HAC-UMRE / KAÇIRMA |
2. HACCI KAÇIRMA
[Arafatta] vakfeyi
kaçıran kişi tavaf etmek, sa'y yapmak ve hraş olmak suretiyle ihramdan çıkar. Sa'y
yapmak ve hraş olmanın gerekli olmadığına dair bir görüş de bulunmaktadır.
Bu kişinin kurban
kesmesi ve haccını kaza etmesi gerekir.
1. Arafatta vakfeyi
kaçırmakla birlikte hac kaçınımış olur. Arafatta vakfeyi gerek bir özür
sebebiyle gerekse özürsüz olarak kaçıran kimsenin -hac ayları dışındaki bir
zamanda hac ihramına girmiş olmaması için- ihramdan çıkması gerekir. Bunu
Nevevi el-Mecmu'da ve İmam Şafii (r.a.) de el-Ümm'de açık olarak belirtmiştir.
İhramın devam etmesi
başlamasına benzer. Kişinin hac ayları dışında ihrama başlaması caiz olmadığına
göre ihrama devam etmesi de caiz olmaz.
2. Rafii'nin "Hac
kaçınıdığında kişi tıpkı muhsar olan kişinin durumunda olduğu gibi ihramdan
çıkabilir" şeklindeki ifadesinden sanki haccı kaçıran kişinin ihramdan
çıkmasının [farz değil de] caiz olduğu anlaşılmaktaysa da kastedilen şey bu
değildir; çünkü kişinin ertesi yıl gelinceye kadar ihramb kalmasında kişinin
kaldıramayacağı büyük bir zorluk bulunmaktadır.
Ezrai şöyle demiştir:
Malikten bir rivayet dışında bu yönde görüş belirten hiçkimseyi bilmiyoruz.
3. Bu hükme rağmen kişi
buna muhalefet edip ihramda kalsa, bu ihram ertesi yıl yapacağı kaza için
yeterli olmaz.
4. İhramdan çıkma
tavafla -ki bunu yapmanın şart olduğu konusunda ittifak vardır- ve sa'y ile
olur. Çünkü yapılmasının zorunluluğu açısından sa'y de tavaf gibidir. Ancak
bunun farz olmasının şartı kudüm tavafından sonra say yapılmamış olmasıdır.
Şayet daha önce sa'y yapmışsa bunu tekrarlamaya gerek yoktur. Nevevi
el-Mecmu'da bunu alimlerimizden nakletmiştir. İbnü'r-Rif'a ise bundan farklı
olarak sa'yin tekrarlanması gerektiğini söylemiştir.
5. "Tıraş olmanın
haccın rükünlerinden olduğu" görüşüne bağlı olarak kişinin tıraş da olması
gerekir ki bu durumda tıraş olmak da tavaf ve sa'y gibi olur. Böylece ihramdan
ikinci çıkış da gerçekleşmiş olur.
Birincisine gelince
el-Mecmu'da belirtildiğine göre bu, tıraş olma ve şayet daha önce sa'y
yapmamışsa ardından sa'yin yapıldığı tavaf ile birlikte gerçekleşir. Çünkü kişi
vakfeyi kaçırdığında şeytan taşlamanın ve Mina ve Müzdelife' de gecelemenin
hükmü kendisinden düşer, bu kişi şeytan taşlamış kimse gibi kabul edilir.
Şu da söylenebilir:
Kişinin başında saç yoksa, tıraş olma yükümlülüğü de düşer ve yalnızca tavaf
yapmakla ihramdan çıkar.
6. İhramdan çıkmak için
sa'y yapmak ve tıraş olmanın gerekli olmadığına dair bir görüş de
bulunmaktadır.
Bu görüşe göre sa'y
yapmak gerekli değildir; çünkü sa'y ihramdan çıkma sebeplerinden biri değildir.
