HAC-UMRE / İHRAM YASAKLARI |
6. İHRAM YASAKLARINI
ÇİĞNEMENİN CEZASINA İLİŞKİN HÜKÜMLER
Nevevi daha sonra
kesilecek hayvanların türlerini açıklamaya başlamıştır. Bunlar dört türlüdür.
Şöyle ki; Hayvan konusunda ya kişi seçim hakkına sahiptir, yahut da hayvan
kesimi bir tertibe bağlıdır. Her birisi de ya dengi belirlenmiş yahut da miktar
tayin edilmiştir. Bunların tümünü konunun sonunda inşaallah toplu halde zikredeceğim.
Nevevi konuya seçime
bağlı ve dengi belirlenmesi gereken hayvan konusuyla başlamıştır.
A. AV HAYVANI ÖLDÜRME
SEBEBİYLE GEREKLİ OLAN CEZA
B. İHRAMLlYKEN SAÇ
TIRAŞ ETMENİN CEZASI
C. HACDA YAPILMASI
EMREDİLEN BİR ŞEYİ TERK ETMEKTEN DOLAYI GEREKEN CEZA
D. HACCI KAÇIRMA
SEBEBİYLE GEREKLİ OLAN CEZA
E. BİR FARZI TERK ETME
VEYA BİR HARAM İŞLEME SEBEBİYLE KESİLMESİ GEREKEN KURBANA İLİİKİN HÜKÜMLER
A. AV HAYVANI ÖLDÜRME
SEBEBİYLE GEREKLİ OLAN CEZA
1. DENGİ BULUNAN AV
HAYVANINI ÖLDÜRME SEBEBİYLE GEREKLİ OLAN CEZA
2. DENGİ BULUNMAYAN AV
HAYVANINI ÖLDÜRMENİN CEZASI
1. DENGİ BULUNAN AV
HAYVANINI ÖLDÜRME SEBEBİYLE GEREKLİ OLAN CEZA
Misli bulunan bir av
hayvanını öldüren ki~i şu seçeneklerden bi~ rini seçme hakkına sahiptir:
> Öldürdüğü avın dengi
olarak belirlenen hayvanı keserek harem bölgesinin fakirlerine tasadduk etmek,
> Hayvanın dengine
değer biçilmesi ve bu değer miktarınca yiyecek maddesi satın alınarak fakirlere
verilmesi,
> Belirlenen yiyecek
maddesinin her bir müddü için bir gün oruç tutmak.
Misli bulunan bir av
hayvanını öldüren kişi şu üç seçenekten birini seçebilir:
1) Öldürdüğü av
hayvanının dengini kesip etini parçalara bölerek kesin bir niyetle birlikte
harem bölgesinde oturan miskinlere -ve tabii ki fakirlere- dağıtmak, yahut da
hayvanın n tümünü kesilmiş olarak onlara temlik etmek,
2) Öldürülen av
hayvanının denginin dirhem veya başka paralardan hangisi yaygın olarak
kullanılıyorsa onun üzerinden değerini belirleyerek bununla harem bölgesi
fakirleri için "fıtır sadakası olarak verilmesi uygun olan" yiyecek
maddesi satın almak, yahut da bu miktar yiyeceği vermek, -çünkü satın almak
ifadesi örnek olarak zikredilmiştir-
3) Yahut da dilediği bir
bölgede yiyecek maddesinin her bir müddü için bir gün olmak üzere oruç tutmak.
Bunun delili, konuyla
ilgili yukarıda zikrettiğimiz şu ayettir: Ey müminler! Hac ve umre için ihrama
girmiş bir vaziyette iken karadaki av hayvanlannı öldürmeyin. İçinizden her kim
yasak olduğunu bilerek av hayvanını öldürürse bu yanlış davranışının keffareti,
öldürdüğüne eşdeğer bir hayvanı -ki bu hayvanın eşdeğerliğini içinizden adalet
ve hakkaniyet sahibi iki kişi belirlemelidir- kurban edilmek üzere Kabe'ye
[harem bölgesine] ulaştırmaktır. Yahut keffaret olarak fakirleri doyurmalı
veyahut buna denk düşen bir süre boyunca oruç tutmalı ve böylece işlediği
günahın bedelini ödemelidir.
