MUĞNİ’L-MUHTAC

İCARE / KİRA – HİZMET SÖZLEŞMESİ

 

EV VE BİNEK HAYVANINI KİRAYA VEREN MAL SAHİBİNİN SORUMLULUKLARI

 

Bu bölümde ev veya binek hayvanı kiraya veren kimsenin sorumlulukları konusu ele alınmaktadır. Nevevi konuya birinci meseleyle başlamıştır.

 

A. EVİNİ KİRAYA VEREN KİMSENİN SORUMLULUKLARI

B. HAYVANINI KİRAYA VEREN KİMSENİN SORUMLULUKLARI

 

A. EVİNİ KİRAYA VEREN KİMSENİN SORUMLULUKLARI

 

Evin anahtarını kiracıya teslim etmek gerekir.

 

Evin onarılması kiraya veren şahsın yükümlülüğüdür. Kiraya veren şahıs acele davranıp evi oturmaya elverişli hale getirirse akit devam eder. Aksi takdirde kiracının [akdi bozma konusunda] muhayyediği söz konusu olur.

 

Kiralanan evin terasındaki [kira akdi esnasında mevcut olan] karın temizlenmesi kiraya veren kişinin yükümlülüğüdür.

 

Kiralanan evin arsasının kar ve süprüntü gibi şeylerden temizlenmesi ise kiracının yükümlülüğüdür.

 

70. Ev kiraya veren kişinin evi kiracıya teslim ettiğinde evin anahtarını da ona teslim etmesi gerekir; çünkü evden yararlanmak buna bağlıdır. Şayet evin anahtarını teslim etmezse kiracı akdi bozma hakkına sahip olur. Kiraya veren kişi anahtarı teslim etmemekle günaha girmez. Bunun gerekçesi ileride gelecektir. Kadı Hüseyin'in belirttiğine göre ev sahibinin anahtarı vermekten kaçınması esnasında kira akdi kendiliğinden fesholur.

 

Kiracı anahtarı teslim aldığında anahtar onun elinde emanet hükmünde olup kendi kusuru olmaksızın telef olduğunda tazminle yükümlü olmaz. Bir kusuru olmaksızın kaybolduğunda ev sahibi eski anahtarı yenisi ile değiştirmezse kiracı akdi feshetme hakkına sahip olur. Ev sahibi anahtarı yenilemeye zorlanamaz.

 

Yukarıdaki hüküm, eve bitişik olan kilidin anahtarı ile ilgilidir.

Bitişik olmayan kilit ile bunun anahtarına gelince, bu konuda bir adet söz konusu olsa bile kiracı anahtar ve kilidi ev sahibinden almaya hak kazanamaz. Ev sahibinin bunları vermekten kaçınması durumunda kiracı için akdi feshetme hakkı doğmaz; çünkü genel ilke gayrimenkul üzerinde yapılan bir akde taşınır bir malın dahil olmamasıdır. Anahtar da kilide tabidir.

 

71. Kiralanan evin onarılması kiracının değil kiraya veren kişinin yükümlülüğüdür. Evdeki onarımı gerektiren durum ister akit esnasında kapısının kırık olması durumunda olduğu gibi akit esnasında mevcut olsun isterse sonradan meydana gelmiş olsun, ister eğrilmiş bir yeri düzeltme durumunda olduğu gibi ek bir malzeme kullanmayı gerektirmesin isterse bir yeri bina etmek ve sıvamakta olduğu gibi ek malzeme kullanmayı gerektirsin hüküm aynıdır.

 

Bunu yapmanın kiraya veren şahsa ait olması demek onun bunu yapmaya zorlanabileceği anlamına gelmez. Şayet akit esnasında onarımı gerektiren bir durum söz konusu olur da kiraya veren kişi acele davranarak onarırsa akit devam eder, aksi takdirde -kiracının elde edeceği menfaatte bir azalma meydana geliyorsa, 'zarar görmüş olacağı için- akdi bozma hakkına sahip olur.

 

Örneğin kiralanan bir evin tavanı sıvanmamış olduğundan yağmur yağdığında damlatıyorsa kiracı için bu durumda akdi bozma hakkı söz konusu olur. Bu durum ortadan kalktığında feshetme hakkı da ortadan kalkar. Ancak bu sebeple bir eksilme meydana gelmişse feshetme hakkı ortadan kalkmaz.

 

Bu hüküm, sonradan meydana gelen bir kusur sebebiyle söz konusudur. Şayet bu durum akit esnasında mevcut olur da kiracı bunu bilirse -bazıları itiraz yöneltmişse de- eş-Şerhu'l-Kebir'de tek görüş olarak belirtildiğine göre kiracı feshetme hakkına sahip olamaz.

 

Not:

a. "Kiraya verilen binanın sahibi, onarım isteyen binayı onarmaya zorlanamaz" hükmü genel kiralama akitlerinde geçerlidir. Onarım isteyen bir vakıfta ise şayet vakfın kira gelirleri söz konusu ise -alimlerin vakıf bölümünde açık olarak ifade, ettikleri üzere- vakıf nazırının onarımda bulunması zorunludur.

 

Kısıtlı şahsın velisi gibi tasarruflarında ihtiyata riayet etmesi gereken kimseler için de durum böyledir. Bu kimseler onarımda bulunmadıklarında kiracı akdi bozacak ve kısıtlı şahıs da bundan zarar görecekse velinin onarımda bulunması zorunlu olur.

 

b. Bir binayı kiraya veren kişinin o binadaki yangını söndürmesi, binanın yağmalanmasına engelolması yükümlülüğü yoktur. Onun yegane yükümlülüğü malı kiracıya teslim etmek ve kiracının maldan yararlanması mümkün olmadığında kirayı geri vermektir.

 

c. Gazzali'nin fetvasına göre kiralanan ev kiracının mallarının üzerine göçer ise kiraya veren kişinin malları tazmin etmesi gerekmediği gibi o malların kurtarılması için tutulacak kimselerin ücretini ödemesi de gerekmez.

 

d. Kiraya verilmiş olan bir mal gasp edilir de mal sahibi malı geri alabilecek durumda olursa -Er-Ravda'nın kira bölümünde şahsi bir görüş olarak belirtildiğine göre- mal sahibinin bunu yapması gerekir.

 

Bu görüşe şu şekilde itiraz edilmiştir: "Nevevi konunun sonunda kiralanan evdeki yangın ve yağmacılık gibi durumları sona erdirmenin ev sahibinin yükümlülüğü olmadığını söylemiştir. Bu, yukarıdaki hüküm le çelişmektedir."

 

Bu itiraza şu şekilde cevap verilmiştir: Diğer mesele malın tesliminden sonra veya mal sahibinin malı gasıptan ancak bir külfete katlanarak geri alabildiği duruma ilişkindir.

Buradaki ise bundan farklıdır. Bu yüzden mal sahibinin malı geri alması gerekir. Zira teslim bununla tamamlanmaktadır. Yahut da bunda külfet bulunmamaktadır.

 

İtimad edilmesi gereken görüş de budur. Oysa sonraki alimlerden bazıları her iki durumda da ev sahibinin böyle bir yükümlülüğünün bulunmadığı görüşünü uygun kabul etmişlerdir.

 

72. Kira akdinin devamı süresince kiraya verilen evin çatısındaki karın temizlenmesi kiraya verenin sorumluluğudur; çünkü bu da evin onarılması gibidir. Şayet ev sahibi bunu yapmaz da evde bir kusur meydana gelirse kiracı için muhayyerlik söz konusu olur.

 

İbn Rif'a'nın da belirttiği üzere bu, evde oturan kişinin çatıdan yararlanamadığı kubbe şeklindeki yapılarda söz konusudur. Aksi takdirde -öyle anlaşılıyor ki- bunun hükmü arsanın hükmü gibidir.

 

73. Kira akdinin devamı esnasında kiralanan evin arsasının kar ve çöplerden temizlenmesi kiracının yükümlülüğüdür. Çünkü karın temizlenmesi doğrudan evden yararlanmayla değil de evden kamil olarak yararlanmayla ilgilidir. Kar, örfe göre nakledilmesine göz yumulan şeylerdendir. Şayet süre dolarsa kiracının karı değil çöpleri temizlemesi gerekir. Bu, el-Matlab adlı eserde belirtilmiştir.

 

Akit esnasında kiralanan evde toprak, kül, hafif kar mevcut ise İbnü'r-Rif'a'nın da belirttiği üzere bunu gidermek kiraya verenin yükümlülüğüdür; çünkü evin teslimi ancak bununla tamamlanır.

 

Kira süresi dolduğunda hamam vb. yerlerin küllerinin temizlenmesi iki görüşten İbnü'r-Rif'a'ya tabi olarak tercih edilen görüşe göre kiracının yükümlülüğüdür.

 

Kira akdi sona ermediği sürece akdin devamı esnasında kanalizasyonun boşaltılması, banyonun ve tuvaletin pisliklerden temizlenmesi kiracının yükümlülüğüdür. Akdin başlangıcında ve sonunda bunların yapılması ise kiraya verenin görevidir.

 

Burada akdin bitişindeki hüküm önceki meseledeki hükümden şu açıdan ayrılmaktadır:

Önceki meselenin aksine burada sürenin sona ermesiyle meydana gelen pislik zorunluluktan kaynaklanmıştır.

 

Kiraya veren kişinin tuvalet ve kanalizasyon çukurunu boş halde teslim etmesi gerekir.

 

74. Yukarıda belirtilen işlerin kiraya veren veya kiracının sorumluluğunda olduğunu söylemek bu işin onlara zorla yaptırılabileceği anlamına gelmemektedir. Aksine -Nevevl'nin bazı konularda belirttiği üzere- bu onların vazifesidir. Buna göre kiraya veren kişi üzerine düşeni yapmadığında kiracı akdi bozma hakkına sahip olur. Kiracı üzerine düşeni yapmaz da ev kullanılamaz hale gelirse akdi feshetme yetkisi olmaz.

 

Oturmak üzere bir ev kiralayan kimsenin kül ve toprağı evin duvarının dibine atması, hayvanını duvarın temeline bağlaması yasaktır. Ancak hayvanın bağlanması konusunda bir örf-adet varsa -Ezral'nin de belirttiği üzere- bunu yapması yasak değildir.

 

 

B. HAYVANINI KİRAYA VEREN KİMSENİN SORUMLULUKLARI

 

Nevevi daha sonra ikinci konuya başlayarak şöyle demiştir: Bir kimse hayvanını başka bir şahsa binmesi için kiraya verdiğinde kiraya veren kişinin semer, palas, kemer, küskün, devenin burnuna takılan halka ve dizgini temin etmesi gerekir. Küfe, gölgelik, küfenin içine serilecek halı ve dışına örtülecek örtü vb. şeyleri temin etmek ise kiracının görevidir. Daha doğru görüşe göre eyer konusunda örfteki uygulama esas alınır.

 

Herhangi bir hayvan kiralama durumunda taşınacak eşyanın konulacağı şeyi temin etmek kiracıya, belirli bir hayvan kiralama durumunda ise hayvan sahibine aittir.

 

Herhangi bir hayvan kiralama durumunda kiraya veren kişinin hayvanın bakımını yapmak üzere yolculuğa çıkması, hayvana binecek kişinin binmesi ve inmesi için ihtiyaç oranında yardım etmesi, yükü hayvana yükleme, indirme, bağlama ve çözme konusunda yardım etmesi gerekir. Belirli bir hayvan kiralama durumunda ise kiracı ile hayvanı baş başa bırakma dışında bir şey yapması gerekmez.

 

Belirli bir hayvan kiralanması durumunda hayvanın ölmesiyle kira akdi kendiliğinden fesholur. Hayvanın kusurlanması durumunda kiracı için akdi feshetme hakkı doğar. Herhangi bir hayvan kiralanması durumunda ise böyle bir hak yoktur, bu durumda hayvan sahibinin başka bir hayvan vermesi gerekir.

 

Yolculukta yenilmek üzere taşınılan yiyecek maddesi yenildiğinde daha güçlü görüşe göre bunun yerine başkası alınabilir.

 

75. Bir kimse belirli bir hayvanı binmek üzere kiralasa veya herhangi bir hayvanı kiralayıp herhangi bir kayıt koymasa, hayvanın semerini, palasını, kemerini, küskününü, devenin burnuna takılan halkayı ve halkaya geçirilecek dizgini tedarik etmek kiraya verenin yükümlülüğüdür; çünkü hayvanını kiralayan kişinin karşı tarafın hayvana binmesini mümkün hale getirmesi gerekir. Yukarıda sayılanlar olmadan hayvana binmek mümkün değıidir. Bu konuda yerleşik bir örf de bulunmaktadır.

 

Not:  Bu sayılanlar, binmek üzere herhangi bir hayvan kiralama durumunda akit esnasında herhangi bir şey zikredilmediğinde kiraya veren kişiye gerekli olur. Şayet bunları tedarik etmek hayvan sahibi veya kiracı üzerine şart koşulursa yahut "sana bu hayvanı kemeri, semeri veya başka bir şeyi olmaksızın çıplak olarak kiraya veriyorum" demek suretiyle bunları tedarik etmemek şart koşulmuşsa şarta uyulur.

 

76. [Yük taşımak üzere hayvan kiralanması durumunda] yük taşınacak küfeleri, yüklüğün üzerine konacak gölgeliği, yük küfesinin içine serilecek örtü ve üstünü kapatacak örtüyü ve bunlara bağlı olarak yükü deveye bağlamada kullanılacak ip veya bir yüklüğü deve üzerinde veya yerde iken dengelemekte kullanılan denk gibi şeyleri temin etmek kiracının yükümlülüğüdür; çünkü bunlar, hayvandan yük taşımada tam olarak yararlanabilmek için gerekli olan şeylerdir, bu ise kira akdi ile kiracı tarafından hak edilmiş değildir.

 

77. Daha doğru görüşe göre kiralanan atın eyerinin kimin tarafından temin edileceği konusunda anlaşmazlığı önlemek üzere kira akdinin yapıldığı bölgedeki örf dikkate alınır.

Diğer bir görüşe göre ise semeri temin etmek kiraya verenin sorumluluğunda olduğu gibi bu da öyledir.

 

78. Yük taşımak üzere herhangi bir hayvanı kiralama durumunda taşınacak yükün içine konulacağı küfe!kabı temin etmek kiraya veren kişinin sorumluluğudur; çünkü taşımayı üstlenen o olduğundan bunun sebeplerini tedarik etmek de kendisine düşer. Örf-adet de bunu desteklemektedir.

 

Belirli bir hayvanı kiralama durumunda ise taşınacak yükün içine konulacağı küfeleri!kapları temin etmek kiracının yükümlülüğüdür; çünkü kiraya verenin tek sorumluluğu hayvanı eyeri-semeriyle birlikte teslim etmekten ibarettir.

 

79. Yük taşımak üzere herhangi bir hayvan kiralanması durumunda hayvan sahibinin kendisinin veya vekilinin hayvanla birlikte onun bakımını yapmak ve korumak üzere yolculuğa çıkması gerekir. Yine hayvana binecek kimseye, ihtiyaca göre binme ve inme konusunda yardımcı olması gerekir. Nasıl yardımcı olunacağı konusunda örf-adet dikkate alınır. Buna göre bir kadını, hastalık sebebiyle zayıf düşmüş birini, yaşlı veya aşırı şişman birini deveye bindirme durumunda hayvan sahibi deveyi çöktürür, eşeği ve katırı kişinin rahatça binebileceği yüksekçe bir yere yaklaştırır. Çünkü hayvan sahibi yükü taşımayı ve kişiyi gideceği yere ulaştırmayı üstlendiğinden bu gibi işlemler yapılmadan bu amaca ulaşmak mümkün olmaz. Maverdi'nin o belirttiğine göre güçlü kuvvetli kişiyi deveye bindirmek için deveyi çöktürmesine gerek yoktur. Devenin üzerinde binerken tutunmak için bir şey varsa binerken buna tutunur, aksi takdirde deve sahibi kişinin üzerine basarak binmesi için ellerini birleştirir. Güçlülük ve zayıflık konusunda akdin yapıldığı zaman değil hayvana binme zamanı dikkate alınır.

 

Hayvan sahibinin, binicinin tuvalet yapmak, abdest almak, farz namaz kılmak gibi sebeplerle hayvandan inmesi için hayvanı durdurması ve binid bunları bitirinceye kadar beklemesi de gerekir. Binidnin namazını kısa kılmak, kısaltmak ve cem etmek konusunda normalden daha öte bir şey yapması gerekmez. Namazı uzatarak kılmak gibi bir adeti varsa bile bunu yapamaz. Şayet namazı uzatarak kılarsa Maverdı kiraya veren kişinin akdi feshedebileceğini söylemiştir. Binid yeme, içme ve nafile namaz kılmak gibi binek üzerinde yapabileceği bir şey için inemez. Adet olan vakitte binek üzerinde uyuyabilir, ancak başka vakitte uyuyamaz; çünkü uyuyan kişi daha fazla ağırlık yapar. Güçlü bir kimsenin adete göre hayvanı dinlendirmek amacıyla binekten inmesi ve tepe gibi yerlerde binekten inmesi konusunda iki görüş bulunmaktadır.

 

Nevevi şöyle demiştir: Daha doğru görüşe göre yalnızca tepe gibi yerlerde inmesi gerekir.

 

Kadın, hasta ve pır-i fanınin inmesi gerekmez. Nevevi şöyle demiştir: Halk arasında belirli bir makamı ve şöhreti bulunan ve hayvandan inip yürümesi şahsiyetine yakışmayacak kimsenin de böyle değerlendirilmesi gerekir.

 

80. Yukarıda belirtilen hayvan sahibi yükleri hayvanın sırtına yükleme ve indirme, yükleri bağlamak ve çözmekle de yükümlüdür; çünkü örf bunu gerektirmektedir.

 

Binmek veya yük taşımak için belirli bir hayvanın taşınması durumunda hayvan sahibinin hayvanı kiracıyla baş başa bırakması yeterli olup hayvanı kiralayan kişinin bin me si veya yükünü yüklemesi için yardım etmesi gerekmez. Burada "başbaşa bırakmak" ile kast edilen kiracının hayvandan yararlanmasına imkan vermektir. Burada hayvanın tesliminin "baş başa bırakmak" ile gerçekleşeceği kastedilmemiştir. Aksi takdirde satımdaki teslim ile kiradaki teslim birbirinden farklı olmuş olurdu.

 

Hayvanın teslim alınmış olması için için Rafil'nin belirttiğine göre hayvanı binerek yönlendirmek veya yularından tutarak götürmek şart olup yalnızca binmek Nevevl'nin belirttiği üzere yeterli değildir.

 

Not:

a. Yolda kılavuzluk yapacak ve hayvanı sevk edecek kişiye yapılacak masraf, konaklama yerinde muhafız ve eşyayı koruyacak kişiye verilecek ücret, sulama için adam tutma durumunda kova ve ip masrafları, yukarıda geçen "yükün konulacağı küfe!kap" hükmündedir.

 

b. Hayvanın korunması ise hayvan sahibinin yükümlülüğüdür. Ancak hayvan sahibi, hayvanı kiracıya tek başına yolculuk yapması için vermişse kiracının -kira akdi hükmü gereğince değil- hayvanı koruması gerekir. Bunu Mütevelli söylemiştir.

 

c. Bir kimse belirli bir yere gitmek üzere bir hayvana biner ve oraya ulaşırsa sahibinin izni olmaksızın hayvanı geriye getirme hakkı yoktur. Bu durumda hayvanı o bölgenin hakimine veya güvenilir bir kimseye teslim eder. Şayet bu mümkün olmazsa hayvanı yanında gittiği yere götürür, hayvan serkeş olmadığı sürece hayvana binemez. Kira akdi bu hususta emanet bırakmaya benzemektedir.

 

81. Belirli bir hayvanın kiralanması durumunda hayvanın ölmesiyle kira akdi kendiliğinden fesholur. Akit konusu olan şeyortadan kalktığı için yerine başka bir şey konamaz. Herhangi bir hayvanın kiralanması ise bundan farklı olup bir hayvan telef olduğunda yerine başkası konulur.

 

Belirli bir hayvan kiralanıp da kusurlandığında bu kusur ister akit anında mevcut olduğu halde kiracı bunu bilmiyor olsun isterse sonradan meydana gelmiş olsun, kiracı bundan zarar göreceğinden akdi bozma konusunda seçim hakkına sahip olur. İbnü's-Sükkerl'nin görüşünün aksine Maverdl'ye göre bu hakkın kullanımı geciktirilebilir.

 

Burada "kusur" ile kastedilen, hayvanın değerinde değil kira ücretinde belirli derecede bir farklılık meydana getirecek şekildeki bir kusurdur. Çünkü kira akdi hayvandan elde edilecek menfaat üzerindedir. Bunu Ezrai ve başka alimler belirtmiştir.

 

Kiracının akdi bozma hakkına sahip olup da akdi onayladığı durumda akit anında anlaştıkları ücreti vermesi gerekir. Kiracı kusurdan haberdar olmayıp kira süresini bu şekilde geçirse akdi bozma hakkını kaçırmış olur, erş alma hakkına sahip olur. Kiracı akit esnasında kusurdan haberdar olur da akdi feshederse erş almaya hak kazanır. Şayet akdi feshetmezse gelecek zaman için erş alma hakkına sahip olmaz. Gazzl'nin belirttiği üzere geçen zaman için sürenin bütününde erşin gerekli sayılması uygundur.

 

Not:  Hayvanın yürüyüşünün sert olması -tek görüş olarak belirtildiğine göre- bir kusur kabul edilmez. İbnü'r-Rif'a buna muhalefet ederek bunu kusur kabul etmiş, Zerkeşı de onun görüşünü tasvip ederek şöyle demiştir: "Rafii, satılan maldaki kusur konusunda bunu tek görüş olarak belirtmiştir." Bu konu ile satım konusu şu şekilde uzlaştırılmıştır: Burada sertlikten kasıt "düşmekten korkulmayan" sertliktir, diğer yerdeki ise "düşmekten korkulacak derecede sert yürümesi"dir.

 

82. Herhangi bir hayvan kiralama durumunda hayvan sahibinin getireceği herhangi bir hayvanda kusurun olması halinde kiracı için akdi bozma hakkı yoktur, hayvan sahibinin başka bir hayvan getirmesi gerekir. Bu, sipariş edilen malda bir kusurun görülmesine benzer. Çünkü akit konusu şey belirli olmayıp zimmette olduğunda kusursuz olması gerekir. Oysa buradaki kusursuz değildir. Kiracı buna razı olmadığında zimmette olan başka bir hayvana rücu edilir.

