Mevzu (Uydurma) Rivayetler

 

Mevzu: Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem aleyhine yalan olarak uydurulmuş hadistir.

Hükmü: Reddedilmesidir. Böyle bir rivayeti ancak ondan sakındırmak maksadıyla uydurma olduğu açıklanarak zikretmek caiz olur. Çünkü Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur:

"Her kim yalan olduğunu gördüğü bir hadisi benden diye naklederse o, yalan söyleyenlerden birisidir."[1]

Hadisin uydurma olduğu bir kaç yolla bilinebilir. Bazıları:

1- Hadisi uyduranın bunu itiraf etmesi

2- Hadisin akla aykırı olması. Mesela, iki çelişkili hususu birarada sözkonusu etmesi, imkânsız bir şeyin varlığını dile getirmesi yahut vacip (var olması zorunlu) bir şeyin varlığına aykırı ifadeler taşıması ve benzeri hususlara aykırılığı.

3- Dinde kesin olarak bilinen hususlara muhalif olması. Mesela İslam’ın rükünlerinden birisini kaldırması, faizi ya da benzer bir hükmü helal kılması yahut kıyametin kopacağı zamanı tayin etmesi yahut Muhammed Sallallahu aleyhi vesellem'den sonra bir peygamber gönderilmesinin mümkün olduğunu ifade etmesi ve buna benzer hususlar ihtiva etmesi.

Uydurma hadisler pek çoktur. Bunlardan bazıları:

1- Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem'in kabrini ziyarete dair hadisler.

2- Recep ayının faziletine ve onda namaz kılmanın üstünlüğüne dair hadisler.

3- Musa aleyhisselam'ın arkadaşı olan Hızır'ın hayatta olduğuna ve onun Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem'in huzuruna geldiğine ve defninde bulunduğuna dair hadisler

4- Çeşitli konulara dair hadisler. Bunların bazısını zikredelim:

"Arapları şu üç sebep dolayısıyla seviniz. Çünkü ben arabım, Kur’ân arapçadır, cennetliklerin konuşacağı dil arapçadır."; "Ümmetimin ihtilâfı rahmettir."; "Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyan için çalış, yarın ölecekmiş gibi âhiretin için çalış."; "Dünya sevgisi hertürlü günahın başıdır."; "Vatan sevgisi imandandır."; "En hayırlı isimler hamd ve abd anlamını ihtiva eden isimlerdir."; "Bir satış ve onunla birlikte bir şart yasaklanmıştır."; "Sizin oruç tuttuğunuz gün kurban keseceğiniz gündür. (Kurban bayramının ilk günüdür.)"

Sünneti savunmak ve ümmeti sakındırmak amacıyla mevzu hadisler ile ilgili gerekli bilgileri vermek üzere hadis alimleri pekçok eser telif etmişlerdir. Meselâ:

1- İbnu'l-Cevzî (vefatı 597 H.)'nin el-Mevzuâtu'l-Kübrâ adlı eseri. Fakat bütün mevzu hadisleri toplamadığı gibi mevzu olmayan hadisleri de mevzu göstermiştir.

2- Şevkânî (vefatı 1250 h.) el-Fevâidu'l-Mecmûa fi'l-Ahadîsi'l-Mevzûa. Mevzu olmayan hadisleri mevzu diye göstermek suretiyle bir çeşit gevşeklik göstermiştir.

3- İbn Arrak (vefatı 963 h.) Tenzihu'ş-Şeria el-Merfua ani'l-Ahbari'ş-Şenia el-Mevdua. Bu hususta yazılmış en kapsamlı kitaptır.

Hadis uyduranlar pek çoktur. Onların ünlü büyüklerinden bazıları:

İshak b. Necîh el-Malatî, Me'nun b. Ahmed el-Herevî, Muhammed b. es-Saib el-Kelbî, el-Muğire b. Said el-Kûfî, Mukatil b. Ebi Süleyman, el-Vâkidî, İbn Ebi Yahya.

Hadis uyduranlar çeşit çeşittir.

1- Müslümanların akidesini ifsad etmek, İslâmı bozmak, hükümlerini değiştirmek isteyen zındıklar: Ebu Cafer el-Mansur'un öldürdüğü Muhammed b. Said el-Maslûb (haça gerilerek öldürülen) gibi. Bu Enes'den Peygamberimize merfû’ diye şöyle bir hadis uydurmuştur:

“Ben peygamberlerin sonuncusuyum. Allah'ın dilemesi müstesnâ. Benden sonra peygamber gelmeyecektir.”

Abdu'l-Kerim b. Ebi'l-Avcâ’ da bu kabildendir. Bunu da Abbasî emîrlerinden birisi Basra'da öldürmüş ve öldürüleceği vakit şunları söylemiştir: “Ben aranızda haramı helal, helali de haram kıldığım dörtbin hadis uydurdum.”

Denildiğine göre zındıklar Rasûlullah Sallallahu aleyhi vesellem'in hakkında ondörtbin hadis uydurmuşlardır.

2- Halife ve emirlere yakınlaşmak isteyenler. Gıyas b. İbrahim gibi. Bu, güvercinlerle oynamakta olan Mehdi'nin yanına girince ona: Mü'minlerin emirine hadis naklet, denildi. O da peygamberimize kadar giden uydurma bir sened zikretti ve şöyle dedi: “Deve, ok, at ya da kanatlı (kuş) olması dışında yarış olmaz.” el-Mehdi: Böyle bir şeyi uydurmasına ben sebep oldum, dedikten sonra güvercinleri terketti ve kesilmelerini emretti.

3- Avama yakınlaşarak gözlerine girmek isteyenler. Bunlar avamı teşvik yahut korkutmak ya da mal yahut mevki elde etmek amacıyla garip şeyleri zikrederlerdi. Mescidlerde, toplantılarda dehşete düşülecek şekilde garip şeyler anlatan kıssacılar bu kabildendir.

Ahmed b. Hanbel ile Yahya b. Maîn'den nakledildiğine göre onlar er-Rusâfe mescidinde namaz kılmışlar. Kıssacının biri ayağa kalkarak kıssa anlatmaya koyulup demiş ki: Bize Ahmed b. Hanbel ile Yahya b. Maîn anlattı. Sonra da Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem'e kadar ulaşan bir sened zikrederek dedi ki: Her kim lâ ilâhe illallah diyecek olursa Allah o kimse için her bir kelimeden gagası altından, tüyü mercandan bir kuş yaratır... deyip uzunca bir kıssa anlattı. Kıssalarını anlatıp bitirdikten ve bağışları aldıktan sonra Yahya eliyle ona işaret etti. O da bir bağış alacağını düşünerek yanına gitti. Yahya ona: Bu hadisi sana kim nakletti diye sordu. Kıssacı: Ahmed b. Hanbel ile Yahya b. Maîn dedi.

“Yahya: Yahya b. Maîn benim, bu da Ahmed b. Hanbel'dir. Fakat biz hiç de Rasûlullah Sallallahu aleyhi vesellem'in hadisinde böyle bir şey duymadık” dedi. Bunun üzerine kıssacı şunları söyledi:

“Ben Yahya b. Maîn'in ahmak olduğunu duyar dururdum. Ancak şu saate kadar bundan emin değildim. Sanki bu dünyada sizden başka Yahya b. Maîn ile Ahmed b. Hanbel yokmuş gibi konuşuyorsun. Ben Ahmed b. Hanbel ve Yahya b. Maîn diye bilinen onyedi kişiden hadis yazdım.” Ahmed elbisesinin yeninin yüzüne örterek:

“Bırak bunu da kalkıp gitsin”, dedi. O da onlarla alay eden bir tavırla kalkıp gitti.

4- Dinî hamaset sahipleri de İslâm’ın faziletli gördüğü işler, bununla alakalı hususlar, dünyaya karşı zâhid davranmak ve buna benzer hadisler uydurmuşlardır. Maksatları ise insanların dine yönelmelerini, dünyaya karşı da zahid olmalarını sağlamaktır. Merv kadısı Ebu Asme Nuh b. Ebi Meryem gibi. Bu tek tek Kur’ân surelerinin faziletleri hakkında bir hadis uydurmuş ve şöyle demiştir: “İnsanların Kur’ân'dan yüz çevirdiklerini Ebu Hanife'nin fıkhıyla, İbn İshak'ın Meğazisiyle uğraştıklarını gördüm.” Bu sözleriyle, bu hadisi bundan dolayı vazettiğini (uydurduğunu) söylemektedir.

5- Bir mezhep, bir tarikat, bir şehir, bir önder ya da bir kabileye taassubla bağlanarak, taassubla bağlandığı şeyin faziletlerine ve onların övülmesine dair hadisler uydurmuşlardır. Meysere b. Abd Rabbih gibi. Bu kimse Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem adına Ali b. Ebi Talib Radıyallahu anh'ın faziletlerine dair yetmiş hadis uydurduğunu itiraf etmiştir.


 

[1] Muslim