MUĞNİ’L-MUHTAC

HAC-UMRE / TÜRLERİ

 

D. HANGİ HAC TÜRÜ DAHA FAZİLETLİDİR?

 

1. Hac ve umreyi eda etme şekilleri arasında yukarıda geçenlerin en faziletlisi -kişi şayet hacca niyet ettiği yıl umre yapmışsa- ifrad haccı yapmaktır. Şayet umreyi hacdan sonraya ertelemişse diğer hac türleri ifraddan daha faziletli olur; çünkü umreyi hacdan sonraya bırakmak mekruhtur.

 

2. İfraddan sonra en faziletlisi temettu haccıdır.

 

3. Temettu'dan sonra ise kıran haccı gelir. Çünkü temettuda hem hac hem de umre fiilleri tam olarak yapılmaktadır. Şu var ki temettu haccı yapan kişi her ibadetin ihramına girmek için iki defa mikat mahalline gitmemektedir. Kırana gelince kişi tek bir mikattan tek bir amelle kıranı yapmaktadır.

 

4. [Zayıf] bir görüşe göre temettu haccı ifraddan daha faziletlidir. Görüş ayrılıklarının sebebi Hz. Peygamber (s.a.v.)'in haccını aktaran ravilerin onun ne için ihrama girdiği konusunda farklı rivayetlerde bulunmalarıdır.

 

[*] - Buhari ve Müslim'in, Cabir ve Hz. Aişe'den rivayet ettiklerine göre Hz. Peygamber (s.a.v.) ifrad haccı yapmıştır.(Buhari, Hac, 1568; Müslim, Hac, 2913)

 

[*] - Yine Buhari ve Müslim, İbn Ömer' den Hz. Peygamber (s.a.v.)'in temettu yaptığını rivayet etmişlerdir.(Buhari, hac 1568)

 

Birinci hadis şu sebeple diğer rivayete tercih edilmiştir:

 

> Birinci hadisi rivayet edenler daha çoktur. "

> Hadisi rivayet eden sahabi raviler arasında Cabir'in sahablliği diğerlerinden daha eski olduğu gibi o hac ve umre ile ilgili fiilleri zabtetme konusunda diğerlerinden daha fazla özen göstermektedir.

 

> Ayrıca ifrad haccı yapmanın mekruh olmadığı konusunda icma bulunmaktadır.

 

> Temettu ve kıran haccı kurban kesme yoluyla telafi edildiği halde bu durum ifrad haccı için söz konusu değildir. Telafinin olması telafi edilenlerin noksanlığını gösterir.

 

Nevevi el-Mecmu'da şöyle demiştir: Bizim inandığımız sahih görüş şudur: Hz. Peygamber (s.a.v.) hac için ihrama girdikten sonra buna umreyi eklemiştir. Bunun caiz olması yalnızca ihtiyaç sebebiyle o seneye özgüdür. Hz. Peygamber (s.a.v.) "hac içinde umre için lebbeyk" diyerek [telbiyede bulunmuş ve bu sözüyle de] bunu emretmiştir. Farklı rivayetlerin uzlaştırılması işte bu şekilde kolaylaşmaktadır.

 

Hz. Peygamber (s.a.v.)'in ifrad haccı yaptığını rivayet eden kimselerin -ki bunlar çoğunluktadır- dayanağı, ihramın başını esas almış olmalarıdır. Kıran haccı yaptığını rivayet edenlerin dayanağı ise ihramın sonunu dikkate almış olmalarıdır.

 

Hz. Peygamber (s.a.v.)'in temettu haccı yaptığını rivayet edenler ise temettu'un sözlük anlamı olan "yararlanma" yı kastetmişlerdir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.) tek bir fiili yapmakla yararlanmıştır. Şu durum da bunu desteklemektedir ki Hz. Peygamber (s.a.v.) o yıl müstakil bir umre yapmamıştır. Şayet onun haccı ifrad haccı olarak kabul edilirse o zaman Hz. Peygamber (s.a.v.) o yıl umre yapmamış olur. Alimlerden hiçbiri tek başına haccın kırandan daha faziletli olduğunu söylememiştir. Bu açıklamalarla Hz. Peygamber (s.a.v.)'in şahsının ihramının ne olduğu konusundaki farklı rivayetler uzlaştınlmış olmaktadır.

