MUĞNİ’L-MUHTAC

CENAZELER / DİĞER BAZI HÜKÜMLER

 

O. KABİRLERİ ZİYARETE İLİŞKİN BAZI MESELELER

 

Erkeklerin kabideri ziyaret etmesi menduptur. Kadınların kabir ziyareti ise mekruhtur. [Zayıf] bir görüşe göre ise haramdır. [Zayıf] başka bir görüşe göre mübahtır.

 

Kabri ziyaret eden kişi [kabristanda bulunan ölülere] selam verir, Kur'an okur ve dua okur.

 

A. KABİR ZİYARETİNİN HÜKMÜ

B. KABİR ZİYARETİNDE KABİRDEKİLERE SELAM VERMEK

C. ÖLÜ İÇİN KUR'AN OKUMAK

 

A. KABİR ZİYARETİNİN HÜKMÜ

 

aa. Erkeklerin kabirleri ziyaret etmesinin hükmü

 

1. Erkeklerin, içinde müslümanların bulunduğu kabideri ziyaret etmesinin mendup olduğu konusunda icma vardır.

 

İslam'ın ilk dönemlerinde kabideri ziyaret etmek yasaklanmıştır, daha sonra bu uygulama yürüdükten kaldırılmıştır.

 

[*] - Bunun delili Nebi {s.a.v.)'den nakledilen şu hadistir: Size kabirleri ziyaret etmeyi yasaklamıştım, bundan böyle ziyaret edin. (Müslim, Cenaiz, 2257; Ebu Davud, Cenaiz, 3235)

 

[Hadiste Arapça açısından erkek zamiri kullanılmıştır.] Tercih edilen görüşe göre kadınlar erkekler ile ilgili zamirlerin kapsamına dahil olmaz.

 

[*] - Nebi (s.a.v.), Baki' kabristanını ziyarete gittiğinde şöyle selam verirdi: Esselamu aleyküm dara kavmin mü'minln. Ve inna biküm -inşaallahu- lahikun. Allahümmeğfir li ehli Bakii'l-garkad. = "Selam sizlere ey müminler yurdunun sakinleri. İnşaallah biz de ileride size katılacağız. Allah'ım Baki' ağaçlığındaki bu mezarlıkta yatanları bağışla. (Müslim, Cenaiz, 2252)

 

[*] - Bir rivayette Nebi (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: [Daha önceden size kabirleri ziyaret etmeyi yasaklamıştım.] Artık kabirleri ziyaret edin, çünkü ziyaret etmek size ölümü hatırlatır. (Müslim, Cenaiz, 2256)

 

Nebi {s.a.v.)'in önceleri kabirleri ziyaret etmeyi yasaklamasının sebebi onların yeni müslüman olmaları, cahiliye dönemi üzerinden uzun zaman geçmemiş olmasıydı. İslam'ın kuralları sapasağlam yerleşince ve herkes tarafından bilinir hale gelince Nebi (s.a.v.) kabirleri ziyaret etmeyi emretmiştir.

 

Kadı Ebu't-Tayyib Ta'lık'inde -özetle- şunları söylemiştir: Kişinin hayatta iken kendisini ziyaret etmesi müstehap olan akrabası, arkadaşı vb. kişileri öldükten sonra ziyaret etmesi de müstehaptır. Bunun dışındakileri ziyaret etmeye gelince; şayet bununla ölümü hatırlamak, ölen kişi için Allah'tan merhamet dilemek vb. bir amaçla ziyaret ediyorsa sünnet olur.

 

İsnevi "bu güzel bir görüştür" demiştir. el-Bohr adlı eserde de zikredilmiştir.

 

Ezrai şöyle demiştir: Doğruya en yakın olan şu görüştür: Mendupluğun söz konusu olabilmesi için kişinin yalnızca kabri ziyaret etmek amacıyla yolculuk yapmamış olması gerekir.

 

Hatta Şeyh Ebu Muhammed yalnızca bu amaçla yolculuk yapmanın caiz olmadığını söylemiş, bundan Nebi {s.a.v.)'in kabrini ziyaret etmeyi istisna etmiştir.

 

Herhalde onun "caiz değildir" derken kastettiği "yapıp yapmaması eşit olacak şekilde caiz değildir, yani mekruhtur" demektir.

 

Kadı Hüseyin'in el-Furu' adlı eserinde belirttiği gibi kabir ziyareti için abdest almak sünnettir.

