MUĞNİ’L-MUHTAC

HAC-UMRE / TÜRLERİ

 

H. KIRAN HACCI YAPAN KİMSENİN KURBAN KESMESİ

 

Kıran haccı yapan kişinin de temettu kurbanı gibi kurban kesmesi gerekir.

 

Ben [Nevevi] derim ki: Bu, kişinin mescidi haram'a yakın bölgede oturmaması şartıyla geçerlidir.

 

1. Kıran haccı yapan kişinin de kurban kesmesi gerekir. Çünkü temertu haccı yapan kişinin kurban kesmesi Kur' an' ın açık ifadesiyle farz kılınmıştır. Temettu haccı yapan kişinin yaptığı fiiller kıran haccı yapanın fiillerinden daha fazladır. Böyle olduğu halde temettu haccı yapan kişinin kurban kesmesi gerekiyorsa kıran haccı yapanın haydi haydi kesmesi gerekir.

 

[*] - Ayrıca Buhari ve Müslim, Hz. Aişe' den şunu rivayet etmişlerdir: Hz. Peygamber (s.a.v.) bayram gününde hanımları için bir sığır kesti. Onlar kıran haccı yapmışlardı.

 

2. Kıran haccı yapan kişinin keseceği kurban, temettu haccı yapan kişinin keseceği kurban gibidir. Gerek yukarıda geçen hükümler, gerekse cinsi, yaşı ve kesilememe durumunda gerekli olan bedel açısından aralarında benzerlik vardır.

 

Çünkü kıran için gerekli kurban temertu için gerekli olan kurbana kıyas edilir.

 

3. Nevevi -tıpkı Rafii'nin eş-Şerhu'l-kebir'de dediği gibi- şöyle demiştir: "Bunun için kıran haccı yapan kişinin mescidi haram civarında oturan bir kimse olmaması gerekir."

 

Yukarıda "mescid-i haramda oturanlar"ın kimler olduğu geçmişti.

 

Yine bir başka şart da kişinin vakfeden önce hac için mikat mahallinden ihram yapmak üzere mikat mahalline dönmemesidir. Şayet dönerse kurban kesme yükümlülüğü ortadan kalkar. Çünkü geçtiği üzere kıran kurbanı temettu kurbanına kıyas edilir. Temettu kurbanı, mescid-i harama yakın oturanlara farz olmadığına göre kıran kurbanı da böyledir.

 

Veliyyü'l-lraki'nin de belirttiği üzere bu şartın zikredilmesi yalnızca izah içindir. Aksi takdirde "temettu kurbanı gibidir" ifadesi Nevevi'nin zikrettiği bu şarta gerek bırakmamaktadır. Nevevi bunu zikretmeyi tercih ettiğine göre benim yukarıda yaptığım açıklamaları da eklemeliydi.

 

Son Hükümler:

 

1. İki kişiden biri bir şahsı hac yapması için diğeri de umre yapması için ücretle tutsa, bu kişi her iki şahıs adına temettu yapsa,

 

2. veya kendi adına yaptığı hacda başkası yerine ücretle umre

yapsa daha sonra da ücreti verecek şahıs adına hac yapsa,

 

İlk durumda kendisini ücretle tutan iki şahsın veya birinin izniyle temettu yapsa, ikinci durumda da ücretle tutan şahsın iznini alarak bunu yapsa her iki izin veren şahıs veya izin veren şahısla ücret alacak olan şahsın ister fakir ister zengin olsunlar kurban kesmeleri gerekir.

 

Hocamız Zekeriya el-Ensa.rl kendi görüşü olarak şunu ileri sürmüştür:

 

Yahut da bunlardan birinin kurban kesmesi gerekir. Oruç tutmak ise ücretle tutulan şahsa aittir; çünkü onun bir kısmı hacdadır.

 

Bu şahıs yukarıda zikredilenlerden izin almaksızın temettu haccı yapsa iki kurban kesmesi gerekir. Bunlardan biri temettu kurbanı, diğerisi de mikat mahallini ihramsız geçerek işlediği kötülüğün telafisi içindir.

 

Hedy kurbanı bulunmayan kimse hac için ihrama girme vaktiyle oruç tutma zamanı arasında hedy kurbanını bulsa bunu kesmesi gerekir. Bunu kesme zorunluluğu "oruca başladıktan sonra kurbanı bulmasından dolayı" değildir. Aksine bu kişinin, bunu farz görenlerin görüş ayrılığından çıkmak için bunu yapması sünnettir.

 

Temettu veya kıran haccı yapan ve kurban kesmesi gereken kişi öldüğünde kurban yükümlülüğü düşmez, geriye bıraktığı maldan kurban kesilir. Şayet bunu alabilecek maddi imkanı yoksa oruç tutar. Bu şuna benzer: Kişi oruç tutma imkanı bulamazsa ramazan orucu kendisinden düşer. Onun yerine ya başkası oruç tutar veya geriye bıraktığı malvarlığından -şayet imkan bulunuyorsa- tutamadığı her bir gün için bir müd miktarı yiyecek fakirlere verilir.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

İHRAM YASAKLARI