KİTABIN MÜELLİFİ HAKKINDA BİLGİ
19
Muharrem 693 (7 Nisan 1284) tarihinde Bağdad'da Hakk’ın rahmetine kavuşan
Abdullah b. Mahmûd el-Mavsılî, Ebû Hanîfe mezhebine göre İslâm ibadet ve
muamelât (fıkıh) hükümlerini özetlediği bir eser kaleme almış ve adını da El-Muhtar
li'1-fetva koymuştu.
İlgilenenlerin ısrarlı
talepleri üzerine bunu El-İhtiyar adıyla şerhetti. Diğer mezheblerle farklı
bulunan içtihadlara harflerle işaret etti. Muhtasar, açık ifadeli, halkın
ihtiyaçlarına göre tercihli ve diğer mezheblere de işaret yoluyla yer vermiş
bulunan bu eser çok tutuldu; ders kitabı olarak okundu, üzerinde çeşitli
yönlerden çalışmalar yapıldı. Baskı tekniği icad edildikten sonra da, kıymetine
binâen defalarca basıldı.
Bildiğim kadarıyla bu
eserin metnini (El-Muhtar'ı) hâlen M. Ü. ilahiyat Fakültesinde öğretim üyesi
olan Celal Yeniçeri tercüme etmişti. Metnin şerhi olan El-İhtiyar'ı ise, Bingöl
Müftüsü Mehmed Keskin Hoca böylece tercüme etmiş bulunuyor. Keskin Hoca daha
önce fıkıh, târih, tefsir gibi ilim dallarına ait ciltler dolusu eseri tercüme
ederek; hem bu alanda tecrübe kazanmış, hem de başarısını isbat etmişti.
İncelediğim
kısımlardan anladığıma göre; El-İhtiyar tercümesinde de muvaffak olmuş; metni
doğru anlamış, kullanılan bir Türkçe ile kolay anlaşılır bir üslupta ifade
edebilmiştir. Kendisini candan tebrik ediyor, daha nice ilmî çalışmalarda
başarılar diliyorum.
El-îhtiyar gibi eski
ve değerli eserler, üzerlerinde iyi çalışıldığı takdirde günümüzde de
kullanılır ve ihtiyaçlara cevap verir olacağında şekk yoktur. Ebû Hanîfe
mezhebine göre özet halinde fıkhı öğrenmek isteyenler için ise, El-İhtiyar her
zaman aranacak bir kaynaktır.
Bu gibi eserler, fıkıh
târihi ve dolayısıyla İslâm kültür ve medeniyet târihine ışık tutması
bakımından daha ziyade önem arzetmektedir.
Hem müellifin, hem de
büyük bir emek sarfederek eseri dilimize kazandıran Keskin Hocanın sa'yleri
meşkûr, amelleri makbul olsun. [1]
Değerli okuyucu; genç
ve kararlı bir yayınevi olarak bugün karşınıza çok kıymettar bir eserle çıkmış
olmanın sürürü içinde bulunuyoruz. El- İhtiyar ayarında bir eser her zaman
telif edilemediği gibi, her zaman tercüme de edilemez. Kıymetini anlatmaya
kelimeler yetmeyen bu eser, tarafımızdan Türkçe'ye kazandırılmış olarak
elinizde bulunuyor.
Şunun idraki
içindeyiz; bu eserin yazıldığı zamanla bu gün arasında küçümsenemeyecek bir
zaman ve mesele farklılığı vardır. Bunu hiç bir şekilde göz ardı etmek mümkün
değildir. Ancak yayınevi olarak bu eksiği de telâfi yoluna giderek; zamanımızda
telif edilmiş, tutulmuş ve beğenilmiş, güvenilir eserlerden yararlanıp; yeri
geldikçe günümüz meselelerini de bu değerli esere dipnot olarak almış bulunuyoruz.
Böylece çok sağlam bir
klasik eserle, zamanın ihtiyaçlarına cevap verecek maddeler de bir araya gelmiş
ve eserin kıymeti daha da artmıştır. Esasen şunu da kabul etmek gerekir ki;
fıkhın her mevzuunda yeni şeyler söylemeğe zaten lüzum yoktur, olmayacaktır da.
Olması gerekenler de, çok fazla teferruata dalmadan burada nakledilmişlerdir.
Ayrıca eserden
faydalanma kolaylığı ve dikkat çekmesi gereken meselelere rahat ulaşılabilmesi
için, kelimelerinin baş harfleri büyük ve sonlarında iki noktalı olarak (:)
ilâve ara başlıklar konmuş; böylece aranan ve çok sorulan mevzulara fihristten
de bakılarak kolayca bulunması temin edilmiş bulunmaktadır. Nitekim bu haliyle
de eser, başka çalışmalara örnek olacak bir mâhiyet arzeder.
