KÜSUF VE HUSUF NAMAZI |
5. GÜNEŞ VE AY TUTULMASI
NAMAZI İLE DİĞER NAMAZLARIN AYNI ZAMANA DENK GELMESİ
Güneş tutulması namazı;
Cuma namazı veya bir başka farz namazla bir araya gelse; şayet farzın
kaçmasından korkulursa önce farz kılınır. Şayet bundan korkulmazsa daha güçlü
görüşe göre güneş tutulması namazı önce kılınır.
Şayet [güneş tutulması
namazı Cuma namazı ile bir araya gelmişse, güneş tutulması namazı kılındıktan
sonra] imam Cuma namazının hutbelerini verir, bu hutbelerde güneş tutulmasına
temas eder. Daha sonra Cuma namazını kıldım.
Bayram namazı ile cenaze
namazı veya güneş tutulması namazı ile cenaze namazı bir araya gelse cenaze
namazı önce kılınır.
İki veya daha fazla
namaz aynı zaman dilimine denk gelse ve bu ikisinden herhangi birinin
kaçırılmasından korkulsa, hangisinin kaçırılmasından daha çok korkuluyorsa önce
o kılınır, daha sonra daha güçlü olan namaz kılınır.
Bu genel kurala göre;
1. "Güneş tutulması
namazıyla"; Cuma namazı, Cuma namazı dışında bir başka farz namaz yahut da
adak namazı gibi bir başka namaz aynı zaman dilimine denk gelse kişi Cuma
namazını veya diğer farz namaz hangisi ise öncelikle onu kılar. Çünkü farz
namazın kılınması kesin bir borç olduğundan bu daha önemlidir.
Bu, şayet vaktin dar
olması sebebiyle farz namazın kaçırılmasından korkulursa söz konusudur.
Örneğin Cuma namazı söz
konusu ise imam Cuma namazı için hutbe verir, Cuma namazını kıldım, daha sonra
tutulmanın bütünü veya bir kısmı devam ediyorsa ay tutulması namazı kıldım,
daha sonra onun için hutbe verir.
Cuma namazı dışındaki
bir farz namazia güneş tutulması namazı bir araya gelmişse imam önce farz
namazı kıldım, daha sonra yukarıda geçtiği şekilde güneş tutulması namazını
kıldım.
Şayet farz namazın
kaçırılmasından korkulmuyorsa [farz namaz mı, tutulma namazı mı önce kılınır?
Bu konuda İmam Şafii (r.a.)'ye ait iki görüş bulunmaktadır]
[Birinci Görüş]
1. Daha güçlü görüşe
göre (er-Ravda ve Aslü'r-Ravda'da bu şekilde ifade edilmiştir. EI-Mecmu'da ise
"doğru görüş" diye ifade edilmiştir. Alimlerin çoğunluğu da bu
şekilde ifade etmiş ve bunu tek rivayet yolu olarak benimsemişlerdir) güneş
tutulması namazı daha önce kılınır. Çünkü tutulmanın sona ermesi ve namazın
kaçırılması mümkündür.
El-Mecmu'da belirtildiği
üzere- Bu durumda [imam] güneş tutulması namazını kısa bir şekilde kıldım; her
bir kıyamda -el-Ümm'de açık olarak belirtildiği üzere- Fatiha suresi ve ihlas
suresi uzunluğunda bir sure okur.
2. Şayet güneş tutulması
namazı Cuma namazı ile bitişmiş ise imam güneş tutulması namazını kıldırdıktan
sonra Cuma namazının hutbesini verir. Bu hutbede güneş tutulması namazına temas
eder. Cuma namazı için hutbe verirken bu hutbe ile hem Cuma namazını hem de
güneş tutulması namazının hutbesini kastetmesi sahih olmaz, çünkü bu, bir farz
ile başlı başına bir nafileyi aynı hutbede birleştirmek anlamına gelir ki bu
olamaz.
[Soru] Tahiyyetü'l-mescid namazının farz namazın
zımnında gerçekleştiği gibi burada da güneş tutulması namazının hutbesinin Cuma
namazı hutbesinde zımnen gerçekleşmesinin bir zararı yoktur.
[Cevap] Cuma hutbesi, bünyesinde güneş tutulması
hutbesini barındırmaz. Çünkü imam hutbede güneş tutulmasına temas etmediğinde
bu hutbe güneş tutulması hutbesi için de yeterli olmaz.
