RAKŞ
Sözlükte süslemek,
nakşetmek gibi manalara gelen raks, sadece bazı hadis usulü kitaplarında
yazının noktalanması manasına kullanılmıştır.
İbnu's-Salâh, raks
tabirini kullanmamakla birlikte hadisleri yazan katibin riayet etmesi gereken
hususları sayarken noktasız harfleri işaretlemesi gerektiğini söyler. Ona göre
noktasız harflerin yazılış usulleri değişiktir. Bazıları noktalı harflerin benzeri
olan noktasız harfleri altında bir nokta koyarak belli ederler. Mesela noktasız
olan “ra, sad, ti, ayn” gibi harfleri altına nokta koyarak işaretlerler.
“sin”in altına konan üç nokta, bazen yanyana, bazen de sacayağı şeklinde konur
(. .) gibi. Hadis yazanlardan kimileri mühmel denilen noktasız harfleri
belirtmek üzere harfin üstüne uçları yukarı bakan kesik tırnak şeklinde bir
işaret koyarlar. Bazıları da mesela noktasız “ha” harfinin altına küçük bir
“ha” harfi yazarlar. Aynı şekilde noktasız “dal, ti, sad, sin, ayn” gibi
harfleri de altlarına birer küçük harf koymak suretiyle işaretlemiş olurlar.
Yazıda en çok kullanılan noktasız harfleri belirtme yöntemleri budur.
Bunun yanısıra çok eski
metinlerde görülen başka usuller de vardır. Söz gelimi, noktasız harfin üstüne
küçük bir çizgi çekmek, altına “hemze”ye benzeyen bir tırnak işareti koymak bu
cümledendir.
Buradan anlaşıldığına
göre adına kesinlikle raks denilmemekle birlikte yazılı metinlerde birbirine
benzeyen harflerin noktalı ve noktasız olanlarını bir birinden ayırdetmek için
değişik usuller kullanılmıştır. Bilhassa hadis metinlerini düzgün ve doğru
okunacak şekilde yazmak mecburiyeti bazı tedbirler almayı gerektirmiştir.
Tabiatiyle bu tedbirler hadis tarihinin ilk devrelerine aittir. Sonraki asırlarda
yazı tekniğinin gelişmesi ve hadis lafızlarının tesbit edilmesi sonucu noktasız
harflerin işaretlenmesine pek de lüzum kalmamıştır. Bu itibarla raks,
hadisciler arasında yerleşmiş bir tabir hüviyetini alamamıştır.
Bir hadisi naklettikten
sonra kaynağını göstermede sıkça kullanılır. Mesela, bir hadis nakledildikten
sonra “ravâhu Müslim” denilmişse o hadisin Müslim tarafından rivayet edilerek
Sahihinde nakledildiği anlaşılır.
Aynı manada ve yerde
ahrecehû tabiri de kullanılır.