MUĞNİ’L-MUHTAC

HAVALE

 

HAVALE KONUSUNDA ANLAŞMAZLIK YAŞANMASI

 

Malında başkasına ait hak sahibi çıkan kimse hak sahibine;

 

[a] - "Ben seni falancada olan alacağımı tahsil için vekil kıldım" dese, hak iddiasında bulunan kişi ise "beni ona havale ettin" dese,

 

[b] - Veya "ben havale ettim derken vekaleti kastetmiştim" dese, hak iddiasında bulunan kişi ise "aksine havaleyi kastetmiştin" dese,

 

Yeminle birlikte malında hak sahibi çıkan kişinin sözü kabul edilir. İkinci durumda [hak iddiasında bulunan kişinin sözünün kabul edileceğine dair] bir görüş de bulunmaktadır.

 

[c] - "Ben seni havale etmiştim" dese, hak sahibi ise "beni vekil kılmıştın" dese yeminle birlikte ikinci şahsın [yani hak sahibinin] sözü kabul edilir.

 

1. Malında hak sahibi çıkmış olan bir kimse hak sahibine;

 

[a] - "Seni, falancada olan alacağımı tahsil için ve kil kılmıştım" dese, hak sahibi ise "beni o alacak konusunda ona havale etmiştin" dese,

 

[b] - "Ben havale ettim derken vekaleti kastetmiştim" dese, hak sahibi ise "aksine sen bununla havaleyi kastetmiştin" dese,

 

[Bu iki durumda] yeminle birlikte "malında hak sahibi çıkan" kimsenin sözü kabul edilir; çünkü kişi kendi iradesinin ne olduğunu [söylediği sözle neyi kastettiğini] en iyi kendisi bilir. Aslolan her iki hakkın da varlığını korumasıdır.

 

Bulkini şöyle demiştir: Bundan anlaşıldığına göre, zikredilen durumda "seni havale ettim" sözü kinaye olarak kullanılmıştır. Bundaki itiraza açık yönleri ise daha önce açıklamıştım.

 

Bulkınl'nin görüşüne göre, kişinin bu sözü söylerken bir kastı olmasa ortada ne havale ne de vekalet bulunmuş olur.

 

Yukarıdaki durumların ikincisinde, yeminle birlikte hak sahibinin sözünün kabul edileceğine dair bir görüş de bulunmaktadır; çünkü zahir olan durum, malında hak sahibi çıkan kimsenin sözünün kabul edilmemesidir.

 

Yukarıdaki görüş ayrılığı, kişinin "seni yüz dirhem borcuma karşılık Zeyd'e havale ettim" vb. bir ifade kullanması halinde söz konusudur. Şayet "senin bende olan yüz dirhemlik alacağına karşılık seni Zeyd'de olan yüz dirhemlik alacağıma havale ettim" dese o zaman kesinlikle hak sahibinin sözü kabul edilir; çünkü bu söz havaleden başka bir anlama yorulamaz.

 

Not:

 

[1] - Nevevi "hak sahibi, malında hak sahibi çıkan kişi" ifadeleri ile iki kişinin ortada bir alacak bulunduğu konusunda ittifak ettiğine işaret etmiştir. Şayet birinci durumda vekalet iddiasında bulunan kişi ortadaki borç-alacağı inkar etse yeminle birlikte sözü kesin olarak kabul edilir. İkinci durumda ise alimlerin çoğunluğuna göre kabul edilir.

 

[2] - İlk iki durumda, malında hak sahibi çıkan kişi yemin etse havale ortadan kalkar. Diğer kişinin vekaleti inkar etmesiyle de o vekaletten azlolur. Bundan böyle onun alacağı tahsil hakkı yoktur. Şayet yemin etmeden önce teslim almışsa ona teslimde bulunan kişi tazminden kurtulmuş olur; çünkü o, söz konusu durumda hava le alacaklısı veya vekil durumundadır. Şayet mal / alacak mevcut ise bunun yemin eden şahsa teslimi gerekir, telef olmuşsa bedelinin teslim edilmesi gerekir. Hak sahibinin hakkı ise devam eder.

 

[3] - Hak sahibi, yemin eden kişinin kendisine ait hakkı teslim etmeyeceğinden korkarsa, dinı hüküm açısından malı alması ve yemin eden kişinin yeminini inkar etmesi haklıdır.

Çünkü o, [haksız yere] yemin eden kişinin malı içinde kendi hakkı ile aynı cinsten bir malı eline geçirmiş olan kimsedir, üstelik karşı taraf haksızlık yapmıştır.

 

[4] - Teslim alınan mal, teslim alan kişinin elinde onun kusuru olmaksızın telef olmuş olsa, yemin eden kişi ondan bir şeyalamaz; çünkü o, teslim alan şahsın, kendisinin vekili olduğunu ileri sürmektedir, ve kil ise güvenilir şahıs konumundadır. Teslim alan şahıs da yemin eden kişiden bir şey tahsil edemez; çünkü o, malı teslim almakla hakkın; aldığını ileri sürmektedir.

 

[5] - Teslim alınan mal teslim alan kişinin elinde onun kusuru ile telef olmuş olsa, karşı taraf hakkını ondan isteyebilir; çünkü bu durumda telef eden kişi tazminle yükümlüdür.

Teslim alan kişinin hakkı da ortadan kalkmış olur, çünkü kendisi malı teslim almakla hakkını ele geçirdiğini iddia etmektedir.