Bilin ki Allah geçmişte
işlenen bu tür fiilleri affetti. Ama her kim bundan böyle bu yasak işi yine
yaparsa Allah ona hak ettiği cezayı verir. Allah üstün kudret sahibidir,
günahkarların hakkından gelir! [Maide, 95]
"Öldürülen hayvanın
dengi olması" şartından "öldürülen hayvanın hamile olması"
durumu istisna edilir. Çünkü daha doğru olan görüşe göre öldürülen hayvanın
dengi olarak hamile hayvan kesmek caiz değildir. Bunun yerine denk olan
hayvanın hamile olarak değeri belirlenir, kişi bunun değerini yiyecek maddesi
olarak tasadduk eder.
Not:
1. Nevevi'nin .....
ifadesi harf-i cer kaldırıldığı için üstünlü bir şekilde okunmuştur. Bunun aslı
..... şeklindedir.
2. Hayvanın değerini
belirlemek yalnızca dirhemlerle olmaz.
Nevevi böyle söylemek
yerine benim yaptığım gibi "bölgedeki yaygın para birimi üzerinden"
demiş olsa daha uygun olurdu.
3. "Onlar için
yiyecek maddesi satın alır" ifadesi satım akdinin onlar adına geçerli
olacağını değil satın almanın sebebini açıklamaktadır.
4. Alimlerin sözünden
şöyle bir şeyanlaşılabilir: "Yiyecek maddesi bir müdden daha az olduğunda
kişi bunun için herhangi bir oruç tutmaz. Çünkü oruç parçalara bölünemez."
Oysa bu anlam kastedilmemiştir, aksine yarım olan oruç tamamlanır ve kişi bunun
yerine bir gün oruç tutar. Yarım olan yerine tam olanın yapılması yalnızca bu
meselede ve bir de kasame meselesinde söz konusudur.
5. Daha önce geçtiği
üzere kafir de harem bölgesinin avı konusunda müslüman gibidir. Sadece oruç
bundan istisna edilir. Bu durumda kafir yukarıdaki şıklardan [oruç hariç diğer]
ikisi arasından dilediğini seçer.
2. DENGİ BULUNMAYAN AV
HAYVANINI ÖLDÜRMENİN CEZASI
[Kurbanlıklar arasında]
dengi bulunmayan bir av hayvanını öldüren kişi bu hayvanın değerini yiyecek
maddesi olarak tasadduk eder veya oruç tutar.
Hakkında herhangi bir
rivayet bulunmayan ve kurbanlıklar arasında dengi de bulunmayan bir av
hayvanını öldüren kişi, bunu telef etmesi sebebiyle şu iki şeyden birini
seçebilir:
1) Av hayvanının değeri
yani miktarınca yiyecek maddesini harem bölgesinin fakir ve miskinlerine
tasadduk eder. Bunu para olarak veremez.
2) Her bir müd için bir
gün oruç tutar. Yarım kalan günü tamamlar.
Dengi bulunmayan hayvanın
değerini belirlemede -diğer bütün mütekavvim malları telef etme olaylarında
olduğu gibi- hayvanın telef edildiği yer ve zaman dikkate alınır.
Misli bulunan hayvanın
değerinin belirlenmesi konusunda ise değer belirlemesi yapılacağında Mekke'
deki değeri esas alınır. Çünkü kesilmek istendiğinde bunun yapılacağı yer
Mekke' dir.
[Hayvanın kendisini
tazmin için] yiyecek maddesine dönüldüğünde -Fevrani'nin tek görüş olarak
belirttiği üzere- bunun Mekke' deki fiyatı dikkate alınır.
B. İHRAMLlYKEN SAÇ TIRAŞ
ETMENİN CEZASI
Tıraş olma fidyesi
konusunda kişi şu seçeneklerden birini tercih edebilir:
> Bir koyun kesrnek,
> Üç sa' yiyeceği
altı fakire tasadduk etmek,
> Üç gün oruç tutmak.
İhramlı olan bir kimse;
> Üç veya daha fazla
saçını peşpeşe kestiğinde,
> Aynı şekilde üç
veya daha fazla tırnağını peşpeşe kestiğinde,
> Güzel koku
sürdüğünde,
> İhramlıyken elbise
giydiğinde,
> İhramlıyken saçına
- sakalına yağ sürdüğünde,
> Şehvetle
seviştiğinde
Şu üç seçenekten birini
terih eder:
1. Kurban olarak kes ilm
e yeterliliğine sahip bir koyun kesrnek: Deve, sığır veya deve-sığırın yedide
biri kesilirse bu da yeterli olur.
2. Üç sa' yiyecek
maddesini altı fakire, her birine yarım sa' düşecek şekilde tasadduk etmek,
3. Üç gün oruç tutmak.
[*] - Bunun delili şu
ayettir: Aranızda hasta olan yahut başında bir rahatsızlığı bulunan kimse
başını tıraş edebilir. Ancak bu özrüne karşılık ya üç gün oruç tutmalı veya
[fakirleri} doyurmalı yahut bir kurban kesmelidir. [Bakara, 196]
[*] - Ayrıca bununla
ilgili olarak Buhari ve Müslim Ka'b b. Ucre'den şu hadisi rivayet etmişlerdir:
Hz. Peygamber (s.a.v.) [başında bitler bulunan ve sürekli kaşınan Kab b.
Ucre'ye] "başındaki bitler seni rahatsız etmiyor mu?" diye sordu. Kab
"evet rahatsız ediyor" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.v.)
şöyle buyurdu: "Bir koyun kes veya üç gün oruç tut yahut bir farak miktarı
yiyeceği altı fakire yedir. (Buhari, Muhsar, 1814; Müslim, Hac, 2869)
Bir farak üç sa'
miktarındadır.
Saçını tıraş eden ve
mazur durumda bulunan kişilerin dışındakiler de bunlara kıyas edilmiştir.
Not: Diğer keffaretlerde fakire bir müdden fazla
verilmez, sadece bu keffarette verilir.
C. HACDA YAPILMASI
EMREDİLEN BİR ŞEYİ TERK ETMEKTEN DOLAYI GEREKEN CEZA
Daha doğru görüşe göre
"mikat mahallinden ihrama girmek" gibi yapılması emredilen bir şeyi
terk etme durumunda tertibe bağlı olarak; Kurban gerekir.
Kişi kurban keserneyecek
durumda olursa koyunun değeri ile buğday satın alarak bunu tasadduk eder.
Şayet bunu da yapamazsa
her bir müd yiyecek için bir gün oruç tutar.
Hacda yapılması
emredilen fakat yapılmaması halinde haccı kaçırmayacağımız bir fili yapmama
durumunda tertibe bağlı olarak [şu üç şeyden biri gerekli olur:]
1. KURBAN KESMEK
2. FAKİRLERE YİYECEK
TASADDUK ETMEK
3. ORUÇ TUTMAK
1. KURBAN KESMEK
Öncelikle kurban kesrnek
gerekir.
Bu fiillere örnek olarak
şunları verebiliriz:
> Mikat mahallinden
ihrama girmernek,
> Mikat mahalli
dışında bir yerden ihrama girme durumunda oradan ihrama girmenin gereğini
yapmamak,
> Şeytan taşlamayı
terk etmek,
> Müzdelife' de
gecelerneyi terk etmek,
> Teşrik günlerinin
gecelerinde Mina'da gecelerneyi terk etmek.
Hacda yapılması
emredilen diğer fiilleri terk etmek "mikat mahallinden ihrama girmeyi terk
etme"ye kıyas edilmiştir.
2. FAKİRLERE YİYECEK
TASADDUK ETMEK
Kişi kurban kesme
imkanını bulamazsa kurbanın değerini ödeyerek buğday satın alır veya elinde
varsa elinde olandan harem bölgesindeki fakir ve miskinlere yiyecek sadaka
verir.
3. ORUÇ TUTMAK
Kişi fakirlere yiyecek
verebilecek durumda da değilse, fakire vermesi gereken yiyecek miktarı
[hesaplanır, hesaplanan yiyecek miktarının] her bir müddü için bir gün oruç
tutar.
Bu, Cüveynı gibi
Gazali'nin de doğru kabul ettiği görüştür.
Er-Ravda'da "daha
doğru görüş" diye belirtilen görüşe göre ise kişi kurban keserneyecek
durumda olduğunda tıpkı temettu haccı yapan kimsenin yaptığı gibi üç günü hacda
yedi günü de döndükten sonra olmak üzere toplam on gün oruç tutar.
Bu ceza hem tertibe
bağlı hem de miktarı belirli bir cezadır. Bununla ilgili daha net açıklamalar
sonuç kısmında gelecektir.
D. HACCI KAÇIRMA
SEBEBİYLE GEREKLİ OLAN CEZA
Haccı kaçırma sebebiyle
gerekli olan kurban temettu kurbanı gibidir. Kişi daha doğru görüşe göre bunu
[kaçırdığı] haccı kaza ederken keser.
