YEMİNİ BOZMAK VE KEFFÂRET
2006 Allahû Teâla (cc)'ya
itaat etmek ve sâlih ameller işlemek hususunda; yemin eden bir
kimsenin, yemininden rücû etmemesi gerekir. Nitekim Kur'ân-ı
Kerîm'de: "Karşılıklı muahede yaptığınız vakit,
Allah'ın ahdini yerine getirin. Sapasağlam ettiğiniz yeminleri
bozmayın. (Nasıl olur ki) üzerinize Allah'ı kefil
yapmışsınızdır. Şüphe yok ki Allah ne yapacağınızı
bilir"(74) hükmü beyan buyurulmuştur. Allahû Teâla
(cc)'nın adını anarak ve O'nu kefil yaparak; İslâm'ın
meşrû kabul ettiği bir işi yapmak için, yemin eden kimseye
muhayyerlik yoktur. Eğer yeminini bozarsa; keffâret gündeme
girer. Keffâret'in mâhiyeti üzerinde daha önce
durmuştuk!..(75) Şimdi yemin keffâretini izaha gayret edelim.
2007 Kur'ân-ı Kerîm'de:
".. (Yeminin) Keffâreti; ailenize yedirmekte olduğunuzun
orta (derece)sinden on yoksulu doyurmak, ya onları giydirmek,
yahud bir köle azâd etmektir. Fakat kim (bunları) bulamaz,
(bulmaya muktedir olamaz) sa üç gün oruç tutması
lâzımdır. İşte bu and (yemin) ettiğiniz vakit (onları
bozmanın) keffâretidir. Yeminlerinizi muhafaza ediniz. Allah
ayetlerini size böylece açıklıyor. Tâ ki
şükredesiniz"(76) hükmü beyan buyurulmuştur. Resûl-i
Ekrem (sav)'in döneminde; yemin keffâreti için yoksula ne
kadar verildiğini izâh için, İmam-ı Buhari "Kitabû'l
Keffâret" adı altında ayrı bir bölüm
ayırmıştır.(77) Hanefi fûkahası: "Yemini bozmadan,
keffâret vermek câiz değildir. Çünkü kitap ve sünnet'te;
yeminin bozulmasından sonra keffâret'in sözkonusu olacağı
sarihtir. Gücü yeten kimse; şu üç şeyden birisi ile yemin
keffâretini yerine getirir.
Birincisi: Köle
azâd etmektir. Zıhâr keffaretinde câiz olan,burada da
câizdir.
İkincisi: On
yoksulu giydirmektir. Her fakire bir veya daha fazla giyecek
verir. Bunun asgarisi; fâkirin namazının caiz olacağı kadar
giyindirilmesidir.
Üçüncüsü:
On yoksulun doyurulmasıdır. Bu da tıpkı zıhâr keffaretinde
olduğu gibidir"(78) hükmünde müttefiktir. Ancak
yukarıda zikredilenlerin hiçbirisine gücü yetmezse; arka
arkaya üç gün oruç tutmak mecburiyetindedir. İmkânı
varken; borçlu olsa bile, oruç tutması câiz olmaz!.. Zira
oruç; gücü yetmeyen (Çok fakir olan) kimseler için meşrû
kılınmıştır.