TEKBİR :
1. Allahü tealayı yüceltmek, noksan sıfatlardan, şirkten (ortağı
bulunmaktan), yarattıklarına benzemekten tenzîh etmek, uzak tutmak.
Kur'an-ı kerîmde mealen buyruldu ki:
Ey örtüye bürünen Muhammed! Kalk da (kafirleri, Allahü tealanın
azabı ile) korkut! Rabbini tekbîr et! Giydiklerini temiz tut! Haram edeceğim
şeylerden sakın! Yaptığın iyiliği çok görerek başa kakma! Rabbin için sabret!
Sur'a üfürüldüğü zaman, kafirlere çok sıkıntılı bir gündür. Onlara kolaylık
yoktur... (Müddessir suresi: 10.ayet)
2. "Allahü teala en büyüktür. Kullarının ibadetlerine
muhtaç değildir. İbadetlerin O'na faydası yoktur" manasına "Allahu
ekber" sözü.
Farz namazdan sonra otuz üç tesbîh (sübhanellah), otuz üç tahmîd
(Elhamdülillah), otuz üç tekbîr ve bir de tehlîl (La ilahe illallah)
söyleyiniz! (Hadîs-i şerîf-Mektubat-ı Rabbanî)
Tekbîr kelimesi, Allahu tealanın, kullarına yaptığı şükürlerden
çok yüksek olduğunu, O'na yakışan şükür yapılamıyacağını ifade etmektedir.
(Ahmed Farukî)
3. Ramazan ve Kurban bayramlarında okunan; "Allahu ekber,
Allahu ekber. La ilahe illallahu vallahu ekber, Allahu ekber ve
lillahil-hamd" sözü. Buna Teşrîk tekbîri de denir. (Bkz. Teşrîk Tekbîri)