1. Kişi Arafatta vakfeye
yetişemernesi sebebiyle haccı kaçırdığında gerek nitelikleri gerekse diğer
hükümleri bakımından temettu haccında olduğu gibi bir kurban keser. Çünkü
temettu kurbanı da "mikat bölgesinden ihrama girmeyi terk etme"
sebebiyle gerekli olmuştur. Haccı kaçırma durumunda Arafatta vakfe yapamamak
bundan daha ötede bir durumdur.
2. [Haccı kaçıran kişi,
bu kaçırma sebebiyle kesmesi gereken kurbanı ne zaman keser? Bu konuda mezhep
içinde iki görüş vardır:]
[Birinci görüş]
Daha doğru görüşe göre
haccı kaçırma sebebiyle gerekli olan kurbanı kişi haccı kaçırdığı yıl değil
haccı kaza ettiği yıl kesmelidir.
Er-Ravda'da bu görüş
için "daha güçlü görüş" denilmiştir.
[*] - Bunun sebebi İmam
Malik'in rivayetine göre Hz. Ömer'in bu şekilde fetva vermiş olmasıdır.
Bir sonraki konuda bu
mesele genişçe ele alınacaktır.
[İkinci görüş]
Haccın bozulması
meselesine kıyasla haccın kaçırılması durumunda da kurban haccın kaçırıldığı
yıl kesilebilir.
İlk görüşe göre kurbanı
kesmenin gerekli olduğu vakit kaza haccı için ihrama girilmesine bağlıdır.
Nitekim temettu kurbanı da hac için ihrama girmeye bağlanmıştır. Bu görüşe göre
kişi oruç tutmak suretiyle keffareti yerine getirecek olduğunda hacda tutması
gereken üç günlük orucu kazadan önce tutamaz. Yedi günlük orucu da kaza haccını
bitirdikten sonra tutar.
Kişi haccı kaçırması
sebebiyle kesmesi gereken kurbanı "ilk ihramdan çıkma" ve "kaza
haccı için ihrama girme vaktinin girmesinden sonra hac için ihrama girme"
arasında yapsa Aslü'r-Ravda'daki ifadeden ve Iraklı alimlerin ifadelerinden
anlaşıldığına göre bu, yeterli olur. Ezrai buna dikkatleri çekmiştir.
E. BİR FARZI TERK ETME
VEYA BİR HARAM İŞLEME SEBEBİYLE KESİLMESİ GEREKEN KURBANA İLİİKİN HÜKÜMLER
[Hacda] Haram bir fiil
işlernek veya bir farzı terk etmek sebebiyle kesilmesi gerekli olan kurbanın
belirli bir zamanı yoktur. Daha güçlü görüşe göre harem bölgesinde kesilmesi
gerekir. Etinin harem bölgesindeki fakirlere verilmesi gerekir.
1. ZAMAN SINIRLAMASI
2. MEKAN SINIRLAMASI
3. HAC VE UMRE
KURBANLARININ KESİMİN EN FAZİLETLİ OLDUĞU YERLER
4. HEDY KURBANLARlNIN
KESİM ZAMANI
1. ZAMAN SINIRLAMASI
Aşağıdaki kurbanların
kesilmesi için herhangi bir zaman belirlenmiş değildir:
> İhramlı kişinin
-bir özür sebebiyle başı tıraş etme durumunda olduğu gibi o esnada haram olmasa
bile- [genel olarak ihramda] haram olan bir fiili işlemesi sebebiyle kesilmesi
gerekli olan kurban,
> İhramlı kişinin
haccın rüknü olmayan bir farzını terk etmesi sebebiyle kesilmesi gerekli olan
kurban,
> Bu ikisi dışında
telafi amaçlı kesilmesi gereken kur-
ban,
> Temettu kurbanı,
> Kıran haccı
kurbanı,
> Saçı tıraş etme
sebebiyle kesilmesi gereken kurban.
Kişi bunu kurban bayramı
gününde de başka zamanda da kesebilir. Çünkü aslolan belirli bir zamana özgü
olmamaktır. Buna aykırı bir rivayet de söz konusu değildir. Bununla birlikte bu
kurbanların kurban bayramı ve teşrik günlerinde kesilmesi sünnettir.
2. MEKAN SINIRLAMASI
[Bu kurbanların belirli
bir mekanda yani haremde kesilmesi zorunlu mudur? Bu konuda İmam Şafii
(r.a.)'ye ait iki görüş bulunmaktadır:]
[Birinci görüş]
Daha güçlü görüşe göre
bu kurbanlar yalnızca belirli bir bölgede yani harem bölgesinde kesilir. Harem
bölgesinin herhangi bir yerinde kesilebilir.
