AYAKKABIYLA
NAMAZ KILMAK
“Bazen yalın
ayak, bazen de ayakkabıları
ayağında olduğu hâlde namaz kılardı.”[1]
Bu şekilde
namaz kılmayı
ümmetine mübah kılmış ve şöyle buyurmuştur:
“Herhangi biriniz namaz kılmak istediğinde
ayakkabılarını ya giyip
onlarla namazı kılsın ya da onları çıkarıp
ayaklarının arasına koysun; onlarla başkasına rahatsızlık ve sıkıntı vermesin.”[2]
Bazen de ayakkabıyla namaz kılınması
hususunda ısrarla durmuş, şöyle buyurmuştur:
“Yahudilere muhalefet edin! Çünkü onlar, ne ayakkabılarıyla
ne de mestleriyle namaz kılarlar.”[3]
Bazen namaz esnasında ayakkabılarını çıkarır, sonra namazına
bu hâlde devam ederdi. Ebû Saîd el-Hudrî şöyle demiştir:
“Rasûlullah (s.a.v.) bir gün bize namaz
kıldırıyordu. Namazda olduğu hâlde ayakkabılarını çıkardı ve sol tarafına koydu.
Bunu gören cemaat de ayakkabılarını çıkardılar. Rasûlullah (s.a.v.) namazı
bitirince: “Ayakkabılarınızı niçin çıkardınız?” diye sordu. Cemaat: “Senin,
ayakkabılarını çıkardığını görünce, biz de ayakkabılarımızı çıkardık.”
dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Cebrail bana gelerek, ayakkabılarımda pislik
-veya eza- (bir rivayette: necaset) olduğunu haber verdi; ben de ayakkabılarımı
çıkardım. Sizden bir kimse mescide geldiği zaman ayakkabılarına baksın,
onlarda pislik -veya eza- (bir rivayette: necaset) görürse, onu silsin ve
sonra onlarla namaz kılsın.”[4]
“Hz. Peygamber (s.a.v.) namaz esnasında ayakkabılarını
çıkardığı zaman onları sol tarafına koyardı.”[5] Şöyle
buyururdu:
“Biriniz namaz kılmak istediğinde ayakkabılarını
sağ tarafına koymasın. Sol tarafına da koymasın; çünkü onun solu, başka bir
kimsenin sağı olur. Eğer sol tarafında kimse yoksa o zaman soluna koyabilir;
fakat sol tarafında da biri varsa, o zaman onları ayaklarının arasına koysun.”[6]
[1] Ebû Davud ve İbn Mâce. Hadis, Tahâvî’nin de
belirttiği üzere mütevatirdir.
[Ebû
Dâvud, Salât 88 (653), c.3, s.13; İbn Mâce, İkametü's-salât 66 (1038), c. 3, s.
343. Mütercim]
[2] Ebû Davud ve Bezzâr (“Zevâid”inde, 53)
rivâyet etmiştir. Hâkim, hadisin sahih olduğunu söylemiş, Zehebî de bu
görüşünde ona katılmıştır.
[Ebû
Dâvud, Salât 89 (655), c.3, s.16. Mütercim]
[3] Ebû Davud ve Bezzâr (“Zevâid”inde, 53)
rivâyet etmiştir. Hâkim, hadisin sahih olduğunu söylemiş, Zehebî bu görüşünde
ona katılmıştır.
[Ebû
Dâvud, Salât 88 (652), c.3, s.12. Mütercim]
[4] Ebû Davud, İbn Huzeyme ve Hâkim. Hâkim,
hadisin sahih olduğunu söylemiş; Zehebî ve İmam Nevevî de bu görüşünde ona
katılmışlardır. Birinci rivâyet, “el-İrvâ” (284) adlı kitabımda tahriç edilmiştir.
[Ebû Dâvud, Salât 88, (650, 651). Hadis hakkında şu açıklamalar yapılmıştır:
1-Hadiste geçen “eza”dan maksat, temiz olsa bile pis kabul edilen, görünce hoşa
gitmeyen şeydir. 2-Hadis ayakkabı ile namaz kılınabileceğine delildir.
3-Hadis, ayakkabıda gözle görülen pisliğin silinip atılmasıyla ayakkabının
temizlenmiş olacağını ve onunla namaz kılınabileceğine delildir. 4-Hattâbî bu
hadisten: "Bir kimse elbisesinde pislik olduğunu fark etmeden namaz kılıp
sonra fark edecek olsa, namazı geçerlidir, yeniden kılması gerekmez"
hükmünü çıkarmıştır. 5-Resûlullah'ın sözlerine uymak vacip olduğu gibi
fiillerine uymak da vaciptir. Zira ashab, onun, ayakkabısını çıkardığını
görünce derhal ayakkabılarını çıkarmışlardır. 6-Amel-i yesir (az iş, fiil)
namazı bozmaz. (Kütüb-i Sitte Muhtasarı tercümesi ve Şerhi, İbrahim Canan,
c.8, s.519) Mütercim]
[5] Ebû Davud, Nesâî ve sahih bir senedle İbn
Huzeyme (1/110/2) rivâyet etmiştir.
[Ebû
Dâvud, Salât 88 (648), c.3, s.7; Nesaî, Kıble 25 (776), c.3, 466; İbn Mâce,
İkametü's-salât 205 (1431), c. 4, s. 254. Mütercim]
[6] Ebû Davud, İbn Huzeyme ve Hâkim. Hâkim,
hadisin sahih olduğunu söylemiş; Zehebî ve İmam Nevevî de bu görüşünde ona
katılmışlardır. Birinci rivâyet, “el-İrvâ” (284) adlı kitabımda tahriç
edilmiştir.
[Ebû Dâvud, Salât 89 (654), c. 3, s. 15.
Mütercim]