 

2. Kafirlerin kabirlerini ziyaret etmeye gelince; Maverdi bunun haram olduğunu tek görüş olarak belirtmiş olsa bile bu mübahtır.

 

ab. Kadınların kabirleri ziyaret etmesinin hükmü

 

[Kadınların kabirleri ziyaret etmesinin hükmünün ne olduğu konusunda mezhep içinde üç farklı görüş vardır:]

 

[Birinci görüş]

 

Kadınların kabirleri ziyaret etmesi mekruhtur. Çünkü kadınlarda duygusallık [kalp yumuşaklığı], aşırı sabırsızlık ve musibetlere katlanamama özellikleri bulunduğundan ve bu durumlar onların ağlamasına ve seslerini yükseltmesine yol açacağından ziyaret etmeleri mekruh olur.

 

[*] - Bu sayılanlara rağmen kadınların kabirleri ziyaret etmelerinin haram kabul edilmemesinin sebebi şudur: Nebi {s.a.v.} bir defasında ölmüş olan çocuğunun kabri üzerinde ağlayan bir kadın gördü ve ona "Allah'tan kork ve sabret" buyurdu.(Buhari, Cenaiz, 1252; Müslim, Cenaiz, 2137)

 

Şayet kadınların kab ri ziyaret etmesi haram olsaydı Nebi (s.a.v.) kadının kabri ziyaret etmesine engel olurdu.

 

[*] - Hz. Aişe'den şu hadis rivayet edilmiştir: Hz. Aişe (r.anha) Nebi {s.a.v.}'e "kabideri ziyaret ettiğıimizde ne söyleyeyim Ey Allah'ın elçisi?" diye sordu.

 

Nebi (s.a.v.) şöyle cevap verdi: Şöyle de:

 

Esselamu ala ehli'd-diyar mine'l-mü'minine ve'l-müslimin. Yerhamullahu'l-müstakdimine ve'l-müste'hirin, ve inna inşaallahu biküm lahikun.= "Müminler ve müslümanlardan oluşan bu diyarın halkına selam 01G sun! Allah bizden önce gidenlere de geride kalanlara da merhamet etsin. İnşaV allah biz de ileride size katılacağız." (Müslim, Cenaiz, 2253)

 

[İkinci görüş]

 

[Zayıf] bir görüşe göre kadınların kabideri ziyaret etmesi haramdır.

 

[*] - Çünkü rivayet e göre Nebi (s.a.v.) kabideri ziyaret eden kadınları lanetlemiştir. (Tirmizi, Cenaiz, 1056)

 

Bu görüş er-Ravda' da zikredilmemiştir. El-Mühezzeb yazarı [Ebu İshak eş-Şırazl] ve başkaları bu görüşü kabul etmiştir.

 

[Üçüncü görüş]

 

[Zayıf] bir başka görüşe göre fitneden emin olunması halinde kadınların kabirleri ziyaret etmesi mübahtır. Gazalı İhya' da bunu tek görüş olarak zikretmiş, Ruyanı de doğru görüş olarak kabul etmiştir.

 

Çünkü aslolan bunun mübah olmasıdır. Yukarıdaki [kabir ziyaret eden kadınları lanetleyen] hadis "kabirleri ziyaret ettiğinde ağlayıp sızlanan vb. yasak işleri yapan kadınlar" hakkındadır.

 

Yukarıdaki farklı görüşler "Nebi (saIlallahu aleyhi ve seIlem)'in kab ri dışındaki kabirleri ziyaret etme" hakkındadır. Onun kabrini ziyaret etmek ise hem erkekler hem de kadınlar için kişiyi Allah'a yaklaştıran en büyük amellerdendir.

 

Demenhuri diğer peygamberlerin, salihlerin ve şehitlerin kabirlerini ziyaret etmeyi de buna dahil etmişlerdir. Ezrai ise "önceki alimler arasında bu görüşü görmedim" demiş olsa bile güçlü olan budur.

 

İbn Şehbe şöyle demiştir: Şayet bu doğru ise kadının ana-babasının, erkek kardeşlerinin ve diğer akrabalarının kabirlerini ziyaret etmesi de bu şekildedir. Çünkü kadının bu sayılanlarla ilişkisi, sajihlerle olan ilişkisinden daha yakındır.