 

2. Malında hak sahibi çıkan kişi "seni havale ettim" dese, hak sahibi ise;

 

[a] - "beni vekil kıldın",

 

[b] - veya "havale ettim derken vekaleti kastetmiştin" dese,

 

İlk durumda kesin olarak hak sahibinin sözü kabul edilir; çünkü aslolan onun hakkının devam ediyor olmasıdır.

 

İkinci durumda daha doğru olan görüşe göre hak sahibinin sözü kabul edilir.

 

Bu görüş ayrılığının etkisi "üzerine hava le yapılan kişinin iflas etmesi" meselesinde görülür.

 

Yukarıdaki her iki durumda hak sahibi yemin ederse havale ortadan kalkar, bu kişi diğerinden hakkını alır. Diğer şahıs da bunu, üzerine havale yapılan kişiden geri alır. İki görüş içinden İbnü'I-Mukrl'nin, İbnü' -Kecc'in tercihine dayanarak tercih ettiği görüşe göre hüküm böyledir.

 

Şayet hak sahibi teslim almış ise hakkı sebebiyle buna sahip çıkması caizdir; çünkü hakkı ile aynı cinstendir. Şayet kendi kusuru olmaksızın telef olursa tazmin etmez; çünkü o vekildir, vekil ise güvenilir şahıs konumundadır. Şayet kendi kusuru ile telef olursa tazmin eder ve karşılıklı borçlar birbiriyle takas edilir.

 

Havaleye İlişkin Son Hükümler

 

1. Havale alacaklısı alacağını başkasına havale yapabileceği gibi üzerine havale yapılan şahsa da havale yapabilir.

 

2. Bir asker ıkta' olarak kendisine verilmiş araziyi kiraya verse ve kiracıdan alacağı kiranın bir kısmını başkasına havale etse daha sonra da ölse, ölümünden itibaren kalan sürede kira sözleşmesinin geçersiz olduğu anlaşılmış olur. Buna karşılık gelen havale de geçersiz olur. Kiraya veren kişinin ölümünden önceki süre için kira sahih olur ve o sürenin ücreti üzerindeki havale de sahih olur. Üzerine havale yapılan kişi, havale alacaklısının kendisinden tahsil etmiş olduğu şeyden herhangi bir şeyi geri alamaz. Havale yapan kişi de o miktarda borçtan kurtulmuş olur.

 

3. Bir kimse iki kişiden her birine ellişer dirhem borç vermiş olsa ve bu iki kişi birbirine kefilolsa, alacaklı bu alacağına karşılık bir kimseyi bu iki şahsa "dilediğinden alacağı tahsil etme" şartıyla havale yapmış olsa, iki görüşten birine göre havale sahih olur. [Zayıf] bir görüşe göre ise caiz olmaz; çünkü kişi ancak bunların birinden alacağını isteme hak-

kına sahiptir, havale yapmakla bunun ötesinde bir nitelik üzerinde hak elde etmiş olmaz. ilk görüşe göre ise borcun miktarında bir artış olmadığı gibi niteliğinde de bir artış söz konusu değildir.

 

İsnevı şöyle demiştir: Alacaklı kişi bu iki şahıstan biri üzerine elli dirhem karşılığında havale yapmış olsa, bu havale üzerinde üç ihtimal söz konusudur:

 

[a] - Bu hava le iki borçludan, üzerine havale yapılan kişinin borcuna yönelik olur.

 

[b] - Bu havale, borçlu iki şahsın borçları arasında [eşit olarak] dağıtılır.

[c] - Bu konuda havale yapan kişinin iradesine başvurulur. Şayet herhangi bir şey kastetmemişse niyeti ile bunlardan dilediği birine borcu yönlendirir.

 

Bu ihtimallerin etkisi kişinin elli dirhem karşılığında almış olduğu rehnin kurtulup kurtulmamasında ortaya çıkar.

 

Hocamız Zekeriya el-Ensarl'nin de belirttiği üzere bu konuda kıyasa uygun olan görüş, havale yapan şahsın iradesine başvurmaktır.

 

4. Bir kimse, kendisinden alacağı bulunan bir şahsın, ortada bulunmayan gaip bir şahsı bu alacağa karşılık kendisine havale ettiğine dair şahit getirse bunların şahitlikleri dinlenir ve [alacaklının] bu alacağı talep etme hakkı düşer. Şayet şahit getirmezse yeminle birlikte alacaklı şahsın sözü kabul edilir. Ortada bulunmayan şahıs çıkıp gelirse şahit getirmeye ihtiyaç duymasın diye bu şahitliğe dayanarak, ortada bulunmayan şahıs lehine havale hakkının doğduğuna hükmedilmez. Bu, iki görüş içinden İbn Süreyc'in tercih ettiği görüştür; çünkü şahitliğe dayanarak ortada bulunmayan şahıs lehine hüküm verilmez.

 

Diğer görüşe göre ise bu şahitliğe dayanarak hüküm verilir. İbnü's-Sabbağ bunu ihtimal dahilinde görmüştür; çünkü kişi ortaya çıkıp da havale yapan kişide değil üzerine havale yapılan kişide alacağı bulunduğunu iddia ederse, üzerine havale yapılan kişi zaten bunu ikrar ettiğinden yeniden şahit getirme ihtiyacı söz konusu olmaz.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

KEFALET: GİRİŞ