3. Daha sonra imam Cuma
namazını kıldım. Cuma ile güneş tutulması namazı bir araya geldiğinde [ikisi
Cuma hutbesi ikisi de güneş tutulması hutb.esi olmak üzere] dört hutbe verilmesine
ihtiyaç yoktur; çünkü güneş tutulması namazının hutbesi namazdan sonra, cumanın
hutbesi ise namazdan öncedir.
4. Bayram namazı ile
güneş tutulması namazının bir araya gelmesi, farz namazia bir araya gelmesi
gibidir. Çünkü -Nevevi'nin el-Mecmu'da İmam Şafii {r.a.)'den ve alimlerimizden
naklettiğine göre- bayram namazı, güneş tutulması namazından daha faziletlidir.
Ancak bu durumda imam hutbe verirken her iki namazın hutbesini vermeye niyet
edebilir. Çünkü her iki namaz da sünnet olduğundan her ikisi ile ilgili niyet
de birdir.
[Soru] Sünnetler birbirine tedahül etmiyorsa, imamın
her ikisine niyet etmesi sahih olmaz. Bu yüzden kişi iki rekatlık nafile namaz
kılarken hem kuşluk namazına hem de sabah namazının sünnetini kaza etmeye niyet
etse kıldığı namaz geçerli olmaz.
[Cevap] Hutbeler amaca tabidir, bu yüzden hutbede hem
bayramın hem de güneş tutulması namazının hutbesine niyet etmesinin bir zararı
yoktur. Namaz ise tabi
değildir [asıldır].
5. Bayram namazı ile
cenaze namazı veya güneş tutulması namazıyla cenaze namazı aynı zaman dilimine
denk gelse her iki durumda da ölünün bedeninde değişiklik olabileceği
ihtimaline binaen cenaze namazı önce kılınır.
Bu durumda imam [cenaze
namazını kıldırdıktan sonra] cenazenin teşyii ile [defnedilmesi vb. işlerle]
ilgilenmez, diğer namazlarla ilgilenir.
Bu, cenaze ve velisi
hazır olduğunda geçerlidir. Şayet cenaze hazır değilse veya cenaze hazır
olmakla birlikte velisi hazır değilse imam onunla meşgulolacak bir kimseyi
görevlendirir kendisi de diğer namazlarla meşgulolur.
Nevevi'nin ibaresinden
şu anlaşılmaktadır: "Cenaze namazı ile birlikte bir ferd bulunursa cenaze
namazı daha önce kılınır". Oysa bu anlam kastedilmemiştir. Cenaze namazı
Cuma namazı ile birlikte olsa bile önce cenaze namazı kılınır. Ancak vaktin
farza yetecek kadar geniş olması şarttır. Şayet vakit dar ise önce diğer farz
kılınır.
Subki şöyle demiştir:
Alimlerimiz, Cuma namazı vaktinin başında cenaze bulunduğunda önce cenaze
namazının kılınacağını genel bir ifade ile belirtmişler bunun farz mı yoksa
mendup mu olduğunu açıklamamışIardır. Alimlerin ileri sürdüğü gerekçe
"yani ölünün bedeninin değişmesinden korkulması gerekçesi" bunun farz
olmasını gerektirir. Günümüzde ise insanların uygulaması cenaze namazlarını Cuma
namazından sonraya bırakma şeklindedir. Bundan kaçınılması gerekir.
İbnü'r-Rif'a'nın
naklettiğine göre; Şeyh İzz b. Abdüsselam Mısır camiinde hatiplik görevine
getirildiğinde cenaze namazını Cuma namazından önce kıldım ve cenaze
taşıyanların ve ölünün ailesinin ölünün defnedilmesi ile uğraşmaları sebebiyle
üzerlerinden Cuma namazı yükümlülüğünün kalktığına dair fetva verirdi.
6. Ay tutulması namazı
ile vitir namazı veya teravih namazı aynı zaman dilimine denk gelse; imam vitir
veya teravih namazının kaçı\!!3J rılmasından korkarsa önce vitir veya tera vi h
namazını kılar; çünkü bu namazlar daha kuvvetli sünnettir.
Bir grup alim, İmam
Şafii (r.a.}'nin "bayram namazı ile güneş tutulması namazı bir araya
gelse" ifadesine "Ramazan bayramı Şevval ayının ilk günü, kurban
bayramı ise Zilhicce ayının onunucu günüdür. Güneş tutulması ise ancak ayın
yirmi sekiz veya yirmi dokuzuncu günü meydana gelir" diyerek itiraz
etmişlerdir.
Bu itiraza alimlerimiz
birkaç şekilde cevap vermişlerdir. Bunların bir kısmı şöyledir:
[1] - Bu itirazda yer
alan husus müneccimlerin sözüdür, buna itibar edilmez. Allah'ın gücü her şeye
[ay ve güneş tutulmasını ayın başka günlerinde gerçekleştirmeye de] yeter.
