2177 - Soru: İslâm dininin umumi hükümleri dikkate
alındığı zaman, el öpmenin caiz olmayacağını açıklar mısınız?
Cevap: Alimlerin, salih kimselerin ve anne ile babanın ellerini öpmek dinimizin
hükümlerine göre caizdir. Bu hükmü beyan ettikten sonra bu hususun bilgi ve
belgelerini okuyucularımızın bilgisine arz etmek isteriz. Şöyle ki:
a) Bir Yahudi, arkadaşına (hitaben) "Bizi şu peygambere götür" dedi.
Kalkıp Peygamber (sav)'e geldiler de kendisinden dokuz açıklayıcı ayetleri
sordular. Ravi bu hadisi, "İki (Yahudi) şahıs, Resul-i Ekrem'in (sav) elini
ayağını öptüler, "Senin muhakkak bir peygamber olduğuna şahitlik ederiz"
dediler" diye zikretti.
Biraz açıklayalım: Yahudiler arasında on emir vardır. Bunların dokuzu,
Müslümanlar ile Yahudiler arasında ortak; biri, sadece Yahudilere mahsustur.
Gelen şahıslar, müşterek bulunan dokuz emri sordular, birini de gizlediler.
Peygamber (sav) Efendimiz, hem sordukları dokuz şeyi, hem de gizlediklerini
haber verdi. Bunun üzerine Resulullah'ın (sav) el ve ayaklarını öptüler.
b) Abdullah bin Ömer (ra)'in Abdurrahman bin Ebi Leyla'ya naklettiği bir
kıssada şöyle denilmiştir: "Biz ona (Hazreti Peygamber'e) yaklaştık ve elini
öptük."
c) Zeyd bin Sabit (ra) bir cenazenin üzerine namaz kılmıştı. Namazı
takiben kendisine katırını getirdiler. O binmek üzere iken, Abdullah bin Abbas (ra)
hayvanın üzengisini tutmuştu. Bunu gören Zeyd (ra), "Ey Resulullah'ın (sav)
amcasının oğlu! Onu bırak" dedi. Abdullah bin Abbas (ra), "Alimlerimize ve
büyüklerimize böyle davranmakla emrolunduk" dedi. Bunun üzerine Zeyd bin Sabit (ra)
de onun elini öptü ve "Bize de Allah Resulü'nün (sav) ehl-i beytine böyle
yapmamız emrolundu" dedi.
d) Alim ve salih bir kimsenin elini teberrüken öpmekten bir beis
olmadığını fıkıh bilginlerimiz sarahatle ifade etmektedirler.
2178 - Soru: Öpmenin kaç kısıma ayrıldığını açıklar mısınız?
Cevap: Şöyle sıralayabiliriz:
1 - Sevgi öpmesi: Anne ve babanın evlâdının yüzünü öpmesi gibi.
Peygamber (sav) Efendimiz, gerek evlâdını, gerekse torunlarını sevip okşar ve
öperlerdi.
2- Rahmet ve esirgeme öpmesi: Evlâdın anne ve babasının başını öpmesi gibi.
Bir gün Peygamber (sav) Efendimiz, Hazret-i Aişe (ra)'ya hitaben: "Ya Aişe, dua
edildiği zaman kabul edeceği bir ismi üzerine Allah'ın (cc) bana yol
gösterdiğini sen bildin (ve öğrendin) mi?" buyurmuştu. Hazret-i Aişe (ra)
validemiz de, "Anam babam sana feda olsun Ey Allah'ın Resulü (sav), onu bana
öğretiniz" dedi. Resul-i Ekrem (sav), "Ey Aişe, o sana gerekmez" buyurdu. Bunun
üzerine uzaklaştım ve bir müddet oturdum, sonra kalkıp başını öptüm de, "Ey
Allah'ın Resulü (sav), onu bana öğretiniz" dedim. Efendimiz (sav) de, "O sana
gerekmez" demişti.
3- Şefkat öpmesi: Kardeşinin alnından öpmek gibi. Peygamber (sav) Efendimiz
vefat ettiğinde, Hazret-i Ebu Bekir (ra) Hane-i Saadete gelmiş ve Efendimizin
(sav) yüzündeki örtüyü kaldırıp öpmüş ve "Ey Allah'ın Resulü (sav), senin
memâtın da hayatın kadar güzel" diye gözyaşları içinde ağlamıştı.
4- Şehvet öpmesi: Kişinin zevcesini öpmesi gibi.
5- Tehıyye öpmesi: Bir kimsenin diğer bir müminin elini öpmesi gibi. Bu hususla
ilgili açıklama yukarıda geçmiş bulunmaktadır.
6- Dindarlık öpmesi: Hac ve umre yapanların, tavaf sırasında "Hacer-i Esved"i
öpmesi gibi. Kabe'nin eşiğini öpmek ve Mushaf'ı öpmek de bu kısma dahil
bulunmaktadır.
Hazret-i Ömer (ra), her sabah Kur'an-ı Kerim'i alır ve "Aziz ve celil olan
Rabbimin ahdi ve menşuru" derdi. Hazret-i Osman (ra) da Kur'an-ı Kerim'i öper ve
yüzüne sürerdi.
Ekmeği öpmeye gelince; İmam Şafii Hazretleri bu öpmeyi mubah bir bid'at kabul
etmiştir. Buna "bid'at-i hasene" diyen de olmuştur.
7- Günah olan öpme: Bu ilave tarafımızdan yapılmış olmaktadır. Bu kısma dahil
olan öpme, kendisine yabancı bulunan bir kadını bir erkeğin öpmesi gibi. Bu her
iki tarafta şehvani hisleri kamçılayan ve zinaya zemin hazırlayan bir
davranıştır. Peygamber (sav) Efendimizin bir erkeğin yabancı kadının elini
tutmasını ve onunla musafaha yapılmasını elin zinası olarak bildirmesi dikkate
alınınca, haram olan öpmenin zararı daha iyi anlaşılır.
2179 - Behce Fetvalarından: "Müslümanların bayram, cuma ve diğer günlerde
birbirleriyle karşılaştıklarında musafaha yapmalarında mahzur yoktur." (H.Ec.
2/163)
Açıklama: İki Müslümanın birbiri ile musafaha yapması, günahlarının
affına sebeptir. Cuma ve bayram gibi sevinç günlerinde ise musafahayı daha
yaygın hale getirmekte dini bir engel bulunmamaktadır.
2180 - Soru: Üvey annesinin anası ve kız kardeşi ile musafaha yapmakta ve
onun elini öpmekte bir mahzur var mı?
Cevap: Dinimizde gelişigüzel el öpme yoktur. Hele karşı cinsten olursa. Onlar,
yabancı durumda olduğu için, bu hareketten sakınmalıdır. Hatta nefsinden emin
bulunmayan kimse, üvey annesinin ve kayınvalidesinin elini öpmez.
2181 - Soru: Bir kişi misafirliğe gittiğinde tokalaşması icap etse, orada
teyzesinin, halasının, dayısının veya amcasının kızı olsa, onlarla tokalaşmakta
bir mahzur var mıdır?
Cevap: Bir erkek, nikâh düşen hiçbir kadınla tokalaşamaz, haramdır. İster
yabancı, isterse akrabasından bulunsun. Hüküm aynıdır.
2182 - Soru: Bizim buralarda bir damadın analığının (kayınvalidesinin) elini
öpmesi mahzur görülmektedir. Bu bapta bizi bilgi sahibi yaparsanız memmun
olacağım.
Cevap: Nefsinden emin olmayan bir kimse, kayınvadilesinin elini öpemez. Onun
elini öperken nefsani bir uyanma vaki olsa, karısı kendisine ebediyen haram
olur.
2183 - Soru: Büyüklerin elini öptüğümüz zaman, alnımıza götürmek de caiz mi?
Cevap: İslâmi eserlerin tetkikinde el öpmekten bahsedilmekte ise de, elin alna
götürüleceğine dair bir açıklama yoktur. Sonradan meydana gelen bir uygulama
olsa gerektir.
2184 - Soru: Bir erkeğin, akrabasından olmayan yaşlı kadınların ellerini
öpmesinde bir mahzur var mıdır?
Cevap: Şehevani hislerini tahrik etmek endişesi duyuyorsa öpmemelidir. Saygı,
kalbî bir ihtiramdır. Bu hürmeti, el öpmeden de göstermek mümkündür. Kadının çok
yaşlı olması sebebiyle böyle bir endişe mevcut değilse el öpebilir.