145- Zahir:
Zahir sigası manasına açıkça delalet eden lafızdır. Öyleki lafzın o namaya
delalet ettiğinin anlaşılması için başka hiçbir karineye ihtiyaç yoktur.
Söylendiği manaya açıkça delalet eder. Mesela yüce Allahın
“Allah alışverişi helal, faizi haram
kılmıştır.” (Bakara: 2/275)
Kavli şerifi bunun bir örneğidir. Alışverişin helal ve faizin haram
kılınışı ayetin metninde varid olan helal ve haram lafızlarından
analşılmaktadır, başka bir karineye ihtiyaç yoktur. Ayetin siyakından bu mana
kastedilmiştir. Çünkü ayeti siyakı fazil alışveriş arasındaki benzerliği
ortadan kaldırmak için gelmiştir. Alışverişin faiz gibi olduğunu söyleyenlere
reddiye olarak gelmiş ancak bununla
helal ve haram durumlarını belirtmiştir. Nitekim aynı ayeti kerimenin başına
şöyle buyrulmaktadır:
“Bunun sebebi, onların” alışveriş ancak faiz gibidir” demeleridir. Halbuki
Allah alışverişi helal faizi haram kılmıştır.” (Bakara: 2/275)
Zahirin hükmü: Lafzın delalet ettiği mana kendiliiğiden vazıh ise bu
manadan dönmeyi gerektiren bir delil bululmazsa; zahir lafızla hükmetmek vacib
olur. Zira aslolan zahir olan lafzı ba;ka bir manya döndürmemektir. Ancak
zahirin kastettiği mana başka bir manaya yorumlanmasını gerektiren veya bir
başka mananın murad olmasını icab ettiren bir delil olursa zahirin delalet
ettiği lafzın anlamı değiştirilir.
Zahir; eğer umumi ise tahsis ihtimali, taşır. Eğer hakikat ise mecazi bir
mananın onunla kastolunmuş olması muhtemeldir ve daha buna benzer tevil yolları
vardır ki, tevil ancak nass, kıyas, teşri ruhu ve genel prensipleri gibi şeri
delile dayanınca sahih olabilir. Eğer tevil şeri bir delile istinad etmezse
batıl olur.