1821 - Soru: Tecdid-i nikah yapılırken, ilk defa kıyılmasında olduğu gibi, şahit
bulundurulması şart mı? Kadının vekaleti olmadan tecdid-i nikah yapılır mı?
Cevap: Camilerde haftanın belirli günlerinde yapılan ve "Tecdid-i nikah" diye
ifade edilen tatbikat dine uygun bir harekettir. Ancak, bu uygulama ile nikahlanacak
kadın için veya boşanma lafzı ile vaki olan ayrılmada yapılması gereken akitten
biraz farklı bulunmaktadır. Bu, bir nikah akti değil, esasen mevcut bulunan nikah
bağındaki zayıflamayı pekiştirme ve yenileme muamelesidir. Bir kimsenin ağzından
küfür lafzı çıksa, kopan iman bağı ile birlikte nikah da kopar. Kelime-i Şehadet
ile imana sahip olunca nikah da avdet eder. Binaenaleyh, nikah tazelemekte nikah akdindeki
şartlar aranmamalıdır. Nikah akdine benzemesi sebebiyle cemaat de birbirinin şahidi
olmaktadır.
1822 - Soru: Bir kimse ailesini bir defa boşamış olsa, bu kimsenin nikahı
nasıl tazelenir? Ve o zaman şahit lazım mıdır?
Cevap: O, boşanmanın şekline bağlıdır. Talak-ı bayin ile boşamış ise, iki
tane şahidin huzurunda ve usul-i şer'isi dairesinde nikahın akdi gerekir. Talak-ı
ric'i ise, boşamanın üzerinden de üç adet görecek kadar bir zaman geçmemişse
karısına müracaatı ile, yani "Sen, eskiden olduğu gibi benim zevcemsin"
demesi veya onun yatağına girip yatması ile nikah yerine gelmiş olur. Talak-ı
ric'inin üzerinden üç adet görecek bir zaman geçince talak-ı bayin'e döneceğinden,
yeniden nikah akdi lazım gelir.
1823 - Soru: Bir kimsenin ailesi kendi isteği ile ayrılsa ve 3-4 ay geçtikten sonra
geri gelmeyi arzu etse, kabul edilmediği takdirde kişiye dini bir ceza var mıdır?
Cevap: Bu ayrılış, evi terkedip gitmek suretiyle olmuşsa, herhangi bir şarta
bağlı olmaksızın geri gelebilir. Şayet 1 veya 2 talakla boşanmak suretiyle
ayrılmış ise, yeniden bir nikahla evlenmelerinde zarar yoktur.
1824 - Soru: Cuma ve pazartesi akşamları, camilerimizde tecdid-i nikah yapılmaktadır.
Bunun dinimizdeki hükmü nedir?
Cevap: Bu iş, meşru bir hareket olup dinimize aykırı bir tarafı yoktur. Bu, bir
nikah akdi değil, ağızdan çıkan bazı sözlerle zayıflayan nikah bağını
kuvvetlendirmektir. Her hafta veya ayda bir yapılmalıdır, (İbni Abidin c. l, s. 39)
1825 - Soru: Bazı namazların arkasında yapılan iman tazeleme ve nikah
yenileme işi, namaz sonunda duadan önce mi yoksa duanın peşinden mi yapılacak?
Cevap: Duadan sonra yapılması daha uygundur.
1826 - Soru: Cuma akşamları imamın cemaate tecdid-i nikah yaptırması meşru mudur?
Eğer meşru ise hangi kitapta yazar?
Cevap: İmamın cemaat huzurunda yaptırdığı tecdid-i nikah meşru olup, İbni
Abidin adlı muteber fıkıh kitabının c. l, s. 39'da tafsilatı ile geçmektedir.
Haftada bir veya ayda bir yapılmalıdır.
1827 - Soru: Bir Müslüman, arkadaşlarının arasında -şaka veya ciddi olduğunu
bilmiyoruz- kayınvalidesine sövse, karısının nikahı zedelenir mi?
Cevap: Bir kimse, kendi anasına veya ana makamındaki kayınvalidesine sövecek olsa,
büyük bir günah işlemiş olursa da karısının nikahına zarar gelmez.
1828- Ali Efendi Fetvalarından: "Gayrimüslim bir karı-koca, Müslüman olsalar
nikahı yenilemek lazım gelmez" (H.Ec. 1/30)
1829 - Abdürrahim Fetvalarından: "Karısı İslam ile müşerref olan bir
gayrimüslime, İslam dinine girmesi teklifi yapıldığında, birkaç gün geciktirip
nikahın feshinden önce İslam 'a girse nikahı yenilemek lazım olmaz" (H.Ec. c.
1/32)
1830 - Soru: Bir erkek, ailesine herhangi bir şekilde sövse nikah
tazelemek lazım gelir mi?
Cevap: Nikah, ancak boşamada kullanılan bir lafızla kopar. Sövme diye, ifade edilen
çirkin sözler, nikah bağını zedeleyebilir. Camilerdeki tecdid-i nikah bunu tamir
eder.
1831 - Soru: Nikah hangi hallerde tazelenir, şartları nelerdir? Hülle hangi
durumda icap eder, hangi kitapta bulunur?
Cevap: Nikah bağının kopmasına sebep olan "Sen benden boş ol" demek
gibi bir söz ağızdan çıkmış ise, nikah akdinin devamı için iki yol vardır.
Ağızdan çıkan söz, talak-ı ric'iyi gerektiriyorsa, üç adet geçmeden karısına
"Sen, eskiden olduğu gibi yine benim zevcemsin" demesi gibi bir müracaatla
veya onun yatağına girip yatması ile; şayet talak-ı bayin ise, yeni bir nikahın
şahitler huzurunda kıyılması suretiyle olur. Ağızdan çıkan söz, boşamada
kullanılan lafızlardan biri değilse ve diğer sözlerden, yani nikah bağını
koparmayan bir kelime ise nikah bağı kopmuş olmaz. Ancak, nikah bağının elyafını
zedeleyebilir. Bu sebeple, haftanın muayyen günlerinde "Tecdid-i nikah"
usulü, camilerimizde yapılagelmiştir. Bu hususun meşruiyeti fıkıh kitaplarımızda
tespit edilmiş bulunmaktadır. (Hülle mes'elesi için Ö.N.Bilmen'in Hukuk-ı İslamiyye
Kamusu'nu okumanızı tavsiye ederiz)