Bunun delili ilgili
ayette geçen "Kabe'ye ulaşacak olan hedy kurbanı" [Maide, 95]
ifadesidir.
[*] - Ayrıca Hz.
Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Ben kurbanımı şuracıkta kestim. Mina'nın
bütünü kurban kesme alanıdır. (Müslim, Hac, 2943)
Ayrıca kurban kesrnek,
hedy ile ilişkili olan bir hak olduğundan tıpkı sadaka gibi harem bölgesine
özgüdür.
[İkinci görüş]
Kesilen kurbanın harem
bölgesine gönderilmesi şartıyla harem dışında da kesilebilir. Eti bozulmadan
önce harem bölgesinde dağıtılır. Çünkü bu kurbanın amacı etinin harem
bölgesindeki fakirlere dağıtılmasıdır. Etin harem bölgesinin fakirlerine
dağıtılması gerçekle ştiğinde amaç yerine gelmiş olur.
Kesilen kurbanın etinin
-ve her ne kadar Nevevi'nin ifadesinden aksi anlaşılıyorsa da derisinin, yün ve
diğer kısımlarının- gerek harem halkından olsun gerekse yabancılardan olup
orada bulunuyor olsun harem bölgesinin miskinlerine ve fakirlerine verilmesi
gerekir.
Haremin halkına
verilmesi daha iyi olmakla birlikte orada bulunan yabancıların ihtiyacı daha
çoksa onlara verilmesi daha uygun olur.
Not:
1. Nevevi'nin sözünden
şu anlaşılmaktadır:
1) Kişinin bu kurbandan
herhangi bir şeyi yemesi helal olmaz.
Rafiı "kurban"
bölümünde bunu açık olarak ifade etmiştir.
2) Kişinin kestiği
kurbanı harem bölgesinin fakirlerine dağıtarak vermesiyle bütün olarak vermesi
arasında bir fark yoktur.
Rafii bunu "avın
haramlığı" konusunda açık olarak ifade etmiştir.
2. Bu kurbanı fakirler
veya miskinlerden -bunların sayısı sınırlı olsun ya da olmasın- üç kişiye
vermesi yeterli olur; çünkü çoğulun en azı üçtür. Kişi üç kişiye verme imkanı
bulunduğu halde iki kişiye verse -tıpkı zekat meselesindeki benzer durumda
olduğu gibi- üçüncü kişiye mal adı verilebilecek en az miktarda bir tazminat
öder.
[Soru] Zekatta olduğu gibi burada da fakirlerin
sayısı belirli ise kurbanın onların tümüne verilmesi gerekirdi.
[Cevap] Burada amaç beldenin saygınlığını korumaktır,
zekatta amaç ise fakirlerin ihtiyacını gidermektir.
3. -Ruyanı ve başka
alimlerin belirttiği üzere- eti bölümlere ayırırken veya zekatta olduğu gibi bu
işlemden önce niyet etmek şarttır.
4. Nevevi'nin ifadesinin
zahirinden bu hükümleri n tümünün "haram bir fiilin yapılması" veya
"bir farzın terk edilmesi" halinde kesilecek kurban için geçerli
olduğu gibi bir anlam ortaya çıksa da bu kastedilmemiştir. Aksine bu hükümler
temettu ve kıran haccında kesilen kurbanlar için de geçerlidir.
İhsar [hac ve umreyi
tamamlayamama] sebebiyle gerekli olan kurbana ilişkin hükümler ileride
gelecektir.
5. Temettu kurbanı ve
ona benzeyen "seçime bağlı" veya "miktarı tayin edilmiş"
kurbanlarda kurban kesme yerine fakirlere yiyecek maddesi verme seçeneği tercih
edilirse, harem bölgesindeki fakirlerin her birine bir müd buğday verilmesi
gerekmez yiyecek maddesini verirken vb. kurbanlarda her bir fakir için bir müd
buğday verilmesi gerekmez. [İhramlı iken yararlanması haram olan şeylerden]
yararlanma sebebiyle gerekli olan kurban ve seçime bağlı olan, miktarı
belirlenmiş olan kurbanlarda ise altı fakirin her birine yarım sa' düşecek
şekilde toplam üç sa' yiyecek sadaka verilir.
6. Kişi, kesilmesi
gerekli olan kurbanı haram bölgede kestikten sonra henüz etini dağıtmamışken
kurban çalınsa veya gasp edilse yaptığı kesim yeterli olmaz. Bu kişi yeni bir
kurban kesmek -ki böyle yapması daha iyidir- veya bedeliyle et sadın alıp
tasadduk etme şıklarından birini uygulayabilir. Çünkü kesme işlemi yapılmıştır.
