1413 - Soru: Kurban kesmenin hükmünü açıklar mısınız?
Cevap: Memeketinde mukim, hür, nisap derecesinde bir mala sahip bulunan bir
Müslümanın kurban kesmesi vacibtir.
1414 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Zeydin, kurbanının derisini satıp bedeli
ile kendisi veya hizmetçisi için faydalanması caiz olmaz" (h.Ec. 2/161)
Açıklama: Bu yasaklama, deri parasından faydalanma hususundadır. Fakat onun ile çanak
vesaire gibi demirbaş bir şey almasına müsaade verilmiştir.
1415 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Zeyd, kurbanının derisini evinde
kullanarak faydalansa caiz olur" (H.Ec. 2/161)
Açıklama: Deriyi tabaklayıp yaygı veya seccade olarak kullanmakta hiçbir kerahet
yoktur. Engelleyici hükümler, derinin satılıp parasını harcamak istikametindedir.
1416 - Soru: Koyun ve keçisi bulunan zengin bir kimse başkasından hayvan alıp
besleyip (kurban olarak) kesebilir mi?
Cevap: Dilediği şekilde hareket edebilir. İster kendi sürüsünden tutup keser,
isterse başkasından satın alıp kurban eder.
1417 - Soru: Nisaba malik olmayan bir fakir kurban kesse ne olur?
Cevap: Bazı kimseler, "fakirin keseceği kurban adak olur, etinden yiyemez"
demişlerse de yenilebileceğini söyleyenler de vardır. Şayet fakir, adak yapmadan bir
koyun almış ve kurban etmişse kendi ve aile efradı o kurbanın etini yiyebilirler.
(Büyük İslam İlmihali, 7. kitap madde: 277)
1418 - Soru: Benim üç daireli bir evim var. Bu dairelerden ayda 2.5 cumhuriyet altını
geliyor. Şu anda bu dairelerin yapımı için 80 cumhuriyet altını borca girmiş
durumdayım. Bu durumda bana kurban kesmek vacib midir?
Cevap: Sahibi bulunduğunuz üç daireden biri, asli ihtiyaç olarak sizin
oturacağınız binadır. Geri kalan iki kat ise akar olup, bunların değerini
borcunuzdan düştüğünüz zaman, kurban kesme nisabına malik olacağınız ortaya
çıkmaktadır. Netice itibariyle, kurban kesmeniz vacibtir.
1419 - Soru: Bizim buralardaki ihtiyarlar, "Biz eskiden kurbanları bir sene
kendimize keser, bir sene kadına keserdik. Fakat şimdi kurbanı erkeğin kesmesi
lazımdır" diyorlar. Bu hususta bilgi verir misiniz?
Cevap: Kadın ve erkeğin her ikisi de zengin ise ikisinin de kurban kesmesi gerekir.
Para kadının olur da kocası keserse, kadın borçlu kalır. Bunun aksi de böyledir.
Yani para erkeğin olur da kurbanı kadın kesecek olursa erkek borçlu kalır.
1420 - Soru: Bizim bu havalide bir durum var: Kurban kesecek şahıs, 15 gün
varken tıraş olmaz, tırnak kesmez ve hamam yapmaz. Bu durum dinen doğru mudur?
Cevap: Kurban kesecek kimsenin, hacılara benzemek maksadı ile, Zilhicce ayı
girdiğinden itibaren bayrama kadar tıraş olmayı ve tırnak kesmeyi bayram gününe
kadar bırakması müstehabtır. Ancak, böyle yapacak bir kimse, Zilhicce ayı girmezden
bir iki gün önce bu gibi temizlikleri yapmalıdır. Esasen uzamış tırnaklarını
kesmek sünnettir. Sünnetin yapılması müstehabtan daha önde gelir. Yıkanmakta
hiçbir mahzur yoktur.
1421 - Soru: Bir adamın traktörü var. Aynı zamanda borçlu bulunmaktadır. Bu
kimse kurban kesecek mi?
Cevap: Bir tek traktör, sahibinin çift aletidir. Bu sebeple kurban nisabında
traktörün değeri hesaplanmaz. Başka borcu da bulunduğuna göre kurban kesmek vacib
değildir. Onun elindeki traktör diğer sanatkarların aleti gibidir. Değeri ne olursa
olsun kurban nisabına dahil edilmez.
1422 - Soru: Babası zengin bulunan bir evlat, kendi malı olmadığı halde
kurban kesebilir mi? Babasından izinsiz veya izinli olarak mı kesmesi gerekir,
bu hususta ölçü nedir.
Cevap: O kimse, kurban kesmek mecburiyetinde değildir. Fakat, kendi parası ile
kurban alıp kesebilir. Bunun için babasından izin alması da gerekmez.
1423 - Soru: Ölmüş babası için kurban kesiyorlar. Önce kendisine kesmek şart
mıdır? Yoksa kendisine hiç kesmeden ilk olarak ölmüş babasına (veya annesine)
kesebilir mi?
Cevap: Zengin olan bir kimse, kendisine kurban kesmekle beraber, babasına da kesecek
olsa caizdir. Fakat, kendisi için keseceği kurbanı, babası adına kesmesiyle kendisi
borçlu kalır.
1424 - Soru: Bir şahıs, kendi evinde beslediği ve iki yaşını doldurmuş bir
sığırı kurban etmek istiyor. Fakat yalnız şahsına çok olacağı için dışardan
yanına altı kişi daha temin edip, hepsinin niyeti kurban olarak kesmek şartı ile
ortak olsalar ve hayvan sahibi diğerlerinden hisselerine düşen parayı alıp bu
hayvanı kurban olarak kesseler bu kurban caiz olur mu?
Cevap: Evet, caiz olur. Ancak bu, kerahetle caiz olan bir müsaade olmaktadır.
Çünkü önce kurban olarak kesmeye karar vermiş, sonra hayvanın tutarı fazla gelince
cimrilik hissine kapılmış ve kendine ortak aramaya kalkmıştır. Allah (cc) yolunda
cimriliğe kapıldığı için kerahatle caiz olmaktadır.
1425 - Soru: Hz İsmail'e bedel olmak üzere taraf-ı ilahiden gönderilen koç nereden
gelmiştir ve kime ait idi?
Cevap: Maide suresinin 27. Ayet-i Kerimesinde geçen ve Hz. Adem'in iki oğlundan biri
olan Habil'in Allah (cc) için takdim ettiği koçtur. Kabil, ziraatçı idi. Habil ise
koyunculuk yapıyordu. Kabil, bir tutam başak ile; Habil de bir koyun takdim etmek
suretiyle Allah'ın (cc) rızasına yaklaşmak istemişlerdi. Kabil iman etmiş
olmadığı için onun Allah (cc) için ayırdığı bir tutam başağı değil, Habil'in
koçu kabul olundu ve Hz. İsmail'in bıçaktan kurtarılacağı zamana kadar cennette
otlamıştı. İşte bu koç, iki defa Allah (cc) yolunda takdim olunmuştur. (Tefsir-i
Kurtubi, c. 6, s. 1347)
1426 - Soru: Hz. İbrahim ve Hz. İsmail aleyhisselamdan önceki insanlar kurban
kesiyorlar mıydı?
Cevap: Evet, yeryüzünde insanoğlu varolduğu günden beri semavi dinlerin
emirlerine uyarak kurban kesildiğinin izlerine rastlanmaktadır. Sure-i Maide'nin 27.
ayetinin tefsirinde Hz. Adem'in oğlu Habil'in bir koçu kurban ettiği (Kurtubi
tefsirinin c. 6, s. 134)'de ifade edilmektedir.
1427 - Soru: Bir kimsenin, babasından ayrı, evi ve kazancı var. Fakat aralarında
karşılıklı yardımlaşma eksik değil. Söz temsili, babası köyde oğlununun, bulgur
ve tarhana gibi senelik iaşesini temin ediyor; oğlu da gerekli para yardımında
bulunuyor. Çocuk, babasının malı bulunan bir koyunu, para karşılığı satın alıp
kurban olarak kesebilir mi?
Cevap: Bir çocuk, babası ile ticari muamelede bulunabilir. "Aldım
sattım" diye yaptıkları akid geçerlidir. Bu sebeple, babasının sattığı bir
koyunu, bedeli karşılığında satın alıp, kurban etmesinde hiçbir mahzur yoktur.
Aralarında cereyan eden yardımlaşma ise karşılıklı hediyeleşmedir.
1428 - Soru: Kendine kurban düşen bir babanın, yanında beraber oturdukları
bir de oğlu var. Bu oğlan, babasından ayrı kurban kesecek mi?
Cevap: Eğer oğlanın kendisine mahsus nisab miktarı kadar parası varsa kurban
kesmesi icap eder. Ayrı ev sahibi olmak şart değildir. Hanefi mezhebine göre, bir evin
içinde kaç tane zengin varsa, hepsine ayrı ayrı kurban kesmek icap eder. Şayet bu
baba-oğul, Şafii mezhebinde ise babanın kestiği kurban hane halkı için yeterlidir.
Zira, Şafii mezhebine göre kurban, sünnet-i kifayedir.
1429 - Soru: Bir kimse malını ve mülkünü satıp bir araba veya benzeri bir vasıta
satın almış. Bundan başka kaynağı da yok. Bu kimseye kurban kesmek vacib midir?
Cevap: O vasıtadan başka elinde nisab miktarı kadar para yoksa kurban düşmez.
Şayet bahsi geçen miktarda parası varsa kurban kesmesi gerekir.
1430 - Soru: Bu kurbanın bayram günü kesildiğine dair Resulullah (sav) veya ashabtan
bir delil gösterir misiniz?
Cevap: Haneş (ra), Hz. Ali'yi (ra) iki adet koç keserken görmüş, "Bu
nedir?" diye sorduğu zaman, Resulullah'ın (sav) kendisi için kurban kesivermesini
vasiyet ettiğini haber vermiş ve bu vasiyeti için birini onun adına kestiğini
söylemiş. (Sünen-i Ebu Davud, c. 3, s. 94). Bu hadis, hem Resulullah Efendimiz'in (sav)
vasiyette bulunması suretiyle hem de sahabenin fi'liyle ölü için kurban kesmenin
meşruiyetini ortaya koymaktadır. (Daha geniş bilgi için Kırk Mevzuda Kırk Hadis
kitabımızın 159. sayfasına bakınız)
1431 - Soru: Bir kadının 80.18 gram altını olsa, ona zekat farz olduğu gibi kurban
kesmek de vacib olur mu?
Cevap: Bu miktar altını bulunan bir kadına, zekat farz ve kurban kesmek de vacib
olur.
1432 - Soru: Sığır veya deveyi ortaklaşa kesecek olanların hepsinin aynı niyette
kesmeleri şart mıdır? Sualimi biraz açmak istiyorum. Biri zenginliğin gerektirdiği uhdiyye kurbanı, diğeri haccı kıran için kesilecek kurbanı, bir başkası akika
kurbanı gibi niyetlerle ortaklaşa deve veya sığır kesebilirler mi?
Cevap: Cenab-ı Hakk'a yakınlık niyetiyle kesilecek kurbanların hepsinde ortaklık
caiz görülmüştür. İbadetlerin müttehid olması, hepsinin aynı kurban çeşidine
ait olması muvafık ise de şart değildir.
1433 - Soru: Kurban nisabına ilk defa sahip olan bir kimsenin, kurban kesmesinin vacib
olması için bir yıl beklemesi gerekir mi?
Cevap: Hayır, böyle bir şart yoktur. Hatta bayram günlerinde bile bu miktar paraya
sahip olacak bir kimse, derhal kurban kesme mükellefiyeti altına girer. Kurban
nisabında nema şartı aranmadığı gibi, havelan-ı havil (yıllanmış olma) şartı
aranmaz ve havayic-i asliyyeden fazla olarak bulunan
giyecek ve meskenler bile kurban nisabına katılarak hesaplanır.
1434 - Soru: Fakir bir kimsenin aldığı kurbanda, kurban olmaya engel teşkil
eden ayıplardan biri, alındıktan sonra hasıl olsa, onu kurban olarak kesmesi
caiz olur mu?
Cevap: Bir iş daraldığı zaman kolaylaşır, kolaylaştıkça daralır. Fakirin
mali durumundaki darlık, mükellefiyetinde genişlik meydana getirir. Bu itibarla onun
aldığı kurbanda meydana gelen bir ayıp, onu kurban etmesine engel olmaz. Hatta fakir
bu ayıplardan biri kendisinde bulunan bir hayvanı alıp kurban etse de caizdir. (Büyük
İslam İlmihali, Kurban bahsi, madde: 13)
1435 - Soru: Bir kimsenin kendi malından alacağı kurbanlıklardan birini veya
deve, sığır gibi hayvanlardan bir hissesini küçük çocuğu için kurban olarak
kesmesi caiz midir?
Cevap: Evet, caizdir.
1436 - Soru: Bir fakir bir kurban satın alsa, aldığı kurbanlık kaybolsa, onun
yerine başka bir hayvan alıp kestikten sonra ilk aldığı bulunsa ne yapması
gerekir?
Cevap: Bulunan bu kurbanlığı da kesmesi gerekir. Çünkü, kendisine kurban vacib
değil iken aldığı bu kurbanlık kurban olarak belirlenmiş ve kurban olmasını
iltizam etmiş olmaktadır. Aynı durum zenginin başına gelse, bulunan kurbanlığı
kesmesi gerekmez. Zira onun yerine başkasını almış, kesmiş ve kurban vecibesini
yerine getirmiş olmaktadır.
1437 - Netice Fetvalarından: "Zeyd, kendi malından bir koyun satın alıp
ölmüş bulunan bir kimse için Kurban Bayramı gününde kurban etse, o kurbanın
etinden kendisinin yemesi ve başkasına yedirmesi caiz olur" (H.Ec. 2/161)
Açıklama: Bu cevaz, "kendi malından" kayd-i ihtirazisinden de
anlaşıldığı üzere, kişinin bir hayırhahlık olarak kendi parası ile alıp kesmesi
halindedir. Ölen kimsenin vasiyeti üzerine, onun bıraktığı paradan kesmesi halinde,
kesiveren şahıs o kurbanın etinden yiyemez. Bir de bu kurbanın bayram günlerinden
birinde kesilmesi gerekir. Halkın arasındaki arefe günü kesileceğine dair kanaat
yanlıştır.
1438 - Behce Fetvalarından: "Zeyd, kurban yapmak için aldığı koyunu,
"İnşaallah bayram namazından sonra gelir keserim" diyerek medrese
talebesinden Amr'a emanet olarak bıraksa, Amr, Zeyd gelmeden önce ve Zeyd'den izinsiz o
koyunu Zeyd için kesmiş olsa, Zeyd'den kurban (borcu) düşmüş olur" (H.Ec.
2/161)
1439 - Ali Efendi Fetvalarından: "Küçük (yaştaki) çocuğun babası,
çocuğun malından bir kurban satın alıp, çocuk için Kurban Bayramı günü kesse,
ödeme (cezası) lazım gelmez" (H.Ec. 2/161)
Açıklama: Zengin olan çocuğa kurban lazım gelmez. Hal böyle iken, babası onun
malından ve onun adına kurban alıp kesecek olsa onu ödemekle cezalandırılmaz. Esasen
çocuğa kurban vacip olup olmadığı Hanefi müctehidleri arasında ihtilaflıdır.
İmam-ı Azam ve İmam Ebu Yusuf'a göre, zengin bulunan çocuk için kurban vacibtir,
kesilir. Zira bu iki müctehide göre buluğ şart değildir. İmam Muhammed buluğu ve
akıllı olmayı şart olarak kabul etmiştir. Bu sebeple çocuk için kurban kesmek
gerekmez. Velisi kesecek olursa ödemesi icap eder. Fetva, İmam-ı Azam ve İmam Ebu
Yusuf'un görüşleri esas alınarak verilmiş olmaktadır.
1440 - Soru: Kurban kesecek şahsın akıllı olması şart mıdır? Zengin bulunan bir
mecnunun malından sadaka-i fıtır verildiği gibi, velisi tarafından kurban da
kesilecek midir?
Cevap: İmam-ı Azam ile İmam Ebu Yusuf kurbanın vücubunda akıllı olmayı şart
koşmamışlardır. Velilerin bunlar adına kurban alıp kesivermesi icap eder. İmam
Muhammed kurbanın vacib olması için, mükellefin akıllı ve buluğ çağına
ulaşmasını şart koşmuştur. Fetva da buna göre verilmiştir.
1441 - Ali Efendi Fetvalarından: "Küçük çocuğun malından kurban vacip
olmaz" (H.Ec. 2/161)
1442 - Soru: Zengin şahsın almış olduğu kurbanlık arefe günü ölmüş olsa,
yerine başka alıp kesecek mi?
Cevap: Evet, kesmesi gerekir.
1443 - Soru: Fakirin aldığı kurban, kesilmeden önce ölmüş bulunsa, yenisini
alıp kesmesi gerekir mi?
Cevap: Hayır, gerekmez. Çünkü fakire esasında kurban vacib değildir. Almış
olduğunun ölmesi halinde tekrar alması icab etmez.
1444 - Soru: Ehl-i kitabın kestiği yenilir, deniliyor. Bunun dayandığı bir şart var
mıdır?
Cevap: Elbette vardır. İslami boğazlama usulüne uygun olarak kesilmesi gerekir. Bu
usul, kesecek ehli kitabın (Hıristiyan veya Yahudinin) "Bismillah" veya bunun
karşılığı olan bir sözü kendi diline göre söylemesi ve hayvanın boğazından
kesmek suretiyle nefes ve yem boruları ile Vedecan adı verilen iki damarın kesilmesi
gerekir. Bu usul terkedilecek olsa; yani "Bismi Rabbine'l-mesih" diyerek kesmiş
olsa, bahsedilen borular ve damarlar kesilmiş olsa bile gene yenilmez. Veya hayvanın
başına tokmakla vurup öldürdükten sonra boğazını kesmiş olsa "Natiha"
durumuna geleceği için yenilmez. Birinci şıkta, o kimse "İsa aleyhisselamı
Rab" kabul ettiği; ikinci şıkta, boğazlamayı peşinen terkettiği için kestiği
yenilmez.
1445 - Soru: Ehl-i kitap bu usule riayet edecek olsa onun kesmesi, bir Müslümanın
kesmesine denk olabilir mi?
Cevap: Meselenin çok hassas bir noktasından yakalamış oldunuz. Bu hususta İmam
Malik'in görüşü, ehl-i kitap, bahsedilen şartları yerine getirse bile,
Müslümanların yiyeceği hayvanı kesmesi caiz değildir. Hanefi, Şafii ve Hanbeli
mezheplerine göre kerahet vardır.
1446 - Abdürrahim Fetvalarından: "Kurbanın etinden hibe yolu ile
gayrimüslimlere vermekte beis yoktur" (H.Ec. 2/161)
Açıklama: Nezaket dini olan İslam, komşulardan gayrimüslime bile vazifelerimizin
olacağını açıklamıştır. Onlara sadaka verilemeyeceğini açıklayan dinimiz, hibe
yolu ile bir şey verebileceğimizi, hatta bu niyetle kurban etinden de ikramda
bulunabileceğimizi hükme bağlamıştır.
1447 - Soru: Bir aile reisi hacca gitse, evdeki evladı onun adına kurban
keser mi, kesmese de caiz olur mu?
Cevap: Malın sahibi, hacca gittiği zaman, misafir durumunda olduğundan,
memleketindeki çocukları onun namına kurban kesmezler. Şayet o kimse, Mekke-i
Mükerreme'de 15 gün veya daha fazla kalmaya karar vermiş ise o zaman kendisi Mekke'de
haccın kurbanından başka bir de "Udhiyye" kurbanı keser.