[*] - Hadiste yer
aldığına göre, Nebi {s.a.v.}'in oğlu İbrahim (r.a.) vefat ettiğinde güneş
tutulmuştur. Zübeyir b. Bekkar'ın ensdb adlı eserinde belirtildiği ne göre
İbrahim, Rebiü'l-evvel ayının onuncu günü vefat etmişti.
[*] - Beyhaki de bunun
benzeri bir bilgiyi Vakıdl' den rivayet etmiştir.
[*] - Hz. Hüseyin'in
şehit edildiği gün de güneşin tutulduğu rivayeti meşhurdur. Hz. Hüseyin ise
Aşura günü [Muharrem'in onunucu günü] şehit edilmiştir.
[2] - Diyelim ki güneş
yalnızca belirtildiği gibi yirmi sekiz ve yirmi dokuzunda tutuluyor; buna
rağmen bayram zamanında tutulması da söz konusu olabilir. Şöyle ki; iki şahit
Recep, Şaban ve Ramazan ayının o sene noksan olduğu konusunda şahitlik etse,
gerçekte ise o aylar tam olsa, bu durumda güneş gerçekte yirmi sekizinci gün,
görünürde ise bizim bayram yaptığımız gün tutulacaktır.
Dince muteber olan
şahitlik ile sabit olan bayram, güneşin o gün tutulması ile geçersiz hale
gelmez.
[3] - Fıkıhçı, ince
fıkhi çıkarımları bu meseleler üzerinde uygulayarak fıkıh melekesini
geliştirebilmek amacıyla gerçek hayatta gerçekleşmesi mümkün olmayan meseleleri
de tasavvur edebilir.
Son Hükümler:
Gösterişli [ve güzel]
olmayan kadınların tıpkı bayram namazı ve diğer namazlarda olduğu gibi güneş ve
ay tutulması namazlarını cemaat\e kılmak üzere gelmeleri menduptur. Diğerleri ise
bu namazı evlerinde kılarlar. Ancak bu durumda hutbe okumazlar. Şayet onlara
bir kadın vaaz verirse bunda bir sakınca yoktur.
Çift cinsiyetli kişi de
bu namaza gelip gelmeme hükmü açısından kadın ile aynı hükme tabidir.
Deprem, yıldırım,
şiddetli fırtına, bir yerin batması vb. gibi tabi afetlerde insanların dua vb.
yollarla Allah'a sığınarak dua ve niyazda bulunmaları sünnettir. Yine
-İbnü'l-Mükrf'nin belirttiği gibi- bu durumda insanların evlerinde tek başına
namaz kılmaları da sünnettir. Böylece gerçekleşen olaya karşı gafil kalmamış
olur. Çünkü Nebi (s.a.v.) rüzgar estiğinde şöyle dua ederdi:
O Allahümme inni
es'elüke hayraha ve hayra ma fiha ve hayra ma erselte bih. Ve euzü bike min
şerriha ve şerri ma fiha eşerri ma erselte bih. (Beyhaki, Salatü'l-istiska, 3,
360
--- Meali: Allah'ım bu
rüzgarın, rüzgarın içinde bulunanın ve o rüzgarla gönderdiğinin hayırlısını
isterim. Bu rüzgarın, rüzgarın içinde bulunanın ve rüzgarla görderdiğinin
şerrinden de sana sığınınm. )
Denildiğine göre
rüzgarlar dörttür:
1) Kabe yönünden esen
rüzgar: Saba,
2) Kabe'nin ardından
esen rüzgar: Debur,
3) Kabe'nin sağ
tarafından esen rüzgar: CenOb (kuzey rüzgarı)
4) Kabe'nin sol
tarafından esen rüzgar: Şimal (güney rüzgarı)
Bu rüzgarların her
birinin kendine özgü yapısı vardır. Saba rüzgarı sıcak ve kurudur. Debur
rüzgarı soğuk ve nemlidir. Kuzey rüzgarı sıcak ve nemlidir. Güney rüzarı soğuk
ve kurudur.
Bu cennetin cennet
halkına hibe ettiği bir rüzgardır.
Allah bizi,
ana-babamızı, üstadlarımızı ve hocalarımızı, bu kitaptan herhangi bir fayda
elde edenleri ve bizim bağışlanmamız için dua edenleri cennetliklerden kılsın.
Amin!
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN
1. YAĞMUR DUASINA İLİŞKİN BAZI MESELELER