[Soru] Bu hükmün "kişi etleri dağıtmada kusurlu
/ ihmalkar davrandığında" şeklinde kayıtlandırılması gerekir. Bunun aksi
durumda kişi tazminle yükümlü olmaz. Bu, zekatın söz konusu olduğu malın
çalınması meselesine benzer.
[Cevap] Kurban zimmette bir borç olduğu halde zekat
bizzat mal üzerindeki bir borçtur.
7. Harem bölgesinde
fakirler bulunmasa kişi fakirler mevcut oluncaya dek, yerine getirmesi gereken
mali yükümlülüğü erteler, malı başka yere nakletmek caiz olmaz.
[Soru] Zekatta olduğu gibi burada da malın naklinin
caiz olması gerekir.
[Cevap] Zekatın belirli bir yerde dağıtılmasını
emreden açık bir nass bulunmadığı halde bu meselede açık bir nass
bulunmaktadır.
3. HAC VE UMRE
KURBANLARININ KESİMİN EN FAZİLETLİ OLDUĞU YERLER
Umre yapan kişinin
kurbanını kesebileceği en faziletli yer Merve, hac yapan kimse için Mina' dır.
Umre ve hac yapan kimselerin yanlarında götürdükleri hedy kurbanlarının
kesiminde de mekan açısından hüküm aynıdır.
1. İfrad haccı yapsa
bile temettu ve kıran haccı yapmayan, umre ihramındaki bir kimsenin harem bölgesinde
kurbanını kesebileceği en faziletli yer Merve'dir. Çünkü burası umre ihramından
çıkış yeridir.
2. Kıran haccı yapan,
ifrad haccı yapmak isteyen veya temettu kurbanı keserek bile olsa temettu haccı
yapan kimse için kurbanını kesebileceği en faziletli yer Mina' dır. Çünkü
burası hac ihramından çıkış yeridir.
3. Aynı şekilde umre ve
hac yapan kimselerin yanlarında adak veya nafile olarak götürdükleri hedy
kurbanlarının kesimi konusunda da kesim yerinin harem olması ve en faziletli
kesim yerlerinin Merve ve Mina olması açısından hüküm böyledir.
4. HEDY KURBANLARlNIN
KESİM ZAMANI
Hedy kurbanlarının kesim
zamanı doğru görüşe göre [hac dışındaki] kurbanlıkların kesim zamanıdır. Allah
en iyi bilir.
[Bu hedy kurbanlarının
kesim zamanı nedir? Bu konuda mezhep içinde iki görüş bulunmaktadır:]
[Birinci görüş]
Hedy kurbanlarının kesim
zamanı [hac dışındaki] kurbanlıklara kıyasla onların kesim zamanıdır.
[İkinci görüş]
Telafi için kesilen
kurbanlarda olduğu gibi hedy kurbanlarının belirli bir kesim zamanı yoktur.
İlk görüşe göre kişi
teşrik günleri geçinceye kadar hedy kurbanının kesimini geciktirse bakılır:
Şayet kesilmesi farz kurbansa bunun kaza edilmesi de farzdır. Nafile ise bu
kurbanı kesme zamanı kaçırılmıştır. Bu hüküm kişi kurbanı kesrnek için o günler
dışında bir gün belirlememişse söz konusu olur. Şayet Allah'a yakınlaşmak için
[nafile olarak] keseceği hedy kurbanı için kurban kesim vakti dışında başka bir
gün belirlemişse bu kurbanın belirli bir vakti bulunmamış olur. Çünkü kesrnek
için gün belirlemede kişiyi Allah' a yaklaştıran bir yön yoktur. Bunu İsnevi,
Mütevelli ve başka alimlerden nakletmiştir.
"Hedy" sözcüğü
ihrama giren kişinin yanında götürdüğü kurbanlık için kullanıldığı gibi kişinin
telafi için kesmesi gereken kurbanlar için de kullanılmaktadır. Bu ikinci tür
kurbanın kesim zamanı [hac dışındaki] kurbanlıkların kesim zamanıyla
sınırlandırılamaz.
Nevevi'nin ifadesinden
-tıpkı er-Ravda'daki ifadesinde olduğu gibi- şu anlaşılmaktadır:
"Umre yapan kişinin
yanında götürdüğü kurbanların kesim vakti de doğru olan görüşe göre
kurbanlıkların kesim vaktidir." İsnevi karşı çıksa bile hüküm böyledir.