 

İbn Şehbe'nin saydığı diğer kimselerin Oemenhurı'nin ifade ettiği şahıslar kapsamına dahil edilmemesi daha iyidir. Bunun sebebi daha önce "mekruhluğun gerekçesi" ifade edilirken geçmiştir.

 

 

B. KABİR ZİYARETİNDE KABİRDEKİLERE SELAM VERMEK

 

Kabir ziyaretinde ziyaret eden kişinin müslümanların kabirlerine doğru yüzünü döndürerek Nebi (sa Ila Ilah u aleyhi ve se(lem)'in ashabına kabirleri ziyaret etmek üzere gittiklerinde söylemelerini öğrettiği şu ifadeleri söylemesi menduptur:

 

Esselamu ala ehli'd-diyar mine'l-mü'minıne Ve inna inşaallahu teafa biküm fahikun. Es'efu'llahe fena ve fekümü' f-afiyye. = "Müminler ve müslümanlardan oluşan bu diyarın halkına selam olsun! Allah bizden önce gidenlere de geride kalanlara da merhamet etsin. inşaallah biz de ileride size katılacağız."

 

Veya Müslim'in rivayet ettiği şunları söyler:(Müslim, Cenaiz, 2253)

 

> Esselamu afeyküm dare kavmin mü'minin ve inna inşaallahu biküm fahikun. = "Selam ey müminlerden oluşan diyarın halkı! inşaallah ileride biz de size katılacağız."

 

Ebu Davud yukarıdaki ifadelere şunları da eklemiştir:(Ebu Davud, Cenaiz, 3201. Ancak bu hadis zayıftır. )

 

> Allahümme la tahrimna ecrahüm ve fa teftinna ba'dehüm.

 

Hadiste geçen "inşaallah" ifadesi teberrük içindir. Bu ifade "söz konusu beldede ölmek için dua etmek" veya "müslüman olarak ölmek için dua etmek" anlamında da söylenmiş olabilir. Yahut da buradaki "Allah dilerse" ifadesi "Allah dilediğinde" anlamında söylenmiştir.

Nitekim "inanıyorsanız benden korkun" [Al-i imran, 175] ayet i de "inandığınızda benden korkun" anlamındadır.

 

Hadiste geçen "dar" ifadesi "belde halkı" anlamındadır.

 

Meşhur rivayete göre kişi "esselamu aleyküm" der.

 

Kadı Hüseyin ve MütevellI şöyle demiştir: Kabir ziyaretinde bulunan kişi "esselamu aleyküm / size selam olsun" demez; çünkü ölüler hitap etmeye ehil kimseler değildir. Bunun yerine "aleykümü's-selam" der. Nitekim rivayete göre bir kişi Nebi (s.a.v.}'e "aleyke'sselam [sana selam olsun] ey Allah'ın Resulü!" dedi. Nebi (s.a.v.) "aleyke' s-selam deme! Çünkü aleyke's-selam diye selam vermek ölmüş kimselere özgüdür".

 

İlk görüşte olanlar buna şu şekilde cevap vermiştir:

 

Bu, onlara ölüleri selamlamanın nasıl yapılacağını öğretme babında söylenmiş bir söz değil Arapların yapageldikleri uygulamayı haber vermek için söylenmiş bir sözdür.

 

 

C. ÖLÜ İÇİN KUR'AN OKUMAK

 

1. Kabir ziyaretinde bulunan kişi kabrin yanında Kur'an'dan kolayına gelenini okur. Kabirlerde bunun yapılması sünnettir; sevap hazır olan kişilere aittir. Ölü de merhamete uğraması umulan hazır kimse gibidir.

 

"Ölü için Kur'an okumanın sevap olup olmadığı" konusuna dair bazı açıklamalar "vasiyetler" konusunda gelecektir.

 

2. Kişi Kur'an okumasının ardından duasına icabet edilmesi ümidiyle dua okur. Çünkü dua etmek ölüye fayda verir. Kur'an okuduktan sonra dua etmek icabete daha yakın bir davranıştır.

 

Horasanlı alimlerimiz dua ederken ölünün yüzüne dönmeyi müstehap olarak görmüşlerse de dua ederken kıbleye dönmek müstehaptır.

 

Nevevi şöyle demiştir: Kabirleri çokça ziyaret etmek ve hayır-fazilet ehli kimselerin kabirlerinin başında çokça bulunmak müstehaptır.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Ö. ÖLÜYÜ ÖLDÜĞÜ YERDEN BAŞKA BİR YERE NAKLETMEK