Bu eser; her hangi bir
sebeple dinî bilgiler elde etmek isteyenlerle, çeşitli ilim dallarında çalışan
tarihçiler, araştırmacılar, öğrenciler ve sosyoloji ile uğraşanlar için de
esaslı bir kaynak durumundadır.
Gayret bizden, tevfık Allah (cc) dandır. [2]
İmam Abdullah b. Mahmûd
b. Mevdûd b. Mahmûd ebu'l-Fadl Mecdüddin el-Mavsılî H. 599'da Musul'da
doğmuştur. [3]
İlk olarak babası Şeyh
Mahmûd'dan ders aldı. Sonra Şam'a gitti. Orada Cemaleddin el- Husayrî'den ders
aldı. [4]
Usûl-i fıkıh ve fürû-i fıkıhda kendi asrında tek adamdı. Nassların hepsi ezberinde olduğu ve tatbikat durumlarını gayet iyi bildiği için, fetva verme zamanında onlara müracaat etmeğe ihtiyaç duymazdı. [5]
El- Muhtar li'l-
Fetva: Bu eserini gençliğinin ilk zamanlarında kaleme aldı. Sonra bunu şerh
ederek, adını “El- İhtiyar” koydu. Muhtar adlı eseri sonradan gelen ilim
adamlarının güvenini kazanan dört metin (el-mütunü'l- erbaa) dan biri olmuştur
ki, bu dört eser şunlardır:
1- El-Vikaye
2- Mecma'ü'l-Bahreyn
3- El-muhtar
4- Kenzü'd-Dekâik İlmî derecesi: [6]
Mavsılî, zayıf ile
kuvvetliyi, râcih ile mercûhu ayırdetmeye muktedir olan mukallidler
tabakasındandır. [7]
Kûfe'de kadılığa tayin
edildi, sonra azledildi ve Bağdad'a gitti; orada Ebû Hanîfe mesnedinde ders
verdi. Hicrî 683 senesinde 19 Muharrem cumartesi günü vefat edinceye dek, ders
ve fetva vermeye devam etti. (Şanı yüce olan Allah (cc) ona rahmet eylesin ve
bizleri de onun eserinden yararlandırsın) Amin. [8]
Bol nimetlerine
karşılık Allah (cc) a hamd olsun. Nimetlerinin büyüklüğüne karşı O'na hamd,
imtihanlarının güzelliğinden dolayı O'na şükrediyorum. O'ndan başka ilâh
bulunmadığına şehâdet ediyor ve bu şehâdetimi O'nun huzuruna varacağım gün için
bir hazırlık yapıyorum.
Muhammed'in; O'nun
kulu, elçisi, elçilerinin efendisi ve son peygamberi olduğuna şehâdet ediyorum.
Allah (cc) ın salât ü selâmı ona, aile efradına, ashabına ve seçkin dostlarına
olsun.
Beni onun sünnetinin
yollarına uyan ve ardınca gidenlerden eylesin. Dininin yolunda yürüyenlerden ve
bu Dinin ırmağından kana kana içirdiklerinden kılan Allah (cc) a, nimetlerine
ve bağışlarına gark olan insanların hamdi gibi hamdederim.
Asıl meseleye gelince;
benden İmam-ı Âzam Ebû Hanîfe (Allah (cc) ondan razı olsun ve onu hoşnut
kılsın) nin mezhebi üzerine muhtasar bir eser meydana getirmemi ve bu eserde
Ebû Hanîfe'nin fetvalarına dayanmamı ve sadece onun mezhebine bağlı kalmamı
isteyenlerin bu isteklerine cevap vermem gerekiyordu. Böylece onların
arzularına uygun olarak bu muhtasar eseri meydana getirdim. Adını da, “El-
Muhtar li'l- Fetva” koydum; zira onu fakihlerin çoğu seçip beğenmiştir.
Fıkıhçılardan bir
topluluk bunu ezberleyip, eser meşhur olunca ve aralarında şanı yayılıp etrafa
ün saldığında, bazı samimi dostlarımın çocukları, faidesinin çok ve umumi
olması için; diğer fakihlerin de mezheblerinin bilinmesine vesile olabilecek
şekilde, bu esere bir takım rumuzları koymamı benden istediler; ben de o
isteklerini kabul ettim: Allah (cc) dan yardım isteyip, O'na güvenip
dayandıkdan, istihareye yattıkdan ve işimi O'na havale ettikden sonra bu arzuyu
yerine getirmeye koyuldum. Her fıkıhçının isminin hece harflerinden o ismi
gösteren bir harf koydum ki; bunlar da şunlardır: (İmam Ebû Yûsuf): (S), (İmam
Muhammed): (M), Her ikisi için: (SM), (İmam Züfer): (Z), ve (İmam Şâfıî): (F). [9]
Noksanlıklardan
münezzeh olan Yüce Allah (cc) dan bu eseri tamamlamaya beni muvaffak kılmasını
ve neticeyi benim için mutlulukla getirmesini diliyorum. Gerçekten Allah (cc)
buna Kadîr ve bu hususda bana yardımcıdır. O bana kâfidir, O ne güzel
Vekîl'dir.
Bizler için dimdik
ayakda duran bir Din teşrî' buyuran, bizleri dosdoğru hakikat yoluna ileten ve
bizleri bu yolun muallimleri ve talebeleri kılan Allah (cc) a hamd olsun.
Rahmet ve lûtfunun,
bağış ve rızıklarının kapsayıcı gölgesine girenlerin hamdıyla O'na
hamdediyorum. O'ndan başka ilâh bulunmadığına, bir olduğuna ve ortağı
olmadığına şehâdet ederim. Nimetinin bolluğunu daha da artırıcı, kerem ve
cömertliğini daha da fazlalaştırıcı bir şehâdetle buna şehâdet ederim.
Daha önce izmihlale
uğramış olan hakkı, peygamber olarak gönderilişiyle toparlayan, daha evvel
kuvvetlenmiş olan bâtıl erbabını peygamberliğiyle çevresinden söküp atan Muhammed
(sas) in de O'nun kulu ve elçisi olduğuna şehâdet ederim. Allah (cc) ın salât ü
selâmı onun, âile efradının, ashabının, sünnetine uyan ve doğru yoluna giren
tâbilerinin üzerine olsun.
Bundan sonra diyeceğim
şu ki; arkadaşlarımdan ilim tahsiline yeni başlayanlar için, gençliğimin ilk
zamanlarında fıkıh hakkında muhtasar bir kitap derledim. Adını da; “El- Muhtar
li'l- Fetva” koydum. Bu eserimde İmam ebû Hanîfe (ra) nin kavillerini seçip
topladım: Çünkü en evvel gelen ve evlâ olan odur. Bu kitap ilim adamlarının
ellerinde dolaşmaya başlayınca, fakihlerin bir kısmı bu eserle meşgul oldu ve
buna bir şerh yazmamı; onda, meselelerin illet ve mânalarını göstermemi,
suretlerini açıklamamı ve esaslarına dikkat çekmemi, kendilerine ihtiyaç
duyulan ve nakilde kendilerine dayanılan fer'î konuları zikretmemi. ve orada
arkadaşlarımız arasında geçen ihtilâfları nakletmemi, adaletten şaşmadan, öz
olarak bunları sebep ve neticelere bağlamamı benden istediler.
Bu hususda bana Allah
(cc) dan haber ilham olunması gayesiyle istihareye yattım, işimi O'na havale
ettim. Allah (cc) dan yardım dileyerek, O'na güvenip bağlanarak bu işe
koyuldum. Şerhin adını “El-İhtiyâr li- Tâlîli'l- Muhtar” koydum.
Çoğunluğu
zor duruma sokan, halledilmesi zor olup, umumî belvâ haline gelen meseleleri ve
fetva bakımından kendilerine ihtiyaç duyulan rivayetleri bu kitapda çoğalttım.
Fıkıh tahsiline ilk başlayanların bu kitaba çok ihtiyaçları olduğu gibi, bu
ilimde son merhalelere ulaşanlar da bundan müstağni değillerdir.
Noksanlıklardan yüce
olan Allah (cc) dan; eseri tamamlamaya ve bu hususda isabetli bir iş yapmaya
beni muvaffak kılmasını, tevbe ve bağışlamayı bana nasib etmesini niyaz
ediyorum. Şüphesiz O buna Kadîr'dir, duama karşılık vermeye ehildir. O bana
Kâfî'dir, O ne güzel Vekîl'dir. O ne güzel Mevlâ, ne güzel yardımcıdır. [10]
[1] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar
Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 1/5-6.
[2] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar
Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 1/7-8.
[3] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar
Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 1/9.
[4] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar
Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 1/9.
[5] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar
Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 1/9.
[6] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar
Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 1/9-10.
[7] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar
Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 1/10.
[8] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar
Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 1/10.
[9] Ancak biz, okuyucuya kolaylık olması için isimleri
aynen yazarak gösterdik, rumuz kullanmadık. Eserde bold (kalın ve siyah) olan
yazılar, El- Muhtar kitabının metni olup, normal yazılar ise El- İhtiyar’a
aittir.(Yayıncı).
[10] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar
Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 1/9-13.