7- Revâsî

Dağlar, evtâd direkler anlamına gelir. Onlara göre felaket za­manında kullar evtâda, evtâd da revâs­îye yönelir. Revâsîyi Kutup idare eder.

Kutuptan sonra gelen iki kişiye “imâmân” derler. Bunlardan birine “imam-ı yemîn”, diğerine “imam-ı yesâr” adı verilir. İmam-ı yemîn (sağdaki imam) kutbun hükümle­rine, imam-ı yesâr (soldaki imam) da haki­katine maz­har sayılır. Yani biri kutbun kararlarını, diğeri de gerçek yönünü bilir, derler. Kutup ölünce yerine imam-ı yesâr geçer. Kutup ile iki imam, üçleri oluşturur.

Bunlardan başka, sayıları se­kiz veya kırk olan “nücebâ” ile sayıları on veya üç yüz olan “nukebâ” bulunduğu ve onların in­san­ların iç dünyalarından haberdar olduğu kabul edilir[1].

Bunlar, Kur’ân’ın, küfür ve şirk sayarak yasakladığı şeylerdir. Müslümanlar, namazın her rekâtında Yalnız sana kul olur ve yalnız senden yardım isteriz” (Fatiha 1/5) diyerek zihinlerini canlı tutarlar ki, bu hale düşmesinler. 

 



[1] Hasan Kamil YILMAZ, Ricalü'l-Gayb - Gayb Erenleri, Altınoluk Mecmuası, Aralık 1995.