1- Sahîh li-Zâtihi:

 

Yukarıdaki tarifte zikredilen bütün şartları eksiksiz, en st seviyede taşıyan sahîhe denir. Bunların sıhhati hususunda ulema arasında ihtilâf yoktur. Esâsen yapılan sahîh tarifiyle de bunlar kastedilir. [1]

Mutlak olarak “Sahih” denilince de “Sahih li zatihi” akla gelir

Sahih li zatihi’ye misal: Bize Kuteybe b. Said rivayet etti, dedi ki: Bize Cerir, Umare b. Ka’ka’dan o da Ebu Zur’a’dan o da Ebu Hureyre’den naklen rivayet etti. Ebu Hureyre (r.a.) şöyle demiş: Rasulullah’a (s.a.v.) bir adam geldi ve sordu:

“İnsanların güzelce hizmet ve sohbet etmeme en layık olanı kimdir?” Rasulullah:

“Annendir.” buyurdu.

“Sonra kimdir?” dedi.

“Annendir.” buyurdu.

“Sonra kimdir?” dedi.

“Annendir.” buyurdu.

“Sonra kimdir?” dedi.

Babandır.” buyurdu.[2]

Bu hadisin senedi muttasıldır. Adil ve zabıt kişilerin kendileri gibi olanlardan sema’ı ile nakledilmiştir. Kuteybe b. Said, Buhari ve Müslim’in hocasıdır, sikadır. Cerir b. Abdulhamid sikadır. Umare b. Ka’ka’ aynı şekilde sikadır. Ebu Zür’a ise sika bir tabidir. Bu sened, sika ravilerinden oluşan ve hadisçilerce bilinen bir seneddir. Hadisin metni de bir çok delille sabit olan esaslara uygundur. Ve hadis, li zatihi sahih’tir.[3]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 2/84.

[2] Buhari, Edeb: 1; Müslim, Birr: 1.

[3] Itr, Menhec: 244; İsmail Lütfi Çakan, Hadis Usulü, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yayınları: 123-124.