TEYEMMÜM'ÜN SIHHAT ŞARTLARI
352 Teyemmüm'ün sahih olabilmesi için; birtakım şartların
bulunması gerekir. Bunlar:
1. Suyun bulunmaması veya
kendisi ile suyun bulunduğu yer arasında bir mil (dört bin
adım) veya daha fazla mesafe bulunmasıdır.(215) Su bulunduğu
halde, onu kullanmaya güç yetirememek (Hastalık, soğuktan
helâk olma veya düşman korkusu gibi sebeblerle) teyemmümü
meşru kılar. Hapsedilmiş olmak ve hapsedenlerce suyu
kullanmasına müsaade edilmemek de, suyun hükmen yokluğu
demektir.
2. Niyet etmek!..
Abdestsizlikten veya cünüblükten temizlenmeye niyet edilmeden
yapılacak teyemmüm sahih değildir.(216)
3. Teyemmüme mani olabilecek
maddelerin yüz ve ellerde bulunmaması şarttır. Mum, yağlı
boya gibi kalın maddelerin, teyemmümden önce temizlenmesi
gerekir.
4. Meshin üç parmak veya
daha fazlası ile yapılması şarttır.
5. Teyemmüm alırken, abdeste
mani olan engellerin bulunmaması esastır. Hayız, nifas ve
abdest'e mani olan diğer engeller.
6. Su bulunmadığı halde,
çevrede "Suyun bulunabileceği zannının" galip
olması durumunda, onu aramak.(217) Essah olan kavle göre; 400
arşın kadar suyu sorup-araması vacib olur.
7. Teyemmüm edilecek
azaların tamamının meshedilmesi de şarttır.
TEYEMMÜM'ÜN RÜKÜNLERİ
353 Ayet-i Kerime'de geçen "Said-i Tayyib" ibaresini
esas alan Hanefi Fûkahası "Teyemmüm toprak cinsinden olan
temiz şeylerle yapılır"(218) hükmünde ittifak
etmiştir. Dolayısıyla teyemmüm'ün birinci rüknü: Temiz
topraktır. Toprak cinsinden olan, kum, çakıl, kireç, tozlu
taş, tuğla ve kiremit gibi maddelerle de teyemmüm caizdir.
Yumuşatılıp eritilebilen demir, bakır, tunç, cam, altın,
gümüş ve benzeri maddeler toprak cinsinden değildir. Bedai'de
de böyledir. Bunlarla teyemmüm caiz olmaz.(219) Ayrıca
yanınca kül olan odun, ot ve benzeri şeylerle de teyemmüm
yapılamaz.
354 Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Teyemmüm iki darb'tır
(vuruştur). Bir vuruş yüz içindir. Bir vuruş da
elleredir."(220) Hadis-i Şerifini esas alan Hanefi
Fûkahası: "Teyemmmüm iki vuruştur. Bunlardan birisiyle
yüzünü mesheder. Diğer vuruşta ise, ellerini dirseklerine
kadar mesheder. Hilkatinde bir değişiklik olmasın diye,
toprağın döküleceği kadar ellerini silkeler. Zahir rivayeye
göre; meshin uzuvların her tarafını kaplaması esastır.
Çünkü teyemmüm, abdestin makamına kaim olur. Bu sebeble
parmaklarının arasını hilâllemek ve parmaklardan yüzüğü
çıkarmak gerekir ki, mesh tamam olabilsin"(221) hükmünü
beyan etmiştir. Sonuç olarak; teyemmüm'ün iki rüknü''nü:
"Yüzün tamamını meshetmek" ve "dirseklerle
beraber kolları meshetmek" şeklinde özetlemek
mümkündür.