HUCURAT SURESİ MEALİ
1- Ey iman edenler!
Allah'ın ve Resulünün huzurunda öne geçmeyin. Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah
işitendir, bilendir.
2- Ey iman edenler!Seslerinizi Peygamber'in sesinden fazla
yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber'e yüksek sesle
bağırmayın. Öyle yaparsanız, siz farkına varmadan amelleriniz boşa gider.
3- Allah'ın elçisinin
huzurunda seslerini kısanlar, şüphesiz Allah'ın kalplerini takva ile imtihan
ettiği kimselerdir. Onlara mağfiret ve büyük bir mükafat
vardır.
4- (Resülüm!)
Sana odaların arkasından bağıranların çokları, aklı ermez kimselerdir.
5- Eğer onlar, sen
yanlarına çıkıncaya kadar sabretselerdi, elbette kendileri için daha iyi
olurdu. Bununla beraber Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
6- Ey iman edenler! Eğer
fasıkın biri size bir haber getirirsen onun
doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa sataşırsınız da sonra
yaptığınızdan pişman olursunuz.
7- Hem bilin ki,
içinizde Allah'ın elçisi vardır. Şayet o, birçok işlerde size uysaydı,
sıkıntıya düşerdiniz. Fakat Allah size imanı sevdirmiş ve onu kalplerinize zinet yapmıştır. Küfrü, fasıklığı
ve isyanı da size çirkin göstermiştir. İşte doğru yolda olanlar bunlardır.
8- Bu, Allah'tan bir
lütuf ve nimettir. Allah herşeyi bilir, hüküm ve
hikmet sahibidir.
9- Eğer müminlerden iki
grup birbirleriyle vuruşurlarsa aralarını düzeltin. Şayet biri ötekine
saldırırsa, Allah'ın buyruğuna dönünceye kadar saldıran tarafla savaşın. Eğer
dönerse aralarını adaletle düzeltin ve (her işte) adaletli davranın. Şüphesiz
ki Allah, adil davrananları sever.
10- Müminler ancak
kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki
rahmete eresiniz.
11- Ey iman edenler! Bir
topluluk diğer bir toplulukla alay etmesin. Belki de onlar, kendilerinden daha
iyidirler. Kadınlar da kadınları alaya almasınlar. Belki onlar kendilerinden
daha iyidirler. Kendi kendinizi ayıplamayın, birbirinizi kötü lakaplarla
çağırmayın. İmandan sora fasıklık ne kötü bir
isimdir! Kim de tevbe etmezse işte bu kimseler
zalimlerdir.
12- Ey iman edenler!
Zannın bir çoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı
günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerini arkasından
çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte
bundan tiksindiniz. O halde Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah, tevbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir.
13- Ey insanlar! Doğrusu
biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi
milletlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli ve en
üstününüz O'ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, herşeyden haberdar olandır.
14- Bedevîler
"inandık" dediler. De ki: Siz iman etmediniz ama "İslam
olduk." deyin. Henüz iman kalplerinize yerleşmedi. Eğer Allah'a ve
Resulüne itaat ederseniz, Allah işlerinizden hiçbir şeyi eksiltmez. Çünkü Allah
çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
15- Gerçek müminler
ancak Allah'a ve Resulüne iman eden, ondan sonra asla şüpheye düşmeyen, Allah
yolunda mallarıyla ve canlarıyla savaşanlardır. İşte doğrular ancak onlardır.
16- De ki: Siz dininizi
Allah'a mı öğretiyorsunuz? Oysa Allah göklerde olanları da bilir, yerde
olanları da. Allah herşeyi hakkıyla bilendir.
17- Onlar İslam'a
girdikleri için sana minnet ediyorlar. De ki: Müslümanlığınızı benim başıma
kakmayın. Bilakis sizi imana erdirdiği için Allah sizin başınıza kakar. Eğer
doğrulardan iseniz (Allah'a minnettar olmanız gerekir.)
18-Şüphesiz Allah,
göklerin ve yerin görülmeyen esrarını bilir. Allah yaptıklarınızı görür.