448 - Soru: Hamama gitmek caiz midir? Şayet buna müsaade
varsa dayandığı şartlar nelerdir? Bu hususta erkek ile kadın arasında bir fark
var mıdır?
Cevap: Bir kimse, başka bir şahsın bulunduğu hamama girebilmesi için, altını
göstermeyecek kalınlıkta bir peştemal ile, göbekten diz kapağının altına kadar
olan kısmı örtmesi gerekir.
Peygamber (sav) bir Hadis-i Şeriflerinde şöyle buyurmaktadır: "Kim Allah'a (cc)
ve ahiret gününe iman ederse peştemalsız olarak hamama girmesin." Dikkat
edilirse, verilen bir müsaade, peştemale sarınılmış olarak girme şartına
bağlanmıştır. Hadisin başlangıcında, Allah'a (cc) ve ahirete iman eden kimsenin bu
yolda hareket etmesi gerektiğine işaret olunmaktadır. Bu mevzua açıklık getiren
Hadis-i Şeriflerde, "ancak peştemal ile" kayd-ı ihtirazisi, gelişi güzel
hamama girme serbestliğim ortadan kaldırmaktadır.
Hamama girecek kimse, bu hususa riayet etmekle beraber, hamamda bulunan diğer kimselerin
de buna riayet edip etmediklerini dikkate alacaktır. Şayet onlar, açık-saçık bir
halde bulunuyorlarsa ve söylendiği zaman söz kabul etmeyecek takımdan kimseler ise,
onların bulundukları umumi yerde değil, hususi banyo kiralayıp orada yıkanması
gerekecektir.
Kadınların hamama gitmesine gelince; Peygamber Efendimiz'in (sav) bir Hadis-i Şerifleri
bu hususa açıklık getirmektedir. Şöyle ki: "Sizin için Acem diyarı feth
olunacaktır. Orada, hamam denilen binalar göreceksiniz. Erkekler oraya peştemal ile
(örtünerek) girsinler. Hasta ve lohusa kadınlardan başkasını oraya girmekten men
ediniz." Hadis-i Şerifte gösterilen bir mazeret olmadıkça kadının hamama
gitmesine müsaade edilmemiştir.
Resul-i Ekrem (sav) Efendimiz başka bir Hadis-i Şeriflerinde şöyle buyurmaktadırlar:
"Kim Allah'a (cc) ve ahiret gününe iman ederse, peştemalsız olarak hamama
girmesin. Kim Allah'a ve ahiret gününe inanırsa karısını hamama sokmasın."
Muterem Peygamber Efendimiz'in (sav) Allah'a (cc) ve ahiret gününe inanma şartına
bağlayarak getirdiği bu engellemeyi, diğer bir Hadis-i Şerif teşrih etmektedir:
"Yapıların şerlisi hamamdır. Orada sesler yükseltilir, avret (olan mahal)ler
açılır. Kim oraya girerse, ancak örtünmüş olarak girsin."
Dinimizin kabul ettiği bir mazereti bulunan kadın, hamamın herkese açık bulunan
yerinde değil de hususi olarak tuttuğu bir banyoda yıkanmalıdır. Böylelikle, kimse
onun avret mahallini görmemiş, kendisi de başkasının avret mahalline bakmamış olur.
Bu imkana sahip olmayan kadının, evinde yıkanması en doğru yoldur.
Müslüman bir kadının, avret sayılan uzuvlarını, gayrimüslim kadınların önünde
açması helal değildir. Zira Cenab-ı Hak (cc), bir Ayet-i Kerimede, "kendi
kadınları" buyurmaktadır. Bundan maksadın Müslüman kadınlar olduğu
tefsirlerde açıklanmaktadır. Hazret-i Ömer (ra) Efendimiz, "Allah'a (cc) ve
ahiret gününe inanan bir kadının, Allah'a (cc) eş tutan bir kadının yanında
başörtüsünü açması helal değildir" buyurmuştur. Hak ile batılı, keskin
çizgilerle ve kesin ifade ile ayıran Hazret-i Faruk, başörtüsünü açmaya müsaade
etmemiştir. Zamanımızın kadını, çıplaklık yarışında üzerinden atmadık çok
az şey bırakmış ve açık bıraktığı yerler, kapalı kısımlardan fazla bir duruma
gelmiştir.
Hazret-i Ömer (ra), Ebu Ubeyde bin Cerrah'a (ra) yazmış olduğu bir emirnamede şöyle
talimat vermiştir: "Bana (şöyle bir haber) ulaştı: Gayrimüslim kadınlar,
Müslüman kadınlarla birlikte hamama giriyorlarmış. Bu davranışa engel ol ve
aralarına perde çek. Çünkü, soyunmuş bulunan Müslüman bir kadını, gayrimüslim
bir kadının görmesi caiz değildir." İbni Abbas (ra) da şöyle buyurmaktadır:
"Müslüman bir kadını, Yahudi ve Hıristiyan kadınların görmesi helal
değildir. (Müslüman kadınların mahrem yerlerini) kocalarına anlatmamaları için (bu
yasaklanmış)tır.
Fazilet sahibi Müslüman bir kadının, fahişe bir kadının bulunduğu yerde de aynı
dikkati göstermesi gerekir. Zira düşük ahlaklı bir kadın, kendisiyle zina eden
erkeklere, bu kadının güzelliklerini vazfederek bir yuvanın yıkılmasına sebep
olabilir.
Ebu Ubeyde bin Cerrah (ra) şöyle demiştir: "Yüzünü beyazlaştırmaktan başka
bir dileği olmaksızın, özürsüz olarak hamama giren herhangi bir kadının, yüzlerin
ağardığı günde yüzünü Allah karartacaktır." Bir şairimiz ne güzel ifade
etmiş:
Tinetin napak iken, girme çık germabe'den
Evvela tathir-i kalp et, sonra tathir-i beden
449 - Soru: Erkekler veya kadınlar hamama girdikleri vakit avret mahallerini
açabilirler mi?
Cevap: Açamazlar. Banyo yapılan yer, 5 arşın kare veya daha fazla olursa avret
mahallerini kapalı bulundurmak şarttır.
450 - Soru: Kıbleye karşı küçük veya büyük abdest bozmanın hatalı olup
olmadığını açıklayınız?
Cevap: Elbette hatalıdır ve bunu sormak bile zaittir. Harama yakın bir mekruhtur.
451 - Soru: Dikilmiş halde iken bevil yapmak, acele bir iş bulunması halinde caiz olur
mu?
Cevap: İşin ve çişin acele olması, şer'i hükümleri ihmale delil ve müsaade
olarak alınamaz. Ayağında sakatlığı bulunmayan bir kimsenin dikildiği yerden abdest
bozması caiz görülemez.
452 - Soru: 500 liralıkların üzerindeki resimde Ayet-i Kerime göze
çarpmaktadır. Buna göre ayete yapılması gereken hürmet yapılmamakta ve tuvalet
dahil meşru olmayan yerlerde kullanılmaktadır. Bu sebeple bazen mecbur kaldığım
ve belden aşağıya koyduğum veya bu para üzerimde iken tuvalete girdiğim oluyor.
Bunun bir mahzuru var mı, ne yapmamız gerekir?
Cevap: 500 TL'nin üzerinde bulunan ayet sebebiyle, onunla helaya girmemeli ve
abdestsiz el sürülmemelidir.
453 - Soru: Tuvalete tükürmek nasıl bir harekettir?
Cevap: Bu davranış, doğru görülmeyen bir harekettir. Tükrüğün içinde ekmek
kınntısı ve yemek artığı bulunabileceğinden bundan sakınmalıdır.
454 - Behce Fetvalarından: "Helada abdest alana tesbihatı (ve duaları) terk etmek
gerekir" (H.Ec. 1/5)
Açıklama: Zaruret halinde helada abdest alınabilir. Tren yolculuğunda olduğu
gibi. Ancak, helanın kirli bir yer olması sebebiyle abdestle ilgili duaları okumamak
icap eder.
455 - Soru: Erkek ve kadın, kimsenin bulunmadığı bir yerde yıkanırken tamamen
çıplak olarak bulunabilir mi?
Cevap: Meleklerden haya edip böyle yakışıksız bir duruma düşmemelidir.
456 - Soru: Tuvaletin içinde veya çok yakınında Allah'ın (cc) ismi söylenir mi? Bu
hususu açıklarsanız memnun kalırım?
Cevap: Tuvaletin ancak dış kısmında Cenab-ı Hakk'ın adını anmakta bir mahzur
yoktur. Fakat helanın içinde Allah'ın(cc) adını anmak doğru değildir. Mahallin
pisliği itibariyle Rabbimizin mübarek isminin orada anılması doğru görülmemektedir.