ETİ YENEN VE YENMEYEN HAYVANLAR.. 2

Karada Yaşıyan Hayvanlar : 2

Kendi Dışkısını Yiyen Hayvanlar : 2

Katır Eti Yenilir Mi?. 3


ETİ YENEN VE YENMEYEN HAYVANLAR

 

Hayvanlar genellikle ikiye ayrılır : Karada yaşayanlar ve deniz­de yaşıyanlar.

Denizde yaşıyan ve vatanı orası olan hayvanlardan sadece ba­lık bütün çeşitleriyle helâldir. Ancak ölüp de suyun üstünde sırtüstü kalan balık yenilmez haramdır.

Bu, Hanefî imamlarının içtihadıdır ve dayanakları da, «Temiz şeyleri helâl kılar, murdar şeyleri haram kılar..» mealin­deki âyettir.[1] Hanefilere göre, denizde yaşayan balıktan başka hnyvanlar HABÂİS  = Murdarlar kapsamına girmektedir.

İmam Mâlik ve ictihad seviyesine yükselen bir cemaate göre, de­nizde yaşıyan hayvanların hepsi istisnasız helâldir. Çünkü Cenâb-ı Hak Kur'ân'da «Deniz avı ve onu yemek size de, gelip geçen yolcu­lara da yararlanılacak bir geçim, olarak helâl kılınmıştır.» buyuru­yor. Deniz avı derken, bundan hiçbir şey istisna etmiyor.[2]

İmam Şafiî'ye göre, deniz domuzu ve köpeği müstesna diğerleri yenilir. Diğer bir rivayette ise, Safiler de bu hususta hiçbir şeyi is­tisna etmemişlerdir.[3]

 

Karada Yaşıyan Hayvanlar :

 

Karada yaşıyan hayvanlar üç kısma ayrılır :

1 — Hiç kanı olmayanlar

2 — Kanı olup akıcı durumda olmayanlar,

3 — Akıcı kanı olanlar..

Hiç kam olmayanlar, çekirge, arı, sinek, örümcek ve benzeri hay­vanlardır ki, çekirge müstesna diğerlerinin eti yenilmez, haramdır. Çekirgenin helâl olduğu ise, sahih hadisle sabit olmuştur.

«Bize iki ölü ve İM de kan helâl kılınmıştır. İki ölü: Balık ve çe­kirgedir. İki kan: Ciğer ve dalaktır.»[4]

Akıcı kanı olmayanlar, yılan, keler ve benzeri haşeratdır. Bun­ların hepsi haramdır. Ancak Şafiî'ye göre, keler müstesna..

Akıcı kanı olanlar ise iki kısma ayrılır: Ehli olanlar ve yabanî sayılanlar. Ehli olanlar, koyun, keçi, deve, sığır, tavuk, kaz, ördek, bu cümledendir ve bunların hepsi de bilicma' helâldir.

Yabani olanlara gelince: Geyik, ceylan, sığır, deve, dağ keçisi bu cümledendir ve bunlar da ümmetin icma'iyle helâldir.

Yabani olup da sonradan ehlileştirilen (evcüleştirilen) köpek, kaplan, aslan, kedi, pars ve benzeri yırtıcı hayvanlar ümmetin ic­ma'iyle haramdır, etleri yenilmez.

Bu mesele hakkındaki genel kaide şöyledir :

Ehli ve yabani hayvanlardan hangilerinin eti yenilir, hangileri­nin yenilmez? Bunları bir bir saymak çok zor olur. Bu bakımdan fu-kaha genel bir kaide tesbit etmiştir: Yırtıcı hayvanlardan parçala­yıcı dişleri (yırtıp parçalayıcı azı dişleri) olan her hayvan ve yırtıcı parçalayıcı pençesi (tırnakları) ve gagası olan her kuş haramdır, ye­nilmez.[5]

 

Kendi Dışkısını Yiyen Hayvanlar :

 

Eti yenen hayvanlardan biri kendi dışkısı veya başka bir hay­vanın dışkısını yerse, bu durumda hemen boğazlanması mekruhtur. Onu bir süre hapsedip temiz yem ile besleyip temizlendiğine kanaat getirdikten sonra kesmek doğru olur.

Ebû Hasen el-Kudrî, bu durumda olan hayvanın bağlanıp te­miz yem verilmesi süresi hakkında belirli bir zaman söylemek müm­kün değildir, demiştir. Nitekim İmam Ebû Hanîfe de ayni anlam ve hükmü taşır mahiyette ictihadda bulunmuştur.

Ancak fukahadan bir kısmı, bu durumda olan devenin kırk gün, sığırın otuz. gün, koyunun yirmi ya da on gün. tavuk üç gün hapsedil­mesini uygun görmüşlerdir.

Evcil merkep haramdır, yabani merkep helâldir. Yaban! evcil-leştirilse, evcil olan da yabanüeşse, hüküm yine aynidir değişmez.[6]

At eti îmam Ebû Hanîfe'ye göre mekruhtur, tmameyn'e göre mekruh değildir. Ancak buradaki kerahetten maksat, tahrîmi oldu­ğudur. Fukahanm yorumu bu anlamdadır. [7]Atın sütü de eti hükmündedir. Türkçemizde buna KIMIZ denilir.

îmam Serahsî bu mesele hakkında görüşünü şöyle açıklamıştır: «İmam Ebû Hanîfe'nin içtihadı ihtiyata daha uygundur. Imameyn'in içtihadında ise genişlik ve kolaylık vardır.»

Her iki ictihadla amel etmek caizdir. Şafiî'nin de içtihadı, ima-meynin içtihadı doğrultusundadır. [8]

 

Katır Eti Yenilir Mi?

 

Her üç imama göre de mekruhtur, yenilmez. Şu şartla ki, baba­sının at olması gerekir. Babası merkep, anası at olursa, bazı ilim adamlarına göre o zaman mekruh değildir.[9]

 



[1] A'raf Sûresi : 157.

[2] Mâide Sûresi -. 96 - Mecmau'l-Enhür : 2/514 - Dersaadet : 1317.

[3] Mecmau'l-Enhür.

Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: 4/52.

[4] İbn Mace - İbn Asâkir - Beyhâki - El-Hakim - îbn Ömer'den.

[5] Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: 4/53.

[6] Şerhü'l-Tahâvi.

[7] Fetâvâ-yi Kadıhan.

[8] Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: 4/54.

[9] Ez-Zahîre - Burhanettin Mahmut.

Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: 4/54.