 

Sahabeye gelince onlar üç kısımdır:

 

Birinci kısmı hem hac hem de umre ihramına girenler veya yanlarında hedy kurbanı olduğu halde hac ihramına girenler.

 

İkinci kısmı umre ihramına giren, daha sonra bunu bitirip hac için ihrama girenler.

 

Üçüncü kısmı ise yanlarında hedy kurbanı olmaksızın hac yapanlar. Hz. Peygamber (s.a.v.) bunlara ihramlarını umreye çevirmelerini emretmiştir. "Haccın feshedtilip umreye çevrilmesi" ile kastedilen işte budur. Bu yalnızca sahabeye özgüdür. Hz. Peygamber (s.a.v.), cahiliye dönemi inançları arasında bulunan "hac aylarında umre yapmayı haram sayma" ve "hac aylarında umre yapmayı en büyük günahlardan kabul etme" inançlarına muhalefet etmeyi göstermek için sahabeye bunu emretmiştir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.) aynı şekilde umreyi de hacca eklemiştir. Bu açıklamalarla sahabenin farklı farklı ihrama girmeleri meselesi de uzlaştınlmış olmaktadır.

 

Sahabenin "kıran haccı", "temettu haccı" veya "ifrad haccı" yaptığını rivayet edenler "bir kısım sahabe"yi kastetmişlerdir. Bunlar da o şekilde hac yaptığı bilinen kimselerdir. Diğer şahısların da onlar gibi hac yaptığı zannedilmiştir.

 

Temettu haccının kıran haccından daha faziletli olmasının gerekçesi temettu haccında hem hac hem de umre fiillerinin tam olarak yapılmasıdır.

 

Bizim "[en faziletli hac ifraddır] sonra temettu, sonra kırandır" ifademizde "sonra kıran" ifadesi bunun tek başına hacdan daha faziletli olduğunu ifade eder.

 

Sadece hac yapmak, sadece umre yapmaktan daha faziletlidir.

 

[Soru]  o halde kıran haccı yapan kişi hacdan sonra umre yapsa bu kişinin fiilinin ifrad haccı yapan kişiden daha faziletli olması gerekir. Çünkü bu kişinin fiili amacı kapsadığı gibi buna ek olarak bir de umreyi kapsamaktadır. Bu, alimlerin teyemmüm konusundaki şu görüşlerine benzemektedir: Kişi su bulabileceği ümidini taşıdığı halde "daha sonra su bulduğunda abdest alarak bu namazı yeniden kılma" niyetiyle teyemmümlü olarak namaz kılsa bu hareketi kesinlikle daha faziletlidir. Aynı şekilde temettu haccı yapan kişi hac yaptıktan sonra umre yaparsa durum böyle olur. Özellikle de bu kişi Mekke'li ise ve hac ihramı için mikat mahalline dönmüş ise daha faziletli olur. Çünkü bu şartların kaçırılmış olması o kişiyi temettu haccı yapıyor olmaktan çıkarmaz. Burada yalnızca kurban kesme yükümlülüğü düşer.

 

[Cevap]  Alimlerimizin bu şekilde fazilet sıralaması yapması yalnızca kişinin her iki ibadeti birlikte yapması durumuna özgüdür. Halbuki soruda zikredilen iki durumda kişi [hac ve umre dışında] üçüncü bir ibadet daha yapmaktadır. Dolayısıyla bu mesele bizim sözünü ettiğimiz mesele ile aynı değildir.

 

[Soru]  "Telafi noksanlığı gösterir" hükmü geçti. Zikredilen durumda ise kişinin kurban kesmesinin gerekli olduğu konusunda bir şüphe yoktur.

 

[Cevap]  Üçüncü olarak yapılan ibadet bu noksanlığı telafi etmektedir. Bu, alimlerin "tek olarak Cuma günü oruç tutma" konusundaki ifadelerine benzer. Alimler buradaki mekruhluğun gerekçesini "o güne özgü ibadet vazifelerini yerine getirecek olan kişiyi o gün oruç tutmak zayıf düşürür" diyerek belirtmişlerdir. Ancak "kişi o günle birlikte başka bir gün de oruç tutarsa mekruhluk ortadan kalkar" diye belirtmişlerdir.

 

Çünkü başka o günle birlikte tutulan diğer günün orucu kişinin kaybettiğini telafi etmektedir.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

E. TEMETTU HACCI YAPAN KİMSENİN KURBAN KESME YÜKÜMLÜLÜĞÜ