kan sıkça akıyorsa bu istihaza kanı hükmündedir, aksi takdirde
yabancı kan hükmünde olup affedilmez.
[Zayıf] bir başka görüşe
göre az miktarda olursa affedilir.
Ben [Nevevi] derim ki:
Daha doğru olan görüşe göre bunlar sivilceler gibidir.
Daha güçlü görüşe göre
yabancı kanın az miktarı affedilir. Allah daha iyi bilir.
İltihap ve irin de kan
gibidir.
Yaralardan çıkan su ve
su toplamış yerden çıkan ve kokusu bulunan su da böyledir.
Daha güçlü görüşe göre
kokusu olmayan da böyledir.
Ben [NevevI] derim ki
mezhepte esas olan görüşe göre bu temizdir. Allah daha iyi bilir.
Kişi, bilmeksizin necis
bir şeyle namaz kılsa, Şafil'nin yeni görüşüne göre bu namazı kaza etmesi
gerekir. Bildikten sonra unutsa mezhepte kabul gören görüşe göre kaza etmesi
gerekir.
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN
A. NECASETTEN TAHARETİN FARZİYETİ