Bu yüzdendir ki sa'yin vakfeden önce yapılması sahihtir. Şayet sa'y ihramdan
çıkmanın sebeplerinden olsaydı vakfeden önce yapılması caiz olmazdı.
Tıraş olmak da gerekli
deiğldir; çünkü tıraş olmak ihramlıyken yasak olan bir şeyin serbest hale
gelmesidir.
Kişinin yapmış olduğu bu
fiiller umreye dönüşmez. Zayıf bir görüşe göre ise umreye dönüşür ve farz umre
yerine yeterli olur.
7. Haccı kaçıran
kişinin;
[a] -el-Minhac metninde
yer alan meselede- bir tane kurban kesmesi gerekir. Yine muhsar olmadığı halde
kurban kesme imkanı bulamayan kişinin de bir kurban kesmesi gerekir. Daha önce
bunun temettu kurbanı gibi olduğunu söylemiştik:
[b] - Aynen haccını
bozma meselesinde olduğu gibi vakfeye yetişemeyerek kaçırmış olduğu haccını -bu
hac farz olsun nafile olsunderhal kaza etmesi gerekir. Çünkü bu da bir tür
kusurdan hali değildir.
[*] - Bu konuda temel
delil Malik' in Muvatta adlı eserinde sahih bir senetle rivayet ettiği şu
hadistir: Hebar ibnü'l-esved kurban bayramı günü Hz. Ömer hedy kurbanını keserken
onun yanına geldi ve ona şöyle dedi: "Ey Mü'minlerin emiri! Biz sayıları
şaşırdık, bugünü Arefe günü zannediyorduk" dedi. Hz. Ömer ona
"Yanındakilerle birlikte Mekke'ye gidip tavaf yapın, Safa-Merve arasında
sa'y yapın, yanınızda hedy kurbanınız varsa kurban kesin, sonra başlarınızı
kazıtın veya saçlarınızı kısaltın sonra yurdunuza dönün. Seneye [kaza olarak]
hac yapın ve hedy kurbanı kesin. Hedy kurbanı kesecek imkanı bulamayanlar üç
gün hacda yedi gün dönünce oruç tutsun" . (Muvatta, Hac, 889)
Bu olay sahabe arasında
oldukça meşhur olup sahabeden hiçkimse karşı görüş belirtmediğinden bir tür
icma gerçekleşmiştir.
Nevevi'nin sözünden
anlaşıldığına göre haccı kaçıran kişinin Mina' da gecelemesi ve şeytan
taşlaması gerekmez. Ki daha doğru görüş de böyledir. Ayrıca Hz. Ömer de haccı
kaçıranlara bunu emretmemiştir.
8. Yukarıda zikredilen
hükümler açısından haccın bir özür sonucu kaçmış olmasıyla özürsüz olarak
kaçması arasında fark yoktur. İkisi yalnızca günah bakımından birbirinden
ayrılır.
[Soru] Niçin namaz ve oruç konusunda söylendiği gibi
burada da niçin "özürsüz yere haccını kaçıran kimsenin derhal kaza etmesi
gerekir, özürlü olarak kaçıran kimsenin ise derhal kaza etmesi gerekmez"
ifadesi söylenmemektedir?
[Cevap] Haccı kaçırmada herhalükarda bir kusur söz
konusudur. Kaza burada engellenmeden kaynaklanmayan bir sebeple gerekli
olmuştur. Şayet engellemeden kaynaklanan bir durum söz konusu olursa, örneğin
kişi muhsar kalır da bir başka yolu tutar ve bu sebeple haccı kaçırır ve umre
fiillerini yaparak ihramdan çıkarsa onun haccını iade etmesine gerek yoktur.
Çünkü kişi elinden geleni yapmıştır. Bu erRavda ve Aslü'r-Ravda'da
söylenmiştir.
[Soru] Farz olan haccın belirli bir vakti olmadığı
halde bunun için nasıl "kaza" nitelemesi yapılabilir?
[Cevap] Daha önce haccın bozulması meselesinde
geçtiği üzere kişi ihrama girdiğinde haccın vakti daralmıştır.
Bazıları haccın
bozulmasıyla bizim ele aldığımız mesele arasında şu farkın bulunduğunu
belirtmişlerdir: Haccını bozan kişi haddini aşan bir fiil yapmış olduğundan
farz olan haccı kaza kabul ettik, haccı kaçırma meselesi bundan farklıdır.
İsnevi bunu şu şekilde
reddetmiştir: Biz haccı kaçıran kimsenin haddini aşmadığını kabul etmiyoruz.
Çünkü kişi vakfenin vakti çıkıncaya kadar kasten vakfe yapmayarak haddini aşan
bir fiille haccı kaçırmış olabilir.
Hacca İlişkin Son
Hükümler
1. Hac-umre yolculuğuna
çıkan bir kimsenin ailesine hediye getirmesi sünnettir.
[*] - Çünkü Beyhaki
Şuabu'l-fman adlı eserinde Hz. Aişe aracılığıyla Hz. Peygamber (s.a.v.)'den
şunu rivayet etmiştir: Biriniz yolculuktan ailesinin yanına döndüğünde bir taş
bile olsa onlara hediye. (Beyhaki, Şuabu'l-iman, 4204 nolu hadis)
2. Kişinin memleketine
yaklaştığında onlara geldiğini bildirmek üzere birini yollaması sünnettir. Ancak
bölge halkının dönüşünü bildiği bir kafile ile dönüyorsa buna gerek yoktur.
3. Kişinin geceleyin
evine dönmesi mekruhtur.
4. Sünnete uygun
yolculuktan dönen kişiyi karşılamak ve şayet hacdan dönüyorsa ona "Allah
haccını kabul etsin, günahlarını bağışlasın, yaptığın harcamayı sana geri
versin" diye dua etmek, savaştan dönüyorsa "sana yardım eden, ikramda
bulunan ve zafere ulaştıran Allah'a ham d olsun" demek sünnettir.
5. Kişinin şehrine giriş
yaptığında en yakın mescide girip orada "geliş namazı [salatü'l-kudo.m]"
niyetiyle iki rekat namaz kılması sünnettir.
6. Yolculuktan dönen
kişinin dönüşü için ziyafet verilmesi sünnettir. Buna dair geniş açıklama
"düğün ziyafeti" konusunda gelecektir.
Hatıb eş-Şirbını der ki:
Hicrı 960 yılının Cemaziyelevvel ayının on üçüne rastlayan mübarek cumartesi
günü şerhin dörtte birlik kısmı müellifi Muhammed el-Hatıb eş-Şirbinı
tarafından tamamlanmıştır.
Yüce Allah:
>Müellifine,
okuyanlara, bu eserden nakilde bulunanlara, inceleyenlere ve telifine sebep olan
şahıslara dua edenlere ve diğer müslümanlara İslam dini üzere ölmeyi nasip
eylesin!
> Bu işimizi tamamen
kendi rızası için yapılmış işler cümlesine dahil eylesin!
> Bu eserin aslı ile
insanlara yarar sağladığı gibi şerhiyle de insanlara yarar sağlasın!
> Kitabın geri kalan
kısmını şerh etme konusunda da bize tıpkı başladığımız zaman yardım ettiği gibi
yardım etsin!
Şüphesiz ki Rabbimiz
bize insanlara yakındır, dualara icabet edendir, kendisinden isteyenlerin ve
kendisine bel bağlayanların hayal kırıklığına uğratmez!
(Yüce Allah müellifin
duasını kabul etti! Yüce Allah'ın izin ve inayetiyle şerh i tamamladı.)
Allah (c.c.) Peygamber
efendimiz Hz. Muhammed Mustafa'ya (s.a.v.), ailesine ve ashabına salat ve selam
eylesin! Amin!
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN