İHRAM / YER VE ZAMAN |
1. İHRAMA GİRME ZAMANININ
SINIRLARI
Nevevi konuya önce
ihrama girme zamanının sınırlarını zikrederek başlayarak şöyle demiştir:
Hac ihramının zaman sının
Şevval, zilkade ve zilhicce ayının ilk on günüdür. Kurban bayramının gecesinde
ihrama girilemeyeceğine dair mezhep içinde bir görüş bulunmaktadır.
Kişi hac için vaktinden
önce ihrama girse, doğru olan görüşe göre bu ihramı umre ihramı olarak gerçekleşir.
Yılın tümü umre ihramına
girme zamanıdır.
A. HAC İÇİN İHRAMA GİRME
ZAMANININ SINIRLARI
1. Gerek Mekke' de
oturan gerekse dışarıdan gelen kişinin ihrama girebileceği zamanın sınırları
Şevval, zilkade (1), arada gündüzleriyle birlikte zilhicce ayının ilk on
gecesidir. Bu da zilhicce (2) ayından dokuz gündüzdür .
(1) Zilkade ayının
çoğulu zevatü'l-ka'de şeklindedir. Bu ayda insanlar savaş bırakıp oturdukları
için bu aya "oturma ayı" anlamına gelen zilkade kelimesi verilmiştir.
(Şirbinı)
(2) Zilhicce ayının
çoğulu zevatü'l-hicce şeklindedir. O ayda hac yapıldığı için "hac
ayı" anlamına gelen zilhicce kelimesi bu aya verilmiştir. (ŞirbinI)
İbn Abbas ve başka
bazıları "hac bilinen aylardadır" [Bakara, ı 97] ayetini bu şekilde yorumlamışlardır.
Yani hac için ihrama girmek bilinen aylardadır. Bu ayette hac denilmişse de hac
için ihrama girme kastedilmiştir; çünkü haccın yapılması için birkaç aya
ihtiyaç yoktur.
Hac ihramı için zaman
sının iki ayan gün olduğu halde ayette "aylar" diye söylenilmesinin
sebebi on günlük zamanı ayın bütünü gibi kabul etme sebebiyledir. Yahut da bir
aydan fazla olan ay sayısı için "aylar" şeklinde çoğul ifade
kullanmanın mümkün olması sebebiyledir. Nitekim kendileri hakkında iftira uydurulan
Hz. Aişe ve Safvan (r.a.) hakkında ayette çoğul ifade kullanılarak "onlar
bu söylenenden beridirler" [Nur, 26] denilmiştir.
2. Mezhep içinde bir
görüşe göre arefeyi kurban bayramına bağlayan gece -yani zilhiccenin onuncu
gecesi- ihrama girme zamanı değildir; çünkü geceler gündüzlere tabidir. Kurban
bayramının gündüzünde ihrama girmek sahih olmadığına göre gecesinde ihrama
girmek de sahih olmaz.
Nevevi' nin sözünden ilk
anda şu anlaşılmaktadır: "Arafatta vakfe yapma imkanını elde edemeyecek
kadar bir süre kaldığında kişinin ihrama girmesi sahih olmaz." Ruyanı bunu
şu şekilde açık olarak ifade etmiştir: "Bu, benzeri durumda Cuma namazı
konusundaki hükümden farklıdır; çünkü -Cuma namazının aksine- kişi arafatta
vakfe yapma imkanını kaçırmış olsa bile hac yine hacdır".
3. İhramh olmayan bir
kimse hac ihramına girme zamanları dışında bir zamanda hac için ihrama girse,
örneğin ramazan ayında hac için ihrama girse veya ["hac için diye
belirtmeksizin] mutlak olarak ihrama girse bu ihramı umre ihramı yerine geçer
[mi? Bu konuda mezhep içinde iki görüş vardır:]
[Birinci görüş]
Bu ihram umre ihramı
yerine geçer ve bu umre, farz olan umre yerine yeterli olur.
Nevevi er-Ravda' da bu
görüşü "mezhebin görüşü" diye nitelemiştir.
Kişi bu hükmü bilse de
bilmese de sonuç değişmez; çünkü ihram son derece bağlayıcı bir durumdur.
Kişinin ihrama girdiği vakit, niyet ettiği ihrama müsait olmazsa o zaman ihramı
kabul eden ibadete sarf edilir ki bu da umredir. Ayrıca kişinin yaptığı
niyetteki hac kasdı geçersiz olunca geriye mutlak olarak ihram kalmış olur.
Umre de yalnızca ihrama girmekle başlamış olur.
[İkinci görüş]
Bu ihram umre ihramı
olarak başlamış olmaz, ama kişi umre fiillerini yaparak ihramdan çıkar. Bu,
farz olan umre yerine geçmez. Bu haccı kaçıran kişinin umre fiillerini yaparak
ihramdan çıkmasına benzer. Çünkü her ikisinde de ihrama girilen vakit hac
ihramı için uygun değildir.
Yukarıda [maddenin
başında] "ihramh olmayan" ifadesiyle "hac ayları dışında umre
ihramına giren daha sonra da hac için ihrama giren kişi" dışarıda
bırakılmıştır; çünkü bu kişinin ihramı hac ihramı yerine geçmez, zira hac
aylarında ihrama girilmemiştir. Bu kişinin ihramı umre yerine de geçmez; çünkü
umre umre içine girmez. Bunu Kadı Ebu't-Tayyib belirtmiştir.
Bu meselede birden fazla
rivayet bulunduğu halde Nevevi bu meseledeki görüş ayrılığı zayıf olduğuna
işaret etmek için bu hükme "mezhepte esas alınan hüküm" değil de
"sahih olan görüşe göre" demiştir.
Not:
1. Kişi hac için ihrama
girme ayları dışında ihrama girse daha sonra da hac için mi yoksa umre için mi
ihrama girdiği konusunda şüphe etse,
2. Veya hac için ihrama
girmekle birlikte ihrama hac aylarında mı yoksa daha önce mi girdiği konusunda
şüphe etse,
Saymeri bu iki durumda
ihramın hac ihramı olacağını söyleşitir; çünkü kişi şu anda ihramda bulunduğunu
kesin olarak bilmekle birlikte geçmişte ihramb olup olmadığında şüphe
etmektedir. Nevevi bunu el-Mecmu'da nakletmiştir.
B. UMRE İÇİN İHRAMA
GİRMENİN ZAMANSAL SINIRLARI
Umre için yılın bütün
zamanlarında ihrama girilebilir. Nitekim Nevevi "yılın bütünü umre için
ihrama girmeye - ki umre fiillerininin bütününü yapmak da böyledir-
müsaittir."
[*] - Buhari ve Müslim'
de şu hadis rivayet edilmiştir: Hz. Peygamber (s.a.v.) üçü de zilkade ayında
olmak üzere üç farklı yılda umre yapmıştır.
[*] - Yahut da İbn
Ömer'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (s.a.v.) bir defa Recep ayında umre
yapmıştır. Hz. Aişe bunu reddetmiştir.
[*] - Hz. Peygamber
(s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Ramazan ayında bir defa umre yapmak bir hacca
denktir.
Bir başka rivayette
"benimle birlikte bir defa hacca denktir" buyrulmuştur. (Buhari, Hac,
1863; Müslim, Hac, 3029)
[*] - Rivayete göre Hz.
Peygamber (s.a.v.) ramazan ve Şevval ayında da umre için ihrama girmiştir.
Şu halde [yukarıdaki
rivayetlerde de yer aldığı üzere] sünnet, umre ihramına girmek için herhangi
bir zaman sınırı olmadığını göstermektedir.
Şu vakitlerde umre
ihramına girmek mümkün değildir:
> Umre için ihramda
olan kişi [bir başka umre için] ihrama giremez.
> Hac için ihrama
girmiş kişi umre için ihrama giremez, çünkü umre haccın içine giremez.
> Kişi teşrik
günlerinin ikincisi ve üçüncüsünde umre için ihrama giremez; çünkü o zamanda
şeytan taşlama ve minada gecelemekle meşgulolacaktır, umre fiillerini yapamaz
durumdadır.
Cüveynı bu son durumla
ilgili şöyle demiştir: Bizim mezhebimize göre yalnızca bu son durumda müslüman,
mükellef ve ihramsız bir kimse umre için ihrama girdiğinde ihramı kabulolmaz.
Nevevi buna şu şekilde itiraz
etmiştir: Kişi cinsel ilişki esnasında umre için ihrama girse, doğru olan
görüşe göre umre ibadeti başlamış olmaz.
Bu maddeden bir kişinin
bir yılda iki defa hac yapamayacağı anlaşılmaktadır. Kadı Ebu't-Tayyib'den
nakledildiğine göre bu konuda icma bulunmaktadır.
Bu maddeden
"kişinin şeytan taşlama• ve Mina' da gecelemeyi terk etmeye kastetmesi
halinde söz konusu günlerde umre ihramına girmesinin sahih olduğu" gibi
bir anlam da çıkmaktadır ki bu doğru değildir.
Kişinin o günlerde
şeytan taşlama vb. görevleri yerine getirdikten sonra -her ne kadar ilk
neferden [yani teşrik günlerinin ikincisinde Mina' dan ilk dönüşten] sonra
şeytan taşlama zamanı devam etmekteyse de- umre için ihrama girmesi ise
sahihtir. Çünkü kişi Mina' dan dönmekle Hac fiilini bitirmiştir, bu durum
şeytan taşlama vaktinin geçmesi gibidir. Bunu Kadı Ebu't-Tayyib el-Ümm'deki
ifadeden nakletmiştir. Nevevi de el-Mecmu'da "bu konuda görüş ayrılığı
yoktur" demiştir.
Aynı yıl içinde bile
olsa çokça umre yapmak sünnettir. Bir rivayette "üç umre"
denilmiştir.
El-Kifaye'de şöyle
denilmiştir: Kurban bayramının arefesinde ve bayram gününde umre yapmak, bu iki
gün dışında umre yapmak kadar faziletli değildir; çünkü o iki günde
yapılabilecek en faziletli iş hac fiilleridir.
Taberı tavafın mı
umrenin mi daha faziletli olduğu konusunda mezhep içinde üç görüş bulunduğunu
nakletmiştir. [Bunların birincisine göre tavaf, ikincisine göre umre daha
faziletlidir.] Üçüncüsüne göre ise "umre yapılabilecek kadar zaman
süresinin tamamı tavafla geçirilirse tavaf yapmak daha faziletli, böyle olmazsa
umre daha faziletlidir" .
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN
2. İHRAMSIZ
GEÇİLEMEYECEK MEKANLAR