Son Hükümler:
1. Hac-umre konusunda
"kurban" ifadesi kullanıldığında bununla kurbanlık olmaya elverişli
hayvan kastedilir. Buna göre kesim sebepleri farklı olsa bile kişinin deve veya
sığır yedi kurban yerine geçer.
2. Kişi kesmesi gerekli
olan bir kurban yerine bir deve keserse bunun yedide birisi farzdır. Bu kişi
yedide birini bu kurban için verip geri kalan kısmı kendisi yiyebilir. Sadece
misli bulunan av cezasında -tıpkı kurbanlıklarda olduğu gibi- bu şart koşulmaz.
Küçük av için küçük kurban, büyük av için büyük kurban, kusurlu av için kusurlu
hayvan kurban edilir. Hatta koyun kurban edilmesi gereken yerde deve kurban etmek
yeterli olmaz.
3. Kesilen kurbanlar
hükmü itibarıyla sonuçta dört kısma ayrılır:
a) Tertibi bulunan ve
miktarı belirlenmiş kurban,
b) Tertibi bulunan ve
miktarı belirlenmeyip dengi araştırılması gereken kurban,
c) Seçime bağlı olan ve
belirli bir miktarı bulunan kurban,
d) Seçime bağlı bulunan
ve miktarı belirlenmeyip dengi araştırılması gereken kurban.
Birinci kısım kapsamına
şu kurbanlar girer:
> Temettu ve kıran
haccının kurbanları,
> haccı kaçırma
sebebiyle kesilen kurban,
> hacda yapılması
emredilen bir şeyi terk etmekten dolayı kesilen kurban -ki buna örnek olarak
mikat mahallinden ihrama girmeyi terk etmek, Şeytan taşlamayı terk etmek,
Müzdelife'de ve Mina'da gecelemek, Veda tavafı yapmak gösterilebilir-
Bu kurbanlar tertibe
bağlı kurbanlardır. Yani bu kurbanları kesmek farzdır, kişi kesmekten aciz
duruma düşmedikçe başka bir seçeneğe başvuramaz.
"Miktarı
belirlenmiş" ile kastedilen din tarafından bu kurbana neyin denk olduğu
eksik ve fazla olmayacak şekilde miktarı bildirilerek belirlenen kurbanlardır.
İkinci kısmın kapsamına
şu kurbanlar girer:
Hacda [Arafatta vakfede
bulunmadan önce] cinsel ilişkide bulunma sebebiyle kesilmesi gerekli olan
kurban girer. Bu kurban hem tertibe bağlı hem de kurbandan başkasına yönelmenin
söz konusu olabileceği bir kurbandır. Bu da kurbanın değerinin belirlenip bu
miktar esas alınarak kurban dışında bir şeye yönelmekle olur. Cinsel ilişkide
bulunma durumunda önce deve, sonra sığır, sonra da yedi tane koyun gerekir.
Kişi bunu yapamazsa devenin değeri dinar-dirhem üzerinden yiyecek maddesi
olarak belirlenir ve kişi bunu tasadduk eder. Şayet bunu da yapamazsa her bir
müd için bir gün oruç tutar. Yarım kalan miktar bir gün oruç tutularak
tamamlanır.
> İhsar [hac ve
umreyi tamamlayamayıp ihramdan çıkma] sebebiyle gerekli olan kurban.
Bu durumda kişi bir
koyun kesmekle yükümlüdür, kurban kesme seçeneğinden başka kişi bu koyunun
değerine denk yiyecek maddesini tasadduk eder. Bunu da yapamazsa her bir müd
için bir gün oruç tutar.
Üçüncü kısmın kapsamına
şu kurbanlar girer: Saçı tıraş etmek ve tırnakları kesrnek sebebiyle gerekli
olan kurban. Bu, seçime bağlı olan bir kurbandır. Yani kişi kurbanı kesecek
imkana sahip olsa bile bunu bırakıp başka bir seçeneği seçebilir. Saçından üç
tel veya tırnaklarından üç tanesini peşpeşe kesmişse bir kurban kesrnek, altı
fakire -her birine yarım sa' gelecek şekilde- yiyecek maddesi tasadduk etmek,
üç gün oruç tutmak.
> İhramlı iken
yararlanması yasak olan bir şeyden yararlanma sebebiyle kesilen kurban: Yani
kişi güzel koku süründüğünde veya saçına yahut başına yağ sürdüğünde, yahut da
-daha önce geçen görüş ayrılıkları saklı kalmak kaydıyla yüzündeki bazı tüylere
yağ sürdüğünde-, elbise giydiğinde, seviştiğinde, eliyle meni getirdiğinde,
haccı bozmayacak bir zaman diliminde cinsel ilişkide bulunduğunda bu kurbanı
kesmekle yükümlü olur.
Dördüncü kısmın
kapsamına av yapma ve ağaç kesme sebebiyle gerekli olan kurbanlar girer.
Bu kurbanların toplamı
yirmi tanedir. Demiri bütün bunları şiir haline getirerek şöyle demiştir:
Hac bahsinin son konusu
kurbanlardır.
Onlardan bir kkısmı
tertip üzere bir kısmı ise seçeneğe bağlıdır.
Bu iki sıfat bir arada
bulunamaz,
Bu tıpkı -anlamak söz
konusu olduğunda- hayvandan başka bir şeye yönelmek ve hayvanın değerini
belirlemek gibidir.
Tertibe bağlı olan ve
miktarı belirlenen kurban temettu, haccı kaçırma ve kıran,
Mikatı, şeytan
taşlamayı, veda tavafını ve özürsüz olarak iki gecelemeyi [Mina ve
Müzdelife'yi} terk etmekle olur.
Daha sonra tertibe bağlı
olan. Başka bir şeye de yönelme olduğunda bu kurban düşer.
Bu kurban sadece haccı
bozma ve muhsar olma durumuna özgüdür.
Sonra da seçime bağlı
olan ve miktarı belirlenen gelir ki yağ sürünmek ve giyinmek,
Tıraş olmak, tırnak
kesmek ve sürülmesinde sakınca olan güzel kokuyu sürmek gelir.
Cinsel ilişkinin ve onun
öncesinin [sevişmenin] koyun kesmeyi gerektirdiği durumda böyledir.
Bir de seçime balı olan
ve dengine gidilecek olan vardır ki bu da haremde av yapma ve ağaç koparma
yasağıdır.
4. Bu kurbanların
hiçbirinin belirli bir vakti yoktur.
5. Bu kurbanlar [hac
veya umreden] hangi ibadet için gerekli ise onun için kesilir.
6. Haccı kaçırma
sebebiyle gerekli olan kurban haccı kaza etmek için ihrama girme anında girer.
Bu temettu haccı yapan kişinin umresini bitirmesi durumuna benzer ki onun hac
ihramına girmeden önce kurban kesmesi caizdir. İbnü'l-Mukri
"kişi kaza haccının
ihramına girdikten sonra bunu yapmak yeterli olmaz" demişse de itimad
edilecek olan görüş budur.
7. Bu kurbanların tümü
ve bunların yiyecek cinsinden bedelleri yalnızca harem bbölgesi fakirlerine
dağıtılır. Aynı şekilde muhsar olan kimsenin keseceği kurban hariç diğer
kurbanlar da harerne özgüdür. Muhsar olan kişi kurbanını dilediği yerde
kesebilir.
8. Harem bölgesinde
fakir kalmamış olsa kişi fakirleri görünceye dek kurban kesimini erteler. Bu
kişinin bir beldenin orada bulunabilecek fakirleri için tasadduk etmeyi
adamasına benzer.
9. Mekke'ye hac veya
umre için yönelen kimsenin yanında hedy kurbanı götürmesi sünnettir.
[*] - Çünkü Buhari ve
Müslim' de yer aldığına göre Hz. Peygamber (s.a.v.) veda haccında yüz kurbanı
hedy olarak götürmüştür.
Bu, ancak adakla farz
olur.
10. Kişinin [hac-umreye
gidişte yanında hedy kurbanı götürmesi halinde] deve ve sığırların boyunlarına
boyunluk asılması sünnettir.
Kişi kurbanı kestikten
sonra hem kurbanı hem de boynuna taktığı işareti sadaka olarak verir.
Daha sonra devenin
hörgücünün sağ tarafa bakan kısmı kıbleye dönülmüş bir vaziyette yaralanır,
bilinip tanınması için kana bulanmasında bir sakınca yoktur.
11. Kişi tek bir iple
iki hedy kurbanını bir arada bulunduruyarsa diğer devenin sol tarafı yaralanır.
12. [Koyunun hedy
olduğunu belirtmek için] yaralama yapılmaz yalnızca su kırbalarının tutacak
yerleri kulaklarına takılır.
13. Bir hayvanı hedy
olarak işaretledikten sonra bundan dolayı o hayvanı kesrnek gerekmez.
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN