MUĞNİ’L-MUHTAC

TALAK

 

Şarta Bağlı Boşamada Şartın Aynlık Esnasında Gerçekleşmesi

 

111. Koca, karısını boşamayı -mesela- karısından bain olarak ayrıldığı esnada gerçekleşmesi mümkün olan; "kadının eve girmesi" vb. bir fiile bağlasa, kadın da zifaf öncesinde boşama veya zifaf sonrasında nikahın feshedilmesi, bedel karşılığı boşama yahut üç kere boşama sebebiyle kocasından bain olarak ayrılmış olsa daha sonra adam o kadınla yeniden nikah akdi yapsa sonra kadın eve girse bakılır:

 

> İttifakla benimsenen görüşe göre ayrılık [beynunet] döneminde kadın eve girmişse bundan sonra girmesi sebebiyle boşama meydana gelmez; çünkü ayrılık döneminde kadının eve girmesiyle artık [" eve girersen boşsun" şeklinde kocanın yaptığı] yemin sona ermiş olur.

 

> Kadın, ayrılık döneminde eve girmemiş olsa sonradan evlenince girse [ne olur? Bu konuda İmam Şafii'ye ait üç görüş bulunmaktadır:]

 

Birinci görüş

 

İmam Şafii'nin en güçlü olan görüşüne göre bile boşama gerçekleşmez; çünkü boşamayı bağladığı [önceki] nikah ortadan kalkmıştır.

 

İkinci görüş

 

İmam Şafii'nin diğer görüşüne göre şarta bağlama ve şart ın gerçekleşmesi esnasında nikah mevcut olduğundan boşama gerçekleşir. Araya ayrılığın girmesinin bir etkisi yoktur; çünkü bu ayrılık, boşamanın şarta bağlandığı ve şartın gerçekleştiği bir zaman dilimi değildir.

 

Üçüncü görüşe göre kadın daha önceden üç talak meydana gelmeden bain olarak ayrılmış sa [sonradan tekrar kocasına dönüp eve girdiğinde] boşama meydana gelir; çünkü ikinci defa kocasıyla evlendiğinde ilk nikahtan kalan boşama hakları kadına dönmüş olur. Bu talaklar, önceki sıfatlarıyla birlikte döner ki bu da boşamanın eve girmeye bağlanmış olmasıdır. Ancak kadın kocası tarafından üç kere boşanarak ayrılmışsa durum farklı olur; çünkü bu durumda, şarta bağladığı boşama da dahil olmak üzere koca bütün boşama haklarını kullanmıştır. Bundan sonra kadınla yeniden evlendiğinde sahip olduğu boşama hakları yeni haklardır.

 

> Boşamanın bağlandığı şart, ayrılık döneminde yerine gelmesi mümkün olmayan bir şart ise, örneğin koca "seninle ilişkide bulunursam üç kere boşsun" dedikten sonra karısından bain olarak ayrılmış, daha sonra tekrar onunla evlenmişse; Ravdatü 't-talibın ve eş-Şerhu'l-kebir' deki ifadelerden çıkan zorunlu sonuca göre, boşama kesinlikle meydana gelmez.

 

Not:  Burada zikredilen hüküm, boşamanın mutlak olarak eve girmeye bağlandığı durumla ilgilidir. Ancak koca karısı bu ay içinde eve girmezse onu üç kere boşayacağına dair yemin etse daha sonra ay dolmadan ve kadının eve girme imkanı bulunmadan önce karısından bain olarak ayrılsa daha sonra tekrar evlense, ay dolduğu halde kadın eve girmese ne olur?

Subki, İbn Rifa'nın bu durumda yeminden kurtulunmuş olacağına ve boşamanın gerçekleşmeyeceğine dair fetvasını naklettikten sonra bu fetvanın yanlış olduğunu anladığını belirterek şöyle demiştir: "Bu konuda onunla konuştum. Ben, kocanın yeminden kurtulması tarafına meylediyordum, o ise görüşünün yanlış olabileceğine ihtimal vermiyordu". Subki bu konuda uzun açıklamalar yapmış olup ben bunlara Şerhu't-Tenbih adlı eserimde temas ettim. Bulkini şöyle demiştir: "İbn Rif'a'nın ilk fetvası doğrudur ki bu da yeminden kurtulma görüşüdür." İtimad edilmesi gereken de budur; çünkü alimlerin mutlak ifadesinden bu anlaşılmaktadır.

Bunların bir kısmına hul' kitabında işaret edilmişti.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Üç Kere veya Üçten Az Boşanmış Kadının ilk Kocasına Dönmesi