Hadis Uydurma Girişimleri:

 

Buraya kadar bir çok çeşidi, özellikleri ve İslam dini ve kültürü için arzettiği önemi tanıtmaya çalıştığımız hadislerin bu müstesna konumu, onlardan değişik amaçlarla yararlanma düşüncelerini de beraberinde getirmiştir. İslam toplumunda kitap ve sünnete uygunluk meşruiyetin temel taşıdır. Bazı kişi ya da gruplar, hadis uydurmak suretiyle bu gereği yerine getirme yoluna gitmişlerdir. Yani hadis uydurma girişimleri bir anlamda hadisin İslam toplumundaki otoritesi ve dindeki yerinin itirafı demektir. Zira kıymetli şeylerin sahtesi yapılır.

Hadis uydurma girişimlerinin başlangıcını Hz. Peygamber’in zaman-ı saadetlerine kadar götürmek isteyenler varsa da, çoğunluk Hz. Osman’ın şehid edilmesini takip eden olaylar sonucu oluşan grupların bu işi başlattıkları görüşündedir.

Hadis diye uydurulmuş sözler konusu el-hadisu’l-mevzu, el-hadisu’l-muhtelak veya el-hadisu’l-masnu’ terimleriyle ifade edilmektedir. Aslında bunlar hadis değildir. Hadis diye uydurulmuşlardır, onlara hadis denilmesi sırf bu yüzdendir.

Ahmed Naim’in ifadesiyle “…küfr-i billahdan sonra ekber-i kebair” olan hadis uydurma girişimlerini biraz yakından tanıyalım.[1]     


 

[1] İsmail Lütfi Çakan, Hadis Usulü, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yayınları: 153.