HAC-UMRE – MÜZDELİFE – MİNA |
2. MİNA'DA BÜYÜK ŞEYTANI
TAŞLAMAK
İnsanlar [Müzdelife'den
Mina'ya hareket edip] Meş'ar-i Haram'a vardıklarında vakfe yaparlar ve
ortalığın ağarması vaktine kadar dua ederler. Sonra yürüyüşe geçerler ve
güneşin doğmasından sonra Mina'ya varırlar. Her bir şahıs cemretü'l-akabeye
[büyük şeytana] yedi taş atar. Taşlamaya başladığı anda telbiye getirmeyi
keser. Her bir taşı atarken tekbir getirir.
1. Meş'ar meşhur okunuşa
göre bu şekilde okunur. Bunun Miş'ar şeklinde okunacağı da nakledilmiştir.
Burası Müzdelife'nin sonunda yer alan Kuzah isimli küçük bir dağın adıdır.
Burada dinin işaretleri [göstergeleri] bulunduğundan buraya meş' ar adı verilmiştir.
İnsanlar [Müzdelife'den]
Mina'ya doğru harekete geçip de Meş'ar-i Haram'a vardıklarında burada vakfe
yapmaları menduptur. Rafii ve el-Mecmu'da Nevevi bunun mendup olduğunu açık
olarak ifade etmişlerdir.
Burada vakfe yapmak
Müzdelife' de vakfe yapmaktan ve vakfe yapmaksızın geçip gitmekten daha
faziletlidir.
2. [Burada vakfe yapan
insanlar] ortağılın ağarmasına kadar kıbleye dönerek Allah'ı zikrederler ve dua
ederler.
[*] - Kıbleye dönmenin
nedeni Müslim'in rivayet ettiği hadistir.
Ayrıca bunun diğer bir
nedeni de kıblenin en üstün yön olmasıdır.
3. İnsanlar şu duayı
çokça okurlar: Allahümme rabbena atina fiddünya haseneten ve fi'l-ahirati
haseneten ve kına azabe'n-nar.
Dağa çıkma imkanı
bulamayan kişi dağın yan tarafında vakfe yapsın.
4. Bu sünneti kaçıranlar
bunu kurban keserek telafi etme yoluna gitmezler.
5. et-Tenbih'te
belirtildiğine göre burada yapılacak dualar kapsamında şu dua da yer alır:
Allahümme kema evkaftena ffhi ve eraytena iyyahu feveffikna li zikrike kema
hedeytena vağfir lena verhamna kema vaadtena bi kavlike ve kavlüke'l-hakk: ''fe
iza efadtüm min Arafatin fezkurullahe 'inde'l-meş'ari'lharam, vezkuruhu kema
hedaküm ve in küntüm min kablihi lemine'd-dallfn. Sümme effdu min haysü
efada'n-nasü vestağfirullah. İnnallahe ğafUrun rahim".
Burada yapılacak
zikirlerden biri de üç kere "Allahu ekber" demek ve daha sonra
"La ilah e illallahu vallahu ekber, Allahu ekber ve lillahi'l-hamd"
demektir.
6. Daha sonra güneşin
doğmasından önce sessiz ve ağırbaşlı bir şekilde yürürler. Bu esnada onların
şiarları telbiye getirmek ve zikretmektir.
Nevevi el-Mecmu'da şöyle
demiştir: "Yürüyüşü güneş doğuncaya kadar geciktirmek mekruhtur."
Bir boşluk bulurlarsa
hızlı hareket ederler.
7. Müzdelife ile Mina'yı
birbirinden ayıran Muhassir vadisine geldiklerinde vadiyi geçinceye kadar -ki
bu mesafe bir taş atımı kadardır- yaya olanlar hızlıca yürür, binitli olanlar
binek hayvanını harekete geçirir. Binitli olanın bunu yapması ile ilgili
Müslim' de rivayet bulunmaktadır. (Müslim, Hac, 2941)
Yaya olan kişi de buna
kıyas edilmiştir. Bu hükmün gerekçesi şudur: Burada Kabe'yi yıkmak isteyen fil
ordusuna azap inmiştir. Ayrıca Hristiyanlar burada vakfe yaparlardı. Bizim
onlara muhalefet etmemiz emredilmiştir.
Buraya "ateş
vadisi" adı da verilmiştir. Rivayet edildiğine göre bir adam burada bir av
avladı, bir anda üzerine bir ateş düşerek adamı yaktı.
Nevevi el-Mecmu'da şöyle
demiştir: Ezrak! şöyle dedi: Muhassir vadisi beşyüz kırk beş [545] zira'
uzunluğundadır.
Oradan geçen kişi [şayet
deveye biniyorsa devesiyle geçerken] Hz. Ömer' den rivayet edilen şu beyitleri
okur: İleyketa'du kalikan vedinuha, mu'teridan fi batniha ceninuha ve muhalifen
dine'n-nasara dinuha. (Beyhaki, Hac, V, 126)
Bu beyider şu anlama
gelir: [Allah'ım! Devem yu ları kararsız bir şekilde hızlıca koşarak sana itaat
etmek için geliyor, sana itaat uğrunda çokça yürüyor, tam olarak yöneliyor,
bütün gücüyle çaba gösteriyor".
Nevevi el-Mecmu'da şöyle
demiştir: Kadı Hüseyin Ta'ırk adlı eserinde şöyle demiştir: Muhassir vadisinden
geçen kişinin Hz. Ömer'in söylediği bu beyitleri söylemesi müstehaptır.
Muhassir vadisini
geçtiklerinde yavaşça yürümeye devam ederler.
8. İnsanlar güneş doğup
da bir mızrak boyu kadar yükseldikten sonra Mina'ya varırlar.
Gerek binitli gerek yaya
her bir şahıs Mina'ya vardığında büyük şeytana [cemretü'l-akabe'ye] yedi taş
atar.
[*] - Bunun delili
Müslim'in rivayet ettiği hadistir.(Ebu Davud, Menasik, 1973)
Bu Mina'yı
selamlamaktır. Bu sebeple Mina'ya gelen kişi bundan önce başka bir şey yapmaz.
Büyük şeytana
[cemretü'l-akabe denildiği gibi] cemretü'l-kübra da denir.
9. Büyük şeytan Mina'ya
dahil olmayıp burası Mina'nın Mekke yönündeki batı tarafındaki sınırıdır.
10. Büyük şeytanı
taşlayan kişinin ona dönmesi, Mekke'yi sağ, Mina'yı da sol tarafına alması
sünnettir. Nevevi, İbnü's-Salah'a tabi olarak bu görüşü doğru kabul etmiş ve
şöyle demiştir: "Sahih olan ve Hz. Peygamber (s.a.v.)'in yaptığı uygulama
budur". Rafii ise kişinin büyük şeytana dönmesi ve Kabe'yi arkasına alması
görüşünü tek görüş olarak zikretmiştir.
Bu, kurban bayramının
birinci günündeki şeytan taşlamada yapılacak olan fiildir. Teşrik günlerinde
ise tıpkı orta ve küçük şeytanı taşlamada olduğu gibi büyük şeytanı taşlamada
da Kabe'ye dönülece ği konusunda Rafii ve Nevevi ittifak etmişlerdir.
11. İbnü'l-Mulakkin'in
de belirttiği üzere kişi Mina'ya vardığında seleften nakledilen şu duayı
okuması güzel bir davranış olur: Allahümme hazihi Minen, kad eteytüha ve ene
abdüke vebnü abdike es'elüke en temünne aleyye bima menente bihi ala evliyaik.
Allahümme inni euzü bike mine'l-hirmani ve'l-müsibeti fi dini ya
erhame'r-rahimin.
İbnü'l-Mulakkin şöyle
demiştir:
[*] - Rivayet edildiğine
göre Abdullah b. Mesud ve Abdullah b. Abbas büyük şeytanı taşladıktan sonra
şöyle dua etmişlerdir: Allahümmec'alhu haccen mebruran ve zenben mağfura.
12. Kişi şeytan
taşlamaya başladığı anda telbiye getirmeyi keser.
[*] - Çünkü Buhari ve
Müslim'in Fadl b. Abbas'tan rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (s.a.v.) büyük
şeytanı taşlayıncaya kadar telbiye getirmiştir. (Buhari, Hac, 1685, Müslim,
Hac, 3077)
Ancak kişi tavaf yapmaya
gelince veya saçlarını tıraş etmeye gelince telbiyeyi vaktinde keser; çünkü
ihramdan çıkmayla ilgili işlere başlamıştır. Telbiye ihramın şiarlarındandır.
Umre yapan kişi ise
tavafa başladığı sırada telbiyeyi keser; çünkü [onun açısından] tavaf, ihramdan
çıkma sebeplerindendir.
13. Kişi her bir taşı
atarken telbiye yerine tekbir getirir.
[*] - Bunun delili Müslim'in
rivayet ettiği hadistir. (Müslim, Hac, 3118)
14. Kişi, İmam Şafii
(r.a.)'den nakledildiği üzere üç kere "Allahu ekber" dedikten sonra
"la ilah e illallahu vallahu ekber, Allahu ekber ve lillahi'l-hamd"
der. (Müsnedü'ş-Şafii, 1, 84)
15. Kişinin taşları sağ
eliyle atması, atarken koltuğunun altındaki beyazlık görünecek kadar elini
kaldırması sünnettir.
Kadın ve çift cinsiyetli
şahıs ise taşlama yaparken ellerini bu kadar kaldırmaz.
16. Bu şeytanı taşlarken
taşları atan kimse şeytan taşlanan yerde durmaz.
Nevevi şeytan taşlamanın
şartlarını ve müstehaplarını "teşrik günlerindeki taşlama" konusunu
anlattığı kısma bırakmıştır.
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN