1953 - Behce Fetvalarından: "Müzakere-i talak veya gadap halinde, karısının
babasına hitaben, kızını istemem, kime isterse varsın, dese talaka niyet etmedikçe
ayrılmış olmaz" (H.Ec. 1/53)
Açıklama: Boşamada kullanılan kınai lafızlar üç çeşittir:
1- Boşamaya ihtimalleri olduğu gibi, koca tarafından vukuu bulan boşamak
istemenin reddine de ihtimali bulunan lafızlardır: "Kalk, çık, git"
lafızları gibi. Bunların, "Seni boşadım kalk, git" manasına ihtimali
bulunduğu gibi, "Kalk, git de aramızdaki kavga bertaraf olsun" manasına
olarak boşamayı reddetmeye de ihtimali vardır.
2- Hem talak'a hem de tekdire ihtimali bulunan lafızlardır: "Sen
hainsin" tabiri gibi. Şöyle ki: Bain lafzı, beynunetten alınmıştır. Beynunet
ise ayrılık manasınadır. Bu halde, "Sen hainsin" tabirinin hem
"Vuslat-ı nikahtan munfasılsın" manasına hem de "Hayırdan
berisin" manasına ihtimali vardır.
3- Yalnız boşamaya kullanılan, redde ve tekdire ihtimali bulunmayan
lafızlardır:"İddet bekle", "Rahmini temizle" tabirleri gibi.
Kınai lafızların kullanılması sırasında üç hal tasavvur
olunmaktadır: Rıza hali, gadap hali, müzakere-i talak hali.
1- Rıza hali: Kocanın hiddetli olmadığı ve karısı ile aralarında talaka dair bir
müzakerenin cereyan etmediği haldir.
2- Gadap hali: Kocanın hiddetli ve dargın bulunduğu haldir.
3- Müzakere-i talak hali: Koca ile karı arasında talak'a dair bir konuşma cereyan
ettiği haldir.
Rıza halinde üç nevi kınai lafızların herhangi biriyle boşamanın
meydana gelmesi niyete dayanmaktadır. Niyet bulunmadıkça boşama vaki olmaz. Çünkü
bu lafızların talaktan başka bir şeye de ihtimali vardır. Sarih bulunan kınai
lafızlar ise bundan müstesna bulunmaktadır.
Gadap halinde, birinci ve ikinci nevi kınai lafızlardan biri ile
boşamanın vukuu, niyete muhtaçtır. Fakat, üçüncü nevi kınai lafızlardan biri ile
boşamanın meydana gelmesi niyete muhtaç değildir. Çünkü bu nevi lafızlar, sadece
boşamayla ilgilidir. Başka bir manaya da ihtimali varsa da redde ihtimalleri yoktur. Bu
halde, sözün zahirinden boşama ciheti tercih edilir.
Talak konuşulması halinde ise birinci nevi lafızlar ile boşamanın
meydana gelmesi niyete dayanır. İkinci ve üçüncü nevi lafızlar ile talakın vukuu
niyete dayanmaz. Çünkü birinci nevi de gösterilen lafızların hem boşamaya hem de
reddetmeye ihtimali olduğu gibi, müzakere-i talak halinin de hem talaka hem de boşamaya
niyet etmeyip redde niyet ettiğini ifade ederse, halin zahiri kendisini tekzip
etmeyeceği cihetle tasdik olunur.
1954 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd'e hitaben falan işi yapsana,
dediklerinde, "Ben o işi işlememeye şartlıyım" deyip o işi yapsa, maksadı
boşama şartı ise (talak) vaki olur" (H.Ec. 1/51)
1955 - Behce Fetvalarından: "Zeyd, karısına hitaben benim avradım değilsin,
deyip boşamaya niyet etmese talak vaki olmaz" (H.Ec. 1/52)
Açıklama: Boşanmada kullanılan lafızlar sarih ve kinaye olmak üzere ikiye ayrılır. Kınai tabirler, esasen boşama sözleri olmayıp hem talakta hem de başka manalarda
kullanılabilecek lafızlar olduğundan, niyet bulunmadıkça, gadap veya boşanma ile
ilgili konuşulmuş olmadıkça bunlar ile talak vaki olmaz. Kinaye lafızlarının bir
kısmı, talakta kullanılmalarının galip olmasından dolayı, sarih hükmündedir. Bu
kısımdaki lafızlar ile niyete muhtaç olmadan boşama tahakkuk eder. "Sen bana
haramsın" demek gibi.
Niyet edildiği zaman talak-ı bayin vaki olan bazı lafızlar:
1- Seni terkettim
2- Yolunu tahliye ettim
3- Talakını terk ettim
4- Benden halas oldun
5- Benden uzak ol
6- Benden git muradına er
7- Aramızdaki nikahı feshettim
8- Aramızda nikah yoktur
9- Zevcemden başka oldun
10- Seni bıraktım
11- Kalk
12- Çık
13- Git
14- Cehenneme git
15- Örtün
16- Başını ört
17- Tezevvüc et
18- Şimdiden sonra anam ol
19- Seni istemem. Kime istersen var
20- Hangi yola istersen git
21- Hurre ol
22- Azad ol
23- Sen hurresin
24- Benim için üzerinde nikah yoktur
25- Bana ecnebiyye ol
26- Benim için üzerinde mülk yoktur
27- Dörtyol sana açıktır, hangi yolu istersen tut
28- Senden geçtim
29- Sen bana domuz gibisin
30- Sen bana leş gibisin
1956 - Soru: Bir kimse nikahlısına "Üçten dokuza şart olsun, benden boşsun"
dese boş olur mu?
Cevap: Evet, üç talakla boş olur.
1957 - Soru: Bir kimse, bir şahsın ağzına veya gözüne küfretse, muhatabı da
"Aynını sana iade ediyorum" dese karısı boş olur mu?
Cevap: Bu laflar çirkin olmakla beraber, nikah bağını koparacak sözler değildir.
1958 - Soru: Evli bir kimse, karısını Türkiye'de bırakarak Almanya'ya
çalışmaya gitse ve orada iken karısını boşasa, bu kadın kendisini boşayan adamın
babasına bakmak üzere kayınpederinin yanında kalabilir mi?
Cevap: Kocasından boşanan bir kadın, üç adet görüp temizleninceye kadar,
kocanın evinde kalır. Bu müddet içerisinde kadının nafakası da kocaya aittir. Bu
müddet dolduktan sonra, artık kadın babasının veya kendi evine döner.
1959 - Soru: Zeyd herhangi bir şeye kızdığı için falancanın evine girersem
alacağım kızlar boş olsun dese, nikahlanmadığı bütün kızlarla evlenemez mi, bu
hususta ne yapmalıdır?
Cevap: O işi ince yapar, daha sonra evlenirse aldığı kız, ondan sonra evleneceği
kız, daha sonra nikahlayacağı kız boş olur. Fakat önce evlenir, daha sonra o işi,
yani girmeyeceğim dediği eve girme fiilini yaparsa boş olmaz. Çünkü şart olan, o
işin evlenmeden önce yapılmasıdır. (Hukuk-i İslamiyye ve Istılahat-ı Fıkhiyye
Kamusu, c. 2, s. 257, madde 200) Fakat, bu boşanmış bulunan kadınlarla tekrar
nikahlanacak olsa, artık bunlar boş olmaz. (Aynı eser, aynı sayfa ve madde 197)
1960 - Soru: Bir kimse, üzerinde dini nikah bulunmadığı halde, "Evlendiğimde
ilk ailem boş olsun" derse, o kimsenin ailesi hakikaten boş olur mu?
Cevap: Evet, dini hükümlere göre ilk aile, bir talak ile boş olur. Ömer Nasuhi
Bilmen'in "Hukuk-ı İslamiye ve Istılahat-i Fıkhiye" kamusunun
"Talakların Şarta Taliki" bahsini dikkatle okumanızı tavsiye ederiz.
1961 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Evli bulunan Zeyd, her helal üzerime haram
olsun, dese karısı talak-ı bayin ile boşanmış olur (H.Ec. 1/50)
Açıklama: Bu tabir, kınai lafızlardan olup, boşamada kullanıldığı bilindiği
için, niyete muhtaç olmaksızın boşama meydana gelir.
1962 - Behce Fetvalarından: "Dilsiz olan kimse, bilinen işareti ile
karısını boşasa talak vaki olur" (H.Ec. 1/50) Açıklama: İnsan, meramını
konuşmak suretiyle ifadeye çalışır. Konuşma iktidarında bulunmayan dilsiz ise
işaretle düşüncelerini ortaya koyar. Dilsiz bir erkek, ayrılmayı ifade eden ve
karşı tarafın anladığı işaretle karısını boşasa, talak geçerli olur.
1963 - Soru: Ailem ile aramız pek iyi değil. Benim İslami ikazlarıma kulak asmaz ve
beni dinlemez. Ben de bazen sinirlenip, "Defol git. Seni istemiyorum. Bu evde işin
yok" gibi laflar sarfetmiştim. Fakat öğrendim ki bu şekilde sözler ile kadına
hitap edilir ise kadın boş olur, nikahı bozulurmuş. Ailem ile aramızdaki nikah durumu
nasıl olacak? Ben bu sözlerle nikahsız kalacağımı bilmediğim için hiddetle bu
sözleri sarfettim. Bunun hükmü dinimize göre nedir?
Cevap: Kullandığımız ifadeler, kapalı lafızlar olup, boşanmanın bu sözlerle
meydana gelmesi, boşanmaya niyet etmiş olmaya bağlıdır. Boşama niyeti yok iken
kullanması halinde "Kalk git de aramızdaki kavga son bulsun, seni bu halde görmek
istimiyorum" manasına ihtimali vardır. Mektubunuzdaki "Ben bu sözlerle
nikahsız kalacağımı bilmediğim için" cümlesi, boşanma maksadı ile
kullanmadığınızı belirtmektedir. Bu durum karşısında söylediğiniz söz ile
-boşanma kastı bulunmadığı için- nikahınıza bir zarar gelmiş değildir. Fakat
size tavsiyem, "Boşama ile uzak veya yakından alakası bulunan sözleri asla
ağzınıza almayın."
1964 - Soru: Bir erkek, hanımına gönderdiği mektupta, kendisini boşadığını
bildirse ve fakat bu hususu tebliğe bir şahsı vekil kılmasa kadın boş olur mu?
Cevap: Mektubu yazdığı andan itibaren boşanma vukua gelmiş olur. Şayet mektuba,
"Bu mektubu aldığı zaman benden boşsun" demiş ise, o takdirde, boşama
işi, mektubun kadının eline geçmesiyle tamam olur.
1965 - Soru: Bir kimse hanımına, şaka olarak "Sen benden boşsun" dese boş
olur mu?
Cevap: Evet, dinen karısı boş olur. Nikah ve boşamakla ilgili hususlarda sarfedilecek
sözün şakası yoktur. Hepsi ciddi ve sahihtir.
1966 - Netice Fetvalarından: "Şart lafzının boşama manasına geldiği
bilinen bir beldede "Şart olsun" kelamına bağlanan bir boşama ile Talak-ı
ric'i vaki olur" (H.Ec. 1/55)
1967 - Ali Efendi Fetvalarından: "Kadın, kocasına hitaben sana kadınlık
yapmam, dese, koca da öyle ise benim karım yoktur, dese talak vaki olmaz" (H.Ec.
1/55)
Açıklama: "Benim karım yoktur" sözü, nikahı kaldıran bir lafız olmayıp,
"Bana sadık, bana vefalı bir zevcem yoktur" manasına gelir.
1968 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, karısına senden geçtim, dese
boşamaya niyet etmiş ise talak vakif olur" (H.Ec. 1/55)
Açıklama: Bu söz, senden vazgeçtim manasına gelebileceği gibi, "Senin
kusurundan geçtim, suçunu bağışladım" manasına alınma ihtimali de vardır. Bu
sebeple boşanma vaki olması niyete bağlıdır.
1969 - Netice Fetvalarından: "Boşadım" lafzı ile talak vaki olur"
(H.Ec. 1/51)
Açıklama: Arapça'daki talak kelimesine karşılık Türkçe'de "boş" lafzı
kullanılmaktadır. Bir kimse karısına "sen boşsun" dese, talak-ı ric'i vaki
olur.
1970 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, karısına hitaben boş ol dediğinde,
açık bir sesle ve bu söz bitişik olarak "İnşaallah" dese boşanma vaki
olmaz" (H.Ec. 1/51)
Açıklama: Bu tabiri kullanmaya istisna-i ta'tili" adı verilmektedir. Zira,
"İnşaallah" sözü, boşama lafzına bitişik olarak söylenince, talakın
vuku bulmasına engel olur. İsterse bunu ifade eden kimse, sözün manasını bilmiş
olmasın, hüküm değişmez. Bu hususta dikkat edilecek nokta "İnşaallah"
cümlesinin boşama kelimesine bitişik olarak kullanılmış olmasıdır.
"İnşaallah seni boşadım" veya "Sen benden boşsun İnşaallah"
demek gibi. Fakat, İnşaallah sözü, aradan bir zaman geçtikten sonra söylenecek olsa,
talakın vukuuna engel olmaz.
Talakın vukuu bulması için aranan şartlardan biri de talakın istisnadan,
yani "İnşaallah' sözünden hali olmasıdır.
1971 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Zeyd, zevcesine sen benim üzerime annem
ve kız kardeşim gibi haramsın dediğinde, boşamaya niyet etse talak-ı bayin ile
ayrılmış olur" (H.Ec. 1/59)
1972 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, karısına kız kardeşim ol, dese
boşamayı kasdetmiş olmadıkça karısı boş olmaz" (H.Ec. 1/53)
Açıklama: Bazı tabirler vardır ki, bunlarla boşamanın vukuu niyete bağlı
bulunmaktadır. Boşamayı niyete alarak "Bundan sonra anam ol" veya
"Kızkardeşim ol" dese, karısı talak-ı bayin ile boş olur. Şayet niyet
etmemiş ise, bu tabir ile boşama meydana gelmiş olmaz.
1973 - Netice Fetvalarından: "(Karısı ile) beraber yemek yemeye
"şart" edip bir sofrada ayrı ayrı kaplarda yemek yeseler, boşanma vaki
olmaz" (H.Ec. 1/53)
1974 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, karısına (hitaben) var yıkıl git
karşımdan" dese, fakat boşamaya niyet etmese karışı boş olmaz" (H.Ec.
1/53)
Açıklama: Bu sözü öfke halinde veya boşama işini müzakere sırasında, talak
niyeti ile söylerse, talak-ı bayin vaki olur. Boşamaya niyet etmezse talak vaki olmaz.
1975 - Behce Fetvalarından: "Bazen iyileşen deli, iyileştiği bir sırada
karısını boşasa talak vaki olur" (H.Ec. 1/53)
Açıklama: Mecnun, aklı başına geldiğinde talaka ehil olur. Bu sırada yapacağı
boşama geçerli sayılır.
1976 - Ali Efendi Fetvalarından: "Erkek, babasının evinde bulunan
karısının verilmesini istediğinde kadının babası "Vermem" deyip koca
"Ben de onu istemem" dese kadın boş olmaz" (H.Ec. 1/54)
1977 - Ali Efendi Fetvalarından: "Bir erkek, bana kadın lazım değil dese
boşama vaki olmaz" (H.Ec. 1/54)
1978 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, karısı Hind için "Aramızda
nikah yoktur" dese ve bu sözü ile boşamaya niyet etse, boşama vaki olur"
(H.Ec. 1/54)
Açıklama: Bu söz, nikahı kaldırmayı ifade ettiğinden dolayı boşama vaki olur.
1979 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd'e karın var mı? denildiğinde yoktur
dese boşama vaki olmaz" (H.Ec. 1/54)
Açıklama: Yalan bir beyanda bulunmak, nikahı altındaki karısının boş düşmesine
sebep olmaz. "Yoktur" sözü, "Boştur" manasına gelmediğinden,
nikah akdine zarar gelmez.
1980 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, karısına hitaben bana na mahrem
oldun ve bana haramsın dese, zevcesi taîak-ı bayin ile ayrılmış olur (H.Ec. 1/54)
1981 - Behce Fetvalanndan: "Zeyd, her kim falan işi işleyecek olursa karısı
boş olsun deyip sonra kendisi işlese boşama vaki olur (H.Ec. 1/56)
1982 - Behce Fetvalarından: "Bir adam, karısına hitaben, iznim olmadan falan
işi yapacak olursan şart olsun dese ve karısı da izinsiz olarak o işi yapsa boşama
meydana gelir" (H.Ec. 1/56)
1983 - Netice Fetvalarından: "Zeyd'e karını boşadın mı? denildiğinde
boşadım diye haber verse talak vaki olur" (H.Ec. 1/56)
1984 - Behce Fetvalarından: "Borcunu alacaklıya vermeye şart edip, başka bir
şahsa borcunu vermesini emretse boşama vaki olur (H.Ec. 1/55)
1985 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Bir adam, karısına hitaben sen bana
haramsın dese boşamayı kastetmese de talak vaki olur" (H.Ec. 1/55)
Açıklama: "Sen bana haramsın" tabiri, kınai lafızlardan olup, talakta
kullanıldığı mütearef (bilinmiş) olmaktadır. Bu sebeple niyete bağlı olmaksızın
talak vaki olur.
1986 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, müzakere-i talak sırasında zevcemden
geçtim, dese karısı kendisinden ayrılmış olur."
Açıklama: Müzakere-i talak hali, karı ile koca arasında boşanmaya dair bir
müzakerenin cereyan ettiği haldir. Bu sırada, karımdan vazgeçtim, senden geçtim,
dese talak-ı bayin vaki olur.
1987 - Behce Fetvalarından: "Zeyd, öfke halinde karısını boşadığını
bilip, sayısını bilemese bir boşama vaki olur" (H.Ec. 1/51)
1988 - Feyziye Fetvalarından: "Zeyd, karısına hitaben "Muradım seni
boşamaktır" deyip lakin boşamasa talak vaki olmaz" (H.Ec. 1/63)
1989 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd karısına hitaben, sen öldükten sonra
evlenecek olursam anam avradım olsun dese kadın ölünce Zeyd evlenecek olsa talak vaki
olmaz" (H.Ec. 1/64)
Açıklama: Bu yakışıksız lafı konuşmanın çirkinliği münakaşa götürmeyecek
kadar açıktır. Ancak bahsi geçen kelimeyi konuşmakla kadın boş düşmez.
1990 - Ali Efendi Fetvalarından: "Bekar olan Zeyd, falan işi yaparsam
alacağım kadın boş olsun dese, o işi işlemeden önce evlense, daha sonra işlese
karısı boş olmaz" (H.Ec. 1/61)
1991 - Abdürrahim Fetvalarından: "Bugün şu köyden çıkıp gitmezsem şart
olsun diyen kimse, o gün çoluk ve çocuğunu o köyde bırakıp gitse, sonra gelip o
köyde otursa, karışı boş olmaz" (H.Ec. 1/657)
Açıklama: Şart ettiği çıkıp gitme işiydi, onu yerine getirdi. "Bir daha
buraya dönmem" demediği için, dönüp de o köyde oturacak olsa, karısı boş
olmaz.
1992 - Behce Fetvalarından: "Her ne zaman falan işi yaparsam şart olsun,
dese, sonra o işi yapsa karısı boş olur. Tekrar nikahlayıp gene işlese, gene boşama
vukua gelir" (H.Ec. 1/59)
Açıklama: Şartta kullanılan "Her zaman" tabiri, zamanları kuşatıcı bir
ifadedir. Bu sebeple o işi ne zaman işleyecek olsa karısı boş olur.
1993 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Zeyd, yabancı bir kadın olan Hind'e,
seninle evlenirsem boş ol dese, sonra o kadını nikahlasa boş olur. Onunla gerdeğe
girmedi ise mehrin yarısını; girmiş ise mehr-i mislin tamamını vermek lazım
gelir" (H.Ec. 1/58)
Açıklama: Zeyd, nikah akdini engellemeye çalışmasaydı karısı boş düşecek idi.
Fakat bu izdivacı engellemeye çalışmış olduğu için boşama meydana gelmez.
1994 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, karısına hitaben, eğer falan
kimsenin evine varırsam helalim haram olsun deyip sonra oraya varsa, karısı talak-ı
bayin ile boşanmış olur" (H.Ec. 1/58)
1995 - Behce Fetvalarından: "Bir işi yapmamaya bağlayarak, bu işi yaparsam
alıp alacağım boş olsun diyen kimse, o işi yapıp sonra Hind'i nikahlasa boş olur.
Daha sonra Zeynep ile evlense o da boş olur" (H.Ec. 1/58)
1996 - Netice Fetvalarından: "Zeyd, karısı Hind'i haksız olarak dövmemeye
şart edip Hind kocası Zeyd'e haramkar ve benzeri sözler ile şart ettiğinde dövse,
boşama vaki olmaz" (H.Ec. 1/53)
Açıklama: "Haksız olarak dövmeme" kaydı, kocaya karşı sarf edilen
"Haramkar" sözünden infial duyarak dövmeyi şart tabirinin dışında
bırakmış olmaktadır. Zira erkek bu sözü duyunca dövmekte haklı sayılmasa bile
mazur kabul edilir. Kadının dövülmesi de sebepsiz meydana gelmiş olduğundan talak
vaki olmaz.
1997 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, hanımına hitaben, ben bugün seni
babanın evine götürmeye şartlıyım, gel gidelim deyip karısı da gitmese ve o gün
götürmek mümkün olmasa, şart lafzı ile boşamayı diledi ise karısı boş
olur" (H.Ec. 1/52)
1998 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, karısına hitaben eğer beni
istemezsen mehrin koynumdadır vereyim dese boşama vaki olmaz" (H.Ec. 1/53)
1999 - Ali Efendi Fetvalarından: "Falan işi yaparsam karım boş olsun dese,
lakin o işi yapmasa karısı boş olmaz" (H.Ec. 1/57)
2000 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd'e falan işi yaparsan karın boş olsun
mu? dediklerinde, sükut edip sonra o işiyapsa karısı boş olmaz" (H.Ec. 1/57)
2001 - Ali Efendi Fetvalarından: "Falan işiyaparsam, helalim haram olsun
deyip, o işiyapsa karısı talak-ı bayin ile boşanmış olur" (H.Ec. 1/57)
2002 - Ali Efendi Fetvalarından: "Şart olsun falanın evine girmem, diyen bir
kimse o ev başkasına hibe olunduktan sonra girse boşama vaki olmaz" (H.Ec. 1/59)
Açıklama: Üzerine şart yapılan ev, sahip değiştirince oraya girmekle boşama vaki
olmaz. Zira o ev, belirtilen şahsın malı olmaktan çıkmış olmaktadır. O eve girince
yeni sahibin evine girmiş olduğundan boşama vaki olmaz.
2003 - Ali Efendi Fetvalarından: "Falanın evine girersem şart olsun, diyen
bir kimse, o şahsın vefat etmesi ile ev mirasçılara intikal ettikten sonra girecek
olsa boşama vaki olmaz" (H.Ec. c. 1/59)
2004 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, Amr'a hitaben; seni evime alırsam
şart olsun dese, Amr da Zeyd'in izni yok iken girse, talak vaki olmaz" (H. Ec. c.
1/59)
Açıklama: Bu şartı yapan kimse, "Seni evime alırsam" demiş bulunduğundan,
onun izni olmadan girmesi ile talak vuku bulmaz. Şayet hazır olduğu bir sırada
girmesine engel olmazsa, o takdirde boşama vukua gelir.
2005 - Ali Efendi Fetvalarından: "Falan malımı satmazsam şart olsun diyen
bir kimse, sattıktan sonra tekrar satın alacak olsa, talak vaki olmaz" (H. Ec.
1/63)
Açıklama: Boşamayı, satma işine bağladığı bir malı satmakta talakın vukuu
önlenmiş ve söz yerini bulmuş olur. Daha sonra onu satın almış olsa bile zarar
vermez.
2006 - Ali Efendi Fetvalarından: "Şart olsun, şu şehirde oturmayacağım
diyen bir kimse, çoluk ve çocuğu ile çıkıp başka bir beldede yerleştikten sonra
bazı işleri için ayrıldığı şehre varıp geri dönse, ailesi boş olmaz"
(H.Ec. 1/63)
2007 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd bir işi yaptığında, eğer o işi
yaptı isem şart olsun dese boşama meydana gelir" (H.Ec. 1/60)
2008 - Behce Fetvalarından: "Eğer şu evden çıkarsam şart olsun dese ve
kapısından çıkmayıp başka biryerinden çıksa bile talak vaki olur (H.Ec. 1/60)
Açıklama: Talakı evden çıkmaya bağlamış bulunduğundan, pencere veya bacadan
çıksa dahi boşama meydana gelmiş olur. Zira her nereden çıkarsa çıksın evden
çıkmış olmaktadır.
2009 - Abdürrahim Fetvalarından: "Şaraptan sarhoş olan kimsenin boşaması
ve talakta kullandığı sayı vaki ve geçerli olur" (H.Ec. 1/58)
Açıklama: Sarhoş olan kimsenin boşaması muteber olunca, talakta kullandığı sayı
da geçerli olur. Kullanılmazı dinimizce yasaklanmış bulunan sarhoşluk verici bir
şeyi bilerek içmek veya yemek suretiyle sarhoş olan kimsenin, sarhoş bir halde iken
yapacağı boşama geçerli sayılmıştır. Fakat yenilip içilmesi dinen yasaklanmayan
bir şeyi kullanmaktan, mesela bal şerbeti ve ilaç içmekten doğan sarhoşluk hali bu
hükümden hariç tutulmuştur. Zira bu sarhoşluk, baygınlık ve hastalık gibi, elde
olmayan arızalardan sayılmış ve sahibinin tasarrufunun sıhhatine engel olarak kabul
edilmiştir. Bu sebeple, ilaç veya bal şerbeti içilmesinden dolayı sarhoş olan
kimsenin sarf edeceği talak lafzı ile karışı boş düşmez.
2010 - Abdürrahim Fetvalarından: "Esrardan ve afyondan sarhoş olan kimsenin
boşaması ve talakta kullandığı sayı geçerli olur" (H.Ec. 1/58)
2011 - Netice Fetvalarından: "Bir baba, küçük yaştaki oğluna velayet
sebebiyle nikahlayıverdiği kadını boşamaya güçlü ve haklı olamaz" (H.Ec.
1/58)
Açıklama: Bir baba, velisi olmak sebebiyle, oğluna bir kadını nikahlayabilir ise de
onun adına boşama yapamaz. Çünkü baba, veli ise de koca değildir. Bu sebeple
boşamaya hakkı yoktur.
2012 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd birkaç kimseye hitaben; sizi bugün
mahkemeye götürmezsem şart olsun dese, fakat o kimselerin bir kısmını o gün
götürüp birkaçını mahkeme kapalı imiş diye götürmese karısı boş olur"
(H.Ec. 1/67)
2013 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, karısına şayet Amr'ın evine
gidersen şart olsun dese, kadın Bekir'in evine vardığında Amr ile konuşsalar
kocasından boş olmaz" (H.Ec. 1/68)
2014 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, karısı Hind'e senin yaptığın
şeyi kullanırsam şart olsun dese ve o şeyi Hind'ten satın alıp kullansa boşama vaki
olur" (H.Ec. 1/73)
2015 - Abdürrahim Fetvalarından: "Bir adam karısına hitaben, şart olsun
eğer seni döversem dese, sonra karısının saçından yapışıp başını duvara
çarpsa veya boğazını sıksa, yahut namaz kılmadığı için dövse talak vaki
olur" (H.Ec. 1/73)
2016 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, karısı Hind'e eğer bendeki
alacağın için dava edersen boş ol dese, o da dava açsa boş olur" (H.Ec. 1/73)
2017 - Behce Fetvalarından: "İki hanımına hitaben sizi ıtlak ettim deyip
boşamaya niyet etmiş olsa, her iki kadın talak-ı bayın ile ayrılmış olur"
(H.Ec. 1/52)
2018 - Ali Efendi Fetvalarından: "Çocuğun boşaması vaki ve geçerli
olmaz" (H.Ec. 1/52)
Açıklama: Bir çocuk, velisi tarafından nikahlanmış olsa, ergenlik çağına
ulaşmadan önce nikah akdini feshedemez.
2019 - Ali Efendi Fetvalarından: "Falan zaman bu köyden çıkmazsam,
karım üç talak ile boş olsun diye üç boşamayı bir şarta bağlasa, daha sonra
karısını bir talak ile boşayıp iddeti tamam olduktan sonra gelip o köyden çıkmasa
ve daha sonra boşadığı kadını nikahlasa talak vaki olmaz" (H.Ec. 1/63)
Açıklama: Üç boşama bir şarta bağlandığı zaman, o işi yapmak mecburiyetinin
bulunması karşısında, üç boşamanın vukuu bulmaması için dini bakımda çıkar
yol: Önce kadını bir talakla boşamak gerekir. Daha sonra üç adet göresiye kadar
beklenir. Onu takiben şarta bağladığı iş yapılır. Bundan sonra da o kadın tekrar
nikahlanır ve böylece şarta bağlanmış bulunan talak-ı selasenin önü alınmış
olur.
2020 - Feyziye Fetvalarından: "Bir kimse bu şehirde içki içersem şart olsun
dese, başka bir beldede içecek olsa karısı boş düşmez" (H.Ec. 1/65)
Açıklama: Şartı yapan, içki içmemeyi değil, o şehirde içmemeyi şarta bağlamış
olmaktadır. Bu sebeple diğer bir şehirde içmesi ile boşama meydana gelmez.
2021 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, eğer ben falan işiyaparsam Allah'ın
helal kıldığı şey bana haram olsun dese ve sonra o işi yapsa, karısı talak-ı
bayinle ayrılmış olur" (H.Ec. 1/66)
2022 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Zeyd, falan işiyaparsam karım boş olsun
deyip bununla boşama işini kasdetmeyip günaha girmeyi kasdedip, o işi yapsa boşama
vaki olur" (H.Ec. 1/55)
2023 - Ali Efendi Fetvalarından: "Boşama müzakeresi sırasında karısına
hitaben iraden elinde olsun dese, karısı da o mecliste nefsini boşasa talak-ı bayin
ile ayrılmış olur" (H.Ec. 1/56)
2024 - Behce Fetvalarından: "Zeyd, başka bir memlekete giderken altı aya
kadar gelmezsem karım talak-ı bayin ile boş olsun deyip gitse, müddet tamam olmadan
önce gelirken hakiki bir özrü vuku bulup gelmese talak vaki olur" (H.Ec.
1/55)
Açıklama: Bu fetvada belirtilen boşama "Altı aya kadar gelmeme" şartına
bağlanmıştır. Altı ay dolduğu halde gelmese veya gelemese boşama meydana gelir. Bir
mazeretin bulunması neticeyi değiştirmez.
2025 - Abdürrahim Fetvalarından: "Talaka şart vermek dilediklerinde, ben
karımı çomtan boşadım dese, karısı boşanmış olur" (H.Ec. 1/54)
2026 - Ali Efendi Fetvalarından: "Bir erkek, karısına hitaben, pazar ipi ile
bağlı değilsin dese, boşamaya niyet etmedikçe talak vaki olmaz"'(H. Ec. 1/55)
2027 - Abdürrahim Fetvalarından: "Karısına hitaben, seninle kırk güne
kadar geçindim. Kırk günden sonra ayrılalım, daha sonra kızkardeşim ol dese,
"kızkardeşim gibi haram ol" demeyi murat etti ise boşama vaki olur"
(H.Ec. 1/53)
2028 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, talak konuşulduğu sırada karısına
kızıp, mehrini verse, giyeceklerini ayınp evinden çıkarsa, niyetim boşamak değildi
demesinde sözü tasdik olunmaz" (H.Ec. 1/53)
Açıklama: Boşamanın müzakere edildiği bir sırada karısına mehrini vermesi,
bununla da yetinmeyip eşyasını ayırması ve bir de evden çıkarması boşama işinin
fiili bir sonucu bulunmaktadır. "Niyetim boşamak değildi" şeklinde ileri
sürdüğü mazeret, kabulüne imkan bulunmayan cılız bir iddiadır.
2029 - Ali Efendi Fetvalarından: "Bir adam, karısına hitaben seni istemem
dese boş olmaz" (H.Ec. 1/53)
2030 - Behce Fetvalarından: "Eğer falan güne kadar falan işi yapmazsam şart
olsun deyip o gün gelmeden önce bahsi geçen işi yapsa, boşama meydana gelmez"
(H.Ec. 1/57)
2031 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, karısı Hind'e hitaben, şarap
içersem iraden elinde olsun dese, Hind onun içki içtiğini duyduğu mecliste susacak
olsa, boşama vaki olmaz" (H.Ec. 1/57)
Açıklama: Kadın, kocasının içki kullandığını duyduğu yerde iradesini boşama
istikametinde kullanmaz ise, ayrılmaya rıza göstermemiş demektir.
2032 - Behce Fetvalarından: "Zeyd, karısına ait evde birlikte otururken,
eğer senin evine gelirsem şart olsun deyip beraberce çıkıp gitseler ve bir müddet
başkasının evinde oturmalarından sonra ilk eve dönseler boşama vaki olur"
(H.Ec. 1/57)
2033 - Netice Fetvalarından: "Zeyd, sıhhati yerinde iken boşamayı anasının
ölümüne bağlasa, Zeyd'e delilik arız olduktan sonra anası ölse boşama vukua
gelir" (H.Ec. 1/57)
Açıklama: Fetvada belirtilen boşama şekli, talak-ı talik olup, sıhhatte iken şarta
bağlanmıştır. Vukuu zamanının şahsın delirme sırasına tesadüf etmesi
boşamanın vukuuna engel olmaz.
2034 - Netice Fetvalarından: "Bugünden sonra şu evde oturursam şart olsun
deyip de kendi çıksa ve fakat aile efradı ile eşyasını ev içinde bıraksa, boşama
vaki olur" (H.ec. 1/57)
Açıklama: Şahsın aile fertleri ve evinin eşyası ev içinde dururken hükmen orada
oturulduğu ortaya çıkmaktadır. Kendisinin çıkıp gitmesi ile boşamanın vukuu
önlenmiş olmaz.
2035 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, karısını boşamaya, küçük
yaştaki Amr'ı vekil tayin etse ve o da boşasa talak vaki olmaz" (H.Ec. 1/57)
Açıklama: Çocuğun, kendi karısını boşaması geçerli olmadığı gibi, vekalet
yolu ile başkasının karısını boşaması da geçerli değildir.
2036 - Abdürrahim Fetvalarından: "Hakim, Zeyd'e hitaben, "Karını
dövme. Şer'i şerifin emri budur" dediğinde, "Ben şeriat bilmem,
döverim" dese karısı talak-ı bayin ile ayrılmış olur. Sadece
"Döverim" dese ayrılmış olmaz" (H.Ec. 1/55)
2037 - Behce Fetvalanndan: "Bekar olan Zeyd, bir işe talik ederek falan işi
yaparsam alıp alacağım boş olsun deyip de o işi yapmış olsa, sonra da Hind'i
nikahlasa boşama vaki olur. Daha sonra tekrar Hind'i nikahlasa talak vaki olmaz"
(H.Ec. 1/59)
2038 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, karısı için, iznim olmaksızın
falanın evine varırsa boş olsun deyip, daha sonra izin haberi gönderse, haber
ulaştığı zaman karısı o eve gitse boş olmaz" (H.Ec. 1/58)
Açıklama: Koca, gönderdiğiğ izin haberiyle, şarta bağlanan talakı ortadan
kaldırmış olmakta, gelen izin haberinden sonra o eve gidilince boşama vukua
gelmemektedir.
2039 - Ali Efendi Fetvalarından: "Şu iskeleden gemiye binip deniz yolculuğu
yaparsam karım boş olsun dediğinde, o iskeleden binmeyip başka bir iskeleden gemiye
binerek denizde yolculuk yapsa boşama vaki olmaz" (H.Ec. 1/58) Açıklama: Bu
şartın tahsisi, deniz yolculuğu yapmaya değil, belirtilen iskeleden vapura binmeyedir.
Başka bir limandan vapura binince boşama meydana gelmemektedir.
2040 - Behce Fetvalarından: "Zeyd, karısına hitaben iznim olmadan evden
dışarı çıkarsan şart olsun dedikten sonra, her ne kadar çıkarsan izin verdim dese
ve o kadın izinsiz çıksa talak vaki olmaz" (H.Ec. 1/57)
Açıklama: Yaptığı şartı, ikinci sözü ile iptal etmiş olduğundan, kadının
dışarı çıkması ile boşama vukua gelmez.
2041 - Behce Fetvalarından: "Amr kendimi dövdürecek olursam şart olsun dese,
Zeyd onu döveceği zaman sözle engelleyip gücü varken fî'len engellemeye
çalışmasa, talak vaki olur" (H.Ec. 1/56)
2042 - Abdurrahim Fetvalarından: "Zeyd, gerdeğe girdiği karısına hitaben ve
üç defa, iraden elinde olsun deyip kadın boşanmayı dilemese, daha sonra benden boş
ol dese bir talak vaki olur" (H.Ec. 1/56)
Açıklama: Kadın, iradesini boşama istikametinde kullanmayınca erkek, "Benden
boş ol" deyince talak vukua gelmektedir.
2043 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, başka bir şehre giderken
kayınvalidesi, kızım Hind'i boşa deyince, "Nasıl dilersen öyle yap"
cevabını verince, kayınvalide o mecliste boşamayınca talak vaki olmaz" (H.Ec.
1/56)
2044 - Behce Fetvalarından: "Boşama, şarap içmeye bağlansa, boşamanın
vuku bulduğuna şahitlik edenler, şarap içtiğine değil de sarhoş olarak gördük
diye şahitlik yapsalar makbul olmaz" (H.Ec. 1/60)
Açıklama: Şahitlik yapanlar, o kimseyi bizzat şarap içerken görmeyince, sözleri
talakın vuku bulduğuna delil olarak kabul olunamaz.
2045 - Behce Fetvalarından: "Zeyd, karısına son derece öfkelendiği bir
halde iken, senin ve çocuklarımın sevgisi benden sıyrıldı. Eğer varsa benden boş
ol dese, Zeyd bu sözünde tasdik olunur" (H.Ec. 1/60)
Açıklama: Zeyd'in bu sözü ile talak vaki olmaz. Zira o, boşamayı sevginin olmasına
bağlamıştır. Son derece öfkelenmiş olması, sevgiden eser kalmadığına dair
sözünü doğru olarak kabul etmeye delil teşkil etmektedir. Bu sebeple boşanma meydana
gelmeyeceğine hüküm vardır.
2046 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, Amr'a hitaben, falan şeyimi sen
almadınsa şart olsun dese, o da şart olsun ki ben almadım diyerek karşılıklı şart
etseler, hangisinin iddiası sabit ise, diğeri hanis ve boşaması vaki olur" (H.Ec.
1/60)
2047 - Abdürrahim Fetvalarından: "Mehr-i muacceli verilmiş karısına
hitaben, yıkıl git karşımdan dese, o gittikten sonra kadının geri gelmesini
istediğinde, konuştuğu sözü ile boşamaya niyet etmediğine dair yemin etmesi
istenilir. Şayet yeminden çekinmesi sebebiyle hakim ayrılmalanna hüküm verse, adı
geçen kadın kocasından ayrılmış olur" (H.Ec. 1/60)
2048 - Abdürrahim Fetvalarından: "Şahitlerin biri, boşama işinin kendi
huzurunda vaki olduğuna; diğeri ise, kocanın boşamayı ikrar ettiğine şahitlik
etseler şahitlikleri makbul olmaz" (H.Ec. 1/61)
Açıklama: Şahitliğin nisabı, iki erkek veya bir erkekle birlikte iki kadındır.
Şahitlerden ikisinin ayrı ayrı ifade kullanmaları karşısında, ifade keyfiyetleri
hüküm vermeye yetecek güveni vermemektedir. Bu sebeple sözleri makbul
tutulmamıştır. Her ne kadar iki erkek şahit varsa da, değişik beyan hükme medar
olmamıştır.
2049 - Ali Efendi Fetvalarından: "Benim memuriyetle tayinim çıktığında
seni götürürsem şart olsun deyip, tayin olunduğunda götürmese, daha sonra
erkeğinin rızası olmaksızın kadın gelecek olsa, boşama vukua gelmez" (H.Ec.
1/60)
2050 - Netice Fetvalarından: "Zeyd, karısını talak-ı bayın ile iki
defa boşayıp daha sonra şu eve girer isem şart olsun dese ve fakat girmese, bahsi
geçen kadını tekrar nikahlamak dilese, hülle yapmaksızın nikahlayabilir" (H.Ec.
1/59)
2051 - Abdurrahim Fetvalarından: "Girmemeye şart ettiği evin kapısından bir
ayağını içeri salıp yine geri çekse boşama vukua gelmez" (H.Ec. 1/64)
2052 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, karısına hitaben, bir daha falanın
eşiğini atlarsan şart olsun dese, o da atlayıp içeri girse, boşama vukua gelir"
(H.Ec. 1/64)
2053 - Abdürrahim Fetvalarından: "Bir köy halkı, aynı köyde bulunan
Zeyd'e seni bir daha köyümüze korsak şart olsun deseler ve sokmamak için de gayret
gösterseler ve fakat engellemeye güç yetiremeseler, karıları boş olmaz" (H.Ec.
1/64)
2054 - Abdürrahim Fetvalarından: "Bu köyden bugün çıkıp giderek şikayet
etmezsem şart olsun diyen Zeyd, o gün çıkmayıp ertesi gün çıksa, boşama vukua
gelir" (H.Ec. 1/64)
Açıklama: "Bugün çıkıp gidedek" kaydı, yapılan şartın tahsis
noktasını belirtmekte ve şikayetle tamam olmaktadır. Şikayetin o gün yapılmaması
halinde talak vukua gelir.
2055 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zaman tayin ederek "Şu gün veya şu
ay bu evden çıkmazsan şart olsun" dese ve aile fertleri ile çıkıp sonra yine
gelse, sadece çıkmayı dilemiş olunca, karışı boş olmaz" (H.Ec. 1/63)
2056 - Abdürrahim Fetvalarından: Zeyd bir evde kira ile oturmakta iken, Amr benim
olduğum eve girerse şart olsun dese ve o evden çıkıp başka bir eve girdikten sonra
Amr, Zeyd'in olduğu eve girse, boşama vaki olur" (H.Ec. 1/63)
Açıklama: Amr,
Zeyd'in taşındığı eve girecek olsa yine boşama vukua gelir. Çünkü o, bu eve
dönmeyip, "Benim olduğum eve" ifadesini kullanmıştır. Bu sebeple yeni
taşındığı eve girmesiyle de talak vaki olur.
2057 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, karısına hitaben, senin üzerine
evlenirsem alacağım kadın boş olsun deyip de evlense aldığı kadın boş olur"
(H.Ec. 1/64)
2058 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd Hind'i nikahladıktan sonra, eğer Hind
ile evlendimse talak üzerime olsun dese Hind boş olur" (H.Ec. 1/61)
2059 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd'in talakı bağladığı şart vuku
bulsa, talak da vukua gelmiş olur" (H.Ec. 1/62)
2060 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, gerdeğe girmiş bulunduğu
karısını boşasa ve soranların her birine cevap olarak birkaç defa boşadım dese,
maksadı haber vermek olunca, üç talak vaki olmaz" (H.Ec. 1/67)
2061 - Ali Efendi Fetvalarından: Zeyd, ölüm hastalığı sırasında karısı
Hind'e hitaben, seni altı ay önce üç talak ile boşamıştım deyip daha sonra ölse,
karısı boşamayı inkar edip talak sabit olmasa, Hind, Zeyd'e mirasçı olur"
(H.Ec. 1/66)
2062 - Feyziye Fetvalarından: "Zeyd, Amr'a hitaben, benim evime girersen şart
olsun dese, Zeyd o evi başkasına sattıktan sonra Amr o eve girecek olsa, talak vukua
gelmez" (H.Ec. 1/64)
Açıklama: Zeyd, "Evime girersen" diye şart etmiş olup o mekanı satması ile
Zeyd'in mülkiyetinden çıkmaktadır. Daha sonra oraya girince alan şahsın evine
girmiş olacağından boşama vukua gelmez.
2063 - Feyziye Fetvalarından: "Başka bir şehirde bulunan Zeyd'e
memleketindeki oğlun öldü denildiğinde, eğer o ölür de ben o şehre gidersem şart
olsun dese ve oğlunun ölmediği anlaşılıp da Zeyd o şehre varsa boşama vukua
gelmez" (H.Ec. 1/64)
Açıklama: Boşama, oğlunun ölmesi halinde o şehre gitmeye bağlanmıştır. Çocuğu
hayatta iken gitmekle vukua gelmez.
2064 - Abdürrahim Fetvalarından: "Evinin tek kapısı bulunan Zeyd,
karısına bitaben, şu kapıdan annenin evine gidersen, diye boşamaya şart edip sonra
başka kapı açıp oradan gitse boşama vukua gelmez" (H.Ec. 1/64)
Açıklama: Boşanmanın vukuu, gösterilen kapıdan çıkma işine tahsis edil-miş
olduğundan, açılan başka bir kapıdan çıkınca boşama vukua gelmez.
2065 - Feyziye Fetvalarından: "Bekar olan Zeyd'e sen evlisin denildiği zaman,
"Eğer ben halen evli isem alıp alacağım boş olsun" dese, daha sonra evlense
boşama vukua gelmez" (H.Ec. 1/64)
Açıklama: Şartın yapıldığı sırada bekar olan şahsın "evli isem" diye
yaptığı şart ile boşama vukua gelmez. Çünkü şart, dediğinin hilafına bir durum
olursa tahakkuk eder. Onun sözü ile durumu ayrılık arz etmediği için boşama vukua
gelmez.
2066 - Feyziye Fetvalarından: "Zeyd, karısını talak-ı bayin yolu ile
boşamış olsa, son talak değilse, hullesiz olarak tekrar nikahlamaya güçlük
olur" (H.Ec. 1/63)
2067 - Netice Fetvalarından: "Müslüman bir kimseden süfür sadır olsa,
murafaa olmaksızın karısı ayrılmış olur" (H.Ec. 1/63)
2068 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, Amr bu şehirde iken falan işi
yaparsam şart olsun dese ve Amr o şehirde yok iken o işi yapmış olsa, karısı boş
olmaz" (H.Ec. 1/70)
2069 - Abdürrahim Fetvalarından: "Eğer bir daha şarap içersem şart olsun
diyen kimse şarabın içine bal koyarak pişirip tadı değiştikten sonra içse, renk ve
tad cihetinden şarap galip durumda ise boşama vukua gelir" (H.Ec. 1/70
2070 - Abdürrahim Fetvalarından: "Bir daha şarap veya rakı içmeyeceğim
diye şart edip sarhoşluk veren içeceklerden bal suyu veya başka bir şerbet içse,
talak vaki olur. Şayet üç günlük tatlı şıra içse boşama vukua gelmez"
(H.Ec. 1/70)
2071 - Abdürrahim Fetvalarından: "Bir daha tütün içersem şart olsun diyen
Zeyd, lüle içine kavrulmuş kahve koyup içse boşama vaki olmaz" (H.Ec. 1/70)
2072 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, karsına hitaben, senin üzerine
evlenirsem iraden elinde olsun deyip, daha sonra evlenmiş olsa, kadın kendisini boşama
yolunu tercih etse kocasından ayrılmış olur" (H.Ec. 1/71)
2073 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, karısına hitaben, eğer falin işi
yaparsam iraden elinde olsun dese, kadını kocasının o işi yaptığını duyduğu
mecliste kendisini boşasa, Zeyd'ten ayrılmış olur (H.Ec. 1/68)
2074 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, evinde beraber oturdukları Amr'ı
evden çıkarmazsam şart olsun dese ve çıkarsa, bir müddet başka yerde sakin olup
daha sonra birlikte otursalar, sadece çıkarmayı murat ettiği takdirde boşama vukua
gelmez" (H.Ec. 1/65)
2075 - Abdürrahim Fetvalarından: "Belirli bir zaman tahsis etmek suretiyle, o
zamandan önce bu mahalden çıkmazsam şart olsun dese, zaman gelmezden önce göç edip
yine gelse, sadece çıkmayı murat edecek olursa boşama vukua gelmez. Şayet o vakitte
çıkmayıp zaman geçtikten sonra çıksa talak vaki olur" (H.Ec. 1/65)
2076 - Abdürrahim Fetvalarından: "Bugünden sonra bu köyden göçüp
gitmezsem şart olsun diyen kimse o köyden ertesi günü göç etse ve bir müddet başka
köyde durup gene gelse, sadece göçüp gitmeye niyet etti ise boşama vukua gelmez"
(H.Ec. 1/65)
Açıklama: Talakın vukua gelmemesi iki kayda bağlanmaktadır: 1 - Ertesi günü o
köyden göç etmek, 2- Sadece göçüp gitmeye niyet etmiş olmak. Birinci şart açıkta
olduğu için hüküm ona göre verilmekte, diğeri söz sahibinin zihninde ve vicdanında
tebellür edeceği için "sadece göçüp gitmeye niyet etti ise" kayd-ı
ihtirazisine bağlayarak boşamanın vukua gelmeyeceği hükme bağlanmaktadır.
2077 - Feyziye Fetvalarından: "Bir kimse, zina edersem şart olsun deyip
sonra mut'a nikahı île bir kadına yakın olsa talak vaki olur" (H.Ec. c. 1/59)
Açıklama: Müt'a nikahı, bir müddet tayin edilsin veya edilmesin, Müt'a veya
"Temettü" gibi bir lafızla yapılan nikahtır ki, batıldır. Bu nikahın
İslami bir hükmü olmadığından vaki olacak cinsi yakınlık zinadan sayılmıştır.
Bu sebeple fetvada zinaya bağlanan boşama, müt'a nikahı neticesinde tahakkuk ederek
cinsi mukarenetle vuku bulmuş olur.
2078 - Abdürrahim Fetvalarından: "Şayet koyunlarımı yarın falan köye
götürmezsem şart olsun deyip, götürse ve birkaç gün sonra tekrar getirmiş olsa,
sadece götürmeye niyet etti ise boş olmaz" (H.Ec. 1/68)
2079 - Abdürrahim Fetvalarından: "Karısını başka bir memlekete götüren
Zeyd'e hitaben, karın her ne zaman gelmek ister de getirmezsen boş olsun mu?
denildiğinde, "Olsun" deyip götürse, kadın, istediği zaman getirmeyecek
olursa boş olur" (H.Ec. 1/68)
Açıklama: Koca, yapılan teklifi kabul etmekle talakı kadının gelme isteğine talik
etmiş olmaktadır. Kadın, beni memleketime götür dediğinde götürmeyecek olursa
boşama vukua gelir.
2080 - Abdürrahim Fetvalarından: "Bir köyde kendi mülkü olarak evi bulunan
Zeyd, karımı şu evde iskan edersem şart olsun deyip aynı köyde başka bir evde
oturtsa boşama vukua gelmez" (H.Ec. 1/69)
Açıklama: Kocasının ifadesine boşama işi "Şu evde" diye tahsis
yapıl-maktadır. Şu köyde ifadesini kullanmadığı için, o köydeki başka bir evde
oturtması ile boşama vaki olmaz.
2081 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, karısına hitaben, seni, sakin
olduğumuz evden başka bir evde oturtsam şart olsun, deyip de misafir olarak başka bir
evde bir gece kalsalar, boşama vukua gelmez" (H.Ec. 1/69)
Açıklama: Misafir olarak ve bir gece ifadesi ile belirtilen oturtma, iskan etme
manasında olmadığından boşama vukua gelmez.
2082 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, karısını başka bir eve götürmek
istediğinde, kayınvalidesinin salmamasından dolayı şayet salmazsan şart olsun dese,
kadının annesi yine salmasa, bir-iki gün sonra pişman olup bıraksa, boşama vaki
olur" (H.Ec. 1/68)
2083 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, alacaklısına olan borcunu falan
gün vermeyi şart edip, fakat o gün alacaklısının kaybolması üzerine Zeyd, hakime
varıp alacaklı üzerine vekil tayin ettirse ve borcunu vekile verse, karısı boş
olmaz" (H.Ec. 1/73)
2084 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, Amr'a hitaben, eğer falan cihetten
bende hakkın varsa şer'i talak üzerime olsun deyip, Amr'ın o cihetten Zeyd'in
üzerinde hakkı olduğu sabit olsa, boşama vukua gelir" (H.Ec. 1/74)
2085 - Abdürrahim Fetvalarından: "Eğer cebimde şu kadar liradan fazla para
varsa dünyanın helali bana haram olsun, dediğinde cebinde dediği miktardan fazla para
bulunsa karısı niyete muhtaç olmadan boş olur" (H.Ec. 1/74)
2086 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, Amr'da olan alacağını,
istediğinde vermemesi üzerine, eğer şu kadar hakkımı alamazsam şart olsun dese ve
bir miktarını alıp geri kalanı için kıymetinden daha fazla tutan bir mallını takas
suretiyle satın alsa, karısı boş olmaz" (H.Ec. 1/73)
2087 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, karısına hitaben, bir daha senin
falan şeyini kullanırsam şart olsun dese ve o şeyi hibe yolu ile kendisine aldıktan
sonra kullansa, talak vukua gelmez" (H.Ec. 1/73)
2088 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd'e hitaben, falan işi falan gün yapmayacak olursan karın boş olsun mu? denildiğinde "Olsun" deyip işlemese karısı boş olur" (H.Ec. 1/73)
2089 - Abdürrahim Fetvalarından: Zeyd, Hind'i nikahlamak istediğinde Hind, ya
üzerime başkasını nikahlar isen dediğinde, Zeyd de alıp alacak olduğum boş olsun deyip Hind'i nikahlasa, Hind kendisi de boş olur" (H.Ea 1/71)
2090 - Feyziye Fetvalarından: "Hind, kocasına hitaben, mehrimden feragat
edeceğim, bu şart üzere beni boşa deyipde o da kabul etse, talak vaki olur ve mehir
vermek lazım olmaz" (H.Ec. 1/67)