 

Not:

a. el-Muharrer'de bu durumda hayvanın telef olmasıyla akdin fesholmamasını açık olarak belirttiği halde Nevevi bundan bahsetmemiştir. Zerkeşi şöyle demiştir: "Çünkü kusur sebebiyle muhayyerlik bulunmasını reddetmesinden bu evleviyetle anlaşıldığından bunu zikretmemiştir." Zerkeşı'nin bu ifadesi itiraza açıktır.

 

b. Hayvanın telef edilmesiyle akit kendiliğinden fesholmayınca hayvan başkasıyla değiştirilir. Hayvan sahibi başka bir hayvan getirme imkanına sahip değilse -Ezral'nin de belirttiği üzere- muhayyerlik sabit olur.

 

c. Hayvanı kiraya verip teslim eden kişi, kiracının izni olmaksızın verdiği hayvanı başkasıyla değiştiremez. Çünkü kiracı onu teslim aldıktan sonra başkasına kiraya verip buna karşılık bedel alır, teslimden önce ise kiraya verenin üstlendiği şeyi teslim almadan kiraya verip bedel alamaz. Çünkü zimmette bir hayvanı kiralamak selem akdi gibidir. Bu hayvan, muayyen hayvanın kiralanmasının aksine kusurlandığı zaman değiştirilebilir.

 

d. Kiraya veren kişi iflas etse, daha doğru görüşe göre kiracı hayvanın menfaatini elde etme konusunda diğer alacaklılara göre öncelik hakkına sahiptir.

 

e. Muayyen bir hayvanı kiralama durumunda, kiracı hayvanı teslim almadan yabancı bir şah sa kiraya veremez. Kiraya veren şahsa kiralayıp kiralayamayacağı konusunda iki görüş bulunmaktadır. Nevevi ona kiralamasının sahih olduğu görüşünü daha doğru bulmuştur. Bu konuda kira ilesatım şu bakımdan ayrılır: Menfaatlere ilişkin hususlarda mallardakinden daha çok tolerans gösterilir.

 

83. Bir yere nakledilmek üzere taşınmayıp yolda yemek üzere taşınan yiyecek maddesi yenildiğinde, daha güçlü görüşe göre yerine yenisi konulabilir. Nitekim diğer eşyalar da kiracı tarafından satıldığında veya telef edildiğinde yerine başkası konulabilir. Diğer görüşe göre ise yerine başkası konulamaz; çünkü yiyecek maddesi konusunda örf-adet, yenilenin yerine yenisinin konmamasıdır.

 

Not:

a. Görüş ayrılığı, kiracının şu an bulunduğu konaklama yerindeki fiyat üzerinden ilerideki konak yerlerinde yiyecek maddesi bulabilmesi durumu ile ilgilidir. Aksi takdirde kiracı kesin olarak değiştirebilir.

 

b. Nevevi "yenildiğinde" ifadesi ile yiyecek maddesinin bütününün veya bir kısmının hırsızlık vb. bir yolla telef olması durumunu dışarıda bırakmıştır; çünkü böyle bir durumda yerine yenisinin konabileceği konusu ittifakla kabul edilmiştir.

 

c. Bu hükümlerin tümü akit kayıt zikredilmeden yapıldığında böyledir. Şayet herhangi bir şart ileri sürülür se şarta uyulur.

 

d. Yolculukta taşınan su içildiğinde -et-Tenbih'i şerhedenlerin bir kısmının açıkça ifade ettiklerine göre- yerine yenisinin konulabileceği konusunda görüş ayrılığı yoktur; çünkü akitte kullanılan sözlü ifade de örf de bunun yerine yenisinin konulabileceği konusunda aynı şeyi söylemektedir.

 

e. Tlkir yolda satmak üzere hayvana bir eşya yüklese ve yolda bir kısmını satsa, İbnü'l-Kattan'ın Furu adlı eserinde belirtildiğine göre "bu konuda örf dikkate alınır. Bunun, yolda azık olarak taşınan yiyecek maddesi gibi olduğu da söylenebilir." İlk görüş daha güçlüdür.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN